İtalyanlar bize kılçık attı!

Kılçık atmak: Bir kişinin işini bozmak amacıyla karşı tarafa kötü bir davranış yapması ya da söz söylemesi olarak kullanılan bir deyimdir. Aynı şekilde yağlı güreşte de kılçık atma oyunu özellikle eski yağlıcı güreşçilerimiz tarafından kullanılan yaygın bir oyundur.

Yağlı güreşte kılçık atma oyunu: Altta olan güreşçi, sarma vurup kapana alan veya herhangi bir oyun için üstüne eğilmiş olan rakibin iki bacağı arasına bir bacağını sokarak, diğer ayağının üzerinde ani ve güçlü bir şekilde kıçını ve o ayağını yukarı diker ki bu hareketle rakibini sırt aşağı kapaklandırır. Bu oyuna kılçık atma denir.

VAKIFBANK ALTIN SET İLE SON 4’TE

Bu girişi neden yaptım? Çarşamba ve perşembe günü kadın voleybol takımlarımızın Avrupa kupalarında oynadığı maçlarda bizi üzen sonuçlar aldık. İyi sonuçlar alamayış nedenlerimiz üzerinde duracağım. Çarşamba akşamı Fenerbahçe ve Vakıfbank, CEV Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finalde karşı karşıya geldiler ve Vakıfbank ilk maçı 3-0 kaybetmesine ikinci maçı 3-1 aldı ve altın seti de kazanarak adını yarı finale yazdırdı.

İLK KILÇIK

Burada final oynayabilecek iki takımımız grup maçlarında yanlış strateji izleyerek çeyrek finalde karşılaştılar. İtalyanlar grup maçlarında çok iyi bir strateji ile birbirleri ile karşılaşmadan 3 takımla son 4’e kadılar. Vakıfbank’ın bu üç takım arasından sıyrılıp şampiyon olması çok zor görünüyor. İtalyanların bize attıkları birinci kılçık bu oldu. Grup maçlarından öyle bir sıra ile çıktılar ki kendi takımları ile karşılaşmadılar.

FEHERBAHÇE’Yİ REHAVET VURDU

Vakıfbank-Fenerbahçe maçını Fenerbahçe’nin ilk maçı 3-0 rahat kazanmanın verdiği rehavet ve Vakıfbank’ın antrenörü Guidetti’nin çoğu zaman yaptığı gibi şapkadan tavşan çıkartması olarak özetleyebiliriz. Final oynayabilecek bir takımımız olan Fenerbahçe’nin çeyrek finalde elenmesi yazık oldu gerçekten.

ECZACIBAŞI’NDAN BEKLEMİYORDUK ZATEN

Eczacıbaşı ise yine başka bir İtalyan takımına karşı oynadığı maçı 3-0 kaybederek şampiyonaya veda etti. Zaten fazla umutlu değildik ilk maçı da 3-0 kaybetmiştik Eczacıbaşı takımı için tehlike çanları çalıyor, takım dökülüyor. Tek ayakta kalan Boskovich ve libero Simge Aköz. Bu yıl ligde de bir iş yapabilecek gibi görünmüyor.

İKİNCİ KILÇIK

Burada İtalyanların takımlarımıza attığı ikinci kılçık ise (Bunu İtalyan’lar mı yaptı kendi kenedimize mi yaptık hala emin değilim) daha sezon ortasında takımlarımızın yükünü çeken oyuncuların çoğu için gayri resmi transfer olmaları ya da transfer dedikoduları çıkarılması oldu. Mesela Eczacıbaşı’nın power smaçörü olan Hande Baladın daha sezon ortasında önümüzdeki yıl için Fenerbahçe’ye gayri resmi transfer oldu. (Gayri resmi diyorum çünkü resmi transfer sezonu başlamadı) Kafasında Eczacıbaşı’yı bitirmiş bir halde, takıma hiçbir faydası yok.

MENAJERLER ZARAR VERİYOR

Burada federasyona ve menajerlik şirketlerine sesleniyorum. Daha önce de yazdım… Oyuncuların transfer dönemleri dışında başka takımla anlaşmaları ve bunu açık etmeleri hiç etik değil. Türk voleyboluna zarar veriyorsunuz. Vakti gelmeden transfer açıklamalarına federasyon cezai müeyyide uygulamalı.

FERHAT AKBAŞ!

Eczacıbaşı Antrenörü Ferhat Akbaş için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Beş sezondur takımın başında. Sanki çok başarılı olmuş, takımı için yapacakları bitmiş gibi Japonya Milli Takımı ile anlaştı. Her iki takımı da nasıl çalıştırabilecek düşünemiyorum. Sanki Ferhat Akbaş da kafasında Eczacıbaşı’yı bir ay önce bitirdi gibi geliyor. Ülkemizin en değerli kulüplerinden biri olan Eczacıbaşı’ya gerçekten yazık oluyor. Kötü yönetim, yanış yapılan transferler (Baş smaçör diye alınan Amerikalı Kathryn Plummer hiç maça çıkamadan ligin birinci yarısını sakat kapattı. Şu anda oynuyor ama dökülüyor) Kısacası Eczacıbaşı için tehlike çanlarını çalıyor. Burada yazımı bitirirken herkese sağlıklı günler diliyorum…