Sosyal Medyanın Yeni Kralı: Trump ve Dijital Dönüşüm

Alper Tunga Akkuş

Alper Tunga Akkuş

Tüm Yazıları

Sosyal medya artık sadece bir iletişim aracı değil; siyasetçilerin kitleleri yönlendirdiği, krizleri yönettiği ve seçmenlerini harekete geçirdiği dev bir sahne. Özellikle popülist liderler için sosyal medya, geleneksel medyanın filtrelerinden geçmeden doğrudan halka ulaşmanın en etkili yolu haline geldi. Ama şu soru hâlâ akıllarda: Sosyal medya, popülist olmayan, dürüst bir siyaset için de aynı fırsatları sunuyor mu?

2024 ABD seçimlerinde Trump, beklenenden büyük bir farkla kazandı ve Beyaz Saray’a geri döndü. Siyasi uzmanlar, birçok faktörün etkili olduğunu söylese de, sosyal medyanın rolünü göz ardı etmek mümkün değil. Trump, dijital dünyayı ustalıkla kullanarak seçmenlerini bir kez daha etkisi altına aldı ve popülizmin gücünü yeniden kanıtladı.

Geleneksel Medyayı Aşmak: Trump’ın Dijital Taktikleri

Eskiden siyasetçilerin mesajlarını halka ulaştırabilmesi için televizyon kanallarının ve gazetecilerin süzgecinden geçmesi gerekiyordu. Ama sosyal medya, bu engelleri tamamen kaldırdı. Artık siyasetçiler, hiçbir editöryal kontrole takılmadan doğrudan seçmenlerine ulaşabiliyor. Trump da bu avantajı sonuna kadar kullandı. Kendi kamerasına konuşarak çektiği videolar, X (Twitter) ve Truth Social’daki paylaşımları, geleneksel medya aracılığıyla yayınlanan söylemlerden çok daha hızlı ve etkili oldu. Ayrıca, sosyal medyanın anlık geri bildirim sunması sayesinde Trump, kriz yönetiminde çok hızlı davrandı. Eleştirilere anında cevap verebildi, kendi seçmen kitlesini diri tutabildi ve rakiplerine karşı sürekli karşı atağa geçti.

‘Biz’ ve ‘Onlar’: Sosyal Medyada Kutuplaşma

Sosyal medya algoritmaları, insanların en çok etkileşim verdiği içerikleri öne çıkarıyor. Peki, en çok etkileşim alan içerikler ne? Tabii ki öfke, korku ve kutuplaşmayı körükleyen mesajlar. Trump, bu sistemi çok iyi analiz ederek, mesajlarını duygusal ve sert bir dille verdi.

Tüm popülist liderler gibi, Trump da sosyal medya üzerinden “biz” ve “onlar” ayrımını net çizgilerle belirledi. Kendi seçmenlerini “Amerikan halkı”, muhaliflerini ise “elitler”, “küreselciler” ve “sistemin adamları” olarak tanımladı. Böylece destekçilerini, kendisine daha da sıkı bağladı.

Trump’ın polemikçi yönü, sosyal medya ile mükemmel bir uyum sağladı. Sert çıkışlar ve kışkırtıcı söylemler, hem sosyal medya algoritmalarında öne çıkmasına hem de geleneksel medyada haber olmasına neden oldu. Attığı her sansasyonel tweet, televizyonlarda ve gazetelerde geniş yankı buldu. Yani, sosyal medya üzerinden başlattığı her tartışma, sonunda geleneksel medyanın da gündemine oturdu. Bu durum, popülist liderlerin neden daha fazla ses getirdiğini de açıklıyor. Sosyal medyada sansasyon yaratmak, kitleleri harekete geçirmenin en hızlı yolu. Ve Trump, bu oyunu en iyi oynayanlardan biri.

Sosyal medyanın sunduğu en büyük fırsatlardan biri, kullanıcıların ilgisine göre içeriklerin şekillendirilmesi. Trump’ın ekibi, sosyal medya algoritmalarını çok iyi analiz etti ve belirli demografik gruplara özel mesajlar üretti. Örneğin, muhafazakâr seçmenlere hitap eden dini söylemler, işçi sınıfına yönelik ekonomik vaatler ve genç seçmenleri cezbeden milliyetçi söylemler, kişiye özel algoritmalar sayesinde en doğru kitleye ulaştı.

Ayrıca, sosyal medya siyasetçilerin sadece politik söylemleriyle değil, kişisel yönleriyle de kitlelerle bağ kurmasına olanak tanıyor. Trump, güçlü ve cesur bir lider imajı çizerken, sıradan vatandaş gibi davranarak halkın gözünde “bizden biri” hissiyatı uyandırdı. Bu da seçmen kitlesini genişletmesine yardımcı oldu.

Peki, Dürüst Siyaset Şansı Var mı?

Burada asıl mesele şu: Sosyal medya popülist siyasete bu kadar hizmet ederken, dürüst ve ilkeli siyasetçiler aynı fırsatları kullanabilir mi?

Sosyal medyanın doğası gereği, bilgiye dayalı ve detaylı içeriklerin viral olması zor. İnsanlar, uzun uzun anlatılan analizleri değil, kısa ve etkileyici mesajları tercih ediyor. Bu da agresif, saldırgan ve duygusal bir üslubun siyasette öne çıkmasına yol açıyor. Peki, sosyal medya aracılığıyla dürüst ve ilkeli siyaset yapmak mümkün mü? Belki mümkün, ama bugünün dünyasında en çok sesi çıkanın kazandığı aşikâr. Eğer siyaset, dijital çağda sağlıklı bir yöne evrilecekse, dürüst siyasetin de bu yeni medyayı en az popülistler kadar iyi kullanması şart.

Aksi halde, bağıranlar kazanmaya devam edecek.

Donald Trump
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız