Kocaeli futbolunda sevindirici gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Ben de bu güzel haberleri sizlerle paylaşmaktan çok keyif alıyorum.
İlk önce Milli sevinç ile başlayalım.
Kocaeli futbolunda sevindirici gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Ben de bu güzel haberleri sizlerle paylaşmaktan çok keyif alıyorum.
İlk önce Milli sevinç ile başlayalım.
Olumsuz pencereden bakmamaya gayret ederek Karagümrükspor maçını değerlendirmeye çalışacağım.
Öncelikle 5 maçtır kazanamayan bir takım olmamıza rağmen hem kamuoyundaki hem de taraftarlar üzerindeki sağduyu ve sakinlikten memnum olduğumu söylemem lazım.
Çünkü kaosun ya da stresin bize faydası olmayacağının herkes farkında.
Ankaragücü bu sezon dördüncü teknik direktörü ile çalışan, istediği istikrarı bir türlü yakalayamayan bir takım.Sezona Cihat Arslan ile başlayıp ardından Kenan Koçak, Kemal Özdeş ve son olarak Mustafa Dalcı ile yollarına devam ediyorlar. Kocaelispor maçında Ankaragücü 3-4-3 sistemi ile sahaya çıktı.Biz de 3’lü başladık. Pek anlam verdiğim bir durum değildi ve ilk yarıda Ümraniye maçından çok daha etkisiz bir Kocaelispor izledik. Sadece Onur’un ortasında, Markao kaleye topu göndermiş, o top sağdan az farkla dışarıya çıkmıştı.
BİZİM SOL KANADI ÇOK İYİ KULLANDILAR
Pazartesi maçları Kocaelispor için pekiyi olmuyor.
Çok maç hatırlıyorum sonucu iyi bitmeyen.
Maç akşamı iftarı yapıp stada geldik, hava tahminimden soğuktu, tribünlerdeki sayı da tahminimden düşüktü.
Sizlere benim için çok sevindirici bir haber vermek istiyorum.Bilenler bilir… Ben doğma büyüme Gölcüklüyüm ve 33 yıldır da Gölcük’te oturuyorum.1999 depremine kadar Gölcük merkezde, deprem sonrasında Saraylı’da oturduk.Çocukluğum Saraylı’da, mahalle aralarında top oynayarak, mahalle maçları yaparak geçti.Bütün çocuklar gibi ben de futbola mahalle arasında başladım.O zamanlarda aynı mahalleden bile birçok takım çıkardı.
Şimdi mahalle maçları mahalle, takımları çok yok gibi… Bu da beni çok üzüyor.Arda Turan da bazen mahalle maçları ile anılarını anlatıyor, çok hoşuma gidiyor.2,5 litrelik kolasına oynanan maçların tadı çok başkaydı.Genelde 10’da devre 20’de biterdi, kim kazanırsa kazansın kola beraber içilirdi.Kale direkleri taşlardan olurdu, üst direk olmazdı, kalecinin boyuna göre göz kararı hesaplanırdı.Bizim o küçük mahalleden çok futbolcu çıkabilirdi ama çok imkanlar yoktu.Birçoğumuz ilçenin farklı takımlarında futbola başladık.Gölcükspor ya da Harbişspor genelde tercih edilen kulüpler oldu.
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Avrupa’daki maçlarını takip ettik.Özellikle devre arasında önemli bonservis bedelleri ödeyerek ve mevcut haliyle büyük bir maaş yüküne sahip Galatasaray’ın düşük bütçeli ve yaş ortalaması genç bir takım olan AZ Alkmaar’a elenmesi çok konuşuldu.Bir kez gruplarda, iki kez de elemelerde karşı karşıya geldiği Hollanda temsilcisini üç maçta da mağlup etmeyi başaramadı Galatasaray.İnsanlarda doğal olarak “E o zaman bunca transferi neden yaptık?” demeye başladılar.Kimileri Türk futbolunun kurtuluşu için genç oyunculara yatırım yapmaktan falan bahsetti.Kimileri Okan Buruk’u, kimileri yönetimi eleştirdi.Bugün eleştiri yapanların birçoğu aslında Galatasaray taraftarlarıydı.Ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki Galatasaray pazartesi günü Fenerbahçe’yi yenerse dünyanın en büyük hocası Okan Buruk, en iyi yönetimi de Galatasaray yönetimi olacak!Futbolu günlük yaşıyoruz, günlük konuşuyoruz. Aslında ekranlarda konuşanların geçmiş konuşmalarını bir izlerseniz birçoğunun kendileriyle çeliştiğini göreceksiniz.En yakın örnek sosyal medya diliyle, geldiğinde zindanlarda olup sonradan Fenerbahçe taraftarlarının sultanı olan Youssef En-Nesyri.Bir kere şunu netleştirelim… Ne Fenerbahçe ne de Galatasaray asla AZ Alkmaar gibi yaş ortalaması ve maaş bütçesi düşük bir takım olmayacaklar.Zaten bugün bunu isteyen hiçbir taraftar ya bunun ne demek olduğunu bilmiyor ya da biraz önce bahsettiğim çelişkiye düşüyor.AZ Alkmaar dediğimiz takım 34 hafta sürecek Hollanda liginin 22. haftası itibariyle lider Ajax’ın 14 puan gerisinde 5. sırada yer alıyor.Kim bugün lige havlu atmış bir takım istiyor ? Kimse…Zaten bu iki takım taraftarı için iki hedef var. Ya kendi takımı şampiyon olsun, kendisi olamazsa rakip takım şampiyon olmasın.Yani değerli taraftarlar, tuttuğunuz takımları yönetenler Avrupa’da kupa almak için değil ligi kazanmak için milyon Euro’ları harcıyorlar. Ve bunu siz istiyorsunuz!Hiç kendinizi de boşuna kandırmayın…AZ ve benzeri takımlar genç oyunculardan ve hedefi olan oyunculardan kurulu oldukları için disiplinli ve çok azimli oynuyorlar.Çünkü onlar için Avrupa arenası önemli bir vitrin.Onların hedefi Avrupa’nın önemli takımlarında iyi kontratlar imzalayarak oynamak.Young Boys, Türkiye Ligi Şampiyonu Galatasaray’ı elediğinde kendi liginde düşme hattındaydı!Avrupa’nın düşük bütçeli takımlarına karşı alınan her başarısız sonuçta bu tarz gündemler oluşuyor ama inanın bana hiç gerçekçi gelmiyor çünkü hiçbir taraftar bunu istemez ve kabullenmez.Çünkü ligi kaybetmeyi, hele hele ezeli rakiplerine kaybetmeyi asla kabullenemezler.AZ Alkmaar takımı 2023 yılında U-19 Gençlik Ligi’nde Avrupa şampiyonu oldu.Hem de öyle tesadüfen değil, Barcelona’yı 3-0, Real Madrid’i 4-0, finalde Hajduk’u 5-0 yenerek şampiyon oldular. Şimdiki takımdan kaleci Oduro, Goes ve Poku o takımın önemli oyuncularındandı.Yani hiçbir şey tesadüf değil.Kendilerini “Büyük takım” diye adlandıklarımızın genç takımları Avrupa’da ne yazık ki hiçbir başarı elde edemediler. Sadece bu sezon Trabzonspor tarihte ilk kez son 16’ya kaldı, o da bence ülkede yeterince gündem olmadı.Büyük takımlar genç ve potansiyelli oyuncuları getirseler ya da alt yapılarından çıkartıp oynatsalar, onları da fena sayılmayacak bonservis bedelleriyle satsalar taraftarları bundan memnun olacak mı ?Kasımpaşa örneği var… Onlar da potansiyeli olan, bazen genç bazen düşük bütçeli oyuncuları Türkiye’ye getirdiler. Bu oyunculardan hem performans hem de gelir elde ettiler. Ama hiç şampiyon olmadılar ve Avrupa’ya gidemediler.Son 10 yılda en iyi lig dereceleri geçen sezonki beşincilik.Bu süreçte Diagne, Donk, Eren Derdiyok, Eren Elmalı ve Trezeguet gibi önemli oyuncu satışları oldu.Ben AZ Alkmaar’a, Bodo Glimt’e, Union Saint-Gilloise’a, Midtjylland’a, Genk’e çok saygı duyuyorum.Bence doğrusunu yapıyorlar ama ne yazık ki bu sistemi en başta büyük takımların taraftarları istemez, istemeyecek de!Çünkü onlar için haftalık değişen ülkenin futbol gündeminde yer edinmek çok daha önemli.Yani ülkemizin futbol kültürünü baştan sona değiştirmek gerekir, ona da kim cesaret edebilir ?Keşke herkes samimi olarak, ligine bakmadan, kazanıp kaybetmesine bakmadan kendi memleketinin takımını, çocuğunu alıp stadına gidip maçını izleyebileceği takımı tutsa…Keşke futbolseverler Kocaelispor’u, Eskişehirspor’u, Altay’ı, Adana Demirspor’u, Bursaspor’u vs… tutsa.Keşke stadına gelen rakip takım taraftarını, hani hiç oturulmayan koltukların olduğu, kapısı çok açılmayan, -Misafir odası- diye bildiğimiz odaya layık gördüğü, evine gelen misafir gibi görse.Keşke çocuklarının okul çantalarını, İstanbul takımlarının logolarının olduğu çantalardan seçmese.Eskiden hep anlatılır, rakip takımlar birbirlerine saygı duyarmış, rekabet varmış ama düşmanlık yokmuş.Şimdilerde çok kötü olaylara tanıklık etmeye başladık.Bu kötü gidişe bir an önce dur demezsek korkarım ilerde konuşacak bir futbol da kalmayacak.Ülkemizin futboluna o kadar yabancı kalmaya başladık ki artık koca ülkemizde TFF başkanın ifadesiyle 600 sene dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun bugünkü mirasçıları olarak, ülkenin en önemli maçını yönetecek bir Türk hakem bulamadık.Ben şimdi Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarına soruyorum ve samimi bir şekilde cevap istiyorum. Siz böyle genç oyuncularla Avrupa’da mücadele eden, kimi zaman başaran kimi zaman tecrübesizliğin ve kalitesizliğin etkisiyle başaramayan bir takım mı istiyorsunuz yoksa yıldızların geldiği, milyon Euro’ların dağıtıldığı, lig şampiyonluğunun kovalandığı takımları mı?
Galatasaray Ankaragücü’nün 2007 doğumlu stoperi Arda Ünyay’ı 500.000 Euro bonservis karşılığında transfer etti.Güncel kur ile bu rakam 19 milyon TL civarında bir para yapıyor.Bu para ile altyapı için neler yapılır varın siz düşünün.Arda Ünyay, A takım seviyesinde bu sezon 58, toplam kariyerinde 81 dakika forma giymiş.Arda elbette çok değerli bir oyuncu ki U15, U16, U17 ve U18 Milli takımlarımızda toplam 35 kez forma giydi.Çok net Galatasaray gelecek adına bir yatırım yaptı.Bu tarz yatırımlar tutabilir de tutmayabilir de, bunu zaman gösterecek.Buraya kadar olan kısım eminim Kocaelispor taraftarlarını pek fazla ilgilendirmiyor.
Şimdi gelelim hepimizin ilgileneceği kısma… Kendi altyapımıza, bilhassa U-19 takımımıza.Gerilim müziğine gerek yok… 10 takımın yer altığı U-19 Bölgesel Gelişim Ligi 2. Grup’ta lider durumdayız.18 maçta sadece, 19. dakikada kaleci Talha’nın kırmızı kart gördüğü İnegöl Kafkas deplasmanında 2-0 mağlup olmuşlardı.Grup aşaması zaten bizim için hedef değil… Asıl hedef Antalya’da oynanacak olan Play-Off müsabakaları olacak.Bizim grubumuzdan 3 takım Antalya’ya gidecek.Kocaelispor 41, Mustafakemalpaşa 40, Bandırmaspor 30 ve Belediye Derincespor 28 puanla sıralanıyor. Yani Antalya’ya 2 takımızı birden gönderebiliriz.Oradaki sistemi de kısaca anlatayım.
Son yazımda “Nasıl transfer yapılmaz” konusunu, geçmişe giderek örneklerle anlatmaya çalışmıştım.Bu yazımda biraz geleceğe gidelim.
Transferler yapılıyor, isimler yazılıyor, kimisi doğru, kimisinin adı geniş listede bile yok.Yapılan transfer sana kısa vadede katkı vermeli, sonrasında da giderken sana kazandırmalı.Yani bunun için aç oyunculara, burayı emeklilik ikramiyesi olarak görmeyen oyunculara ihtiyaç var demektir.
Her sezon 500-600 milyon para harcayarak bu işi sürdürülebilmek mümkün değil.Hep harcayarak, hiç kazanmadan bu iş yapılamaz.Kimse yanlış anlamasın, yönetici olarak para verenler de borç olarak veriyor, hibe etmiyor.Kocaelispor profesyonel bir yapıya oturmadan yarınlara umutlu bakmak zor.
Transfer döneminde birçok isim yazılır çizilir. Taraftarların en çok sevdiği dönemler bu dönemlerdir.Neredeyse ortaya atılan isimlerin yalan olduğu bilinse de okunur, tıklanır.Özellikle yıldız isimler yazılır, “O bitti, bu yolda, şu uçakta” gibi yalan rüzgarları estirilir.Nasıl transfer yapılacağını zaten herkes çok iyi biliyor o yüzden ben olaya tersten bakıp nasıl transfer yapılmaz, onu anlatmaya çalışacağım.
Kocaelispor’un küme düştüğü sezon dahil yapılan yabancı transferlere baktığımızda, aslında -Nasıl transfer yapılmaz- ile alakalı önemli doneler var orada.Hani küçükken bize sorarlardı “Büyüyünce ne olacaksın?” diye.Ya da iş görüşmelerinde sorarlar -Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?- diye.Futbolcu transferi yaparken bir isim üzerinde odaklanınca onu 3 yıl içinde nerede gördüğümüz önemli mesela.3 yıl önce nerede olduğundan çok daha önemli hem de.Oyuncu transferi yaparken kariyere, potansiyelden çok bakılmaz.Geçmişte büyük takımlarda oynamış, büyük başarılar yakalamış bir oyuncu sırf o günlerin hatırına transfer edilmez.
İsmet hocanın çıktığı ilk maçta alınan 3-0’lık Iğdır galibiyeti sonrası “İşte aradığımız hoca, işte beklediğimiz futbol” diye paylaşım yapan kıymetli taraftarlarımız gerçeklerle yüzleşti.İsmet hoca ile ilk anlaşıldığında “Doğru tercih olduğundan emin değilim” demiştim. Ertuğrul hocanın ayrılmasını da yerine İsmet Taşdemir’in gelmesini de doğru bulmadığımı belirtmiştimO yazıya bana özelden de çok yorum geldi.Genel olarak geri dönüşler -Hocanın işine karışılmazsa- -Hoca rahat bırakılırsa- hocanın çok başarılı olacağı yönündeydi.Burada kimse hocanın işine karışmıyor.Hangi teknik ekip gelirse gelsin işlerine çok karışılmadı.Yani karışılmadı derken elbette Kocaelispor gibi büyük camialarda çalışmanın zorlukları vardır, olacaktır da.Anlatmak istediğim, hoca ne isterse ya olur ya da oldurulmaya çalışılır.Sezon başı Ertuğrul hocanın transferdeki yetkisini, tesis anlamında isteklerinin karşılık bulmasını falan örnek gösterebiliriz.İsmet hoca da Recep Durul’dan dolayı çok güçlü şekilde geldi.Hatta başkan çıtayı öyle bir yere getirdi ki -Okan Buruk ve Arda Turan’dan sonra İsmet Taşdemir gelir- dedi.Zaman zaman Recep Durul çok enteresan cümleler kuruyor. Şaşırtıyor.Şenol Güneş, Abdullah Avcı, Sergen Yalçın, Çağdaş Atan, İlhan Palut, Recep Uçar gibi isimler kaçıncı sırada acaba… İnşallah bir gün onları da açıklar.Neyse, bizi ilgilendirmez de netice itibariyle İsmet Taşdemir kendisine çok güvenen bir başkanla çalışma fırsatı yakaladı.Iğdır maçında topu rakibe bıraksa da kazanan bir Kocaelispor vardı.O maçta taçtan atılan gol bana göre önemli bir detaydı, en azından bir hoca dokunuşu hissettimOndan sonraki Keçiören maçı, çok iyi olmayan bir oyun ama kazanılan 3 puan derken Gençlerbirliği mağlubiyeti.İlk yarı silik bir oyun, ikinci yarı topla oynayan rakip yarı sahada oynayan bir takım, ama sonuç gelmedi.İkinci yarıya başlarken 3 değişiklikle başlanmasını anladım ama “Barış Alıcı” hamlesini anlamadım.Bu sezon ilk maç hariç katkı verdiği hiçbir maçı hatırlamıyorum.Ahmet Sagat’ı oyuna alırken Barış’ı bile çıkartabilirdi ama Oğulcan kenara geldiBenim bakışım, hocaya destek olunması gerektiği yönünde.Ertuğrul Sağlam’a destek olunup sezon sonuna kadar sabredilmeliydi ama olmadı.Şimdi de İsmet Taşdemir’i eleştirenlere diyorum ki, sabır…İsmet hoca bu takımı şampiyon yapar, hiç endişe etmeyin.
NERELERE TRANSFER YAPILMALITransfer konusuna gelecek olursak… Ben yine teknik ekip ve karar merkezindeki yöneticilerimizden farklı düşünüyorum.Bu takım bu saatten sonra ya Süper Lig’de oynayacak futbolcu almalı ya da ileride değer katıp satabileceği oyuncular almalı, eğer alamıyorsa da transfer yapmamalı.Mesela Samet Yalçın bana göre doğru transfer değildi.Oyuncu Süper Lig’den geldi ama düşmemeye oynayan Bodrum’da bile devamlı oynayan bir oyuncu olamadı.Ya sonradan girdi ya da oynadığı maçlarda oyundan çıktı.Aldığı süre toplamda 7 maça falan tekabül ediyor.Orada devamlı oynasa ya da Süper Lig’den teklifleri olsa zaten alt lige gelmezdi.Demek ki bu oyuncu Süper Lig oyuncusu değil ve dolayısı ile de yanlış transfer.Aynı durum ismi sıkça yazılan bitirilmeye uğraşılıyor denilen Sadık Çiftpınar için de geçerli.Onun da şu ana kadar aldığı süre Samet kadar.32 yaşına gelmiş evet Süper Lig için tecrübeli ama performans olarak yetersiz, geçmişi iyi olsa da son dönemlerdeki durumu iyi olmayan bana göre de iyi stoper olmayan bir oyuncu.Onu almaktansa hiç almamak, Onur ile devam etmek ya da yirmili yaşlarının başında genç, potansiyelli bir oyuncuyu gerekirse alt liglerden almak daha mantıklı.
HER SEZON 20 TRANSFER!Transferde yetkinin tamamen hocaya verilmesi de doğru değil.İsmet Taşdemir - Kocaelispor birlikteliğinin ne kadar süreceğini kimse bilemez.Daha sıkı bağları olan Bodrum ile başarısız sonuçlar alınınca yolları ayrılmak zorunda kaldı.O yüzden artık inat etmeyin, bilenlerden bir ekip kurun akıllı mantıklı işler olsun artık.Her sezon 20 transfer yaparak, milyonlar harcayarak bu iş sürdürebilir olmaz.Süper Lig görmüş Yeni Malatya’nın, Altay’ın Giresun’un 1. Lig görmüş Afyon’un ve daha nicelerinin durumları ortada.Hafızamızı kaybetmediysek bizim de nerelerden geldiğimiz de ortada.Transfer yapmak için yapmayalım.Yolların ayrılması gereken oyuncularla da vakit kaybetmeden yolların ayrılması lazım.Bildiğiniz üzere Başka Kocaelispor Yok!
U-14 Ligi Play-Off maçları sonunda şehrimizi Türkiye Şampiyonasında temsil edecek 5 takım belli oldu.Her maç müthiş bir heyecan ve çekişme içinde geçti. Takımların kaderlerini penaltılar belirledi. Bu yaş kategorileri aslında ham yetenekleri keşfetmek için çok güzel yaşlardır.Play-Off maçlarının tek maç eleme usulü olması bana bazen acımasız geliyor ama yapacak bir şey yok çünkü birçok organizasyonda sistem böyleBunu neden söyledim diye düşünenler olabilir.5 final maçının tamamı berabere bitti ve kazananları dediğim gibi penaltılar belirledi.5 finalin 5’inin de penaltılara gitmesi...Son yıllarda böylesine bir senaryo yaşandı mı bilmiyorum ama gerçekten çok ilginç bir durum.Sanırım tarihte ilk kez oluyor. Bu yüzden finali penaltılarla kaybeden 13-14 yaşındaki çocuklardan kurulu bu 5 takıma da üzüldüm.Ama futbol böyle bir oyun ve bunun için milyonlarca kişi bu oyunu izliyor.Onlar da kaybederek kazanmayı öğrenecekler.
SEZON NASIL GEÇTİ? 13 farklı grupta 119 takım bu yarışa başladı.Gruplarında ilk iki sırayı alan 26 takımın Play-Off oynamaya hak kazandığı, ilk sıradaki 13 takımın 2. elemeden başlayacağı maçlar büyük heyecanlara sahne oldu.13 ikinciden 7’si 2. elemeye geçmeyi başardı.Oradaki 13 takımla birlikte son 20 takım tek maç usulü eleme maçları oynadı.Kazanan 10 takım Play-Off finaline kalarak Türkiye şampiyonası için son aşamaya geldi.İşte burada oynanan 5 maçta hiçbir takım birbirlerine normal sürede üstünlük kuramadı.Penaltılar sonunda şampiyonaya gitmeye hak kazanan çocuklar ve aileleri büyük sevinç yaşadı.Bir tarafta burukluk vardı ama yukarıda da bahsettiğim gibi bunlar futbolda var.Gölcük Şirinköyspor, Değirmenderespor, İzmit İdman Yurdu, Karamürsel İdman Yurdu ve Tavşantepespor U-14 takımları ilimizi Türkiye Şampiyonasında temsil etmeye hak kazandılar.
DEĞİRMENDERESPOR BENİ ŞAŞIRTMADISon yıllarda alt yapıya yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Değirmenderespor İbrahim Odabaş başkanlığında alt yapıyı yeniden dizayn ediyor.Çok kaliteli hoca grubu ile bütün yaş kategorilerinde mücadele ediyorlar.U-14 takımını çalıştıran Osman Kaba’yı çok iyi tanıyorum.TFF-C antrenörlük kursunda birlikteydik çok öncesinden de iyi tanıdığım bir kardeşim.Bu işe gerçekten inanılmaz kafa yoran, kendini geliştiren, yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya gayret eden kıymetli bir futbol insanı.Çok başarılı olacağından emindim ve takımını Türkiye şampiyonasına götürmeyi başardı.Eğer kariyerini doğru planlarsa bence çok iyi yerlere gelebilir.
Bölgesel Amatör Lig’de İstanbul Grubu hariç tüm gruplarda devre arasına girildi.Bu yazımda Bölgesel Amatör Lig’de ilimizi ve Kocaeli’yi temsil eden futbolcu kardeşlerimizi anlatmaya çalışacağım.
BAL 1. Grupta mücadele eden Bitlis Özgüzelderespor’un teknik direktörü Fatih Kurtoğlu ve kaleci antrenörü Engin Tuğul’dan uzun uzun bahsetmiştik zaten.Liderin 6 puan gerisinde şampiyonluk için mücadele ediyorlar.Şampiyonluk kutlamalarına gideceğiz, o şampiyonları burada, Yeşil Siyah programında ağırlayacağız inşallah.
Geçen hafta Bölgesel Amatör Lig’de oynanacak maçlara baktığımda 3 tane maç gözüme çarpmıştı.
Bunlardan biri Bitlis Özgüzeldere – Şırnak Petrolspor maçıydı.
Ben de Kocaelili teknik direktör Fatih Kurtoğlu’nun çalıştırdığı, yine Kocaelili kaleci antrenörü Engin Tuğul’un görev yaptığı Bitlis Özgüzelderespor’u çok merak ediyordum.
Cuma Namazı’ndan çıktım ve çok sevdiğim bir hocamdan “Ertuğrul Sağlam istifa etmiş” diye bir mesaj aldım.
Onun geniş istihbarat ağı vardır ama yine de zerre ihtimal vermedim.
Her anlamda zamanlama olarak ya da pozisyon olarak, her ne kadar sorunlar olsa da bunu beklemiyordum.
Bölgesel Amatör Ligde bu hafta amatör ligleri hak etmeyen iki takım Gebzespor ve Gölcükspor kent derbisinde karşı karşıya geldi.Maç öncesinde lider Yeşil Yalova, Gebzespor’un 10, Gölcükspor’un ise 4 puan önündeydi.Gölcükspor, taktik disipline bağlı çok akıllı ve sabırlı bir oyun oynadı.İlk yarıda Gebzespor, ikinci yarıda Gölcükspor ise pozisyonlar buldu.70. dakikadan sonra Adem Aydemir’in hamlelerine karşı hamleler gelmeyince oyun üstünlüğü de Gölcükspor’a geçti ve 88. dakikada Muhammed Ali Aydın’ın Süper Lig kalitesinde attığı golle Gölcükspor’a galibiyeti getirdi. Yeşil Yalova’nın yenildiği haftada maç sonunda Gölcükspor lider ile arasındaki puan farkını sadece 1’e indirdi.Aradaki gereksiz gerginliğin bana göre son bulduğu, Gebzespor’un başta başkan Yusuf Öztürk ve Abbas Sır olarak çok iyi misafirperverlik gösterdiği, Gölcükspor’un da edebiyle gelip edebiyle gittiği dostça güzel bir maç oldu.Bence en önemlisi de buydu.
GEBZESPOR NASIL TOPARLANIR?Gebzespor için işler iyi gitmiyor ama toparlanırlar. Nasıl mı? İki hafta öncesine gidelim ve olaya 1 Aralık pazar gününden bakalım.Örneğimiz Gölcükspor… Son 5 maçta sadece geçen hafta ligden çekilen Evrensekiz’i sahasında 4-1 mağlup etmiş, Hendekspor, Çayırova ve Kapaklı’ya kaybetmiş, Yalova ile berabere kalmış bir takımdı. Son 5 maçta 4 puan alan ondan takım önceki 6 maçta 18 puan almıştı.İlk devrenin son 4 maçında 12 puan alınması gerekiyordu, o yüzden bir hamle yapmak lazımdı.Evvela görevinden ayrılan Ömer Faruk Uzuner yerine teknik direktör arayışları başladı.Birçok kıymetli teknik direktörün ismi gündeme geldi. Gölcükspor liderin 4 puan gerisine düşmüş ve 4 maçın 3’ü deplasmanda olacak.Zor bir görev bekliyordu gelecek kişiyi ama hepsi de Gölcükspor adının olduğu yerde ne zorluğu ne de başka bir şeyi düşünmediler.
Ertuğrul hoca Erok maçından sonraki basın toplantısında bir cümle kullandı.Dedi ki “Bugün lig bitse bu takım Süper Lig’e çıkıyor”Yine bugün lig bitse kendi sahamızda kaybettiğimiz iki takımdan Manisa Futbol Kulübü küme düşüyor, Esenler Erok 1 puanla ligde kalıyor, berabere kaldığımız Şanlıurfa bizden aldığı 1 puanla kümede kalıyor.16 maç sonunda 4 mağlubiyet almış takım, yani her 4 maçta 1 kere kaybetmiş bir takım sezon sonunda Süper Lig’e çıkar belki ama bu çıkan takımın başarısı değil ligin kalitesini ya da kalitesizliğini ortaya çıkarır.Ama uzun zaman sonra Ertuğrul hoca benim katıldığım ve kabul ettiğim şeyler de söyledi basın toplantısında.
Genelde basın toplantılarını eleştiriyordum ama akşam bazı gerçekleri ve doğruları söyledi.Kocaelispor kötü oynamadı… Erok maçından çok daha kötü maçlar var galibiyetle biten.Baskılı ve tempolu başladı, bunun için savunmayı öne çıkarmak zorundasın ama o zamanda arkada boşluklar verirsin, bu böyledir.Yani hem hücum oynayayım hem de pozisyon vermeyeyim diyemezsin, bu mümkün değil.Ayrıca taraftar konusunda doğruları söyledi, ama yanlış cümleler, zaman ve ortamda.Bu şehir zaten neyin ne olduğunu biliyor. Taraftar, skordan bağımsız olarak 90 dakika destek vermeli.Maç devam ederken ıslıklar, yuhalamalar ya da tepki göstermek bana da doğru gelmiyor.Hiçbir maçta ıslıklanan bir oyuncunun ya da takımın performansının arttığına şahit olmadım.Oyuna başlayan ilk 11’e baktığımızda, diğer maçların aksine hücumda biraz daha hareketli bir takım bekliyorduk.
Orta sahanın Vukovic, Pedrinho ve Oğulcan’dan oluşması bunu maç öncesi bize düşündürdü.Özellikle Markao ile rakip kalede etkili olmaya çalıştık, ilk 12 dakikada pozisyonlar bulduk ama gol gelmedi.Markao’nun bir kafa vuruşu vardı, direkten kornere giden…Yine soldan Muharrem’in getirdiği, Markao’nun kaçırdığı pozisyon vardı aklıma gelen.En tehlikeli pozisyonumuz da buydu. Son haftaların formda oyuncusu Oğulcan istekliydi ama çok da etkili olamadı.Bir türlü çözüm bulunamayan sağ kanatta Barış Alıcı yine etkisizdi.Yediğimiz ikinci golde ve VAR’dan dönen golde savunma arasına atılan toplarda sorunlar yaşadık.Geçen hafta iyi bir maç çıkaran, bir de gol atan Onur Öztonga oynamaz mıydı diye düşünmedim değil.Ayrıca yenen ikinci golde ve 1 cm ile ofsayt olan Fernandes’in attığı, VAR’da iptal edilen golde Gökhan’ın yeteneği ile örtüşmeyen goller oldu.İyi niyetinden, karakterinden zerre şüphem yok ama performans olarak gelecek adına beni endişelendiren ve kaleci transferi konusunda fikrimi değiştiren bir maç oynadı.Harun’un da Manisa maçında performansı çok iyi değildi.Yeni gündem oluşturmak istemem ama kaleci antrenörümüzün kalecilerimizi daha iyi hazırlaması gerektiğini düşünüyorum.Son 5 maçta 3 mağlubiyet ve 2 beraberlik alan Esenler Erok, Mücahit Albayrak, Furkan Orak ve hücumun en etkili iki silahından biri olan Mame Faye’den yoksun olarak İzmit’e geldi.Özellikle Mame Faye 12 maçta 5 gol, 4 asistle hücuma büyük katkı verdi.Sağ kanatta çok süratli bir oyuncuydu, onun getirdiği toplar çok etkili oluyordu.Maçta Oğuz Ceylan, Faye’den rol çaldı ve ilk golün asistini yaptı. Genel manada çok da iyi oynadı, Mendes’e adım attırmadı. Geçen haftaki “Yeşil Siyah” programında Belediye Derincespor bahsinde, oyun formasyonu ile alakalı bir yorumda bulunmuştum.
Bugün Avrupa’daki temsilcilerimiz kritik maçlara çıkacaklar.
Dün akşam Fenerbahçe sahasında Athletic Bilbao karşısında sahadan mağlubiyet ile ayrıldı.
Fenerbahçe’de işler pek de yolunda gitmiyor gibi.
Hafta sonu maçlarına girerken yakın rakiplerimizden Erzurumspor’un kolay kazanacağını Bandırma ve Karagümrük’ün zorlu deplasmanlarda sorun yaşayabileceğini ön görüyorduk.Erzurumspor zorlansa da 1-0 kazanmasını bildi.Karagümrük zorlu Ankara deplasmanından eli boş döndü.Bandırmaspor, yeni teknik direktörü Osman Özköylü ile ilk maçına çıkan Iğdır deplasmanından 3 puanda döndü ki bence haftanın en kritik galibiyetini aldı.Ayrıca Erkan Sözeri ile çıktığı 3 maçı da kazanan Keçiörengücü şu anda ligin en formda takımı çünkü son 3 maçını kazanan başka bir takım yok.Onlar da sessiz ve derinden geliyorlar.
Yeni Malatyaspor maçına geçmeden önce oluşan hava ile alakalı bazı konulardan bahsetmem lazım.Yıllar önce biz zor günler geçirirken bizi 9-0 yenmişlerdi.Evet çok üzücü bir skor olmuştu ama o skorun yaşanmasının bazı sorumluları vardı.En büyük sorumlular Kocaelispor o günlere gelene kadar kulübü çok kötü yönetenler ve o kötü yönetime karşı sessiz kalanlar ya da yeterince ses çıkarmayanlar.
Yeni Malatyaspor, eski adı ile Malatya Belediyespor şu anda Bölgesel Amatör Lig’de yer alan gerçek Malatyaspor’un yerine kuruldu.Malatya ekibi Sergen Yalçın döneminde Avrupa kupalarına katıldı.O günlerden bugünlere gelmesi kesinlikle kötü yönetimle alakalıdır. Yani demem o ki, bugün Yeni Malatya forması giyen futbolcuların bir günahı yok!Maç öncesi bazı kişilerin bu maçı, 9-0’lık maçın rövanşı olarak gördü ve intikam besledi.Bu doğru bir bakış açısı değildi.
Cuma günü Kocaelispor – Bandırmaspor, cumartesi günü Belediye Derince – Yeni Mersin, pazar günü de
Gölcükspor – Kapaklıspor maçlarını seyrettim.
Birbirinden çok farklı liglerde farklı mücadeleler yapan takımları peş peşe seyretmek bana iyi geldi.Gölcükspor ve Belediye Derincespor ile alakalı kapsamlı bir değerlendirme yapmak istiyorum ama onlar başka bir günün konusu olacak.
Çok duyarız bunu ama bugün bu hala geçerli mi bir bakalım.Geçmişten bugüne benim hatırladığım Kocaelispor’un dışında;Gölcükspor, Gebzespor, Karamürselspor, Darıca GB, Körfez Belediye, Derince AŞ, Belediye Derince, Hereke Yıldızspor ve Tavşancılspor ilimizi profesyonel liglerde temsil etti.Özellikle Gölcükspor, Gebzespor ve Darıca Gençlerbirliği uzun yıllar profesyonel liglerde yer alarak şehrimiz adına önemli işlere imza attı. Kocaeli takımlarının altyapılarından yetişen onlarca futbolcuya Ay Yıldızlı forma nasip oldu.Avrupa’da ülkemizi gururla temsil edenler oldu.En güncel örnekleri Muhammed Kerem Aktürkoğlu ve Merih Demiral kuşkusuz.Geçtiğimiz yıl Kocaeli Kongre Merkezi’nde antrenörler semineri yapılmıştı.Ben de TFF C lisanslı bir antrenör olarak bu seminere katılmış ve çok keyif almıştım.Orada özellikle TÜFAD başkanı Remzi Demirer’in Ceyhun Güray ve Bülent Baturman ile alakalı anlattıkları çok ilgimi çekmişti.Özellikle Ceyhun Güray için çok büyük övgü ile bahsetmişti.A Milli takımda ve Beşiktaş’ta forma giydiğini anlatırken o günler Remzi hocanın gözünde canlanmıştı.Bugün gurur duyduğumuz Kerem ve Merih’in yolunun hiç Kocaelispor’dan geçmemiş olması bizi birazcık üzse de bugün geldikleri nokta hepimizi çok mutlu ediyor.Daha öncede Kocaeli’den çıkan ve iyi yerlerde forma giyen onlarca futbolcuyu yazmıştım. Bugün konu aslında son yıllarda Kocaeli’nin ne kadar futbol şehri olduğu ile alakalı.Ne yazık ki eski formumuzda değiliz.Ne çok büyük futbolcular, ne de teknik direktörler yetiştirme konusunda yeterli değiliz.Geçmiş ile kıyasladığımızda maalesef geriye doğru bir gidiş olduğunu söylemeliyim.Bunun en büyük sebeplerinden biri de profesyonel liglerdeki takım sayımızın azalması.Bu yıl itibariyle profesyonel takım sayımız 2’ye düştü.İllerdeki profesyonel takımlara baktığımızda İstanbul 20, İzmir 10, Ankara 8, Bursa 6, Antalya 5, Adana, Aydın, Balıkesir, Manisa, Muğla, Ordu, Rize, Şanlıurfa ve Trabzon 3’er, Diyarbakır, Elazığ, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırıkkale, Kocaeli, Konya, Mardin, Mersin, Tekirdağ ve Tokat 2’şer takımlarla temsil ediliyor.Yani 14 ilin bizden çok, 12 ilin de bizimle aynı sayıda profesyonel takımı var.Elbette bunun sebepleri var.Eğer profesyonel takım sayımızı arttırırsak İzmit’in çocuklarının hayalini gerçekleştirmek için ve onlara şanslar vermek için daha çok imkanımız olacak.İl kıyası yapıp kendimizi kimseyle yarıştırmak istemiyorum.İlleri tek tek bilerek yazdım ki herkes görsün ve yerimizi daha iyi anlasın diye.En başta şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Büyükakın olmak üzere birçok kişi bu şehrin futbolcu yetiştirmesi için imkanları sonuna kadar zorluyor.İnanın bana çok iyi imkanlarımız var.Yukarıdaki birçok ilden çok daha fazla imkana varken onlarla aynı sayıda olmak yada altında olmak bize yakışmıyor.Gölcük’te yaşadığım için oradan bir örnek vereyim. Değirmenderespor ve Harbişspor Bölgesel Amatör Lig’e yükselmişti.Gölcük Belediye başkanı Ali Yıldırım Sezer ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın imkanları seferber ederek Değirmende Stadı’nın sahasını büyüterek zeminini değiştirtip saha içi ve dışı gerekli çalışmalara yaptırarak BAL’a yakışır bir stat haline getirdiler.Ben özellikle Bölgesel Amatör Lig’e çok hakim olduğum için nerede durumlar nasıl biliyorum.Bu konuda inanın bana çok şanslıyız.Eksikler elbette vardır hiçbir şey kusursuz olmaz ama elimizdeki imkanlar gerçekten çok kıymetli.Kocaelispor elbette bizim için çok önemli. Ama bütün odak noktamızı ona verirsek bazı detayları kaçırabiliriz.Doğru planlama ile önümüzdeki yıllarda Kocaeli’nin profesyonel takım sayısını arttırmamız gerekiyor.2030’a kadar en az 5 takım olmalıyız.Nasıl yapılacağını biliyorum, plan hazır ama uygulamaya benim gücüm yetmez!
Geçen sezon bizim yedek kulübemizin en önünde, bizi temsil eden iki teknik adamın karşılaşmasını izledikBu randevu aynı zamanda ilk iki sırada yer alan takımların da mücadelesiydi.Yani maçtan önce lig bitse iki takım da Süper Lig biletini almış olacaktı.Sadece Kocaeli ve Bandırma’da değil, bütün ülkede gözler bu maçtaydı.Hava gerçekten çok soğuktu ama soğuk havaya rağmen maça ilgi oldukça iyiydi.Maçın başlamasıyla birlikte tribünlerin desteği de güçlü bir şekilde başladı.Bu arada Bandırmaspor tribünlerine de değinmek gerekiyor. Kendilerine ayrılan bölümü tam dolduramasalar da baya kalabalıktılar ve tek ses halinde kendi takımlarını çok iyi desteklediler.Bir ara “Bandırma stat istiyor” diye bağırdılar…İnşallah en kısa zamanda yeni statlarına kavuşurlar.
İLK 15 DAKİKA HIZLI OYNAMAYA ÇALIŞTIK
Kocaelispor aynı 11 ile sahaya çıktı.Bandırmaspor da benim beklediğim 11 ile sahadaydı.Mustafa Gürsel hoca Mehmet Özcan ve Mulumba ile maça başlayarak oyunu kontrol etmek istedi.İlk 15 dakika hariç öyle doldu çünkü Kocaelispor ilk 15 dakikada hızlıydı. Cihat’ın topun yönünü hızlı değiştirmesiyle yeşil siyahlı ekibimiz boş alanlar buldu.Bandırma’nın stoperinde Atınç’ın olması ve Kocaeli’de de santrafor pozisyonunda Oğulcan’ın olması Kocaelispor’un uzun top oynamasını engelledi.Ahmet Oğuz maça iyi başlayamadı. Erken bir sarı kart gördü.Hatta bir sarı kart daha görebilirdi.Süper Lig hakemi Kadir Sağlam sahada otoriter bir görüntü çizdi. Oyuncuların itiraz denemelerinde kimseyi kendisine çok yaklaştırmadı.Ahmet Oğuz için ikinci sarı kart beklenen pozisyonda Nomel’in sakatlanıp oyundan çıkması Bandırmaspor’un oyun planını az da olsa değiştirdi.Çünkü Nomel topla çok hareketli, atletik bir oyuncuydu… Yerine giren Hikmet Çiftçi daha çok teknik ve yavaş bir oyuncu görünümündeydi.
Pazar günü Nokta TV’den de canlı yayınlanan Belediye Derincespor – Karacabey Belediyespor maçını seyretmek için Derince’ye gittim. Erdem abi maçı anlatırken Tolga Şanbay ve Savaş Demir ile birlikte maçı ara ara yorumladık. Belediye Derincespor’u 1-1 berabere biten Elazığspor maçında da seyretmiştim.Üzülerek itiraf etmeliyim takım ileri gidememiş.Normalde her geçen gün takımın hem oyun olarak hem de bireysel performans olarak daha ileri gitmesini bekliyordum.Takımın genç olması bahane değil, bu maçta ise hiç bahane değildi! Sebebi ise Karacabey takımının da genç bir takım olmasıydı.Derince’de maça başlayan kadronun yaş ortalaması 24,5, Karacabey’de 25’ti.Sonradan oyuna dahil olan oyuncular içinde yaş ortalaması yakındı.Hatta ilk golü atan İbrahim Demir 2005 doğumluydu.O yüzden takımın “Genç” olması “Tecrübesiz” olması bahane değildi.Hazır hale gelme konusunda iyi gitmiyor dersem dışardan bir gözlem olarak katkı sağlamış olurum diye düşünüyorum.Sezon başında Kartepe’de Karacabey Belediye - Fethiyespor arasındaki hazırlık maçını izlemiştim.Fethiyespor yanlış hatırlamıyorsam o gün 5-1 maçı kazanmıştı.Karacabey hiç hazır bir görüntü vermemişti.O günlerden gelinen noktada iki takımı kıyas ettiğime Karacabey daha hazır ve planlı birtakım gibi gözüktü.Dikkatimi çeken bir ayrıntı tecrübeli oyuncuların kullanımıydı.İki takım da genç oyunculardan kurulu, içlerine tecrübeli oyuncuların serpiştirildiği ekipler.Belediye Derince’de savunmada tecrübeli ağırlıklı hücumda Batuhan hariç genç oyunculardan kuruluydu.Karacabey’de hücumdaki 4 oyuncunun 3’ü tecrübeli oyunculardı.Batuhan ne yazık ki potansiyelinin çok altında oynuyor.Her geçen gün daha iyi olması hem kendi için hem kaptanlığını yaptığı takımı için çok önemli ama formu hiç iyi gözükmedi.Sadece ona bağlamak doğru olmaz çünkü hücumda onu çok topla buluşturamadılar.Hüseyin Afkan’ı Esenler Erok’ta oynarken iki farklı maçta izlemiştim.Normalde çok çabuk kısa mesafede inanılmaz çıkışları olan durdurulması zor bir oyuncuydu.Sakatlıktan çıktığını biliyorum ama fiziksel olarak da onu iyi görmedim.Bence kilo olarak da biraz fazlaları var.Stoper Hakkı Can’ın ilk golde büyük hatası vardı.Yanındaki stoperin önde kaldığı pozisyonda tek hamlelik hareketi onun tecrübesine yakışmadı.Sol bek İlyas yine Karacabey döneminden bildiğim ve beğendiğim bir oyuncuydu.Son maçtaki performansı beklentimin çok altında kaldı.Özellikle duran topları da çok kötü değerlendirdi.Beklentimin üzerine çıkan tek oyuncu Ümitcan Ekşi oldu.Ümitcan normalde daha savunma ağırlıklı oynayan bir oyuncuydu.Hatta geçen sezon 1’i ilk 11 olmak üzere sadece 3 maçta forma giymiş bir oyuncununKocaelispor tarafından transfer edilmesini çok anlamsız bulmuştum.Karacabey maçında izlediğim Ümitcan gerçekten kendini çok geliştirmiş, savunmadan hücuma evrilmiş, sorumluluk alan bir oyuncuya dönüşmüş.rahatlığı ve kendine güveni çok hoşuma gitti.Kariyeri daha ileri gider mi, bu kendi elinde. Daha çok çalışıp kendini geliştirirse gider amaüzerine koyamazsa yerinde sayar.Belediye Derincespor genç oyuncular için çok önemli bir kulüp. Gençlere bu kadar değer veren sahip çıkan ve arkasında duran başka bir başkan, başka bir kulüp var mıdır bilmiyorum ama Belediye Derincespor tüm futbolcular için büyük bir şans.Lütfen toparlanın arkadaşlar.
Fatih Karagümrük sezona çok iyi başlayamasa da son haftaların formda ekiplerinden biriydi.İzmit’e gelene kadar son 6 maçın 5’ini kazanmış, sadece Bandırmaspor’a kaybetmişlerdi.Özellikle hücum hattı kaliteli ayaklardan oluşuyordu.2019 yılında 25 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya transfer olan Wesley Moraes ligin gol kralı.Trabzonspor’dan gelen Dortmund altyapı ürünü Göktan Gürpüz de 4 asistle Malle ile birlikte en fazla asist yapan oyuncuydu.Camacho uzun yıllar Portekiz’de istikrarlı bir şekilde oynamış, diğer kenar Dovedan, Bundesliga ve Bundesliga 2 geçmişi olan kaliteli ayaklar.Orta sahadaki Daniel Johnson’un İngiltere Championship’te 300’den fazla maçı var.Son olarak takım kaptanı Djilobodji’yi anlatmama gerek yok zaten hepimiz tanıyoruz.Bunları anlatmamın sebebi, karşımızda ne kadar kaliteli bir oyuncu grubu olduğunu göstermek.Bu maça çıkarken bizim şöyle kaliteli ayaklarımız var mutlaka kazanmamız gerekiyor gibi bir düşünce yoktu.Kazanmamız gerekiyordu tabi ki ama iyi mücadele ederek ve doğru oynayarak…İki takım da temkinli oynadı ancak galibiyete yakın olan taraf bizdik ve kazanan da biz olduk.Bireysel olarak ve oyun olarak yine eksiklerimiz vardı.Sezon başından beri hücumda Pedrinho ve Mendes’in ayağına baktığımızı konuşmuştuk.Bu maçta Pedrinho ayağına değil kafasına baktık. Djilobodji ile çıktığı hava topundan yaptığı kafa asistiyle öne çıktı. Bu işler boyla olmuyor tabi.Oğulcan’ın yükselen performansı, her maç takıma büyük güç ve karakter katıyor.Oğulcan kariyer olarak büyük futbolcu. Her maçta büyük oynuyor.Galatasaray’ın bonservis ödediği bir oyuncu olsa da kariyeri düşüşteydi. Kocaelispor’a geldiği zaman da bile ciddi soru işaretleri vardı.O bütün işaretleri kaldırdı. Kafaya koymuş takımı kendiyle birlikte Süper Lig’e çıkartacak.Erdem ağabey yazısında Mendes’i “Müslüm Gürses’e” benzettiği için ona “Baba” yakıştırması yapmış.Her ailenin babaları fedakardır. Ailesi için gece gündüz demez çalışır ekmeğini taştan çıkarır.Gerçekten Mendes bu ailenin babası gibi. Pendikspor ve İstanbulspor maçlarında attığı ikişer golle galibiyeti getirmişti.Karagümrük maçında yine fazla mesai yaptı ve ailesine 3 puanı getirdi “Mendes Baba”Bu arada 3 İstanbul takımına da özellikle skor anlamında hiç acımadı!Mendes’in bu üç İstanbul takımına attığı 5 golün klibini Süleyman Çakır’ın repliği “Biz İstanbul’la Anlaşırız” müziği ile edit yapacak babayiğitleri Twitter’a davet ediyorum. İstanbul’un sefiri Mendes Baba! Lütfen yapın ve beni de etiketleyin. Maçla alakalı hoşuma giden bir ayrıntı daha vererek bitireyim. Yıllardır futbolu en alttan en üste kadar takip ediyorum. Kendimce analizler yapıyorum.Şampiyonluk hikayelerinin değişmezleri, uzatmalarda atılan goller, kahramanları sonradan oyuna giren oyuncular olmuştur.Maç için sevindirici olan Caktas’ın asist yapması oldu.88. dakikada yapılan hamlenin 5 dakika sonra skora katkı sağlaması kadar, sezon başından bu yana eleştirdiğimiz Caktas’ın katkı sağlaması hepimizi mutlu etti.Golde bakarak, acele etmeden, sakin kalarak usta işi bir orta ile topu adeta Mendes’in kafasına konduran Caktas’a da Sakaryaspor maçı öncesi bu asist önemli bir moral oldu.Karagümrük maçında özellikle oyunun belli dakikalara kadar tutulup ondan sonra hamlelerle oyunun rakip yarı alanı yıkılması doğru bir plandı.Özellikle kulübe kalitemiz Karagümrük’ten iyiydi. O yüzden Ertuğrul Sağlam’ın Oğulcan ile başlaması kadar sonradan yaptığı hamleler de çok doğruydu.Markao’un 15 dakika süre alması, yorulan Oğulcan ve Pedrinho’nun kenara gelip diri oyuncularla sahanın desteklenmesi çok doğruydu.Futbolda her dakika özellikle uzatmalar çok önemli.Şimdi Sakaryaspor maçına en iyi şekilde konsantre olma zamanı!
Bölgesel Amatör Lig’de 5. hafta mücadeleleri oynandı.Sezon başı bazı öngörülerim olmuştu bunları da yazmıştım.Serdar Ergelen’i iyi tanıyorum ve kısıtlı imkanlarla da olsa elindeki malzemenin çok daha fazlasını yapacağını düşünüyordum.Bugün baktığımda Karasuspor 4 maçını da 1-0 kazanarak 12 puanla zirvenin ortağı oldu.Yeşil Yalova’nın kadrosunun güçlü olduğunu ve takımın başında çok iyi bir teknik direktör olduğunu belirtmiştim.Özcan Sert komutasında ki takım ligde 4 maçta 3 galibiyet kupada 2 maçta da galibiyet alarak ile toplamda 6 maçta 5 galibiyet aldı.Ligde 3. sırada yer alıyorlar.Hafta sonunda Özcan hocanın ayrılmasına kimse anlam veremedi.O yüzden orada bir düşüş bekliyorum açıkçası.Hendekspor’un kadrosunun iyi olduğunu fakat teknik heyetin tecrübesizliğinin sıkıntılarını yaşayacağını söylemiştim.Onlar da sezona çok iyi başlayamasa da son iki maçını kazanarak 8 puanla 4. sırada kendilerine yer buldular.Gölcükspor’un ve Gebzespor’un yarışta olacağını, Karamürselspor’un sert ve ters bir takım olacağını, Çayırova ve Darıca’nın yarışta olamayacağını düşünüyordum.Gebzespor herkesi olduğu gibi beni de yanılttı.Kocaeli takımları olarak profesyonel liglerde sadece 2 takımımızın olması büyük ayıp.O yüzden bu sezon sonunda en azından bir takımımızı 3. Lig’e çıkartmak zorundayız.Gölcükspor, Allah nazarlardan saklasın, harika gidiyorlar.Ömer Faruk Uzuner’in öğrencileri 5 maç sonunda 5 galibiyet alarak hata yapmadı.Karamürselspor ve Yeşil Yalova gibi iki kritik maçtan da galibiyetle ayrıldılar.Darıca Gençlerbirliği’ni Muhammed Akdeniz’in müthiş frikik golüyle 1-0 mağlup ettiler.Performans olarak Gölcükspor bu sezonun en kötü futbolunu oynasa da maçı kazanmasını bildi.Darıca’yı bu sezon ilk kez izledim ve beğendiğimi söylemek istiyorum.Darıca Gençlerbirliği’nde sezonun ilk maçının ardından teknik direktör Yahya Aydın ile yollar ayrılmıştı. Mehmet Ali Beşel takıma pozitif futbol oynatmaya çalışıyor. 46’da 10 kişi kalmalarına rağmen doğaçlama oynamadan geriden oyun kurarak çıkmaya çalıştılar. Hücumda çok etkili olamasalar da iyi bir takım izlenimi bıraktılar.Gölcükspor’da her şey yolunda, üst üste kazanılan maçlardan sonra takımda kolej havası oluştu.Sezon başında ikinci başkan Semih Sofu kadro oluşumu konusunda teknik direktör Ömer Faruk Uzuner ile birlikte hummalı bir çalışma yaptılar.Hem iç transfer hem dış transferde çok ince elendi sık dokundu.Özellikle iç transferde gidecek kalacak oyuncular konusunda Semih Sofu bazı sorumluluklar aldı.Bugünün penceresinden bakılınca hamlelerin şu ana kadar tuttuğunu görüyoruz.Gölcükspor kadro kalitesiyle, oyun gücüyle liderliği aldı ve şampiyonluğun en büyük favorisi durumunda.Karamürselspor kendi sahasında Bozüyük Vitra ile berabere kalmasına şaşırdım.Karamürselspor’un sahasında rahat kazanacağını düşünüyordum.Evrensekiz deplasmanında Çayırova’nın da 3 puan ile döndü.Alperen Topçular’ın iki gol atması hem onun için hem de takım için önemliydi.Gebzespor’da kötü gidişat sonrası teknik direktör Metin Köksal Terzi ile yollar ayrıldı.Geçtiğimiz sene Diliskelesi ile kısıtlı imkanlarla iyi işler yapan “Şifo” lakaplı Mehmet Yılmaz ile anlaşıldı.Pazartesi ilk antrenmanına çıkan genç teknik adam Gebzespor’un başında ilk maçında sahası ve seyircisi önünde Tekirdağspor’a karşı mücadele etti.İlk yarısı golsüz biten maçta özellikle Batuhan Eren ve Ercan Kuruçay’ın oyuna girmesiyle Gebzespor vitesi arttırdı ve sahadan 3-1 galip ayrıldı.Ercan Kuruçay, Burak Baba ve Ali Şentürk’ün golleri Gebze’ye 3 puanı getirdi.Gebzespor, kadro kalitesi anlamında sıkıntı yaşamaz. Oyun gücünü arttırsa seri galibiyetlerle hak ettiği yer olan üst sıralara hızla tırmanacaktır.BAL takımlarımıza sonraki maçlarında başarılar diliyorum.