Buz sporları ARIZA veriyor!

Değerli Nokta Gazetesi okurlarım…
Buz Pateni branşı ile ilgili bazı haberler vermek istiyorum.
Son süreçte çok önemli yarışmalar oldu.
Hem ulusal, hem de uluslararası şampiyonaları yakından takip ettim.
Devam eden süreçte birkaç yarışma daha var ama bizim için çok önemli yarışmalar sona erdi ve sadece ulusal yarışmalar kaldı.
Çok kısa bir şey yazacak olursam, bu spor yani Buz Pateni S.O.S veriyor diyebilirim.
Birilerinin artık bu arızaları görmesi, bilmesi gerekir.
Türkiye Buz Pateni Federasyonu yönetiminde kıymetli ve bilgili spor insanlarının olduğunu biliyorum.
Anlaşılan o ki danışmanları, teknik heyetleri doğru bilgilendirmiyorlar veya bazı sonuçları gizliyorlar.
Biraz daha ileriye gideyim, çok yanlış kararlar veriliyor.
O zaman eski bir idareci olarak biraz da teknik bilgime dayanarak bu bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Olimpik branşlarımızdan başlayalım…

BUZ DANSI

2014 Sochi ve 2018 Pyeong Chang’ta üst üste Alper Uçar ve Alisa ile Olimpiyat kotası aldık. Berk Akalın uzun zamandır bu branşta ülkemizi temsil ediyor ve çalışmalarını Amerika’da sürdürüyor.
Ülkemizden sporcumuza kadın bir sporcu eşi bulamadığımız için 2 yabancı sporcu ile eşleştirerek yarışlara girdi.
Şimdiki eşi aynı zamanda hayat arkadaşı olan Katarina Del Camp ile yarışmalara Amerika’da hazırlanıyor.
Bu yıl olimpiyat kota yarışları başladı.
İlki Amerika Boston’daydı. Sonuç zaten belliydi ama bayrağımız dalgalansın, sporcularımız katılsın, şansımız varsa kota alırız düşüncesi ile katılmışız gibiydik.
Sporcularımızın ve onları destekleyen birçok destekçisinin sosyal medya paylaşımlarını hayret ile takip ettim.
Ancak en çok destek veren Spor Bakanlığımızın ve Türkiye Buz Pateni Federasyonu’muzun sporcularımızı destekleyen bir paylaşımını göremedim.
Anlaşılan onlar da sonuçtan pek memnun değiller!
Özellikle belirtmek isterim ki, sporcularımızın gayretleri ve şanlı bayrağımızı dünya şampiyonasında dalgalandırmaları beni de gururlandırdı.
3 yıl geriye gitmek istiyorum…
Bu çiftimiz çalışmalarını Amerika’da sürdürdüğü için Türkiye Buz Pateni Federasyonu bu sporcularımıza destek ver(e)mediği için o sezon hiçbir yarışmaya katılamadılar ve iyi bir hazırlık da yapamadılar.
Bunun yerine alt yapıdan bir çifti hazırlamayı denediler yine başarılı olamayınca tekrardan bu sporcularımızı destekleyerek olimpiyat kota yarışlarına hazırladılar.
Sporcularımızın da sosyal medya paylaşımlarında ‘’Çok kısa zamanda hazırlandık’’ paylaşımları, alınan sonuçtan sporcularımızın da pek memnun olmadığı anlaşılıyordu.
Peki o zaman, bunlara sebep nedir? Az sonra…

ŞİMDİ FİGÜR PATENİNE BAKALIM

Figür pateni, Türkiye Buz Pateni Federasyonu’nun en eski kategorisi.
Artistik Paten branşında 2006 Torino ve 2010 Vancouver’a Tuğba Karademir ile katılmıştık. Öyle ise Figür Pateni neden bu durumda?
Figür Pateni Dünya Şampiyonası geçtiğimiz günlerde Amerika Boston’da yapıldı. Bu yarışma aynı zamanda olimpiyatlara kota alma yarışmasıydı.
Olimpiyatlara kota alamayan sporcular için sonbaharda hala bir şans olacak.
Dünya şampiyonasına Türkiye’yi temsilen Burak Demirboğa katıldı.
Sporcumuz ülkesini elinden gelen en iyi şekilde temsil etmeye gayret etti.
Alınan netice iyi olmasa da bazı şeylerin görünmesi için önemliydi.
Böylesi çok önemli yarışmalara gidecek sporcuların seçilmesi ve yarışmaya hazırlanması teknik heyetlerin işiydi.
Ancak görünen o ki İzmir’de yapılan yarışmalarda 3. olan sporcumuz mental ve teknik olarak önemli bir yarışmaya hazır olmadan yollandı.
Amerika’da yarışma önü onlar için uzun ama branş için uzun olmayan kamp hazırlığının da yeterli olmadığı göründü.
Sonbaharda yapılacak olan yarışmalarda halen kota alma şansları olan sporcularımıza daha fazla imkân verilip bu yarışmalardan başarılı bir şekilde çıkarak kota almaları sağlanmalı.
Buna karar verecek, konusunda bilgili ve deneyimli bir başkan ve yönetimi var.
İnanıyorum ki bunu başaracaklardır!
Bu 2 branşımız için Amerika Boston’da alınan sonuçlar, Türkiye Buz Pateni Federasyonu kurmayları tarafından incelenmeli.
Bu kurmaylar şapkalarını önüne koyup yapılan yanlışları görerek önce sonbaharda yapılacak yarışmalar için (olimpiyat kota yarışmaları) daha doğru seçimler ve hazırlık çalışmaları için ivedilikle karar vermeli.
Eğer alınacak sonuçlar iyi değilse 2030 için yapılanmaya, sporcu, teknik heyet hatta danışmanlarını da yenileyerek işinin uzmanı yabancı isimlerle yeniden olimpiyat hedefine kilitlenilmelidir.
Bunları başarabilirlerse bir yıl sonra federasyon seçimleri olacak, orada son kararı verecek olan delegasyon, mevcut yönetimi seçecektir.

VE SHORTTRACK

Hepinizin sesini duyar gibi oluyorum.
Shorttrack için ne diyorsunuz?
Shorttrack benim daha iyi bildiğim, veya bazılarına göre bildiğimi zannettiğim branş!
Ama lafa bakılmaz, alınan sonuçları değerlendirirsek, sanki biraz biliyorum...
Shorttrack için de S.O.S veriyoruz.
Yine hepinizin bir ağızdan haykırdığınızı duyar gibiyim.
Bu branş çok başarılı 3 sezon geçirdi ve olimpiyatlara en yakın branş olarak görülüyor.
O zaman başlayayım… Önce alınan başarıları yazayım.
Avrupa şampiyonasında ilk madalyayı aldık.
En üst seviyede olan dünya kupaları ve dünya şampiyonaları, çeyrek final, yarı final ve final kayıldı.
Eyof’ta yine sporcularımızın çok başarılı olduğunu, bu yarışmalarda da yarı final ve final kaydıkları, bayrak yarışında madalya alarak bizlere büyük bir gurur yaşattıklarını yazabilirim.
Bununla beraber sporcularımızın gelişimlerinin en doğru ve görünür şekilde gerçekleşmesi, kırdıkları onlarca Türkiye rekorunu da hatırlatırım.
Kimsenin endişesi olmasın… Shorttrack branşında sporcularımız olimpiyat kotasını kazanacaklardır.
Buna inanan sporcularımız ve takımımız var.
En önemlisi yönetim ve bizler varız.

85 MİLYONDAN

Hepiniz merak ediyorsunuz, o zaman neden S.O.S ?
Bakış açısı, ülkemizdeki shorttrack sporcu sayılarının diğer ülkelere baktığımızda kulüp sporcu sayıları kadar olması ve çoğalamamasını federasyonun çok başarılı olan branşa destek vermemesi olarak yazabilirim.
Bunun en önemli nedeni federasyon seçimleri için delege sayılarını yazabilirim.
5.5 yaşında yarışmacı olan sporcularımıza kota koyarak önleri kesilmesi.
Yani alt yapıdan sporcunun çıkmaması.
Bunu daha da açabilirim ama bunun yeri federasyonun bir çalıştayında bütün verileri ile paylaşacağım.
Tabi yaparlarsa ve çağırırlarsa!
85 milyon insanımızın yaşadığı ülkemizde 10 merkezde olimpik ölçülerde tesisimizin olmasına karşılık antrenör sayılarının artmasının yarışmacı (performans) sporcu sayılarına yansımaması düşündürücü.

19 SPORCU İÇİNDE 1. OLUYORSUNUZ

Benim tahminim, tüm branşlarımızda aktif 1000 sporcuyu geçmeyiz.
Belki federasyonumuz bunu branş branş yazarak bizlere daha doğru bilgiyi verebilir.
Böyle bir çalışmaları varsa tabi ki..!
“Sadece bu mu?” diyorsunuz…
Biraz daha açayım… Ülkemizde 300’e yakın shorttrack sporcusu var.
8 kategori, bir de Erkek - Kadın diye ayırdığımızda ortalama 19 sporcu içinde 1. oluyorsunuz
Acı ama gerçek.
Devam ediyorum…
Alt yapıdan sporcu yetişmiyor… İthal sporcu getiriyorsunuz… Yıllarını bu spora vermiş, her türlü kriteri yerine getirmek için çalışmış ve çalışıyor onların emeklerinin önüne, ne kadar başarılı da olsa böyle yaparak alt yapıdaki sporcuların heyecanını kırıyorsunuz.
Bu da başka bir bakış.
İşin özü, branşı bilemeyebilirsiniz ama danışmanınız ve teknik heyetleriniz bunları yönetime söylemiyor. Ya da söyleyemiyorsa federasyonumuz ve yaptığımız spor branşları için üzücü.
Toparlarsak…
Türkiye Buz Pateni Federasyonu çok iyi, güzel, başarılı işler yapsa da, yukarıda sıralayarak yazdığım bilgileri düşünmeli.
Bence düşünüyorlardır… Federasyonumuz için çok önemli olan olimpiyat kotalarını 3 branşımızda da almak için doğru kararlar alıp doğru, yeni ekiplerle olimpiyat kotalarını alarak okullardaki takdir belgesi gibi camiamıza bu gururu yaşatmalıdırlar.
Göreceğiz bakalım...