Curling ve Floor Curling branşlarının Türkiye’deki yolculuğu

Öncelikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı ve Kocaelispor’umuzun şampiyonluğunu kutlayarak sözlerime başlıyor, İstanbul depremi için de hepimize geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.

Floor Curling sporunun Türkiye’de ilk defa tanıtılması ve oynanması için 2015-2018 yılları arasında yürüttüğüm çalışmaların karşılık bulduğunu görmek, bu alanda attığım adımların boşa gitmediğini görmek açısından beni son derece mutlu ediyor.

Bugün birçok ilde ve Kocaeli’ndeki okullarda oynanan floor curling, klasik curling sporunun da tanınmasına ve yayılmasına katkı sağlamaktadır.

Umuyorum ki Türkiye Curling Federasyonu da 2026 İtalya Olimpiyatları için kota alarak bu başarıyı taçlandıracak ve beraberinde ülke genelinde tesisleşme adına yatırımları teşvik edecektir.

ÜLKEMİZİN HER BÖLGESİNDE OYNANABİLİYOR

Her ne kadar curling buz üzerinde oynanan bir spor olsa da, kapalı buz sahaları sayesinde ülkemizin her bölgesinde uygulanabilir hale gelmiştir. Erzurum iline sıkışan bu branşın ülke geneline yayılması, ulusal ve uluslararası müsabakaların farklı şehirlerde düzenlenebilmesi, çok daha başarılı sporcuların yetişmesine olanak sağlayacaktır.

Curling sporunun ülkemizde yalnızca 15 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen, bu kısa sürede elde edilen başarılar uluslararası camiada takdirle karşılanmaktadır.

Rakip ülkelerin 100 yılı aşkın süredir yaptığı bu sporda, bizlerin elde ettiği dereceler küçümsenmemelidir.

TESİSLEŞME ŞART

Ancak başarının sürdürülebilirliği için tesisleşmenin artırılması büyük önem taşımaktadır. Türkiye Curling Federasyonu bu noktada rehavete kapılmadan, curling branşına özgü altyapıyı geliştirmeli; faaliyetleri hem yerel hem de ulusal ölçekte yaygınlaştırmalıdır.

Bu süreçte Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sporcu taramaları gibi verilerinden de faydalanmak büyük katkı sağlayacaktır.

Curling yalnızca gençler için değil, biz yetişkinler için de uygun bir branştır.

Bu yönüyle sosyokültürel anlamda da değerlendirilmeli ve tesislerin kurulacağı yerler bu çok boyutlu perspektifle planlanmalıdır. Federasyon Başkanının ve yönetim kadrosunun akademik geçmişe sahip olması, bu planlamalarda bilimsel ve doğru kararların alınmasında ciddi bir avantaj sağlayacaktır.

NİTELİKLİ ALTYAPI

Bugüne kadar yapılan hataların görülüp tekrar edilmemesi yönündeki inancım tamdır. Tesislerin bulunduğu illerde yalnızca bina değil, aynı zamanda sporcuların yetişeceği nitelikli altyapıların da düşünülmesi gerekir. Maalesef Kocaeli örneğinde olduğu gibi, antrenörün, hakemin, hatta saha hazırlayıcısının olduğu bir ortamda tesisin eksikliği büyük bir kayıptır.

Gebze’deki mevcut buz pateni tesisinde yalnızca belli dönemlerde çalışma yapılmakta, bu da büyük ölçüde Curling İl Temsilcisi’nin bireysel gayretiyle mümkün olmaktadır. İşitme engellilerle yapılan başarılı çalışmalar ise bu emeğin somut bir göstergesidir.

Daha somut anlatmak gerekirse, bu fark bir futbol sahasında çim ile toprak saha arasındaki fark gibidir.
Hatta daha da netleştirmek gerekirse, çukurlarla dolu bir toprak saha ile profesyonel çim saha arasındaki fark kadar büyüktür.

KOCAELİ SON YILLARDA GERİYE GİTTİ

İlk dönemlerde, 2010-2013 yıllarında Curling liginde şampiyonluklar yaşamış olan Kocaeli’nin, bugün ancak 2. Lig’de birkaç sporcunun gayretiyle temsil edilmesi, kentimiz adına düşündürücüdür.

Örneğin, 50 yaş üstü sporcularımız Samsun kulüpleri adına yarışarak birinci olmuş ve ülkemizi uluslararası turnuvada temsil etmeye hak kazanmıştır.

KASKF’NİN SORUMLULUĞU

Son olarak, bu konuyu Kocaeli ASKF seçimleriyle bağlayarak tamamlamak isterim. Mevcut Başkan bu branşın geçmişi hakkında bilgi sahibidir.

2010-2016 yılları arasında Kocaeli’de 20’ye yakın kulüp bu branşı aktif olarak yaparken, ne yazık ki bir tesis kazandırılamamıştır.

Umuyorum ki yeniden seçilecek ya da yeni seçilecek başkan, Kocaeli’nin “Spor Kenti” kimliğine yakışır biçimde, tüm branşları kucaklayan bir yönetim anlayışı benimser.

Olimpik bir branş olan curling branşının yaş sınırının genişliği ve sosyokültürel katkısı da göz önüne alınarak, bu gibi gelişmekte olan amatör sporların desteklenmesi hem kentimiz hem de ülkemiz sporu adına büyük önem taşımaktadır.

Hepinize spor dolu günler diliyorum.