Son yıllarda ekonomik ve sosyo kültürel çöküntü nedeniyle sık sık öldürme, bıçaklama, saldırma haberleriyle karşı karşıya kalıyoruz.
Araba kullanırken çıkan kavgalarda silahların çekilmesi, yumrukların havada uçuşması, uçan tekmelerin atılması ve ağıza alınmayacak küfürler.
Ev sahibi ile kiracı arasında kira nedeniyle çıkan kavgalar, ev sahibin kiracısını öldürdüğü haberler.
Yıl 2024 elin adamı uzaya gidiyor biz hala olduğumuz yerde sayıyoruz. Acaba gündemimiz ne zaman düzelecek, ne zaman iç açıcı konulara yoğunlaşacağız. Ne zaman üretimle ilgili, teknolojiyle ilgili sevgi ve paylaşımla ilgili haberler yapacağız.
Avrupa'da sokakta hiç bir canlı eziyet görmezken, her evde bir sokak canlısı yaşarken, evin birer bireyi haline gelmişken, bizler sokaktaki canlıları öldürür, işkence eder olduk. Hatta bir tık ileri gidiyorum tecavüz eder olduk.
Beni bilen bilir, bilmeyende araştırırsa, hayvanları ne kadar çok sevdiğimi görecektir. Öyle böyle değil benim sevgim. Klavye çığırtkanları gibi değil benim sevgim, sözde popüler olmak için dikkat çekmek için sahneye çıkıp, yalandan konuşan, saçmalayan atıp tutanlardan değilimdir.
AK Parti genel merkezinde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ile görüşmesi dün gerçekleşti. Fotoğraf karelerine yansıyan görüntüde ki boş koltuk dün itibariyle trendtopic oldu. Boş koltuğa onbinlerce anlam yüklendi, herkes düşüncesini dile getirdi.
İki lider arasında gerçekleşen görüşme 1 saat 35 dakika sürdü. Her iki lider birbirine hediye taktim etti. Çok enteresan hediyelerin taktim edildiği görüşmede ne mi verildi. Sayın Recep Tayyip Erdoğan Rize Balı , Sayın Özgür Özel ise mesir macunu hediye etti.
Gelelim görüşmeye, Ak Parti iktidarında ne olmuştu da bir anda CHP lideri Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşmüştü. Bunca yıl bırakın görüşmeyi her iki siyasi parti yan yana gelerek poz vermezken bir araya gelmezken dün bu önemli görüşme gerçekleşmişti.
Yıllardır hep aynı görüntüleri izlemekten sıkıldım, bunaldım. Bence sizlerde sıkılmışsınızdır benim gibi. Bayramı bayram tadında kutlayamayan tek ülke biziz sanırım. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde vatandaşlarımız, bayramı horon teperek ve halay çekerek kutlamak yerine polise ve jandarmaya taş sopa ve tekme ile karşılık veriyor.
Hayırdır ya kimin ülkesinde kimin polisine ve jandarmasına saldırıyorsunuz.
Valiliğin ve Emniyet Genel Müdürlüğünün yaptığı açıklamalara istinaden bayram kutlamalarının yapılacağı alanlar resmi ağızdan duyuruldu. Bu alanların dışında ki tüm yerler yasaklandı. Ben mesela bir vatandaş olarak bu bayramı kutlayacaksam eğer, asla izinsiz bir bölgede gidip bayram kutlamaya çalışmam.Karşıma devletimin polisini veya jandarmasını almam.
Dün yani Pazar günü İyi Partinin 5. Olağan Kurultayı düzenlendi.
Musavat Dervişoğlu 611 delegenin oyunu alarak İyi Partinin Genel Başkanı seçildi.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyerek bu kongrede kimseyle yarışmadık, herkes bizim abimiz, herkes bizim kardeşimiz , biz bir aileyiz mesajı veren yeni başkan, seçim öncesinde partililere yapmış olduğu konuşmasıyla gündeme damgasını vurmuştu.
Çok şükür son 21 yıldır tasarruf tasarruf diye diye bu sefer ciddi bir somut adım atıldı.Hep söylüyorum Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek bizim için çok değerli birisi. Son 10 yıl içerisinde birçok maliye bakanı görevinden affını isteyerek ayrıldı. Ekonominin can damarı olan maliye bakanlığının bu tür eylemlerle gündeme geliyor olması hem ülkemizde hemde Uluslar arası arenada ACABA BİR SORUN MU VAR diye düşündürmüyor değil.
İster sevin ister sevmeyin ama Sayın Mehmet Şimşek ' in aldığı ve uyguladığı kararların hepsi realist yaklaşımlar. Bugüne kadar atılmayan ciddi adımlar Mehmet Şimşek sayesinde atıldı. Her ne kadar ülkede yaşanan ekonomik krizi dert ediyor olsakta, bu sürecin kısa bir zaman diliminde biteceğini düşünüyorum.
Gelelim geçtiğimiz gün Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek KAMUDA TASARRUF TEDBİRLERİ'ni ciddi anlamda ikinci yarıda yani 3. çeyrekte uygulamaya koyacaklarını açıkladı.
Bartu Soral, kendisi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Eski Program Müdürü, Türkiye'yi uyarıyorum diyerek Dünya Bankasından alınacak olan 35 Milyar Doların çok ağır bedellerinin olacağını açıkladı.
Bildiğiniz üzere Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek borç alabileceğimiz anlaşmalar yapmaya çalışıyor. Bu nedenle de Dünya Bankası ile 35 milyar dolarlık bir ön görüşme yapıyor.
Bu anlaşmanın şartları arasında istihdam yaratma zorunluluğu bulunuyor. Bu zorunluluk her iki kişiden bir tanesinin mülteci olma şartını ortaya koyuyor. % 50 mülteci istihdamını kabul ettiğimiz taktirde 35 milyar dolar serbest bırakılacak.
Küçüklüğümüzden itibaren, yıllardır İNCİRLİK HAVA ÜSSÜ 'nü ( 10. Tanker Üs Komutanlığı ) tüm ulusal kanallarda ve tüm ulusal gazetelerde belli aralıklarla izler, hakkındaki haberleri pür dikkat okurduk.
Peki İNCİRLİK HAVA ÜSSÜ nedir, nerede bulunur, hangi amaca hizmet eder.İsterseniz hep beraber kısaca bir özet geçelim.
İNCİRLİK HAVA ÜSSÜ Adana'nın İncirlik beldesinde bulunan bir askeri üssüdür.1951 yılında inşaatı başlayan ve 1954 yılında kurulan üs, birincil olarak, Amerika Birleşik Devletleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullandığı Türkiye'de ki tek Nato üssüdür. Üzerindeki tüm tesislerle birlikte mülkiyeti Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir.
Geçtiğimiz günlerde Ak Parti İzmir Milletvekili Sayın Şebnem Bursalı hakkında bir karalama kampanyası başlatıldı. Şebnem Bursalı, Monaco'da Yat Kulübünde ıstakoz yerken bir fotoğraf çekiliyor ve bu fotoğraf basına düşüyor. Ya da servis ediliyor.
Ak Parti içerisinde kendisine tepkiler yağıyor. Sadece kendi partisi mi tepki gösteriyor tabiiki hayır, muhalefetten de linç yiyor. Durum bu hale gelince kendisi özür diliyor. Yaşananları yol kazası olarak değerlendiren Milletvekili, gündemin saptırıldığını söylüyor.
Çok lüks bir restorantda yenilen ıstakozun tamamıyla tüm masrafını yani ödemesini kendi cebinden yaptığını söyleyen vekil bir anda gündeme oturuyor.
Türkiye'nin kasası olarak bilinen Merkez Bankası sürekli başkan değiştiriyor.İsterseniz geçmişe bir yolculuk edip tarihlere göre başkanlarımızı tanıyalım.
2001 – 2006 Yılları arasında Süreyya Serdengeçti. 5 Yıl
2006 – 2011 Yılları arasında Durmuş Yılmaz. Tam 5 Yıl
Evlilik kararı alanlar, evlenmek için gün sayanlar. İki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş, cümlesi taaaa dıdısının dıdısında kaldı. Sakın bu cümleye kanmayın. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye boş yere dememişler.
Pandemi sonrası dünyanın tüm düzeni değişti, bence bilerek değiştirildi. Herşey ateş pahası. Tüm dünyada ekonomik çöküntü yaşanıyor. Sadece Türkiye değil, Amerika, Fransa, Almanya, vs vs tüm ülkeler pandemi sonrası etkilendi.
Şu an Sapanca'da Bağdat Caddesinde Lezzet Bahçesinde ki kafede oturuyor sizlere bu köşe yazımı hazırlıyorum. Dikkat bu bir reklam değildir :)
Dün Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan bir açıklama yaptı. Açıklamasında İsrail'e karşı yeni tedbirler aldıklarını ve ateşkes ilan edilene kadar bu tedbirleri uygulayacaklarını söyledi.
Konuşmasında Gazze'li kardeşlerimize 42 bin ton yardım yaptık. 9. yardım gemimizi de gönderiyoruz. Havadan insani yardım yapacağımızı Ürdün'e ilettik fakat israil'den reddedildiği haberini yeni öğrendik bu durum karşısında bizde İsrail'e yönelik bir takım tedbirler almaya karar verdik. İsrail ateşkes ilan edene kadar ve insani yardımları kabul edinceye kadar bu tedbirlerimiz devam edecektir şeklindeki açıklamalarını çok manidar buldum.
İsrail'in savaş ilan etmesi , soykırım uygulaması ve onbinlerce silahsız çoluk çocuğun , kadın erkek demeden katletmesine seyirci kalıp, sadece insani yardım paketlerini kabul etmeyince mi ihracaatta kısıtlama getirdik.
31 Mart yerel seçimlerde CHP, 35 yıl aradan sonra Türkiye tarihinde ilk kez büyük bir başarı elde etti. Hem de seçime tek başına girerek. Deva, Gelecek ve İyi Parti kan kaybederken AK Parti, ilk kez Türkiye'de ikinci parti pozisyonuna düştü. YRP ile ZAFER partileri değer kazanırken, diğer ismini sayamadığım partiler maalesef gündemimize bile giremedi.
Peş peşe yapılan açıklamalar, pozitif ve ılımlı mesajlarla halka bundan sonra daha iyi daha başarılı çalışmalar yapılacağı yönünde açıklamalarda bulunuldu.
Vatandaşlarımız artık siyasetten bıktı, bıktırıldı, argo söylemler, ayrıştırıcı diller ve söylenenlerle yapılanlar arasındaki makas farkı derken halk gözünü açtı.
Türkiye'de son yıllarda en çok izlenen televizyon programları arasında yer alan programlar şöyle ;
Esra Erol
Yemek Programları
2023 Yılı genel seçimlerinde sosyal medya üzerinden sürekli televizyon kanalları beni kanalına çıkarmıyorlar, bu yüzden sesimizi buradan duyurmak zorunda kalıyoruz demişti.
Bunun üzerine kendisine ulaşarak Nokta Tv kanalımıza seçim özel programına davet ettim. Sağolsunlar bizleri kırmayıp kanalımıza gelip yaklaşık 2 saat boyunca canlı yayın yapmıştık.
Canlı yayında hükümete ve muhalefete giydiren, ve sürekli Türkiye milliyetçisi olduğunu söyleyen Sinan Oğan, 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan 4 Cumhurbaşkanı adayından biriydi.
31 Mart yerel seçimlerini çok şükür kazasız belasız atlattık. İki şehir de muhtarlık kavgası yüzünden adayların ve yakınlarının tartışması sonucunda iki vatandaşımız hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin.Haricinde her hangi bir vukuat yaşanmadı çok şükür.
Bu seçimlerde beklenilenin üzerinde bir gelişme yaşandı. Chp resmen show yaptı. 35 YIL ARADAN SONRA İLK KEZ TÜRKİYE GENELİNDE BÜYÜK BİR BAŞARI ELDE ETTİ.
Ayrıca unutmayalım ki bu seçimde Millet ittifakıda yoktu. Yani seçime tek başına girdi. Akp ise 22 yıl aradan sonra ilk kez Türkiye genelinde ikinci parti konumuna geriledi.
Sanırım dünyanın sonu geliyor, yediğimiz içtiğimiz herşeyin içerisinde kimyamızı bozan katkı maddeleri atıyorlar.Kimyamız bozuldu.
Ne söylediğimizi ne yaptığımızı şaşırır olduk. Dün din adamı olan Cübbeli Ahmet Hoca ismiyle tanınan, Ahmet Mahmut ÜNLÜ talihsiz bir açıklama yaptı.
Seçimlerde Cumhur İttifakı dışındaki partilere oy verilmesinin dinen caiz olmadığını, oy verenlerin günahkar olacağını açıkladı. Son zamanlarda hep söylediğim bir şey var, herkes işini yapacak. Din adamı dinle, inşaat mühendisi inşaatla, aşçı yemekle, polis güvenlikle, hakim hukukla, siyasetçi siyasetle, sporcu sporuyla ilgilenecek.
Geçtiğimiz günlerde dünya basınına bomba gibi düşen bir gelişme yaşandı. Bomba sadece Gazze'ye düşmüyor gördüğünüz gibi. Bomba gibi düşen dediğime bakmayın, aslında ortada patlayan, ölen, soykırıma uğrayan kimse yok.
Sadece Galler Prensesi Kate Middleton bir tür bağırsak kanserine yakalandı. Dünya basını bu olayı öyle bir büyütüp uluslararası haber haline getirdi ki, sanırsınız 4. Dünya Savaşı çıkıyor.
Peki Galler Prensesi Kate Middleton kim, gelin hep birlikte yakından tanıyalım. 1982 yılında doğdu ve 3 çocuk annesi olan Kate Middleton Birleşik Kraliyet Ailesinin bir üyesidir. Eşi Galler Prensi olan William ise tahtın başındaki bir numaralı kişidir.
Karabük Üniversitesi öğrencilerinin sosyal medyada ki paylaşımları ve yorumları Türkiye gündemine bomba gibi düştü.Hemen sonrasında bomba iddialar ortaya atıldı. Öğrencilerin sosyal medyada, Afrikalı öğrencilerle yaşadıkları cinsel ilişki sonrasında HIV ve HPV hastalığına yakalandıklarını itiraf etmişlerdi.
Daha bugün sosyal medya hesaplarında Afrikalı öğrencilerin Türk öğrencilerle ev ortamında siyahi maskotlarla dans ederken videolarını izledim.
Hem kadınların hemde erkeklerin cinsel ilişki sonrasında Afrikalı öğrencilerle birlikte olduktan sonra vücutlarının belirli bölgelerinde uçuk çıktığı iddia ediliyor. Daha sonrasında hastaneye giden öğrenciler yaptırdıkları test sonucunda HIV ve HPV ye yakalandıklarını dile getirdiler.
Bugün YouTube'da gezinirken karşıma Fatih Altaylı'nın bir videosu dikkatimi çekti. Videoda Çin'in tamamlanan otoyol projesinden bahsediliyordu. Fatih Altaylı'nın açıklamalarına göre; Çin dünyanın en uzun otoyolu olan Beijing – Urumçi 'yi hizmete açtı. Toplam 2540 km uzunluğundaki otoyolun toplam maliyeti bilin bakalım ne kadar ? Toplam maliyeti 2.5 milyar dolar. Yani 80 milyar Türk Lirası. Eski para birimiyle 80 Katrilyon.
Türkiye'de ise son yıllarda hizmete açılan ve YAP İŞLET DEVRET modeliyle özel şirketlere yaptırılan Kuzey Marmara Otoyolunun uzunluğu 463 km, maliyeti ise 8 milyar dolar. Yani 256 milyar Türk Lirası . Eski para birimiyle 256 Katrilyon.
İstanbul – İzmir otobanı ise 426 km uzunluğunda ve toplam maliyeti 11 milyar dolara yani, 352 milyar Türk Lirası. Yani eski para birimiyle 352 Katrilyona mal oldu.
Seçime son 10 gün kala, yarış git gide hızlanıyor. Herkes sahnede yani sahada. Kirli çamaşırlar, iftiralar, kumpaslar, havada uçuşan yalanlar, beyanlar, rüşvetler ve argo kelimeler.
Sanırsınız ki futbol maçında iki taraf arasında sözlü kavga yaşanıyor. Halbuki bu seferki yerel seçim. Kaç yaşına gelmiş adamlar, adamlar diyorum hepsi evli, çoluklu çocuklu, her biri okumuş, tahsilli. Her biri milyon dolarlık insanlar. Ne de olsa mal varlıklarını açıkladılar. Her iki adayın da milyon dolarlık mal varlıkları var .
İstanbul mevcut belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu ve rakip aday Murat Kurum televizyonlar ve sosyal medyalar karşısında sürekli atışıyorlar. Birbirlerinden nefret edercesine ayrıştırıcı kin dolu söylemler ile birbirlerinin eksikliklerini, hatalarını gözler önüne seriyorlar.
Türkiye'de futbol sektörü bildim bileli her zaman gündemde kalıp, hiçbir zaman sekteye uğramamıştır. Milyonlarca hatta milyarlarca dolar nakit akışının döndüğü belki de tek sektördür.Paraların ve transferlerin havada uçuştuğu bir sektör.
Her maçta kavgaların çıkması, ağıza alınmayacak küfürlerin havada uçuşması, bel altı sohbetler.
11 kişilik iki takım koca bir saha da topun peşinden koşuyor ve milyarlarca dolar el değiştiriyor. Yüzyıllardır hep bu şekilde birileri para kazanıyor birileri para kaybetmiyor. Yani futbolun kaybedenini hiç görmedim.Resmi klüpler dışında.Yani sadece klüpler kaybediyor ama başkanlar, teknik direktörler ve futbolcular hep kazanıyor.
Her geçen gün Türk Lirası erimeye, kan kaybetmeye devam ediyor.
Euro ve Dolar yükseliyor, altın ve bitcoin fiyatları uçuşa geçiyor, durum itibariyle de vatandaşlarımız, elinde bulundurduğu TL ' yi bu tür yatırım araçlarına dönüştürüyor. Peki bu gidişat nereye kadar bu şekilde devam edecek. TL ' nin diğer para birimlerinin karşısında değer kazanması için ne yapmamız gerekecek.Ne oldu da bu hale geldik. Köylü Ayşe teyzem, Mustafa amcam bile yastık altı paralarını altına çevirirken, evde ki emekli Fadime teyzem parasını dövize çevirirken, bizler nerede hata yaptık.
Türkiye'nin son yıllarda yap işlet devret modeli ile yapılan ihalelerinin tüm ödemeleri Dolar ve Euro bazında yapılıyor.Her geçen gün borcumuz katlanarak artıyor. Vatandaşımızın dövize karşı sempatisi, arz talep dengesini bozuyor. Çok fazla altına ve dövize yatırım yapılması, piyasada altın stoğunu azaltıp, dövizin fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor.
Seçime son 18 gün kaldı. Tüm adaylar deliler gibi sabah akşam demeden var gücüyle çalışıyor. Ev ve esnaf ziyaretleri, cemiyet ve mahalle toplantıları ile tüm vatandaşlar seçim için ikna edilmeye çalışılıyor.
İstanbul'da Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum yarışı, Ankara'da Mansur Yavaş ve Turgut Altınok yarışı konuşuluyor. Kocaeli İzmit'te ise Ak Parti adayı Muharrem Tutuş, CHP adayı Fatma Kaplan Hürriyet kıyasıya birbiriyle yarışmıyor, söz yerindeyse savaşıyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Tahir Büyükakın bu şehirde her kesim tarafından sevilip sayıldığı için çok rahat bir şekilde başkanlık yarışında açık ara farkla önde gidiyor. Seçim çalışmalarında Tahir Büyükakın, 11 ilçe başkan adayını hiçbir şekilde yalnız bırakmıyor. Hatta birçok ziyaretinde milletvekilleriyle gidiyor, gövde gösterisi yapıyor.
