Seçimin kaybedilmesi muhalif seçmende büyük bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. Bunun en önemli nedeni de seçime “Bu sefer kesin kazanacağız” duygusuyla girilmiş olması. Aslında bu inancın arkasında, kendi gücüne güvenmekten ziyade, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaybedeceğine dair kanaat vardı. Erdoğan kaybedeceğine göre, kendileri de kazanmış olacaktı. Ama öyle olmadı işte, tersine kendileri kaybettiği için Erdoğan kazandı.
Hal böyle iken, muhalif medyada seçimin kaybedeni Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunmaya yönelik büyük bir çaba görüyoruz. Erdoğan’ın kampanya boyunca yaptıklarını sayarak adaletsiz bir seçim olduğunu söylüyorlar. Doğru, hiç kimse bu seçimin adil ve eşit şartlarda yapıldığını iddia edemez. Ama Erdoğan’ın karşısına çıkarken bunu biliyordunuz. Erdoğan’ın insafına güvenerek girmediniz herhalde bu yarışa.
Kılıçdaroğlu, seçim gecesi Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile bir durum değerlendirmesi yapmış. Ardından da MYK üyeleri ile bir araya gelerek sonucu değerlendirmiş. Anlaşılan o ki, 2024 Mart’ında yapılacak yerel seçimlere kadar kurultayı erteleme kararı almışlar. Şimdi istifanın zamanı değilmiş, yerel seçimler çok önemliymiş. Türkiye seçimlerini izleyen Washington Post editörü Vanessa Larson, Kılıçdaroğlu’nun istifa etmemesine şaşıran Batılı gözlemcileri şöyle aydınlattı: "Türk siyasetinde seks kaseti çıkmadıkça kimse istifa etmez." Valla ne demeli hanımefendiye, bizi bizden iyi tanımış!