Buket Afkan

Buket Afkan

Ekonomide sürrealist model!

Merkez Bankası hafta sonunda yaptığı düzenlemelerle kur korumalı mevduattaki faiz ve vade sınırlarını kaldırarak şirketlere 1 ay vadeli KKM imkanı sağladı.

Bu bize Erdoğan’ın ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ iddiasından vazgeçtiğini mi gösteriyor?

Sadece Merkez Bankası’nın kararları değil bize bunu düşündüren, Erdoğan dün gece katıldığı canlı yayında da şunları söyledi: “Ekonomi politikalarımızı daha da güçlendirmek için şimdiden ciddi hazırlıklar yürütüyoruz. Uzun yıllar ekonomi yönetimimizde yer alan Mehmet Şimşek kardeşimizin koordinasyonunda bir ekip bu doğrultuda hazırlıklar yapıyor.”

Yazının Devamı

Seccadesiz namaz olur da, soğansız yemek olmaz

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazayla seccadeye basarak fotoğraf çektirmesinin ardından başlayan tartışma sürüyor.

İktidar medyasının yapmaya çalıştığı belli. “Bakın bu adam bizim manevi değerlerimize yabancı, böyle bir adama ülke teslim edilmez” demeye getiriyorlar.

Bazı muhalif gazetelerde ise konu zihin açıcı bir perspektifte ele alınabiliyor. Dinin siyasete alet edilmesi tezi üzerinden “seccade tartışması” siyaset, teoloji, sosyoloji, antropoloji gibi temel alanlarda derinlikli analizlere tabi tutuluyor.

Yazının Devamı

İnananlar mı inan(a)mayanlar mı kazanacak?

Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında “Ayakkabı ile basılamayan seccadenin üzerine seçim sandığı ile basmak ve seçim propagandası yapmak caizmiş” diyor.

Hakikaten de “Türkiye’nin kader seçimi” görmediği bir seccadeye, bilmeden basan ve bunun için üzüntüsünü dile getirenlerle, seçim sandığını seccade üzerine kuranlar arasında yapılacak. Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün talimatıyla seccadeye bastığına inanmamız bekleniyor. “Ay’a duble yol yapılacağına inananlar” buna da inanır elbette.

İçinde Saadet Partisi’nin, Demokrat Parti’nin, Ali Babacan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun, Meral Akşener’in bulunduğu bir ittifakın bir gün Pensilvanya’dan, ertesi gün Kandil’den talimat aldığına inananlar olabilir. Diğer tarafta ise büyük bir inan(a)mayanlar topluluğu oluştu. Bunlar TÜİK’in başta enflasyon olmak üzere açıkladığı rakamlara inanamıyor, devlet kurumlarının muhtemel bir yangın, deprem, sel gibi afet durumuna hazırlıklı olduğuna ve anında müdahale edebileceğine inanamıyor, ekonominin mevcut politika(sızlık)larla düzeltebileceğine inanamıyor, Diyanet’in fetvalarına inanamıyor, gençler için bu ülkede bir gelecek olduğuna inanamıyor, bir gün bir ev satın alabileceğine inanamıyor, yargı kurumlarının tarafsız olduğuna inanamıyor, seçimlerin adil bir şekilde yapılabileceğine inanmıyor, sandık güvenliğinin sağlanabileceğine inanmıyor, seçimi kaybedenlerin gideceğine bile inanamıyor.

Yazının Devamı

Seccade fetişizmi

Tek tanrılı dinlere monoteizm deniyor biliyorsunuz. 4 bin yıl önce insan zihni soyutlama yapabilecek bir aşamaya evrilmiş ve yaşadığımız dünyaya bir nevi dışarıdan bakabilme yeteneğinin sonucu olarak aşkın bir Tanrı inancı gelişmiştir. 7. yüzyılda Arap yarımadasında Hz Muhammed aracılığıyla kurulan İslam dini de son tek tanrılı dindir.

İnsan zihni bu aşamaya kolay gelmedi. İlksel insanlar binlerce yıl totemlere tapındı. Bir hayvan, bir bitki ya da canlılık atfedilen bir nesne seçiliyor ve kabileler bu sembole tapıyordu. Auguste Comte bu evreye “fetişizm dönemi” demişti.

Çok tanrılı dinler daha gelişkin bir zihinsel seviyenin ürünüdür. Eski Yunan’ın meşhur Olimpos tanrılarını hepimiz biliriz. Zeus ve eşi Hera vardır, bunların çocukları vs. Bugünden bakınca gülünç görünen bu insan suretindeki tanrılara o zamanlar ciddi ciddi inanılıyordu. Korkuyorlardı, adak adıyorlardı, yalvarıp yakarıyorlardı.

Yazının Devamı

Sonucu “ittifak mimarisi” belirleyecek

YSK’nın dün itibariyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanı adaylıklarını kesinleştirip ilan etmesiyle seçim yarışı bugün resmen başlamış oldu.

YSK yarın 4 adayın oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için kura çekimi yapacak.

Milletvekili aday listelerinin en geç 9 Nisan’da YSK’ya temsil edilmesi gerekiyor. Liderleri bu süreçte ince hesaplarla ilerleyecek zorlu bir mesai bekliyor. Seçimin kaderini bu hesaplar belirleyecek.

Yazının Devamı

Taşlar bir türlü yerine oturmuyor

Türkiye tarihinin belki en önemli ama en heyecansız seçimine doğru yol alırken çarşı karıştı.

2023 seçim sonucunun tarihi önemde olacağı başından beri tartışma götürmezdi, ama ittifaklar sistemi nedeniyle karakteristik renklerini flulaştırmak zorunda kalacak partilerin seçmende pek heyecan yaratmayacağını da öngörüyorduk.

İktidarın “Ben gidersem” ile başlayıp seçmende korku yaratmayı amaçlayan söylemi, önceki seçimlerde o kadar çok kullanıldı ki etkisini büyük oranda kaybetti.

Yazının Devamı

Seçim ekonomisi tam gaz!

20 yıllık AK Parti iktidarı uzun süre seçim ekonomisi uygulamadı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle seçimlerde 50 artı 1 zorunluluğunun ortaya çıkması üzerine seçim ekonomisi izlenmeye başlandı.

Kesenin ağzı bugünkü kadar açılmadıysa da iktidarın 2018 seçimlerini kazanmak için 2017 yılından başlayarak uyguladığı büyüme odaklı ekonomi uygulamaları, bugün yaşadığımız enflasyonun ve artan cari açığın asıl sebebidir.

O gün seçim kazandıran politikaların sonuçları, yıllar içerisinde AK Parti oylarının en az 10 puan erimesine yol açtı. Bunu gören iktidar, 2023 seçimlerine doğru bir kez daha bol keseden dağıtmaya başladı.

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu’nun bir değil, üç rakibi var

47 gün sonra sandık başına gideceğiz. Artık ittifaklar da, adaylar da netleşti. Seçim kampanyalarının da Nisan ayında başlaması bekleniyor.

Siyasi aktörlerin şu ana kadarki yapıp ettiklerinden, söylemlerinden yola çıkarak yürütecekleri kampanyalara yönelik tahminler yapılmaya başlandı.

Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan, insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma önünde poz verdi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik fotoğrafı sosyal medya hesabından “Türkiye Yüzyılı” notuyla paylaştı.

Yazının Devamı

Kimin hakkını kime veriyorsunuz?

Bir takım erkekler, bir takım masalara oturdular ve kadınların bir takım hakları üzerinden pazarlıklar yaparak bir takım koltukları aralarında paylaştılar.

Ortada bir kadın sorunu da yok zaten, bunun adı erkek sorunudur. Kadınlar üzerinde şiddet uygulama hakkını da içeren iktidarlarını kaybetmenin krizini yaşayan erkeklerden söz ediyoruz.

Dünyaya erkek olarak gelmekten kaynaklanan “doğal” üstünlüklerini yitirmeyi kabul edemeyen bir cinsin buhranı ve cinnetidir yaşadıklarımızın nedeni.

Yazının Devamı

Komedi mi, dram mı? Siyaset sahnesinde ne izliyoruz biz?

Grotesk bir politik film izliyoruz aslında. Dışarıdan izleyecek biri için son derece komik olduğuna inandığım bu film, ne yazık ki Türkiye’de geçiyor. Gülemememizin nedeni bu.

Meral Akşener’in 6 Mart’ta 6’lı Masa’dan kalkması ve üç gün sonra geri dönmesiyle başladı bütün hikaye. Bir buçuk yılda alınamayan bir kararı üç günde aldılar. O kadar mantıksız görünüyordu ki yaşananlar, açıklama çabaları komplo teorilerine kadar vardı. Beynimiz böyle çalışıyor çünkü, bu kadar anlamsız bir şeyi ancak boşlukları dolduracak hikayeler yazarak anlamlandırabiliyoruz.

“En azından mutlu sonla bitti” diye avutmaya çalıştı çoğunluk kendini. Son anda aileler arasında kriz çıkmış, nikah iptal edilmişken araya amcalar, teyzeler girmiş de nikah masasına dönülmüş gibi herkes derin bir nefes aldı. Tabii hala aklı başında olan birileri “Bunlar şimdiden böyleyse, bu evlilik nasıl yürüyecek” diye düşünmedi değil.

Yazının Devamı

Gençler İnce’de ne buluyor?

Nerede duyduğumu hatırlamıyorum ama geçen gün bir siyaset yorumcusu, Muharrem İnce’ye oy vereceğini söyleyen, çoğu ilk kez oy kullanacak genç seçmenle ilgili “Belki anneleri terlik fırlatarak durdurabilir” gibi bir şey söyledi. Epey güldüm doğrusu.

Önceki seçimlerde muhalif gençler, yaşlıların oy tercihlerinden rahatsızdı. Belli bir yaşın üzerindekilerin oy kullanmasının yasaklanmasını savunacak kadar öfkeli gençler görüyorduk sosyal medyada. Şimdi muhalif yetişkinler, gençlerin yönelimlerine kızıyor.

Aslında iktidar kanadında da ebeveynlerle çocukları arasında ortaya çıkan ayrışma artıyor. Özellikle 28 Şubat’ı, başörtüsü yasaklarını, ikna odalarını canlı bir şekilde hatırlayan orta yaş ve üzerindeki muhafazakar anne-babalarına karşılık, gözlerini AK Parti iktidarına açmış çocukları arasındaki eğilim farkı anket sonuçlarına yansıyor. İlk kez oy kullanacak gençler arasında AK Parti’ye oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 10 ila 15 arasında kalıyor.

Yazının Devamı

Ramazan buruk, seçmen karamsar

Türkiye, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına tarihi bir seçimle giriyor. Seçmene sorulan esas soru şu: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile devam mı, yoksa parlamenter sisteme geri dönüş mü?

Cumhur İttifakı seçime “Türkiye Yüzyılı” sloganı ile hazırlanıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim tarihini açıklarken, Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 tarihine gönderme yaparak “Yeter Söz Milletin” sloganına işaret etmişti.

Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin ardından ortaya çıkan manzara, her iki sloganı kullanmayı da imkansız hale getirdi. Kentler yerle bir oldu, on binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlar evsiz, işsiz kaldı; devlet kurumlarının özellikle ilk günlerde gösterdiği acizlik hafızalara kazındı. Depremin yarattığı travmaya devlet kurumlarına olan güvenin sarsılması da eklendi.

Yazının Devamı

Muharrem İnce’nin şaşırtan yükselişi ve baş döndüren zikzakları

Muhalif kesimde son günlere kadar gizleme ihtiyacı duyulmayan bir istihzayla karşılanan, bıyık altı tebessümlere neden olan Muharrem İnce’nin siyasi sahnedeki varlığı birden bire ciddiye alınır oldu.

Bunun nedeni güvenilir araştırma şirketlerinin yeni seçim anketlerinde ortaya çıkan sonuçlar. Bu anketlerde Memleket Partisi’nin yüzde 5-6 bandında, Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Muharrem İnce’nin de yüzde 10 civarında bir desteğe sahip olduğu görülüyor.

Muharrem İnce bu oy oranıyla tek başına bir HDP ediyor! Yıllardır seçimlerin kazanılması için HDP kilit parti olarak gösterildi. Şimdi Muharrem İnce tek başına bir kilit haline gelmiş durumda.

Yazının Devamı

Seçime 54 gün kala siyasetin nabzı hızlanıyor

14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimine 54 gün kaldı. Geri sayım son hızla devam ederken ittifaklarda son duruma bir bakalım.

Cumhur İttifakı’nın genişleme girişimi beklendiği gibi sonuçlanmadı.

Yeniden Refah Partisi, AK Parti’nin ittifak teklifini reddetti. Böylece AK Parti’nin geniş bir sağ cephe oluşturma girişimi akamete uğramış oldu.

Yazının Devamı

Dindar kadınlar: ‘Özlem Zengin yalnız değildir’

AK Parti’nin nereden nereye geldiğini görebilmek için kadın meselesine bakmak yeterli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakan olarak kamuoyuna bizzat duyurduğu, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden “bir gece ansızın” çıkıverdik.

Oysa çok iyi biliyoruz ki AK Parti’ye yakın kadın örgütü Kadem yöneticileri de, AK Partili kadın vekiller de İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmaması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmüşlerdi. Ancak Erdoğan kadınları dinlemedi. "Türk aile yapısını bozuyor" diyen dindar erkeklerin beklediği yönde karar aldı.

Dindar camiada her zaman olduğu gibi kol kırıldı yen içinde kaldı. Bu harekete en başından beri en büyük emeği veren kadınlar, seslerini yükseltemedi. İktidara kadınların emeği ile gelenler, kadın haklarına alerjisi olan bir grup radikal görüşlü erkeğin baskısına direnemedi. Bu durumun ardında AK Parti’nin iktidarda kalabilmek için ittifakını genişletme çabası vardı. Belli ki dindar kadınlar “çantada keklik” olarak görülüyordu.

Yazının Devamı

Zihniyet değişimine daha ne kadar direnç göstereceğiz?

Biliyorsunuz, Türkiye’nin modernleşme tarihi 18’inci yüzyılın ikinci yarısına, Padişah 3. Selim’e kadar geri götürülür. Osmanlı ordusunun savaşlarda yenilgiler almaya başlamasıyla bir sorun olduğunu kabul etmeye başlıyor devleti yönetenler. O zamana kadar Batı’ya karşı kendimizi üstün görürken, birden bir şeylerin değiştiğini ve bazı şeyleri kaçırdığımızı idrak ediyoruz.

Oysa Avrupa’da değişim 300 yıl önce başlamıştı. Bir zihniyet devrimi yaşanmıştı. Rönesans ile birlikte Orta Çağ kapanmış, Yeniçağ’a girilmişti. Eski Roma ve Yunan filozoflarının, bilim insanlarının kitapları çevrilmiş, deneysel düşünce canlanmış, matbaanın icadıyla yeni fikirler ve bilgiler Kıta’nın dört bir yanındaki geniş kitlelere yayılmıştı.

Avrupa’da önce sanat, bilim, felsefe ve mimari canlanmıştı. Bu canlanış de coğrafi keşifler ve ticaret yoluyla zenginleşmeyi beraberinde getirmişti.

Yazının Devamı

Muharrem İnce ne yapabilir?

‘Adam’ı öldür hakkını yeme! Muharrem İnce’nin 2018’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimindeki performansı, her ne kadar akıllarda “Adam kazandı” mesajıyla kaldıysa da aslında o seçim sürecinde muhalefette büyük heyecan yaratmıştı. CHP’nin çok uzun zamandır görmediği oyu toplamayı başarmıştı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından siyasi alan da daralmıştı. Muhalif siyasiler konuşmaya çekinir hale gelmişti. Her an “terörist” etiketi yiyebilirdiniz. Bu korku atmosferini aşan ilk isim Muharrem İnce oldu. Adaylığı boyunca muhalefetin beklediği sert çıkışları yaptı, sözünü esirgemedi.

İddialı bir kampanya yaptı, katıldığı televizyon programlarında iktidar yanlısı gazetecilerin sıkıştırmalarına zekice cevaplar verdi, mitinglerine milyonları topladı. Hitabeti ile dikkatleri üzerine çekti. Popülaritesi öyle arttı ki, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş partilerinin 2-3 puan altında oy alabildi.

Yazının Devamı

Sel felaketi ve istifa müessesesi

Deprem bölgesinde dün meydana gelen sel felaketinde şu ana kadar biri bebek 15 kişi hayatını kaybetti.

“Asrın kasırgası” falan değildi yaşanan, kuvvetli yağıştı sadece. Üstelik meteoroloji gerekli tüm uyarıları yapmıştı. Beklenen bir doğa hadisesiydi insanları öldüren.

Başta Urfa olmak üzere deprem bölgesindeki illerde evler sular altında kaldı, alt geçitte insanlar öldü, konteynerler sulara kapıldı, sel insanları yuttu, depremzedeler geceyi çamura batmış ıslak çadırlarda geçirmek zorunda kaldı.

Yazının Devamı

Hala “Siyonist proje” diyor ama...

Millet İttifakı’nın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı göstermesinin ardından AK Parti’nin ittifak arayışlarına girmesi, iktidar cephesinin seçim sonuçlarıyla ilgili beklentilerinin olumsuza döndüğüne dair yorumlara neden oldu.

Özellikle Hizbullah’ın devamı olarak görülen radikal İslamcı, Kürt milliyetçisi HÜDA PAR’la ittifak yapılması iktidarın oy hesabıyla büyük riskler alabileceğini gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yanında MHP ve BBP, diğer yanında HÜDA PAR ile birlikte gideceği seçimde nasıl bir sonuç alacak, bekleyip göreceğiz.

AK Parti’nin ittifak kurmak istediği diğer bir parti ise merhum Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan tarafından kurulan Yeniden Refah Partisi.

Yazının Devamı

HÜDA PAR ne istiyor, Erdoğan ne verir?

Bugün 14 Mart 2023. Tam iki ay sonra Türkiye, cumhuriyetinin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde tarihi bir seçim yapacak. Hepimiz nefeslerimizi tuttuk, seçimde yarışacak aktörlerin son düzlükte attıkları adımları heyecanla izliyoruz.

Bir yanda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın adayı olarak açıklanmasının ardından gözler Halkların Demokratik Partisi’ne çevrilmiş durumda. Kılıçdaroğlu’nun Perşembe veya Cuma günü partiyi ziyaret etmesi bekleniyor. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’nin desteğini isteyecek. HDP’nin Kılıçdaroğlu’ndan neler talep edeceğini ise bekleyip göreceğiz.

Altılı Masa’nın adayının HDP’nin desteği ile seçilmeye çok yaklaşmış olması, AK Parti’yi de harekete geçirdi. Tek bir oyun bile önemli olduğu bu kritik seçimde, Cumhur İttifakı da apar topar genişleme kararı aldı. Anavatan Partisi ve Demokratik Sol Parti gibi sayısal bir karşılığı olmayan partiler ittifaka dahil olabilir. Anketlerde varlık gösteren Yeniden Refah Partisi ile görüşmeler de sürüyor.

Yazının Devamı

HDP ne ister, Kılıçdaroğlu ne verir?

Meral Akşener’in ikna edilerek Altılı Masa’ya geri döndürülmesinin ardından Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmak için desteğini alması gereken iki toplum kesimi daha var.

Kılıçdaroğlu bir süredir “endişeli muhafazakar” olarak tanımlanan kesimlerin desteğini alabilmek için çaba sarf ediyor. Önceden AK Parti’ye oy vermiş, şu anda kararsız havuzunda duran ama CHP’li bir isme oy vermeye eli gitmeyen bu kesimin desteği Kılıçdaroğlu için çok önemli.

Özellikle başörtüsü konusundaki kazanımların kaybedilmesinden endişe eden kadınların ikna edilmesi “helalleşme” politikasında merkezi bir yer teşkil ediyor.

Yazının Devamı

Hazine yardımları depremzedelere gitsin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Beştepe’de yaptığı açıklamanın ardından seçim kararını imzalaması ile süreç resmen başlamış oldu.

Karar, Erdoğan'ın imzasının ardından Resmi Gazete'de yer aldı.

YSK Başkanı Ahmet Yener, milletvekili genel seçimi ve cumhurbaşkanı seçiminin 14 Mayıs'ta, cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kalırsa 28 Mayıs'ta yapılmasına karar verdiklerini bildirdi.

Yazının Devamı

Seçim startı ve etsiz tencerelerin hükümet devirme kapasitesi

Geçtiğimiz günlerde yaşanan Meral Akşener ve Altılı Masa krizinin birkaç gün içerisinde, hiç umulmayacak bir şekilde çözüme kavuşturulması Süleyman Demirel’in “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” sözünün ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha göstermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla bugün Türkiye’de seçim süreci resmen başlarken, Demirel’in hafızalara kazınan “Tencerenin deviremeyeceği hükümet yoktur” ifadesi de yine gündemde.

İktidar, rekabetçi kur ile liraya değer kaybettirerek ihracatı artırma ve “kulaklarımızdan dolar fışkırtma” stratejini yürütemedi. Kur sabitlendi ve ihracat rakamları düştü, cari açık büyüdü.

Yazının Devamı

6’lı masadaki fil!

Güzel bir İngilizce tabir vardır: Elephant in the room. “Odadaki fil” olarak Türkçede de kullanıyoruz. Ortamda kocaman bir fil vardır ama odadakiler sanki o fil orada değilmiş gibi, sanki koca fili görmüyorlarmış gibi davranmaktadır.

Biz insanlar tadımız kaçmasın, büyü bozulmasın, eldekileri kaybetmeyelim gibi endişelerle sorunları görmezden gelmeye eğilimli varlıklarız. Oysa rasyonel olan sorunu görmek, dillendirmek ve fili odadan çıkarmaktır!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in geçtiğimiz hafta yarattığı siyasi deprem hasarsız atlatılmış gibi yapıldığının farkında mısınız?

Yazının Devamı