ÇED toplantıları ve yargıya güvenin düşüşü

Toplumların huzurunu bozan olaylardan biri vatandaşların adalete olan güveninin azalması ya da azaltılmasıdır. Maalesef son yıllarda ülkemizde yargıya olan inancın azaldığını neredeyse her olayda görüyoruz.

Sokağa çıkıp 10 kişiye mikrofon uzatsanız ve ‘Adalete güveniyor musunuz?’ diye sorsanız alacağınız cevaplar pek iç açıcı olmayacaktır. Toplumda ‘suç işleyenin yanına kar kalıyor’ düşüncesi hakim. Yaşanan soruşturmalar, tutuklamalar, aynı olaydan iki farklı karar çıkması, yargı sürecinin uzun sürmesi gibi durumlar vatandaşlarda bir korku ya da boşvermişlik tavrı oluşturdu.

Yargıya olan güvenin neden azaldığına dair sayfalarca yazı yazılabilir. Bugün ben yazımda yargıya olan güvenin azalması sebebiyle vatandaşlarda oluşan boşvermişlik ve bıkkınlık hissinin bir örneğini anlatacağım.

Gübretaş’ın gübre depolama alanı kapasite artışı için yaptığı başvurunun ÇED toplantısı vardı dün. Toplantıda ne bir itiraz ne bir tepki ne de bir vatandaş vardı...

Gübretaş daha önce kapasite artışı için ÇED süreci başlatmıştı. Tütünçiftlik Sahili Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin yargıya taşıdığı olay sonrası ÇED iptal edilmiş daha sonrasında ise projeye yeniden onay verilmişti. Gübretaş 2023 yılında bu projeyi hayata geçirmişti.

Kocaeli artık sanayiye doydu. İzmit Körfezi daha fazla dolgu alanı ve kapasite artışı kaldıramayacak durumda. Körfez’de de bu projelere ‘dur’ demek ve daha güzel bir sahil şeridi için çalışan çabalayan Tütünçiftlik Sahili Koruma ve Güzelleştirme Derneği fabrikaların projelerine itiraz ederek yargıya taşıyor.

Gübretaş ile birden fazla davalık olan Tütünçiftlik Sahili Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin şu ana kadar kaybettiği dava yok. Davalar Danıştay’dan kazanılıyor, onanıyor. Ama daha sonra bakanlık 2009/7 ÇED Yönetmeliği Uygulamaları Genelgesi ile projeler için yeniden süreç başlatıyor...

Gübretaş 2023 yılında yaptığı kapasite artışının ardından yeniden bir ÇED süreci başlattı, yargı kararına rağmen... Dün gerçekleşen halkın katılımı toplantısına ise ne dernek üyeleri ne de vatandaşlar katılım göstermedi... Çünkü sonucuna artık alıştılar. Fabrikalar ile davalık olan dernek ve vatandaşlar davayı kazanıyor ama bakanlık tarafından yeniden ÇED süreci başlatılıyor.

Bu döngü böyle ilerlerken vatandaşların hukuka olan güveni yerle bir oluyor. Derneklerin ve vatandaşların da kazandıkları davalara ödediği ücret cabası. Gübretaş’ın toplantısına vatandaşların katılmamasının bir sebebi de bu bence. İnsanlar sıkıldı artık, bu hukuksuzluk sarmalından.

Neden toplantıya katılmadığını sorduğum bir bölge vatandaşı ‘Bu süreç boşa kürek çekmek değil de ne?’ dedi. Gübretaş toplantısı bize ne yazık ki vatandaşların gözünde adaletin dip yaptığını bir kez daha gösterdi...

Gazete Duvar anılarımda hep güzel kalacak

Google’ın son aylarda yaptığı algoritma güncellemeleri maalesef internet haberciliği yapan gazeteleri zor duruma sokuyor. İnternet sitelerinin trafiğinin düşmesine sebep olan güncellemeler sonrası yayın organları ekonomik zorluklar çekmeye başladı.

İşte Gazete Duvar bu yüzden kapandı. Benim de yaklaşık 1 sene Kocaeli temsilciliğini yaptığım Gazete Duvar 12 Mart itibarıyla yayın hayatını sonlandırdı. Gazete Duvar bağımsız bir gazetecinin mesleğinin keyfini çıkarabileceği bir yayın organıydı. Gazete Duvar ekibi toplumsal sorunlara eğilen haberleri ile gazeteciliği hakkıyla yapıyordu.

Anadolu’nun her köşesinde bulunan temsilcileri ile özgün haber akışının sağlandığı Gazete Duvar’ın kapanmasına çok üzüldüm.

Bir basın mensubu olarak Gazete Duvar benim hatıralarımda, yolumun keşiştiği güzel bir anı ve mesleki tecrübe olarak kalacak. Duvar, Anadolu’da kurduğu haber ağı ve bağı ile imkansızı başardı...

Gazete Duvar ayrıca ücretsiz verdiği eğitimler ile bir gazeteci için okuldu. Ben Yurt Haberler Müdürü Sadık Güleç ve Yurt Haberler Servisi’nin Yazı İşleri Meral Candan’a çok teşekkür ediyorum. Sadık Abi bazen attığım haberleri bana geri gönderdi ve olması gerektiği gibi tekrar tekrar yazdırdı. İşte Gazete Duvar böyle güzel bir yerdi.

Gazete Duvar’ın yolculuğunda bir tuğla da ben koyabildiysem ne mutlu bana...