Suriyeliler için dönüş sanıldığından daha zor
Suriye’de 2011 yılında Arap baharının etkisiyle başlayan iç savaş HTŞ (Heyet Tahrir eş-Şam) liderliğindeki grupların başkent Şam’a girmesi ve Beşar Esad’ın Rusya’ya kaçması ile sona erdi.
2 hafta gibi kısa bir sürede gerçekleşen tarihi gelişme sonrası Esad Rejimi düştü. Rejimin düşmesi ülkemizde bulunan Suriyelilerde büyük coşku yarattı. Şüphesiz yakın bir zamanda Suriye’de yeni bir dönem başlayacak. Peki Suriyeliler ülkelerine geri dönecek mi? Ya da geri dönebilecek mi?
İlk olarak internet editörümüz Melih Can Şenol, Gölcük’te ikamet eden Suriyeliler ile değerli bir söyleşi gerçekleştirdi. ‘Esad rejiminin korkunçluğunu anlattılar’ başlıklı haberde sürece dair önemli noktalara değinildi. Bu haberi sitemizden okuyabilirsiniz…
Ben de kameramanımız Eren Demirtürk ve çalışma arkadaşımız Şevval Kul ile birlikte Suriyelilerin ticari hayatının en çok döndüğü Çukurbağ Mahallesi’ne gittim. Sağ olsun mahalle muhtarı Yaşar Tüzer de bize eşlik etti.
İzmit’te bulunan Çukurbağ Mahallesi’nde birden fazla Suriyeli esnaf var. İkna ettiklerimiz ile görüştük. Ancak bazı Suriyeliler ile anlaşmakta zorlandık. Mahalledeki Suriyeli çocuklar bize tercümanlık konusunda yardım etti.
Mahallede yaşayan orta yaşlı Suriyelilerin birçoğu Türkçe’yi çat pat konuşabiliyor. Açıkçası giderken Türkçe konusunda bu kadar zorlanacağımızı düşünmüyordum. Bunun sebebi ise muhabbet ve ticareti kendi aralarında sürdürüyor olmaları.
Küçük yaşta ülkemize gelen çocuklar ise Türkçe’yi daha iyi konuşuyor. Çünkü burada büyüdüler, okula gittiler… Konuştuğumuz Suriyelilerin hepsinin ortak sevinci ‘Esad rejiminin’ sona ermesi. Beşar Esad’a lanetler yağdırdılar. ‘Kim gelirse gelsin Esad’tan daha iyi olur’ dediler.
Yakın zamanda ülkesine döneceğini söyleyen de var, birkaç sene içerisinde gitmeyi düşünen de, Türkiye’de kalmak isteyen de… Genel olarak Türkiye’den Suriye’ye zaman içerisinde gitmek istiyorlar. Mutlu olsalar bile tedirginlikleri, korkuları var. Bazıları Suriye’de onları neyin beklediğini bile bilmiyor.
Esad yönetiminin yanı sıra ülkesini IŞİD ve terör örgütlerinin yarattığı belirsizlik nedeniyle terk edenler de vardı. Ben Suriyelilerin ülkelerine beklenildiği gibi çok hızlı döneceğini düşünmüyorum. Suriyelilerin ülkelerini uzaktan izleyip, huzur ortamı sağlanınca gideceğini tahmin ediyorum. Ancak ülkede huzur ortamı sağlanması şu an için iyimser bir senaryo gibi görünüyor...
Genel tabloya baktığımız zaman Suriye’nin yüzde 69’u yoksulluk sınırı altında. Üstelik ülkede müthiş bir enflasyon var. Öyle ki Hama’dan ülkedeki son durumu aktaran Gazeteci Kübra Par'ın bir restoranda 4 dürüm 6 kolalık hesabı için para sayma makinesi gerekmiş.
Ülkenin altyapı, eğitim, imar durumu ise içler acısı… Başkent Şam’da dahi gün içinde saatlerce elektrik gidiyor. Musluğundan su akmayan birçok bölge var. Uzmanlara göre ülkenin ekonomisinin düzelmesi için istikrarlı bir 10 yıl gerekiyor.
İsrail tampon bölgeyi işgal etti, ülke içinde ilerliyor. Nerede duracağı belli değil. İsrail Başbakanlığı tampon bölge için ‘geçici işgal’ diyor. Kim ne derse desin Suriye paylaşılıyor. YPG bir yerden çekiliyor. HTŞ bir bölgeye giriyor…YPG ve HTŞ arasındaki pazarlığın yanı sıra ülkede aşiretlerin yönettiği bölgelerde var.
Türkiye’nin bu süreçte sınır güvenliğini sağlamasının yanı sıra, Suriyelilerin geri dönüşü için planlarını hızlıca hazırlaması gerekiyor. Türkiye’nin geri göçü gönüllülük esasınına bırakmadan politikalar geliştirip, teşvikler vermesi gerekiyor.
Bazı belediyeler Suriye’ye dönenler için geri dönüş kampanyaları yapmaya başlamış. Bazı yerel yönetimler Suriyelilerin taşınma hizmetlerini karşılayacağını söylüyor.
İşin özü burnumuzun dibinde çok ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bu tabloya ‘mal paylaşımı’ diyenler de var. Ülkede kısa süre içerisinde bir istikrar sağlanmazsa gruplar arasında bir iç savaşın çıkması ise kaçınılmaz.