Yangın faciası yaşanmak zorunda mıydı?

Yazmak istiyorum ama nasıl başlayacağımı ne yazacağımı bilmiyorum. Tek bildiğim bu ülkede kimsenin güvende olmadığı...

Milyonlarca para ödediğimiz bir evde deprem sebebiyle, güzel bir gün yolda yürürken bir manyak tarafından, tatil için gittiğiniz bir otelde ihmaller nedeniyle ölebiliriz. Ülkemizde her şey çok zor ama ölmek en kolay...

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de onlarca canımızı yitirdik. Vefat edenlerin sayısı her dakika artıyor. Bakanlık son olarak ölü sayısını 78 olarak açıkladı.

Türkiye tarihi kayıtlarına geçen en ölümcül otel yangınlarından biri olan yangında 78 dünya yıkıldı. Otelde ihmaller nedeniyle yükselen alevler insanları öldürdü. Dışı ahşap kaplama olan 12 katlı otelin 4’ncü katında çıkan yangın 238 kişinin konakladığı oteli kısa sürede sardı.

Her katta ayrı hayatların bulunduğu otel ihmaller ve bakımsızlık yüzünden 78 kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu... Yangından kurtulanların ifadelerine göre alarm çalmadı, yangın merdiveni yoktu. Ancak daha sonra bakan binada 2 adet yangın merdiveni bulunduğunu söyledi. Evet binanın iç kısmında yangın merdiveni vardı ama kısa sürede yükselen dumanlar merdivenleri sardı.

Yangına uykusunda yakalanan vatadaşlar alarm değil, yangın kokusu ve çığlıklar sebebiyle uyandı. Zaten dış kaplaması ahşap olan otel itfaiyenin de geç gelmesiyle kısa sürede alevlere teslim oldu...

Bazı vatandaşlarımız ise yanarak ölmemek için 12’nci kattan beton zemine atladı. Onlardan biri ise Bartınlı hemşerim Şevval Şahin’di. Yangın anında babasıyla telefonda görüştüğü öğrenilen Şevval, iddialara göre atlamamak için son ana kadar direndi. Alevler her yeri sarınca ise bu ölümcük kararı alarak aşağıya atladı...

Daha bu acılar çok taze iken ‘Denetleme yetkisi belediyede mi, bakanlıkta mı’ tartışması açıldı. Her kafadan ayrı ses çıktı... Sis perdesinin aralanması için iktidarın daha çok konuşması ve gerekli açıklamaları yapması gerekiyor...

Yangınla ilgili aradığım akademisyenlerden çok önemli bilgiler öğrendim... İlk olarak itfaiye tarafından yapılan denetimlerin çok sıkı gerçekleştiğini, ancak sonrasında ruhsat yenileme ihtiyacı olmadığı takdirde yeniden bir denetim yapılmadığını öğrendim..

Anlayacağınız bu süreç içerisinde motorunuz, pompanız ya da sensörleriniz bozulursa ilk ihmal yaşanmış oluyor. Bu acı olay otellerin en az yılda 1 kez sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini gösterdi... Umarız bakanlık ve belediyeler bu denetimleri artık daha sıkı tutar.

Bu kapsamda ilimizde konuştuğum bir kaç otel sahibi ise yıllar önce denetlendiklerini sonrasında bir denetim gerçekleştirilmediğini anlattı... Otel gibi çok sayıda insanın konakladığı yapılarda yıl içinde tatbikatların eksiksik şekilde yapılması büyük bir önem arz ediyor.

Yetkililer tarafından otele giriş yapan misafirlere acil çıkış kapıları ve tahliye planı hakkında acil yardım bilgilendirmesi yapılabilir...

Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl ise çok önemli şeyler söyledi. Bingöl, otelin hep iç hem de dış yalıtımının ahşap olmasının facianın boyutunu arttırdığını söyledi. Dekorasyon amacıyla A2 zor yanıcı maddenin kar otellerinde çok kullanıldığını aktaran Bingöl, ahşap kullanımının doğru bir uygulama olmadığını anlattı.

A2 sınıfın zor yanıcı bir madde olduğunu ama yandığı zaman söndürmenin çok zor olduğunun altını çizen Nuri Bingöl, ancak mevzuatın buna izin verdiğini söyledi. Yapılarda A1 yanmaz madde kullanılmalı diyen Bingöl, mevzuatın değiştirilmesi gerektiğini çok keskin örnekler ile anlattı.

Ayrıca kar otellerinin doluluk oranı sömestr tatillerinde çok yüksek oluyor. İhmallerin yanı sıra bu yangının da sömestr dönemine denk gelmesi acımızın daha çok büyümesine sebep oldu. Sömestr tatillerinde kayak merkezlerinde acil müdahaleler için itfaiye ve ambulanslar bulundurulabilir...

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İtfaiye Dairesi Başkanlığı, ilimizdeki oteller için çalışma başlatacakmış. Umarız bu çalışmalar bir defaya mahsus olmaz ve yıl içerisinde sürekli denetimler gerçekleşir.

Rektör Nuh Zafer Cantürk’e teşekkür...

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Nuh Zafer Cantürk salı günü 2 yılını anlattığı bir basın açıklaması gerçekleştirmişti. Biz de Nokta Medya olarak bu organizasyonda yerimizi aldık.

Basın toplantısı sonrası yazdığım yazıda, toplantının detaylarını ve önemli bulduğum konuları sizler ile paylaşmıştım. “Kocaeli Üniversitesi Rektörü Nuh Zafer Cantürk'ün en büyük hayali!” başlıklı köşe yazımda ufak bir eleştiride bulunmuştum.

Kocaeli Üniversitesi tarafından hazırlanan kitapçıkların tüm basın mensuplarına dağıtılmadığını ifade ederek “Sadece belirli isimlere verildi. Böylesine güzel bir toplantıda böyle bir organizasyon eksikliği yaşanmamalıydı diye düşünüyorum” demiştim.

Bu yazı üzerine ertesi gün Kocaeli Üniversitesi Rektörü Nuh Zafer Cantürk bana kitapları ulaştırdı. Rektör Cantürk’e ilgisi için çok teşekkür ediyorum.