Cansu Kızılkaya

Bu yazıya ‘31 Mart günü yapılacak yerel seçimin rüzgarı Kocaeli sokaklarında esiyor’ diye başlamayı daha çok isterdim. Ne yazık ki sahada esen bir rüzgar yok.

Siyasetçiler ve partiler belirli çalışmalar yapıyor ama, kendi içlerinde… Yerel seçim demek, sokak demektir. Bu süreçte sokak hareketli olur. Adaylar ile vatandaşların birbirlerine teması artar. Tüm şehir adaylara ve vaatlerine kulak kesilir.

Şurada seçime 2 ay kaldı. Kocaeli’de beklenen seçim atmosferi henüz oluşmadı. Adayların tamamı bile açıklanmadı. Bu adaylar ne zaman sahaya inecek de, seçmene kendini anlatacak?

Türkiye 31 Mart tarihinde yerel seçim için sandık başına gidecek. Sadece 65 günün kaldığı seçimlerde, seçmen 5 sene boyunca şehirlerini emanet edecek isimleri belirleyecek.

Ancak 2024 seçim süreci 2019 yılının aksine yavaş ilerliyor. Siyasi partilerin tümünde kararsızlık hakim. Herkes adayını açıklamak için birbirini bekliyor. Bu da partiler için yerel seçimlere ne kadar önem verildiğinin işareti.

2019 yılından bu yana Türkiye’de pandemiden ekonomik sıkıntıya kadar birçok sorun yaşandı. İktidar bu yüzden yerel seçimler için daha sıkı çalışıyor. Muhalefet partileri de nokta adaylarla seçim yarışına dahil olmaya çalışıyor.

CHP genel merkezi yerel seçimler öncesi İzmit ve Körfez’de ön seçim kararı almıştı. Dün iki ilçede de ön seçim yapıldı. 4 adayın yarıştığı İzmit’te ipi göğüsleyen Fatma Kaplan Hürriyet rakiplerine fark atarak aday seçildi.

Aynı saatlerde CHP Körfez’de de sandıklar kurulmuş, üyeler adaylarını belirliyordu. Ben de Nuri abi (Nuri Dinçer Akçaharman) ile birlikte Körfez’deydim. Sabahın erken saatlerinden akşam saatlerine kadar oradaydık.

Körfez Endüstri Meslek Lisesi’nde gerçekleşen ön seçimde 2 bin 98 üyenin oy kullanma hakkı bulunuyordu. Bin 149 üye 5 aday adayını oylamak için sandığa geldi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bel kemiği olan uzman çavuşların birçok sorunu var. Ve bu sorunları herkesin bilmesi, konuşması gerekiyor.

Biliyorum şehit haberleri hepimizin yüreğini yakıyor, ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor. İsyan ediyoruz, öfkeleniyoruz… TSK’nın en çok şehit ve gazi veren camiasını oluşturan uzman çavuşlar -30 dereceye kadar görevde vatan aşkıyla ısınıyor.

Birçok haksızlığa uğramalarına rağmen kazan kaldırmıyorlar, vatanları için teröristlerin inlerine kadar giriyorlar. Bu ülke için en çok şehit veren camia olmaktan da gurur duyuyorlar.

Mart ayında yerel yöneticileri belirlemek için sandık başına gideceğiz. Yerel seçim şehirlerin kaderini belirleyen önemli bir süreç.

Ülkemiz büyük bir genel seçimden çıktı. Kimi siyaset yorumcularına göre muhalefet ilk defa Erdoğan’ı devirmeye bu kadar yaklaştı. Ama sonuç hüsran oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise siyasi kariyerinde girdiği ‘en zor’ seçiminden galibiyetle ayrılmasını bildi. Şimdi tüm ülke yerel seçimlere doğru gidiyoruz.

AK Parti teşkilatının tamamı geçtiğimiz akşam Ankara’daydı. İl Başkanı, milletvekilleri, Büyükşehir Belediye başkanı, ilçe belediye başkanları, il kadın ve gençlik kolları başkanları, ilçe ana kademe, ilçe gençlik ve kadın kolları başkanları, 4 MKYK üyesi ve 1 MDK üyesi olmak üzere 62 kişilik heyet Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte toplantı yaptı.

Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Furkan Çalışkan toplantının detaylarına ulaştı ve yazdı. Ben de bu toplantı ile ilgili bir şeyler yazmak istedim. Çünkü önemli ve örnek bir toplantı olmuş. Nedenini anlatacağım…

Ankara’daki bu toplantıya giden teşkilat üyeleri büyük bir özveri ile hazırlanmış. AK Parti kimlerin konuşacağını planlamış ve temsilcileri seçmiş. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan elindeki listeden rastgele isimler seçmiş ve onlara söz hakkı vermiş.

Türkiye’de emek sömürüsünün en çok yaşandığı alan hiç şüphesiz özel okul öğretmenleridir. Atama bekleyen ya da girdikleri KPSS sonrası mülakatlarda elenen öğretmenler mesleklerine özel okullarda başlamak zorunda kalıyor.

Özel okul sahipleri tarafından ‘belirli iş sözleşmesi’ ile işe alınan öğretmenler bir hevesle mesleklerine atılıyor. Peki nedir bu belirli iş sözleşmesi? Gazetemize ulaşan bir grup özel okul öğretmeni tarafından tanımı çok güzel yapılmış.

İşte o tanım: “Özel okul öğretmenleri “5580 sayılı Kanun ve buna göre çıkarılan yönetmelik hükümlerine, 4857 Sayılı İş Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve sosyal güvenlik yönünden 5510 sayılı Kanun hükümlerine, yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Milli Eğitim Bakanlığının mevzuatına tabidir.”

‘Kocaeli’nin en değer kazanan ilçesi neresi’ diye sorsak, neredeyse herkes Başiskele der. Başiskele sürekli gelişen ve yatırımcıların dikkatini çeken bir bölge. Daha da gelişimini sürdürüyor.

İlçenin 2019 yılında 102 bin 241 olan nüfusu 2022 yılında 116 bin 650’ye yükseldi. İlçeye olan bu göçün büyük bir çoğunluğu ise İzmit’ten geliyor. Özellikle Yahya Kaptan mahallesinde oturan pek çok tanıdığım Başiskele’de yapılan lüks konutlara taşındı.

Yani bu demek oluyor ki, İzmit Yahya Kaptan Mahallesi’nin seçmeni Başiskele’ye doğru kayıyor. Bilirsiniz Yahya Kaptan seçmeni CHP tabanlıdır. Başiskele’nin seçmeni ise daha çok sağ görüşlüdür.

Cumhuriyet Halk Partisi kaybedilen genel seçim sonrası ‘değişim’ sloganları ile gittiği kurultayı tamamladı. Partideki ‘değişim’ talebini temsil eden Özgür Özel CHP’de genel başkanlık koltuğunun sahibi oldu.

Kurultayda Özgür Özel ilk tur 682 delegenin oyunu aldı. Mevcut lider Kemal Kılıçdaroğlu’na ise 664 delege destek verdi. Genel başkan seçilmek için 684 oy gerektiği için seçim 2. tura kaldı. Gerçekleşen 2. turda ise Özgür Özel oylarını 812’ye yükseltmeyi başardı. Kemal Kılıçdaroğlu ise 536 oy alabildi.

Böylece ana muhalefet partisinin yeni lideri Özgür Özel oldu. 2010 yılında genel başkanlık koltuğuna oturan ve kariyerine birçok seçim yenilgisi sığdıran Kemal Kılıçdaroğlu liderliğe veda etti.

Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden 8 ay geçti. Kahramanmaraş başta olmak üzere on ilde büyük hasar ve can kayıplarına neden olan deprem asrın felaketi olarak adlandırıldı.

Yaklaşık 13 milyon insanı doğrudan etkileyen deprem bölgede büyük bir yıkıma neden oldu. Türkiye’nin her noktasından depremin etkilediği illere büyük küçük birçok yardım yapıldı.

Türkiye’de 7’den 70’e herkes elinden geleni yapmak için sıraya girdi. Deprem gerçeğini yakından tanıyan Kocaeli ise adeta yardım için yarıştı. Bu sırada bölgeye el uzatmak adına Kocaeli’de yeni bir platform doğdu.

Hafta içi sabahın erken saatlerinde kimilerimiz işe kimilerimiz ise okula gitmek için evimizden çıkıyoruz. Tek amacımız bir an önce işimize ya da okulumuza gidebilmek…

Ben de her gün sabahın erken saatlerinde Başiskele’de bulunan ofisimize ulaşmak için İzmit’teki evimden çıkıyorum. Artık İzmit’in kronik sorunu olan trafik sıkışıklığına maalesef alıştık. Evden çıkış saatimizi trafiğe göre ayarlıyoruz.

Ancak İzmit’in kendi trafik sorunu yetmezmiş gibi, İzmit Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı çöp kamyonları tek şeritli yollarda trafiği kilitliyorlar. Atatürk ve Cumhuriyet Bulvarı gibi tek şeritli yollarda işe gidiş ve işten dönüş saatlerinde çöp toplayan kamyonlara birçok kez denk geldim.

İlimizde çok sayıda kaliteli eğitim veren okul var. Bu kurumlardan bir tanesi de Cahit Elginkan Anadolu lisesi. Kentimizin en başarılı okullarından olan Cahit Elginkan Anadolu Lisesi son zamanlarda can sıkıcı olaylara şahitlik ediyor. Okul Müdürü Atilla Demir’in adı haber metinlerinde mobbing iddiaları ile geçiyor.

Pek çok sendikadan öğretmenin bulunduğu okulda iddialara göre Demir, öğretmenlere zor günler yaşatıyor. Sıkça mobbinge uğradığını belirten öğretmenler, whatsapp gruplarından ise rencide edici bir tutuma maruz kaldıklarını iddia ediyor.

Okul velilerinin iddiaları ise daha ciddi durumda. Bazı veliler Demir’in çocuklar üzerinden kendilerini tehdit ettiğini söylüyor. Bu yüzden okul idaresine ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçe veren veliler de var.

Küçükken bazı harfleri söyleyememem nedeniyle ilk okul öğretmenim bolca kitap okumam gerektiğini söylemişti. Ben de bu yüzden küçük yaşta kitap okuma alışkanlığı kazandım. Hiçbir zaman kitap okumak için boş vakit kovalamadım, günlük rutinim haline getirdim.

O yüzden kitaplar benim için her zaman en değerli şeylerin başında gelmiştir. İyi bir okuyucu muyum bilmiyorum ama, hep iyi kitaplar okumaya çalıştım.

Geçtiğimiz hafta boyunca Kocaeli Kitap Fuarı’nın heyecanı ilimizde devam etti. İlk kez sonbahar mevsiminde gerçekleşen kitap fuarı 13’üncü kez kapılarını açtı. 2017 yılından beri Kocaeli’de gerçekleşen tüm kitap fuarlarının havasını soluma imkanı buldum. Tabi o zamanlar yıkılan İnterteks Fuar Alanı’nda gerçekleşiyordu kitap fuarı. 2 senedir ise Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenleniyor.

Ortaokul son sınıftayken aklımın köşesine Gazetecilik mesleğini koymuştum. Lisede de fikrimi değiştirecek bir karar almadım. 2016 yılının Eylül ayında İstanbul’dan bu kente geldim. Çoğu insanın aksine, çabucak bu şehre alıştım. 2018 Ocak ayında ise öğretmenlerimin tavsiyesiyle Engin Şahin’in sahibi olduğu En Kocaeli Gazetesi’nde bu mesleğe adım attım.

Şimdi geriye baktığım zaman iyi ki de En Kocaeli’de başlamışım diyorum ve bir pişmanlık yaşamıyorum. Engin abi bana bu kenti tanıtan, sevdiren, haberlere farklı bakışla bakmamı sağlayan kişidir. Hakkını hiçbir zaman ödeyemem. En Kocaeli’de Furkan Çalışkan, Serhat Güneş, Sibel Özdemir ile birlikte çalıştım. Orada kent gündeminde etkili olmak için az sayıda insanın da yeterli olabileceğini anladım.

Daha sonra 2019 Haziran ayında İstanbul’a gitmem gerekti, ama geri dönmek aklımda vardı. Orada da mesleğe dair ufak tefek işler yaptım. Her gün Kocaeli’deki haberleri okudum. Bu kentin gündeminden uzak kalmadım. Pandeminin patlamasıyla tüm Türkiye gibi ben de eve kapanmak zorunda kaldım.