Çürüyoruz!

Cengizhan Göksu

Cengizhan Göksu

Tüm Yazıları

Toplum ahlaki değerlerini kaybediyor.

Yozlaşma, normalleştiriliyor.

Bilinçli, araştıran, sorgulayan, konuşan, tartışarak sorun çözen, farklı düşüncelere saygı duyan nesiller, yetişmiyor.
Bu toplum içten içe çürüyor.
Yaşadığımız toplumsal olaylara bakın. Günlük olmuş, artık şaşırtmıyor, kimse ilgilenmiyor.

Çürüyor toplum, her gün biraz daha derinleşerek.

Misafirliğe gidilen evden eşya çalınıyor.

Hanenize girilip, malzeme çalınıyor.
Cinsel istismar, şiddet, bazı kamu çalışanlarının, görevlerini kötüye kullanmaları.

Trafikte ki saygı yoksunluğu.

Yanı başında bir sürü ölen olduğu halde laylaylom gezen, gülen, eğlenen insanlar.
Bir suç işlendiği vakit suçu birbirinin üzerine atmak.

Nereye gidiyoruz, farkında olan var mı?

Şimdi birileri çıkıp “nüfus değişti, bu suçların çoğunu, sonradan gelenler işliyor” diyecektir mutlaka.

Bu kolaya kaçmak olur.

Yeni nesiller de genel olarak, tarih, geçmiş, memleket bilinci yok.

Ülkesinin tarihini, siyasetini, sporunu, kültürel faaliyetleri bilmiyor, ne verildiyse, kısıtlı verilmiş.

Ekonomik uçurum, sınıflar arası bölünmüşlük, liyakatsizlik, adaletsizlik, fırsat eşitsizliği had safhada.

Çürüyoruz ve kaybeden biziz.

Balık baştan kokar, hesap vermeyeceğini, nasıl olsa bir şey olmaz anlayışını, bilen, farkında olan, toplumun geniş bir kesimi var.

Devleti kullanan, olanaklarını, makamlarını, kamu kaynaklarını harcayan, hesap sorulamayan yöneticiler var.

Toplumu yönetenler, hesap vermiyorsa, toplum da bunu kendine hak görür.

Her türlü yasal boşluğu, popülizmi, siyasi yakınlığı kullanır.

Devleti, kötü yönetimlerden korumakla görevli, kurumlar, bağımsız, korkusuz, siyasetten arınmış, tüm dosyaların, davaların üzerine cesurca giden, gidebilen, her anlamda emniyet ve koruma görevini, yasaların verdiği güçle yapabilen kurumlar, sessiz kalırsa, toplum, kendi adaletini uygulayan kesimler karşısında çaresiz kalır.

Toplumsal yapının, yasaların çaresiz kalması,
ciddi bir konu, bu yola girildi mi dönüşü zor olur.

Toplumun geneli, her şeyi kendine hak görüyor.

Başkasına oldu mu ses çıkarmıyor, kendine oldu mu, haksız da olsa kabulleniyor.

Popülizm, adamcılık, nepotizm, sorumluluk almama, sorumlu tutulmama, çürümeyi hızlandıran etkenler.

Bir sistem kuruldu, ya içindesiniz, ya da dışında.

Yaşanan toplumsal olaylar normal değildir, en başta bu kabullenilmeli.

Polisiye tedbirlerle, günlük önlemlerle veya görmezden gelerek çözüm bulunamaz.

Topluma yön verecek sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, siyasi liderler gerekli.

Liyakatli, eğitimciler, yöneticiler ve böylesi bir sistemi kabullenecek bir toplum inşa edilmesi şarttır.

Unutulmasın, çürüme en tepeden başlar ve tabana yayılır.

Kimsede, demokrasi, hak, hukuk, adalet beklentisi de olmaz.
Ülke bizim, vatan bizim bu ülkede yaşayan herkes bu ülkenin evladı bölücüler dışında. Baştan aşağı herkesin silkelenip kendine gelmesi şart vesselam.

Toplum ahlak cinsel istismar