Selamlar sevgili okurlarım.
Tarih 17 ağustos 1999'u gösterdiğinde. Hastanedeki işimden gece 00.00 da çıkıp evime gittim.
Evim aşağı Yuvacık'ta üç katlı bir evin giriş katıydı.
Selamlar sevgili okurlarım.
Tarih 17 ağustos 1999'u gösterdiğinde. Hastanedeki işimden gece 00.00 da çıkıp evime gittim.
Evim aşağı Yuvacık'ta üç katlı bir evin giriş katıydı.
Size ODTÜ sayfasından yayınlanmış bir paylaşımı olduğu gibi aktaracağım sevgili okurlarım. Ama önce bir kaç kelam etmek farz oldu.
Toplumu ahlaksızlığa, inançsızlığa, vatan sevgisinden, örften, adetten uzaklaştırmaya gayret eden bu tip zihniyetler.
Bakın altını çizerek söylüyorum "emperyalizmin ve siyonizmin uşaklarıdır."
Merhaba sevgili okurlarım.
İnsanın içinde kapanmayan yaralar vardır, ne yaparsan yap neyle tedavi edersen et o yaralar mümkün değil kapanmaz.
Benimde içimde kapanmayan yaradır öksüz türklüğüm.
Selamlar sevgili okurlarım.
Malumunuz geçim sıkıntısı,hayatın zorlukları insanları türlü türlü dolandırıcılığa,hileye sürükleyebiliyor.
Tabi ki ,her insan aynı değil ama yaşamını insanları kandırmaya adamışlar iyice çoğaldı.
Türkler veya Türk halkı, Türk dilinin çeşitli lehçelerini konuşan,Türkiye,orta asya ve Kuzey Kıbrıs'ta çoğunluğu oluşturan büyük bir halktır. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer eski topraklarında da yüzlerce yıllık etnik Türk toplulukları hâlâ yaşamaktadır. Türklerin büyük çoğunluğu Müslümandır.
TÜRKLERİN TARİHTE KURDUĞU DEVLETLER
-Büyük Hun Devleti
Selamlar ülkemin güzel insanları.
Seçim bitti koltuklar devralındı.
Yeni başkanlar eskilerini suçlamaya, eski başkanlar yenileri taşlamaya başladı.
Selamlar sevgili okurlarım.
Günümüzde bireylerin ve toplumların mankurtlaştırılmasında ateş suyu etkisine sebep olan nedenler şu şekilde sıralanmıştır
ALKOL VE UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI
Selamlar sevgili okurlarım.
Bugün günümüzün saygı kurallarının bazılarından bahsetmek istedim sizlere..
İnsanı anlamak, empati kurmak ekmek ve su gibi lazımdır tüm insanlığa.
Selamlar sevgili okurlarım.
Günleriniz, aylarınız, yıllarınız bereketli, huzurlu, sağlıklı geçsin temennimle bugün ki yazıma başlamak istiyorum.
Milletsiz devlet, adaletsiz düzen olmaz. Tabi ki dinimizin de temeli insanları düzene sokmak, ahlaksızlıktan, hırsızlıktan, zinadan vs. el çektirmektir.
Selamlar sevgili okurlarım.
Yazıma başlamadan önce hepinize ayrı ayrı sevgilerimi gönderiyorum. Günleriniz, aylarınız, yıllarınız, huzurla, sağlıkla geçsin inşallah.
Tabi bu temennileri yazarken insanlarımızın içerisinde bulunduğu şartlarda düzelir her şey yoluna girer..
Selamlar sevgili okurlarım.
Bildiğimiz üzere,ülkemizde müzik sektörü git gide dejenere olmaktadır.
Müzik bir sanat dalıdır ve sanatta kabiliyet gerektirir.
Selamlar sevgili okurlarım.
Yine terör hain yüzünü gösterdi ve bir çok vatan evladı şehit oldu.Allahım hepsinin mekanını cennet eylesin.
Terörist terör yaratan,terör uygulayan kişilerin genel adıdır.
Selamlar sevgili okurlarım.
Dünyanın üç kıtasını fethedip, dördüncüsüne el attığımız ve milli şahsiyetimizi temsil eden bir medeniyet kurduğumuz vakit, düşmanlarımızın bile imrendiği yıkılmaz, üstünlük şuurumuz vardı.
Bizi dünya da el üstünde tutan milli şuurumuzdu.
Sevgili dostlarım bugünkü köşe yazımda çok saygı duyduğum,büyüğüm sevgili Prof.Dr.Fuat Odabaşıoğlu'nun 10 kasım hakkında ki mükemmel tesbitini paylaşmak istedim..
Feyzi kendini bilen,özüne sahip çıkan büyüklerimizden almak kadar mükemmel bir duygu olamaz..
"ON KASIM NE ANLATIR"
Selamlar sevgili okurlarım..
Bugün kü yazımızda dilin ve kültürün ne şekilde beka sorunu oluşturabileceği konusunda bilgiler vermek istedim.
Toplumlar için en önemli beka konuları arasında ilk sırada tabiki de,savunma,toprak bütünlüğünün korunması gibi konular önceliklidir.
Selamlar sevgili okurlarım.
Savaşların olmadığı,dünyanın huzurla yaşamına devam ettiği bir temenniyle başlamak istiyorum bugün yazıma..
Bilindiği üzere ortadoğu yine kan gölüne döndü. Siyonist zihniyet çoluk,çocuk demiyor önüne gelene kıyıyor.
Selamlar sevgili okurlarım.
Bu yazımda kendi muhitimdeki, aksaklıklardan bahsetmek istedim..
Bu yazıyı yazarken, ne kimseyi kötülüyorum ne de yüceltiyorum, yanlış anlaşılmasın.
Merhabalar sevgili okurlarım. Bu yazımda sizlere bir portre, yazmaya çalışayım dedim.
Evet bu bir insan portresi..
Belki de neden beni yazdın diyecek kadar da alçak gönüllü, çalışkan, insan aşığı, dürüst bir portre bu..
Merhabalar sevgili okurlarım, bu haftaki yazıma kısa bir hikâye ile başlamak istiyorum.
Adamın biri, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu. Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:
– Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi. Sonra düşündü:
Bilindiği gibi ekonomi,üretim üzerine kurulmuştur.Bir insan üretmekten kaçıyorsa,yan gelip yatıyorsa,topluma fayda sağlamadan terki diyar eyler,ne adı kalır, ne de sanı.
Aynı zamanda bir meslek sahibi ise üretici olması gerekir.
Üreten bir insansam,mesleğimde başarılı isem,neden geçim sıkıntım olsun ki.
Kadınlar voleybolunda önce dünya şampiyonu oldular.Şimdi avrupa şampiyonasında İtalya yı dize getirip,finale adını yazdırdılar.
Hepsi dünyaya bir ders verdi vermekteler,biz Türk kızlarıyız varız demekteler..
O kadar savaşçılar ki!yılmıyor,yıkılmıyorlar..
Herkese merhabalar sevgili okurlarım.
Adaletin simgesinin bile tartı olduğu bir düzende.Tartının önemini anlatan bir hikaye ile başlamak istiyorum bugünkü yazıma.
Rivayete göre Şam valisi Esat paşa sıfırı tüketir ve hazine boşalır.Büyük sıkıntıya düşer.
Bu yazımda kadınlarımıza değinmek istedim..
Kadın konusu doğrudan insanın varlık konusudur.
Batı ülkeleri kendi tarih ve sosyal gelişimi içerisinde kadın konusunda gerçekçi olmayan davranışlar sergileyerek kadını aşağılamışlardır.
Evet bu başlık ne anlama geliyor.Hepiniz değişik bir başlık gördünüz ve şaşırdınız.
Bu pir sultan abdal döneminde kullanılan bir atasözü.
Yani diyor ki!