Derya Sağlık

Derya Sağlık

Sabah kahvemi içerken Instagram’a bakmadan güne başlayamıyorum

Bir düşün: Gözlerini açar açmaz ilk yaptığın şey nedir? Alarmı susturmak, belki kısa bir esneme... ama çoğumuz için ikinci refleks: Telefona uzanmak. Bildirimlere bakmak, mesajlara göz atmak ve tabii ki Instagram’ı açmak.

“Sabah kahvemi içerken Instagram’a bakmadan güne başlayamıyorum” cümlesi artık neredeyse hepimizin ortak ritüeli oldu. Bu davranış biçimi aslında sadece bir alışkanlık değil; sosyal medya platformlarının bizim gündelik yaşamımıza nasıl sızdığını ve sabahın o en taze anlarında bile bizi nasıl etkilediğini gösteriyor.

Güne Instagram’la Başlamak: Alışkanlık mı, Strateji mi?

Yazının Devamı

Yapay zeka ile sosyal medyada yeni bir dönem

Siz de sosyal medyada “Bugün ne paylaşsam?” diye uzun uzun düşünenlerden misiniz? Ya da sürekli içerik üretmek zorunda kalmanın zamanla bir yük haline geldiğini hissediyor musunuz? Yalnız değilsiniz. Günümüzde sosyal medya; sadece bir şeyler paylaştığımız bir mecra olmaktan çıktı, artık markaların, girişimcilerin ve bireylerin dijital vitrini hâline geldi. Ve bu vitrinde kalıcı bir yer edinmek kolay değil.

Ama güzel haber şu: Teknoloji yanımızda. Hatta çok güçlü bir yol arkadaşımız var artık — Yapay zekâ.

İçerik Üretiminden Kampanya Yönetimine…

Yazının Devamı

Bir mesajla kalp kırılıyor, bir emojiyle işler yoluna giriyor

Bir WhatsApp mesajında üç nokta mı koydun, yoksa kalp emojisi mi? Bu bile dijital iletişimin konusudur. Dijital ortamda nasıl anlaşıldığımız, iletişimi nasıl yönettiğimiz, artık bireysel ilişkilerimizi bile etkiliyor.

Eskiden bir tartışma yüz yüze yapılırdı. Göz teması kurulur, ses tonu hissedilir, belki bir omuz silkişi bile çok şey anlatırdı. Şimdi ise çoğu duyguyu bir ekrana yazarak anlatıyoruz. Kelimeler, emojiler, üç nokta... Bazen eksik, bazen fazla. Ama en çok da belirsiz.

İletişimin dili artık klavyemizde şekilleniyor.

Yazının Devamı

İçeriği beğeniyoruz, ama hiç okumuyoruz: ‘like’ kültürünün yüzeyselliği

“Harika görünüyorsun!”, “Çok güzel yazmışsın!”, “Kesinlikle katılıyorum.”

Peki gerçekten gördük mü? Okuduk mu? Yoksa sadece ‘beğenip’ geçtik mi?

Sosyal medya artık bilgiyle değil, biçimle yarışıyor. Başlık dikkat çekici mi, görsel filtreli mi, renkli mi? Harika. Okumaya gerek bile kalmadan beğen tuşuna basıyoruz. Dijital dünyada bir içeriğin okunması değil, etkileşim alması yeterli sayılıyor. İşte karşınızda modern çağın yüzeysel gerçeği: ‘Like’ kültürü.

Yazının Devamı

Aynada gördüğümüz bizle, Instagram’da gördüğümüz biz arasında kaç filtre var?

Sabah yataktan kalktığımızda aynaya bakıp gördüğümüz kişiyle, Instagram hikâyelerinde gördüğümüz “biz” arasındaki fark ne kadar büyük? Göz altı ışığı, cilt pürüzsüzleştirme, burnu biraz inceltme, hafif bir parıltı… Sonuç: Daha mutlu, daha ışıltılı ve daha “ideal” bir biz. Ama peki bu kimlik gerçekten bize mi ait?

Bugün sosyal medya sadece bir paylaşım platformu değil, bir vitrin. Ve bu vitrinde her şey kusursuz görünmek zorundaymış gibi… Paylaşımlarımıza filtre ekliyoruz, ama fark etmeden hayatımıza da o filtreleri taşıyoruz.

Dijital Kimlik, Gerçek Benliğimizin Önüne mi Geçti?

Yazının Devamı