İçeriği beğeniyoruz, ama hiç okumuyoruz: ‘like’ kültürünün yüzeyselliği

“Harika görünüyorsun!”, “Çok güzel yazmışsın!”, “Kesinlikle katılıyorum.”

Peki gerçekten gördük mü? Okuduk mu? Yoksa sadece ‘beğenip’ geçtik mi?

Sosyal medya artık bilgiyle değil, biçimle yarışıyor. Başlık dikkat çekici mi, görsel filtreli mi, renkli mi? Harika. Okumaya gerek bile kalmadan beğen tuşuna basıyoruz. Dijital dünyada bir içeriğin okunması değil, etkileşim alması yeterli sayılıyor. İşte karşınızda modern çağın yüzeysel gerçeği: ‘Like’ kültürü.

Beğeni, Yeni Onay Mekanizması

Bir zamanlar kitap kapağını beğenip okumadan yorum yapmak tuhaf sayılırdı. Bugünse bu durum neredeyse norm hâline geldi. Sosyal medya kullanıcıları içeriğin kalitesine değil, ambalajına göre karar veriyor. Beğeni, artık "okudum ve onayladım" anlamına gelmiyor. Sadece "gördüm ve geçtim."

İçerik Üreticileri Bu Yeni Düzenle Nasıl Baş Ediyor?

İçerik üreticileri için bu durum iki seçenek doğuruyor:

Ya algoritmanın dilini öğrenip görünürlük için stratejik davranacaklar,

Ya da okunmak için değil, sadece “görülmek” için üretim yapacaklar.

Ne yazık ki ikincisi giderek yaygınlaşıyor.

Verilerle Konuşalım

Harvard Business Review'a göre, kullanıcıların %70’i bir içeriği tamamını okumadan beğeniyor veya paylaşıyor.
Bir başka araştırmada, kullanıcıların sadece %16’sı bir haber başlığını tıkladığını; geri kalan %84’ünün sadece başlığa göre yorum yaptığını belirtiyor.

“Beğeni” mi, “Bakış” mı, “Bağlantı” mı?

Eğer bir içerik üreticisiyseniz, bu çağda sadece okunmak için değil, aynı zamanda görsel dikkat çekmek için de yazmalısınız. Yani içerik kadar:

Görselin rengi,

Başlığın dili,

İlk 3 saniyede oluşturduğunuz etki
çok daha fazla önem taşıyor.

Peki Ne Yapmalı?

Başlık Odaklı Hikâye Anlatımı: İçeriğinizin başlığı, yazının ruhunu taşımalı. Ama abartılı “clickbait” dili yerine merak uyandıran sade dil daha uzun vadeli güven oluşturur.

Görsel Tasarımın Gücü: Renk, tipografi, fotoğraf seçimi… Artık içerik kadar ambalaj da içeriktir.

Okuyucuya Mini Kazanımlar Sunmak: "3 maddede şunu öğren", "1 dakikada fark yarat" gibi içerikler, tüketiciye zaman kazandırır hissi verir.

İçeriğe Hızlı Giriş: İlk satırlarda okuyucunun ilgisini yakalayamazsanız, ekran kaydırılır ve hikâye sona erer.

Sorgulayalım:

Bu yazıyı gerçekten okudunuz mu?
Yoksa sadece başlığa göz atıp, “Hmm güzel konuymuş” deyip geçtiniz mi?

Eğer buraya kadar geldiyseniz:
Bu yazı, ‘like’ kültürünün içinde bir bağlantı kurmayı başarmış demektir.
Ve belki de dijital dünyada gerçek etkileşim, hala mümkün.