Deniz var ama deniz yok
Çocukken tahta masa ve sandalyelerde saatlerce oturup tost ve çay yiyebildiğimiz bir kentteydim. Deniz vardı.
Midye kabukları ve çakıllardan oluşan bir kuma basarak midye tava çubuklarını sıyırabiliyorduk. Az ötede tutuyordu bir amca. Deniz vardı.
Vapuru kaçırırsak, 10 dakikada karşıya geçebiliyorduk ama vapurda çay keyfi yapmak isteyenler için de her 15 dakikada bir vapur vardı. Karayoluna mecbur değildik külliyen. Deniz vardı.
İskelede balıkçı kovalarında balıklar zıplarken, mavi poşetlere doldurup eve gidene kadar kokusuna dayanmak zorunda olduğumuz kilolarca balığımız vardı. Çünkü deniz vardı.
Canımız sıkılınca ya da yazın tatile gidemeyince, kıyısından denize girebileceğimiz ya da saatlerce denize -tonlarca para vermeden- bakabileceğimiz yakın kıyıları ve sahilleri vardı kentin. Çünkü deniz vardı.
Hıdrellez de taşları gül ağacının altından alıp, hemen bir koşu denize atabileceğimiz kadar yakındık. Arada üst geçitler, paralel yollar, denizi kapatan mekanlar, doldurula doldurula uzağa taşınan deniz kıyıları yoktu. Bir koşu yanındaydınız.
En uzak semtlerdeki aile dostlarıyla, en fazla bir saat uzakta bir halka açık sahilde buluşmak, yine tahta masalarda balık midye yapmak mümkündü. Kimse o kadar uzak değildi denize. Çünkü kentte deniz vardı.
Kayalıklara oturup depresyona girmek, biraz aşağıya inip ayaklarını suya sokmak bile mümkündü. Çünkü karanlık, bulanık ve içi görülmeyen çöp dolu bir şey değil, deniz vardı o zaman...
Müsilaj tehlikesi devam ediyor Marmara Denizi'nde. Körfez’e doğru da yaklaştı. Karadeniz’in artık ölmeye başlamış bir deniz olduğunu söyledi geçtiğimiz günlerde Celal Şengör. Marmara da anlaşılıyor ki sizlere ömür.
Şimdi pahalı mekanlarda oturup uzaktan ya da yakından denize bakabilir belli bir kesim. Ama yakından onlar için bile eski keyfi yok.
Bulunduğumuz kentte deniz ulaşımı yok. Birkaç vapur var ama kentin her yerine ulaşmak hele 10-15 dakika içinde, bu yolla mümkün değil. Körfez‘in etrafından dolaşacaksın ille ki.
Otobanları üzerinden aşmadan denize ulaşmak zor.
Balık tutmak, zor.
Midye, zaten buraları terk edeli on yıllar olmuş gibi.
Deniz kenti olmak böyle bir şey değil benim bildiğim.