“Milletin İstiklalini Milletin Azmi ve Kararı Kurtacaktır”
Egemenlik ilanı ve dönemin yönetimine karşı ilk isyan.
Para yok, fakirlik var, halk da fakir, asker yok, düzenli ordu yok. Ama umut var, inancı var.
Times Gazetesi “Ne çocukça bir hayal!” demiş 1919 yılında.
Türk basını, İstanbul basını, 27 Aralık 1919, Refik Halit Karay:
“Kongrelermiş, düzenli ordularmış, milli mücadeleymiş? Kuzum Mustafa, sen deli misin?” diye yazmış örneğin.
Naim Babüroğlu'nu dinliyorum, TV'de bugün, 10 Kasım Özel Programı'nda konuşuyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı, yazar. Ne zor bir durumda, ne yokluklarla, ne çılgınca bir kararlılıkla, nasıl bir mücadele azmi ile başlanmış- ama zeka ile, ama strateji ile, inanç ile çalışılmış- özetliyor.
Bugünlerde, toplumsal ya da bireysel, yaşanan en zor durumlarda, doğru bir strateji, cesaret, bilgi ile, nasıl başarabilirsiniz, başarabiliriz, sadece bunu hatırlamak bile güç verir, inanalım diye not düşeyim istedim.
38 Yaşında Milli Mücadele yolculuğuna başlayan Mustafa Kemal Atatürk, rol model olarak, bütün dünyada ders gibi okutulan, hayran olunan bir lider oldu. Buna halkına ve kendine olan inancı, aklı, eğitime inancı, çalışkanlığı ile ulaştı.
Zaman yolculuğu yapabilsek ve 11 Kasım 1938 yılı gazetelerini okuyabilseydik, tüm dünyanın, bizim kurucu liderimiz Atatürk için, bunları yazdıklarını okuyacaktık:
İtalyan tarihçi bir profesör, 10 Kasım 1938’de İtalya Radyosunda geçilen anonsu yazıyor, 11 Kasım 1938’de.:
“Büyük İskender, 33 yaşında vefat etmiş, dünyanın kabul ettiği çok büyük bir komutandır Sezar, Napolyon! Ayağa kalkın! Büyüğünüz geliyor!”
Fransız gazeteleri uzun uzun makaleler yazıyor ardından.
Bir gazeteci onun sadece fotoğraflarıyla bile ne anlattığını yazmış:
“İşte Mustafa Kemal karşımda duruyor. Kendimi kaptırmaktan alamadığım bir heyecanla O’na bakıyorum. Görünüş bir kere daha aldatmıyor insanı. İşçi yaptığı işe benziyor. Uzun ve sert bir yüz, düşünceyi belirten derin çizgilerin yer ettiği geniş bir alın, enerji dolu bir çene, iki buzul gibi mavi gözler. İşte göze çarpan ilk şeyler bunlar. Aşırı derece bir soğukkanlılık, hiçbir gücün bükemediği bir irade ve bıkmak, usanmak nedir bilmeyen bir dikkat ve düşünme yeteneği. İşte size son derece hareketsiz olduğu için adeta göz kamaştıran yüzün açığa vurduğu özellikler.” Fransız Gazeteci Claude Farrere