Yalova'dan taziye için yola çıkan aracın sahibi kaputa vurmayınca, Osmangazi Köprüsü'nü motora yakın bir yerde tutunarak geçirmiş 2 aylık kediye, Yalova adını verdik.
Körfezkent'te yürüyüş yapan site sakinleri ağlayan yavru kedi sesi duyunca, araç sahibi arandı ve Yalova motordan kurtarıldı. Sonrasında, daha bu 66 kilometrelik mucizevi yolculuğun imkansızlığını düşünmeden yuva aramaya başladık Yalova'ya. Önce bulan gönüllümüzün evinde kaldı bir süre. Yetişkin ve kedi sevmeyen huysuz oğlu kadıncağızı ağlatacak kadar şikayet edene kadar. Sonra ağlayarak köye giderken kediyi bana bıraktı çaresizlikle. Benim zaten kendi 4 çocuğum varken bir de sara hastası ve kör bir kediye bakıyorken, Yalova adlı minik sarı fırtınayı yine de misafir ettim. Yuva da bulduk. Ama "Çok hareketli" şikayetiyle geri geldi minik bir gün sonra. Arayışımız devam ederken ve Yalova evdeki kör kızla oynamaya çalışırken, bir yuva daha bukduk. Ta Karasu'daydı aile, kızları lise öğrencisiydi ve fotoğraflarına aşık olmuştu. Atladık 120 km yolun ötesindeki yeni yuvasına taşıdık Yalova'yı. Bir sevinç, bir mutluluk. Derken 3 gün sonra evin annesinin alerjisi çıktı, evin babası istemedi, kızları ağlarken üzüntüden, biz de onu geri getirmek ya da yeni bir yuva bulmak için çalışmaya başladık üzüntüyle.
Yalova da minik kapalı ama muhtemelen soğuk bir balkonda bizden haber bekliyor. Gönüllüler aradık. Sokakta yaşayamayacak bir miniğe, bir kapı bulamadık ezcümle.