Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ cezaevinde, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş cezaevinde, İstanbul Barosu’nun yönetimi görevden alındı. İstanbul seçimlerinin ilk kazanıldığı dönemde CHP’nin İstanbul il başkanı olan Canan Kaftancıoğlu siyasi yasaklı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AK Parti’yi önce toplamda 4 kez yenen ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu artık cezaevinde, üstelik 30 yıl önce aldığı diploma iptal edildi. Ana muhalefet partisi olan ve son yerel seçimde birinci parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayyum atanmaya çalışılıyor, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a ihalelerle ilgili soruşturma açılacak. Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay yıllardır cezaevinde. İstanbul’da Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat cezaevinde.
HUKUK SİYASETİN İÇİNDE ÜSTÜNDE DEĞİL
Her şeyi böyle üst üste yazmasam davaların ‘hukuk’ içinde kaldığını ve ‘siyasetin’ asla bulaşmadığını düşünebilirdiniz ama üst üste yazınca çok açık bir tablo ortaya çıkıyor. Türkiye’de hukuk siyasetin içindedir, üstünde değil. Bu tabloya bakarak aksini düşünüyorsanız kusuruma bakmayın ya çok safsınız ya da partizan, ikisinin ortası yok, burada gri bir alan yok bana göre çünkü Türkiye’deki kutuplaşma ‘gri’ alan olmasın diye oluşturuldu. Bunu bile bile yaptıysanız sonuçlarına katlanacaksanız, Türkiye’de hiçbir şey siyasetin dışında değil. Ve şu an iki Türkiye var, siz hangisinde yaşıyorsunuz? Buna yazının devamında karar vereceksiniz.