İzmit Halkevi açılışına yetişemeyenler için bazı kişisel gözlemler

Emirhan Akman

Emirhan Akman

Tüm Yazıları

Daha önce başka yazılarımda da belirtmiştim, İzmit’i çirkin buluyorum. Bu İzmit’in kaderi değil, değiştirilebilir. İzmit’in eskimesi gerek demiştim, şehir hafızası eskiyerek olur, yani zamanla. İzmit Lisesi mezunları, Mimar Sinan Lisesi mezunları, Gazi Lisesi mezunları ve daha başkaları, hanginizin okulu aynı kaldı? Hatta bazı okulların ismi değişmedi, yıkıldı baştan yapılıyor.

TARİHİ YAPILAR ÖLÜMLÜ OLDUĞUNUZU HATIRLATIR

Şehrin kolektif hafızası ve kültürü tarihi yapılarla ölçülür. Tarihi yapı kuşakların hatıralarını birbirine bağlar, şehrin nostaljisini yaratır. Tarihi yapılar insanlardan uzun yaşar böylece ona bakmak bir gelenek haline gelir, bakışınız estetize edilir. İstanbul’dan Ayasofya’yı, Topkapı’yı, surları, Sultanahmet’i, Galata’yı ve Süleymaniye’yi çıkarın geriye ne kalır ki? Şimdinin insanı, yani köksüz, yersiz hafızasız yalın insan. Halbuki o tarihi yapılara baktığınızda ölümsüz olmadığınız aklınıza gelir. Kolektif hafızası olan şehir insana ölümlü olduğunu anlatır, ölümü hatırlayan insanın yaşamı daha anlamlıdır. Bu nedenle muhafaza etmek çok önemlidir, tasvip ettiğim tek muhafazakârlık türü budur.

KİM BU PROTOKOL GAZETECİSİ?

İzmit’in kaderi değiştirilebilir demiştim. Halkevi’ni restore etmek bu anlamda çok kıymetliydi. Halkevi’nin oradaki varlığı Cumhuriyet rejiminin devamlılığını hatırlattığı için çok önemli. Dün açılış törenini izlerken mutluydum ama tabi dikkatimi dağıtan bazı şeyler vardı. Açılışta en ilginç an bir gazetenin başında bulunan, yaşlı bir gazetecinin protokolde yer arayışıydı, üstüne gösterilen yeri de beğenmemesi. Acaba açılış gösterisini mi yakından izlemek istiyordu, yoksa Vali Aktaş ve Başkan Büyükakın’ı mı? Karar veremedim ama sonra onu teselli ikramiyesi kabilinden önümüzde bir yerlere oturttular. Önemini koltuğun yerine ve büyüklüğüne göre karar veren birisinin ofisteki koltuğunu merak etmedim değil…

AYDIN SİGALI’YA TEŞEKKÜR

Neyse bence Aydın Sigalı’nın tamamen hevesli öğrencilerden oluşan açılış gösterisi eksiksiz bir işti. İzlerken bir an bile kaçırmadım, tamamen bambaşka bir iş için toplanmış insanlara 1-2 dakika içinde atmosfer yaratmak ve dikkatlerini toplamak büyük iş. Halkevi’nin açılış gösterisi bence unutulmazdı, bunu not edelim.

HALKEVİ’NE KATKI SUNANLAR

Halkevi’nin restorasyonunda şehir hafızasını sürekli canlı tutan ve adeta bir kültür polisi gibi takipçisi olan Hüseyin Erol’un, işin teknik ve bürokratik kısmını sırtlanan eski Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’un ve işin artık meydana çıkmasını sağlayan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın hakkını vermek, isimlerini anmak ödememiz gereken bir borç. Onlar sayesinde Halkevi ölmedi ve bir hafıza mekânı olarak yaşayacak.

İMAMOĞLU VE BÜYÜKAKIN

Tören devam ederken dikkatimi bu sefer kendim dağıttım, kendi kendime sordum… Acaba İstanbul’da bir tarih-kültür mekânının ağır işini üstlenen devlet, ortak hizmet projesiyle İmamoğlu’na teslim eder miydi? Hiç sanmıyorum. Tahir Bey’in İmamoğlu’yla atışırken bu avantajını unutmaması gerekiyor.

ESTETİK FAKAT KÜÇÜK

Açılış töreninden sonra yapıyı gezmeye başladık. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi estetik açıdan kütüphane tasarlamayı biliyor, onlara ait kütüphanelerin hepsi gerçekten önce ruhu ve gözü ikna ediyor, Halkevi kütüphanesi de öyle olmuş ama kütüphane bence küçük. İlerleyen günlerde yer sorunuyla ilgili şikâyetler başlarsa şaşmam, takipçisi olacağım…

RIZA ÜRETME VE AKILLI SİYASETÇİ

Gelelim Halkevi’nin açılış gününe. 14 Ocak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kıymetli validesi Zübeyde Hanım’ın vefat yıldönümü. Açılış günü için böyle anlamlı bir gün seçilmesi elbette önemli fakat ardındaki niyeti hiç irdelemeyelim mi? Yanlış anlaşılmasın hiçbir art niyet aramıyorum bu konuda. Sadece bir iki fikrim var. İyi siyasetçiler kendi toplumsal tabanın dışında kalan seçmenlerin kendisinden nefret etmesini istemezler. Bu hem o seçmeni yumuşatır, hem de yarının potansiyel seçmeni yapar. Kocaeli’de çok uzun süredir iddia ediyorum ki, Tahir Büyükakın kentin muhaliflerinin nazarında anlamlı bir rıza meşruiyeti yarattı. Gerçi son zamanlardaki keskin çıkışlarıyla bu konuda yara almıştı lakin Halkevi projesi eski Büyükakın’a yakışır, rıza yaratmaya dayalı bir hamleyi de içinde barındırıyordu.

İzmit Halkevi Binası Tahir Büyükakın Ekrem İmamoğlu Aydın Sigalı Hüseyin Erol İzmit