Bandırmaspor’u neden yenemedik?

Kocaelispor’un Bandırmaspor karşısındaki oyunu tabii ki sorgulanacak detaylar barındırıyor.
Ama oyundan önce anlatılması gereken şeyler var.
Bazı şeyleri yutkunmaktan nefessiz kaldık.
Ancak futbolcuların emeklerinin karşılığını sadece “Prim” olarak aldıklarını herkesin bilmesini isterim.
Bandırma maçı öncesi yönetim tarafından toplanan Sakarya galibiyet primleri futbolcuların kendilerine gelmelerini sağladı.
Yaklaşık 6 milyon liralık bir rakamdı ve bunun 4’ünü Recep Durul verdi.
Şöyle bir gerçek var… Kocaelispor’un kasasına aylık ortalama 50 milyon lira girmesi gerekiyor.
Çünkü sezon sonunda bütçemiz 600 milyonu bulacak ve 12’ye böldüğünde rakam yukarıda bahsettiğim 50 milyona tekabül oluyor.
Tahir Büyükakın’ın ellerine ve ağzına bakar olduk.
Ne yazık ki mecburuz ve bu durum beni çok rahatsız ediyor. Eminim ki Büyükakın’ı da yoruyordur.
İnsanın, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ne yapacağına bakarak hareket etmesi hoş değil.
Kocaelispor’un dili yıllarca bu durumdan yandı.
Sefa Sirmen ile süreç başladı… Belediyenin yan kuruluşu gibi görüldük…
İbrahim Karaosmanoğlu’nun da bir gün canı sıkıldı ve elini eteğini çekti, Kocaelispor karanlık yola doğru yelken açtı.
Bir şekilde bu kulübün kendi yağı ile kavrulmasını öğrenmesi gerekiyor.
Düşünsenize… Oralardan buralara, yani amatörden çıkıp Süper Lig’in kapısına kadar dayanmak…
Sürekli yazıyorum, anlatıyorum… Paha biçilemez bir olayın, geri dönüşün yakın şahitleriyiz ve bu nedenle de Kocaelispor için hepimizin diken üzerinde olması gerekir.
Bandırma maçına gelirsek…
Genel bir yorum yapayım…
Akan bir oyunumuz hala yok.
Bunun nedenleri çok…
Bu lig çok dengeli… Puan durumunu açın bakın… Biz lideriz 26 puandayız… Düşme hattının bir basamak üzerindeki Manisa’nın 17 puanı var. Yani 1 ile 16. sırada arasındaki makas sadece 9 puan!
Böylesi bir ligde, Kocaelispor’a karşı çıkan her takım önce 1 puan için kendisini sahaya atıyor.
Bandırma da öyleydi. İkinci bölgede karşıladı, açık aradı.
Sabaha kadar Bandırma ile maç yapsak akan oyunda Kocaelispor’a gol atamazdı.
40’ına merdiven dayamış benim de çok saygı duyduğum Paixao dışında Lomel ile iş yapabilecek bir ön alan derinlikleri vardı.
Ki Lomel de maçın başında Ahmet Oğuz tarafından saha dışına uğurlandı!
Açıkçası Kadir Sağlam’a Ahmet Oğuz’a ikinci sarı kartı çıkarmadığı için teşekkür etmemiz lazım.
75 dakika boyunca 10 kişi mücadele edebilirdik. Sonra ayıkla pirincin taşını.
Kilit oyuncu sorunumuz var. Bu net…
Yani yaratıcı ve adam eksiltici bir kimliğe sahip oyuncu bakmamız lazım.
Aradığımız bu isim, devre arasında da adı geçen Yalçın Kayan… Resmen adam “Ben buradayım” diye bağırıyor.
Devre arasında renklerimize bağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Ben bu transferin nihayete ereceğini düşünüyorum.
İşin bir de 9 numara tarafı var.
Koskoca Markao’dan koca bir ilk yarıda resmen yararlanamadık.
Kötü niyetli düşünmek istemiyorum ama insan da biraz kendisini verir.
Yine kilo almaya başlamış.
Yönetimin ve daha da önemlisi Ertuğrul Sağlam’ın Markao ile ilgili planları nedir bilmiyoruz ama bu şekilde bir bilinmezlik ile sezon sonuna kadar devam edilemez.
Kısacası 9 numara ile ilgili adımlar atmalıyız.
Vallahi Oğulcan’a helal olsun.
Adam geldiği ilk günden beri takıma olumlu katkı sağlıyor. Ki direkt 9 olmayan bir çocuk ve ön alanda yükün yoğunluğu onda.

Tek tek futbolcularla ilgili analiz yapmayacağım.
Mendes’in Ankaragücü, Sakarya ve Bandırma maçlarındaki performansı beklentilerin altında.
Bandırma maçında son 10 dakikada bir şeyler yaptı, iyi ürün ortaya çıkardı. Onun dışında izledi…
Hafta arasında Kocaelispor’u takipten çıktığında insanlar bir çok şeyi merak etti.
Ben de Bandırma maçı öncesi kaos oluşmaması adına elimi kımıldatmadım.
Ancak bir futbolcu oynadığı kulübü takipten çıkıyorsa mutlaka altta bir şeyler vardır.
Bunun nedeni birinci derecede mali değil. Gerçek nedeni bende, bunun için biraz daha bana zaman verin.
Bandırma karşısında kritik adam yine Gökhan’dı. 2-1’ken çıkardığı top kader anıydı.
Atınç’ın golünde yapacak fazla bir şeyi yoktu çünkü adam gerilerden geldi ve rahat bir şekilde kafayı vurdu.

İkinci gol zaten ters bir vuruştu ve Vukovic milyon kez topa vursa o ters top gidip doksana takılmaz… Olacak ya…
Uzatmadaki golümüz 1 puan getirdi… Bu puan en az galibiyet kadar değerliydi. Neticesinde rakibin senin takipçindi.
Yenilgi ile son dakikada gelen beraberlik golü arasında ince ama altı kalın şekilde çizilmesi gereken bir çizgi var. En azından hafta arasındaki çalışmalar moralli geçecek.
Bu arada ortayı yapan, daha doğrusu pası veren Mehmet Yılmaz’ı da kutlar, Adana maçında başarılar dilerim.
Şunu net bir şekilde belirteyim…
Futbolcularımızın mücadelesinden ve özverisinden şüphem yok.
1-2 yabancı futbolcumuz duygusallık yapıyor ama neredeyse takımın tamamı maç içinde kazanma iştahını sahaya en iyi şekilde yansıtmaya gayret ediyor.
Temel sorunları söyledim… İyi birer 7-8-9 numara bizi şampiyon yapar.
Bu kadar net…
Bu arada Bandırma ikinci golü attıktan sonra önümüzdeki Bandırmalılar ile bizim tanıdıklarımız gerilim yaşadı.
Benim canımı sıkan, Kocaelisporlu bazı yöneticilerin de yangına körükle gitmesiydi.
Sen orada Kocaelispor’u temsil ediyorsun. Omzundaki apolet ağırsa çıkar, sivil bir vatandaş olarak kime ne anlatıyorsan anlat.
Türk futbolunun en temel sorunlarından birisi de “Yönetici” sorunu.
Yöneticilik külhanbeylik yapmak değildir. Bu gibi durumlarda ağır durmak, sakin kalmak ve arayı bulmak zorundasın.
Bir adamın üzerine, 20 kişi üzerinden atlamaya çalışmak yöneticilik değildir.
O zaman olimpiyatlara hazırlanır orada uzun atlarsın!