Eğitim şart!

Savaş Demir hocam da yazdı.

Çağımızın baş belasıdır sosyal medya…

Çok bilen ile hiç bilmeyenin aynı platformda yazıp çizdiği yerler.

O cühela kesim… Hiçbir konu hakkında zerre bilgisi yok ancak sanırsın ki atomu parçalıyor.

Spor, siyaset, magazin, sanat vs…

Her şeyi mi bilirsin be adam! Her şeyden de mi haberin olur!

Bu kadar bilgin varsa zamanında okuyaydın da topluma yararlı birey olurdun, klavye üzerinde hayal kurmazdın.

ATATÜRK BU GÜNLERİ GÖRSEYDİ

Toplumsal çürüme her geçen gün artıyor ve yaklaşan tehlikenin de farkında falan değiliz.

Yıllardır, özellikle son 2-3 yıldır ülkede resmen dev bir tiyatro oynanıyor.

İktidarı da muhalefeti de sadece ve sadece bize zaman kaybettiriyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK yaşasaydı ve bu günleri görseydi “Ben neden bu vatanı kurtardım, ömrümü yedim” derdi inanın. İyi ki böyle bir liderin kurduğu ülkenin vatandaşıyım.

Ama bu güzel ülkem o kadar saçma sapan bir hale sürükleniyor ki, karar vericilerin didişmeleri, laf ebelikleri, sosyal medyadaki çılgınlıklar, iğrençlikler derken ülke olarak toplumsal değerlerimizi yitiriyoruz.

ALLAH (CC), kitap, vatan, millet diyenlerin altında bir kantar dışkı olsa da bu tiplemeler kendilerini sokağa öyle bir satıyor ki, onlar olmasa ülkede iç savaş çıkacak!

O yüzden kaygılım…

HUZURLU YAŞAMAK YA DA YAŞAYAMAMAK

Ülke insanın önemli bir kesimi ne sağlıklı beslenebiliyor ne de sosyalleşebiliyor.

Kocaelispor’un kampları için gittiğim Antalya’da hangi otelde kalsam elin yaşlı başlı, 70’lik Alman’ı, İngiliz’i hatta Rus’u nasıl eğleniyor belli değil. Hem de çığlık çığlığa!

Her biri yaşam dolu, huzurlu ve mutlu.

Burada benim büyük anne ve babalarım, “Ne kadar bayram ikramiyesi alacağım” diye TV’nin, radyonun başından kalkmıyor.

Gerçekler ortada… Kötü ekonomi, internetin berbat kullanımı, sosyal adaletsizlikler ve benzeri birçok enstrümanı bir araya getirdiğimizde Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaşların gerilimi artıyor.

PARA GERÇEKTEN PUL OLDU

Huzursuzlaşmanın artmasını tetikleyen unsurların başında tabii ki ekonomi geliyor.

Türk Lirası gerçekten pul olmuş durumda ve bir yatırım yaparken ya da ileriye yönelik hamlelere girişmeden önce 3-4 kez düşünüyorsun. Çünkü önünü göremiyorsun.

Aynı durum Kocaelispor için de geçerli.

Biz önümüzü ne kadar görüyoruz. Süper Lig’de ne kadar sağlıklı bir yapılanma içinde olacağız?

Dün (Pazartesi) Yeşil Siyah programında Şampiyonlar Ligi toplandı.

Tolga Şanbay, Fatih Kurtoğlu, Arda Musaoğlu ve Ömer Faruk Güler ile 3 saatlik dolu dolu bir yayını geride bıraktık.

Kesinlikle şehrin en zengin içerikli ve en kaliteli spor yorumcularının bir araya geldiği bir programa imza atmaya devam ediyorlar.

İşimiz sadece sporun, futbolun, Kocaelispor’un ve diğer takımlarımızın gelişimleri, önlerindeki engelleri kaldırmaları için yöntemlerin aktarılmasından başka bir şey değil.

Tüm yorumcularım sağ olsunlar, Nokta TV’yi spor programı anlamında Kocaeli’nin markası yaptılar.

Yayınların her biri kayıtlı. Açın izleyin ve 3 saatin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

ASLINDA BU İŞ BİTTİ

Yayında Sakarya ve Bandırma maçlarını analiz ettik tabii ki.

Ortak düşünce şu oldu.

Evet, Kocaelispor genel manada kadro kalitesi ile oyun dengesini oturtmakta güçlük çekiyor.

Şunun şurasında, Malatya maçını çık 5 maç kaldı ve 5 maçta 9 puanlık farkın erimesi mümkün değil.

Gençlerbirliği’nin Karagümrük ve Bandırma, Erzurum’un da Çorum ve İstanbul gibi rakipleri olduğunu da düşündüğümüzde bu iş bence bitti.

Ancak lanetli sosyal medyada 2-2’lik Bandırma maçı sonrasında İsmet Taşdemir başta olmak üzere Ahmet Oğuz’u hatta Gökhan Değirmenci’yi linçlemiş.

Bakıyorum hep aynı tipler. Çok değil 40-50 kişiler ama kene gibiler.

Sahte hesaplarla taraftarı örgütlediklerini düşünüyorlar.

İşte bu yukarıda bahsettiğim tiplemeler, bu modellere giriyor.

Ortaya lafı atıp kayboluyorlar, bunlara da taviz veren bir güruh takımdaki hoca ve topçuların duygularını köreltiyor.

Millet salak değil. Bu kentte sadece bu bahsini geçirdiğim şahıslar yok ki.

Bunlar yazmasa kimsenin bir şeyden haberi olmayacak sanıyorlar.

PRİM VERMEYİN

Sakarya maçındaki ortamı gördünüz, istediğimizde ne kadar büyük bir camia olduğumuzu da bir kez daha kanıtladık.

Ama bu azınlık sanıyor ki “Biz herkesten daha iyi biliyoruz. Biz dersek o oldur”

Bunlar hiçbir halt bilmedikleri gibi terörist fetö taktikleri ile gazı atıp kaçmakta hünerliler.

O yüzden bunlara prim vermeyin ve bunların planlarına alet olmayın!

Takım Süper Lig’e çıkacak ALLAH’ın (CC) izni ile.

Sonrasında İsmet Taşdemir ile devam edilmeli mi, kaç futbolcu Süper Lig kadrosunda olmalı, herkes fikrini sunar.

Şu an sessiz kalmak zorundayız.

Dünya’da emsali olmayan bir geri dönüşün canlı şahitleri olarak, kendimize “KOCAELİSPORLUYUZ” diyorsak acı fikirlerimizi biraz daha ötelemek mecburiyetindeyiz.

Ancak geleceğe dair planlamaların nasıl olması gerektiği ile ilgili düşüncelerimizi de tabii ki kırmadan, dökmeden anlatmalıyız.

Ameliyatı hep birlikte yapacağız zaten.

Şimdilik sakin kalın…