Erdem Övüç

Bu şehrin yetiştirdiği çok önemli bir teknik direktör… Ciddi bir tedrisattan geçti. Kocaelispor’un eski futbolcularından… Feti Demircan A Takıma aldı, İsmetpaşa’ya çıktı, kaptanlarını hevesle takip etti ve ALLAH (CC) ona Kocaelispor’da teknik direktör olmayı da nasip etti. Osieck hoca ile birlikte Türkiye Kupası’nı Kocaeli’ye getiren 2 teknik direktörden birisi oldu… Zor şartlarda aldığı takımlara oynattığı oyunla bilinen, kriz çözücü birisi olarak tanındı. Kısacası ülke futbolunun marka isimlerinden oldu Hikmet Karaman…

KAHVALTIDAN GELDİLER Engin Koyun genel kuruldan 3 gün önce demişti ki “Kongreye, anlaştığımız bir teknik direktörle gelebiliriz” Seçimli genel kurulda Hikmet Karaman’ı gördük. Yanında Engin Korukır hoca ile Nihat Köksal hoca da vardı. Öncesinde Seka Park’ta Engin Koyun ile kahvaltı ettiler. Hikmet hoca baştan sona genel kurulu takip etti, kimsenin fotoğraf isteğini geri çevirmedi, sorularımıza samimi yanıtlar verdi. Engin Koyun, gün sonunda da bizzat kendisini sahneye davet etti ve kupa ile verilen toplu fotoğrafta Hikmet hocanın da yer almasını istedi.

BİLGİ KİRLİLİĞİ Sinyaller o kadar kuvvetliydi ki, dedik ki o gün “Oldu bu iş” Aradan zaman geçti bir açıklama gelmedi. Yönetimin ilk toplantısında havuzda 15 isim vardı, görüşülecek hoca sayısı 5’ti. Birisi de Hikmet Karaman’dı. Çok şey yazıldı. “Bütçeyi yüksek tuttu” denildi, “Çok para istedi” denildi… Hal bu ki anlatılanlar ya da algıya düşenler doğru değildi. Hikmet Karaman kendisinin alacağı miktarı gündeme dahi getirmedi. Neden bu bilgi kirliliği oluştu hiçbir fikrim yok. Bugün Ertuğrul Sağlam’ın açıklanmasını bekliyoruz. Mali anlamda küçük pürüzler var. İş buraya kadar geldiyse kurdele kesilir.

Kendisini geç tanıdım… Keşke daha önce tanışsaydım dediğim bir insan… Fatih Kurtoğlu… Dümdüz, net, dürüst… Yuvacıkspor mucizesinin baş mimarı… Eldeki imkanlara oranladığımızda bu sezonun Kocaeli adına tüm liglerdeki en iyi top oynayan takımı açık ara Yuvacıkspor’dur. BAL’da bir ara liderliği kovaladı, Silivri ile final gibi maçta şanssızlıklar yaşadı. Baraj maçında ise kendisinden en az 5-6 kat daha maliyetli Çayırovaspor’a çok üstün bir oyun oynadı ve BAL’da mücadele etmeye devam etti.

ERGUN ORTAKCI’NIN ONUN İÇİN SÖYLEDİKLERİ Yuvacıkspor’un bu kentte esamisi bile okunmazken, Fatih Kurtoğlu’nun olağanüstü çabası ile kulüp kabuğunu parçaladı ve yeni bir kimlik buldu. 3. Lig’e yükselen Silivrispor’un o zamanki teknik direktörü, sevgili ağabeyim Ergun Ortakçı “Erdem, Yuvacık çok değişik bir takım. Ne zaman oyun içinde bir hamle yapsam, Yuvacık’ın hocası önümü kesti. Hiç geri vitesleri yok. Ben çok beğendim. Oyun anlayışları bu ülkenin üzerinde. Bu ligde çok can yakarlar” demişti. Öyle de oldu…

İÇİNE ATTI İşin saha içi boyutu dışında saha dışında da birçok konuda mücadele etti. Yaşadıklarını içine attı ve sadece işini yapmaya çalıştı. Onu sadece saha içine adapte ettiğinizde, bir başkan ve yönetici kesinlikle arkasına bakmaz. Net bir ifadeyle belirtmek isterim ki, Fatih Kurtoğlu çağdaş futbola uyarlı, cesur, kararlı, azimli ve pes etmeyen bir takım kurarak bu ülkenin üzerindeki bir akılla futbol oynatıyor. Yakın çevresine Yuvacıkspor’da çalışmayı düşünmediğini belirttiğini öğrendim. Bursa’dan Doğugücü’nün kendisi ile yakından ilgilendiğini de iyi biliyorum. Tabii ki Fatih hocamızın takdiridir ama ben Fatih hocanın bu şehirdeki en az BAL ayarındaki bir takımda kalıp fayda sağlamasından yanayım. Ama ona imkanları sunacaksın ve işine de karışmayacaksın… Kupan garanti!

Siyaset benim işim değil… Yapamam… Politikacılarla da aman aman bir samimiyetim yok. Çünkü benim branşım spor… Belki ortak protokollerde denk geliriz, en fazla da selamlaşırız. Bir sıkıntım olduğu zaman da kendim çözmeye çalışırım. Son yaşadığım bir mevzu dışında… Mehmet Akif Yılmaz Ak Parti Kocaeli Milletvekili… Kendileriyle ilgili detaya birazdan geleceğim.

Nokta Medya olarak Belediye Derincespor kulübü ile sözleşmeyi yaptık. Gerekli olan ödemeleri yaptık ve TFF’ye geçtiğimiz hafta pazartesi günü Derince – 52 Ordu finalini yayınlama yetkisi istedik. Salı günü Naklen Yayın Yetki belgesi geldi ve anında aksiyon aldık. Cuma gününe kadar da TFF’yi arayıp bir sorun olup olmadığını sorduk. Olumsuz tek bir kelime tarafımıza iletilmedi. 6 ya da 8 kameralı bir operasyon tertipledik. Anlaşmalarımızı yaptık, ekibin akreditasyonlarını da hafta arasında gönderdik. Olası internet krizine karşı Ankara’dan ayrıca canlı yayın aracı da kiraladık. Kısacası Ankara’ya göç etmek için hazırdık. Maç pazartesi akşam 7’de başlayacaktı. Pazar günü saat akşam 9 gibi TFF’den telefon geldi. Dediler ki “Yayın belgenizi iptal ediyoruz, haberiniz olsun” Şaka olduğunu düşündüm nedenini sordum. “TRT Spor’dan yayınlanacak. 3 finali de aldılar” dedi. “Eeee” dedim bana neden bu belgeyi gönderdiniz o zaman?” diye sordum. “Yeni gelişme” denildi. “Bu kadar kolay mı bu işler? Benim o kadar mücadelem, anlaşmalarım, şehre verdiğim mesajlar. Kurumsal itibarımız. Bunu iki kelime ile hangi hakla yok sayabilirsiniz ki?” dedim. “Bana gelen talimat bu şekilde. Yapacak bir şey yok” diye söylendi. “Salı sabahı 9’da yetki belgem ile birlikte savcılıktayım. Sizin de bundan haberiniz olsun!” dedim ve görüşmeyi sonlandırdım.

O an ne yapacağım konusunda zerre fikrim yoktu. Çok sinirliydim. Dedim ki “Erdem sonuna kadar mücadele et” Ekiplerle sürekli irtibat halindeydim, benden haber bekliyorlardı. Çünkü sabah 9 gibi yola çıkmaları gerekiyordu. Saat 23.30’du… 1-2 temasım oldu… Hareket olmadı. Aklıma Ak Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz geldi. Şundan ötürü… Bir ara bir arkadaşım “Erdem, Mehmet Akif Yılmaz çok farklı biri. Sorunlara direkt çözüm getiriyor. Valla adama helal olsun” demişti. Ben ise bırakın konuşmayı kendisi ile bir kez selamlaşmadım bile. Sinan Uğur ağabeyden Akif vekilin ağabeyi Ulvi Yılmaz’ın telefonunu istedim. Attı sağ olsun. Ulvi ağabey telefonu açtı ve durumu izah ettim. Dedi ki “Danışmanına anlat istersen” dedi. “Danışmanı kim?” diye sordum. “Eren Azak” dedi. “Eren mi, bizim kardeşimiz o. Danışmanı mıymış?” diye şaşırdım. Yani o kadar uzağım bu siyaset işlerine. Eren’in numarası vardı. Aradım, açtı sağ olsun. Uyuyormuş… Uyandırdım valla. Anlattım. “Akif Bey’e ulaşmamız lazım” dedim. TFF’nin, bu şehrin kanalına verdiği yetkiyi hiçbir sağlıklı sebep gösterilmeden iptal etmesinin yanlış olduğunu, bu konuyu bu şehrin bir vekilinin, Akif Bey’in çözebileceğine inandığımı belirttim. Eren, attığım yetki belgesini Akif Bey’e gönderdi ve konu hakkında kısa bir bilgilendirme yaptı. 5 dakika sonra Akif Bey’in telefonunu gönderdi. “Şimdi mi arayayım?” dedim. “Evet ağabey, arayabilirsin” cevabı verdi. Aradım, ikinci kez çalmadan telefonu açtı. Önce rahatsız ettiğimi söyledim. “Buyur kardeşim, olur mu öyle şey. Tam olarak nedir konu?” diye sordu. A’dan Z’ye anlattım. Beni hiç kesmeden dinledi ve “Tamam… Çok geç olmadan bir iki görüşme yapayım” dedi. Saat 00.30’du. TFF ile temasa geçtim. Bana “Yetkinizi iptal ediyoruz, haberiniz olsun” diyen ses bu kez “Biz size iptal ediyoruz demedik, iptal edilebilir, o yüzden tedbirli olun demiştik” deyince, gerildim “Bakın… Ben ne dediğinizi çok iyi biliyorum. İyi bir dinleyici olduğumu düşünüyorum. Hatta Ordu kanalı ile ilgili “Onları çözdük” dediniz. Bizi de devreden çıkarmaya çalıştınız. Neden şimdi böyle farklı anlatıyorsunuz?” dedim. Sonra gerçeği söylemek zorunda kaldı.

Kocaelispor 1 yıl aranın ardından adını 1. Lig’e yazdırdı. Emek sarf eden kim varsa kutlarım. Kutlamalar, gerilimli iki kongre günü derken yeni sezon maratonuna girildi. Önce teknik direktör konusu aydınlığa kavuşacak. Hikmet Karaman, Mustafa Gürsel, Ertuğrul Sağlam, Şenol Can ve Bülent Korkmaz ile görüşüldü. Dün haberini girmiştik, bu isimler arasında Mustafa Gürsel bir adım önde. Plasede Ertuğrul Sağlam var. En geç 3-4 gün hoca konusu netleşir. Sonraki süreç transfer ve kamp tabii ki.

Transfer ve harcamalar konusunda atılacak adımlar çok kıymetli çünkü bu ülkede paranın değeri kalmadı. Ve bu durum yabancıların zerre umurumda değil. Euro üzerinden anlaşıyor ve parasına bakıyor. Yönetim kurulunun kaynak üretme kabiliyeti şu zamanda kritik bir parametre. Çünkü kısa ve orta vadede Büyükşehir’den kulübe para aktarılacağını hiç düşünmüyorum. Kimse değindi mi bu konuya bilmiyorum ama Tahir Büyükakın’ın, hatta teşkilatından da kimsenin genel kurula gelmemesi bir mesaj olabilir. Derin kaynaklar, Büyükakın’ın genel kurul öncesi Yaşar Can’a “Size negatif değiliz” Engin Koyun’a da “Engin Bey’i artık başka yerlerde değerlendirelim” dediğini belirtiyor. Kısacası Büyükakın, Engin Koyun’a “Tamam artık” mesajı veriyor. Bu durumda yönetim mali anlamda Büyükşehir’i öncelikli gelir planları arasına koyarsa, yani bir beklenti içine girerse duvara toslayabilir.

Mali genel kurulda açıklandı. Bir önceki sezondan devreden 40 milyon liralık bir borç yeni sezon bütçesine eklendi. 150 milyon liralık bütçeden 40’ı otomatikman düşmek zorundasınız. Bu nedenle benim bütçem 110 milyona düştü. Bunu ön uyarı olarak belirteyim… 14 Haziran, yani bugün itibari ile şunu ifade edeyim ki, yeşil siyahlı yönetimin bu yıl içinde yıllık bütçeyi artırmak için genel kuruldan yetki alması gerekebilir.

Belediye Derincespor’un final maçına sayılı saatler kaldı. Her geçen an heyecan daha da arttırıyor. Kesinlikle zor ve çatır çatır bir maç olacak. Belediye Derincespor’un bu tarihi maçını inşallah Nokta TV olarak yayınlayacağız. TRT Spor’un da yayın yapacağı belirtiliyor. Yayın akışında var. Ancak TFF’ye an itibariyle resmi bir başvuruda bulunulmamış. Bu konu ile ilgili bir kriz yaşamayız çünkü elimizde kapı gibi Naklen Yayın Belgesi var. TV 8.5’ta Ruslarla birlikte bağıra bağıra yan yana maç anlatmıştık, TRT Spikeri ile de bağıra bağıra anlatırız! Sorun yok bizim için…

OSCAR ALIRLAR Ama bundan daha da önemlisi Derince’nin üst lige yükselmesidir. İnanın bana tarihin belki de en baba geri dönüşlerinden birisine şahit olabiliriz. 2022 Aralık, 2023 Ocak gibi kulübün geleceği hakkında kimsenin bir fikri yoktu. Bildiğiniz kaderine bırakılmıştı. Yönetim bırakmadı, Mustafa hoca bırakmadı, Osman bırakmadı, yürekli hocalar ve futbolcular bırakmadı!

Ahmet Güntepe başkan bırakmadı, adam gibi dimdik duran yönetimi bırakmadı. O kadar enteresan badireler atlattılar ki vallahi billahi yazsam kitap olur, 11 dalda Oscar alır! Bu zahmete, çekilen eziyete ve yaşanan drama karşı elde edilen bu final gerçekten kelimelere sığmayacak bir olay. Kaldı son 1..! ALLAH (CC) izin verirse o kupa bu şehre gelecek! 2-3 gündür saha dışında yaşanan otobüs krizini anlatmaya gayret ettim. Destek verenleri ayrıca kaleme alacağım. Bu yazımda şunu ifade etmeye çalışıyorum. Beyler… Derince bu şehrin ilçelerinden. Aynı Kandıra gibi, Gebze gibi, Karamürsel gibi, Körfez gibi… Diğer tüm ilçelerimiz gibi. Merkeze en yakın ilçe ve Kocaelispor’un filizlendiği, serpildiği, yıllarca ev sahipliği yaptığı yer burası. Kısacası bizim için çok kıymetli. Bırakın önünde “Belediye” yazmasını… Çok bir anlam ifade etmiyor… Zaten etseydi bugün bu kadar defalarca hançerlenmezdi…

Pazartesi akşamı Belediye Derincespor’un rakibi 52 Orduspor olacak. Maçı kazanacak olan takım 2. Lig’e yükselecek.

İnanıyorum ki bu takım 1.5 yıldır sistematik olarak her anlamda eziyet çektirilen BELEDİYE! Derincespor olacak.

Bu kulüp birkaç ay önce kaderine terk edildi ve resmen “Beter olun” denildi.

Yağlı güreş’te dev organizasyona sayılı günler kaldı. Seka Park Yağlı Güreşleri’nin 15.’si bu hafta sonu İzmit Atletizm sahası çim alanında gerçekleşecek. Yani geçen yılki yerinde… Ülkenin en önemli spor organizasyonları arasında yer alan bu güreşlere mega starların tamamı katılacak. Biliyorsunuz, yağlı güreş de benim ciddi manada ilgi duyduğum bir branş. Karamürsel’de bir müddet yaptım ama omzum çıkınca ve sol dizim dönünce bırakmak zorunda kaldım, Karamürsel Barbaros’ta futbol oynadım. Zekai ve Zeki başkanlarıma, Nail hocama selamlar… Yağlı güreş inanılmaz zor bir spordur ve gerçekten bizlere atalarımızdan yadigardır. Düşünün, yanan bir hava, üzerinde yağ var ve günde 3 müsabakaya çıkıyorsun. Piyasa güreşlerinde bu 5-6 oluyor. Biz 5 katlı apartmana elimizde 10 kiloluk ağırlıkla çıkalım iflahımız kesiliyor. Yapması sıkıntılı olsa bile izlemesi çok keyiflidir yağlı güreşin. Ve bu şehir yani Kocaeli’nin de bu yıl kabuğundan daha da çıkacağına olan inancım tamdır. Tek tek isimleri vermeyeceğim ama ben umutluyum.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sportif manada çok önemli işlere imza atıyor. Tek sorunları iyi pazarlayamamaları. Bu konuda da sık sık eleştirimi alırlar. Olmuyor, bir yerde tıkanıklık var ve Büyükşehir’in sportif faaliyetleri olsun, Kağıtspor’daki branşlar olsun bizlere sunulamıyor. Elimden geldiği kadar da hem bu şehrin vizyonu hem de farklı branşlara olan ilginin artması için aksiyon almaya devam edeceğim. Benim için spor ayrı bir dünyadır ve bu işe siyaset ne karıştırırım ne de spor üzerinden siyaset yapanlara fırsat veririm. Kısacası emek ve alın teri kırmızı çizgimdir. Seka Park Yağlı Pehlivan Güreşleri… Bu şehrin yüz akı organizasyonlarından birisidir. Size bazı bilgiler vereceğim… Cuma günü namaz sonrası Fevziye Camii önünde bir araya gelecek olan pehlivanlar ve organizasyon kurmayları kortej eşliğinde İzmit Kent Meydanı’na kadar yürüyecek ve burada basın mensuplarına açıklama yapacak. Cumartesi ve pazar günleri de müthiş müsabakalara ev sahipliği yapılacak. Ülkenin en önemli başpehlivanlarının yanı sıra alt boylardan 2 bine yakın pehlivan kol bağlayacak.

Seka Park Altın Kemer Yağlı Güreşleri’ni diğer güreşlerden ayıran en temel özellik, 7 lig güreş takviminde yer alması. Bu şu demek oluyor… Başpehlivan buradaki güreşlerde elde edeceği puanlarla 2024 Kırkpınar Güreşleri’nde ilk 24 pehlivan arasına girmeye çalışacak. Yani Yağlı Güreş Ligi oluşturulacak. Seka Park dışında, Balıkesir, Antalya, Bursa, Gazirantep gibi şehirlerde de yapılacak olan yağlı güreşler, 2024 Kırkpınar’a puan verecek. Misal olimpiyatlara katılacaksınız ve öncesinde turnuvalar var… Olimpiyatlara kota almak için önceki organizasyonlarda derece elde etmeniz lazım. İşte yeni yağlı güreş takviminde sen de topladığın puanlarla kendine yer elde edeceksin.

Hisareynspor… Gölcük’te bir mahalle… Buranın benim için kötü bir anısı var… 1994-98 arası Karamürsel’de yaşadım. Sürekli “Benim ikinci yerim” derim. Beton Yol’da oturuyordum. Yolun başında, sol köşede Asya Ekrem Fırını vardı. Tarih 4 Aralık 1996… Şuradan biliyorum… Aynı gün Juventus – Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi maçı oynandı, Juventus 2-0 kazandı. O günün akşamı Asya Fırını’nın ustaları Süleyman ve Erdinç abi ile Karamürsel’den İzmit’e geçmek istedik. Aslında hiç planımda yoktu. İsmail abi “Gel sen de, değişiklik olur” dedi diye gittik. Şahin marka otomobildi. Kasetten müzik dinliyoruz. İbrahim Tatlıses’ten “Ben de isterem elma gibi yanaklardan” Hava yağışlı, yollar kaygan… Ertesi gün Genel Türk Tarihi sınavım olduğu için araç içinde, sol köşede ders çalışıyorum. Sıkıldım ve hareket halinde bir şey okuduğum için midem bulandı, defteri sol tarafıma bıraktım, arka koltuğun ortasına geçip, en büyük zevkim olan yolu izlemeye koyuldum. Gölcük’ten çıktık ve Hisareyn’e geldik. Hızımız 110-120 civarıydı… O sırada tır bir anda önümüze çıktı… Biz o hızla tırın sırtına girdik. Erdinç abi 3 gün, Süleyman abi bir hafta komada kaldı. Ben ise 5 dakika önce iki koltuğun arasına geldiğim için başım ve vücudum boşluğa geldi. ALLAH (CC) tarafından Allahuekber dedim. Ama bunu ben demedim, ALLAH (CC) söyletti. Şuurum açıktı, Erdinç abi ve Süleyman abi hareketsiz kaldı. Aracı kullanan Erdinç abinin direksiyona sıkıştığı için ciğerleri patlamış, Süleyman abinin kafası torpidoya girdiği için beyin kanaması geçirmişti. Benim ise özellikle sol dizim koltuğa girdi ve dizim kitlendi. Şuurum açıktı, kapı ise açılmıyordu. Sonra petrolden birisi geldi ve kapıyı açtı. Ben çıktım, dışarıdan araca baktım ve yarısı tırın içindeydi. Tabi büyük bir şok… Kaza tam İzmit istikametindeki petrolün önünde oldu. Yakıt alan tır yola çıkış yaparken soluna adam gibi bakmadı ve önümüze çıktı. 8’de 6 kusur onda, 2 bizde çıktı. Hallice yaşı olan bir amca ve eşi beni aldı, Gölcük Devlet Hastanesi’ne götürdü. Jandarma astsubay, çok kral bir abiydi, ifademi aldı. Anlattım. “İlk sözüm, -İbrahim Tatlıses’ten Ben de İsterem dinliyorduk…- Yanındaki uzman çavuş da öyle… İnanılmaz efendiydi. Süleyman abi önümden sedye ile acile taşındı. Fenerbahçeliydi… Sağlıkçıya “Fenerbahçe maçı kaç kaç?” diye sordu. Sağlıkçı arkadaş “Fener önde, rahat ol, alacağız maçı” cevabını verdi. Sol dizim kilitliydi. 2 saat sonra ben taburcu oldum. Erdinç ve Süleyman ağabeyler Kocaeli Devlet’e sevk oldu, ameliyata alındı. Dediğim gibi şükürler olsun ki kurtuldular. Erdinç ağabey yaşıyor, Süleyman ağabey ise sonraki yıllarda vefat etti. (ALLAH (CC) rahmet eylesin. Üst komşumuz, anahtarcı Hikmet abi beni Gölcük Devlet’ten aldı. Dönüşte Ereğli yolunda hatalı solama yapan dev bir kamyonla karşı karşıya kaldık, Hikmet abi son bir manevrayla sağa kırdı, zor kurtardık! Az daha denize uçuyorduk, çünkü yollar dardı ve oralarda hep kaza olurdu. 2 saat içinde ikinci kez ölümden döndük. Babam Kocaeli Devlet, annem ise Karamürsel Devlet’te nöbetçiydi. Eve geldim… Ablam yalnız… Merdivende o halimi gördü, iki elini başına sıkıştırdı ve ağladı. Ben de “Bağırma olm, milleti uyandıracaksın” diye saçmaladım. Benim de kafa yerinde değil. Yıllar geçse de bu olaydan babamın haberi hala yok. (Şu an oldu) Saklamak zorundaydım. Babam o yıllarda çok tehlikeliydi, tırsardık. Anneme de “Halı sahada sakatlandı” dediler. 10 gün kadar sonra Hikmet ağabeyler bize geldi ve olayı anlattı. Ya var ya nasıl verilmiş sadakamız varmış, nasıl yiyecek rızkımız varmış belli değil. Hamdolsun.

Hisareyn benim hayatımda bu kazar ile her zaman yer edecektir. Ancak çok güzel ve tarihi bir olay anılıyor Hisareyn…

Buranın kulübü de yani Hisareynspor da Kocaeli futbol tarihine geçti. Şöyle ki… 14,15,16,17 ve 19’larda, yani 5 kategoride birden Türkiye şampiyonasına katılan tarihteki ilk kulüp oldu. 17’lerde bu yılın Türkiye üçüncüsü, bana göre şampiyonu oldular. 5x5… Yazmak kolay ama inanın bu 5’te 5’in altı çok ama çok dolu. Araştırmadım lakin ülkede de örneği çok azdır. Bu başarıyı kelimelerle tarif etmek mümkün değil. Tek kelime ile helal olsun. Yeni Kerem Aktürkoğlu yeni Oktay Gürdallar yolda… Başkan Celal Kaba ve Koordinatör Muammer Akçay hocam başta olmak üzere emek sarf eden herkesi yürekten kutlarım.

1 yıl aranın ardından adını yeniden 1. Lig’e yazdıran Kocaelispor’da şampiyonluk kutlamaları Seka Park’ta yer alan Uçurtma Tepesi alanında gerçekleşti. Kurulan sahnede binlerce taraftarı önünde kupasını kaldıran yeşil siyahlılar güzel bir günü geride bıraktı. Ancak…

İKİ SORU Kutlamaların ardından iki konu kafaları karıştırdı. Bunlardan ilki, yönetim kurulu üyelerinin önemli bir kısmının kutlamalarda neden olmadığı, diğeri ile kulüp personelinin tamamının sahneye neden davet edilmediğiydi. Bu sorulara şu yanıtlar verildi. Yönetim kurulunun, Kastamonuspor maçının ardından kutlama yapmaya hazırlandığı ve yönetim kurulu üyelerinin farklı yerlerde program yaptıkları, ancak gelen üzücü şehit haberlerinin ardından kutlamaların iptal olması nedeni ile daha önceden planlanmış programlarını iptal edemedikleri belirtildi. Personelin tek tek sahneye davet edilmemesiyle ilgili olarak ise tüm personeli temsilen bir kişinin sahneye çıkmasına karar verildi.

ORHAN GÖRMEZ VARKEN Yöneticilerin önemli bir kesiminin neden kutlamaya katılmadığı ilgili katacağımız yorum pek olmaz. Ancak bazılarının Engin Koyun’a tavırlı olduğu duyumlarını aldım. Beni ilgilendiren konu personellerin neden tek tek çağrılmamasıydı. Çaycı abladan, çimcisine, malzemecisinden masörüne kadar her birinin adları tek tek anılmalıydı. He şu var… Kulüpteki her emekçi bizler adına çok kıymetli… Onların alın teri ve duaları da başarıyı beraberinde getiren unsurlardandı. Amaaaa eğer bir personel belirlenecekse de bu kişi Kocaelispor’un yaşayan tarihi, malzemeci Orhan Görmez’den başkası değil. Bu nedenle bu konu ile ilgili yönetime eksiyi veriyorum.

Bu şehir tarihi bir olaya şahitlik edebilir… Ocak ayında, yani sadece 5 ay kadar önce dağılmanın eşiğine kadar gelen, çok önemli futbolcularını kaybeden Belediye Derincespor, 2. Lig’e sadece 1 adım uzaklıkta… O günleri çok iyi anımsıyorum… Ligde kalsak yeter diyorlardı… Mali kriz nedeniyle yaşananları birçok kez yazdım… Konuyu daha da dram haline getirmeyeyim… Ancak insanın futbol aklı olunca zoru başarmak da kolaylaşır. Kim bu futbol aklına sahip olanlar… Tabii ki en başta Mustafa Polat… Kulüp öyle bir düzen içinde işliyor ki, teknik adam ya da futbolcu fark etmez, burada kimse değersizleşmiyor, dahası değerine değer katıyor. Polat, perde arkasındaki kahramanlar arasında liste başıdır.

NEVŞEHİR VE KÜTAHYA YOK Takımın 2. Lig’e demir atması için son bir galibiyete ihtiyacı var. Play-Off ilk maçlarında Ordu ve Karaköprü rakiplerini elerken, Nevşehir ve Kütahya veda etti. Sezonu 3-0’lık Karaköprü galibiyetiyle noktalayan sarı lacivertliler Ordu’yu da zor durumda bırakmıştı. Yani Derince bu iki takımı da yani Ordu’yu da Karaköprü’yü de eleyebilecek güçte.

Bu liglerin statüsü şu şekilde… Gruplarında ilk sırayı alan takımlar doğrudan üst lige çıkıyor. Grubunu ikinci sırada bitiren takımlar Play-Off finali oynama hakkı elde ediyor. Yani üst lig için önlerinde sadece tek engel kalıyor. Gruplarında 3,4,5 ve 6. sırada yer alan takımlardan 1’i de önlerindeki 2 maçı kazandıktan sonra finale direkt çıkan takımla ile üst lige yükselme maçı oynuyor.

Yaşar Can’ı burada uzun uzun anlatmaya gerek görmüyorum. O’nu tanıyanlar benim burada yazacaklarımı zaten biliyor. Ancak son söyleyeceğimi şimdi belirtmek istiyorum. Yaşar ağabey Kocaelispor’un başkanı olsa kimse “Ne işi var?” demez ve çok önemli bir kesim “O’na yakışır” der. Ben de derim… Kocaelispor başkanlığı Yaşar ağabeye yakışır…

Malumunuz… Kocaelispor’un mali ve seçimli olağan genel kurulu 3-4 Haziran’da… Yaşar Can’ın çıkışı Kocaelisporluları heyecanlandırmadı desem yanlış konuşmuş olurum. Gün boyu gündemdeydi. Bu kadar etkileşim almasının tabi ki nedenleri var. Ama en baş nedeni mevcut başkan Engin Koyun… Neden mi?... Birazdan oraya geleceğim…

Kabul edelim etmeyelim, Engin Koyun son 3 yılda Kocaelispor ile 2 şampiyonluk birden yaşadı. Geçtiğimiz sezon ise çok acı bir şekilde düştüğümüzde de başkandı. Türk futbol tarihinde 2 takım 44 puanla düştü… Birisi biz diğer ise Bursa… Ve aynı sezon… Geçtiğimiz sezon içinde yapılan bir dizi yönetimsel yanlış, üzerinde VAR uygulamasının olmaması ve rakiplerin de bir birine maçları satması nedeniyle 1. Lig’e veda ettik.

Geçen gün bir arkadaşımla futbol sohbeti ettik. Entelektüel bir çocuktur, ülke ve dünya futboluna hakimdir. Birkaç gün önce “Aman Allah’ım… Derince şampiyon oluyor!” başlıklı bir haberim vardı… Bu arkadaşımla Şampiyonlar Ligi’ndeki Inter - City final muhabbetini bitirdikten sonra ne dedi biliyor musunuz? “Ya Erdem’im haberini okudum… Bu Derince ne iş..? Nasıl olabiliyor ya? Adamlar resmen şampiyonluk maçına çıkıyor! Senin anlattıkların, yazdıklarının karşısında düşmemesi bile başarı olan takım nasıl olurda 2. Lig’in kapısına kadar gelir? Kim nasıl beceriyor bilmiyorum ama herkesin bu takımdan ders alması lazım. Vallahi helal olsun” dedi. Bu arkadaşıma verdiğim cevap aynen şu! “Mustafa’m… En başta temiz kalp…” dedim ve çok emek sarf eden var ama “Mustafa Polat ile Osman Cömert” diye de ekledim…

AHMET GÜNTEPE İşin büyük fotoğrafı bu… Gelelim detaylara… Ahmet Güntepe başkanım, yönetimdeki ağabeylerim, personelin vefası ve birkaç gönüllünün yüreği mangal gibiydi. Ahmet başkanla, Cevat Aygün başkanla zaman zaman dertleşiriz… Bende kalacak birçok özel konuyu paylaştılar… Yönetici ağabeylere emekleri için ne kadar teşekkür etsek az… Son ana kadar duruşlarından taviz vermediler. Amaaaa öyle iki kişi var ki, bu ilçede tek kelime ile heykellerinin dikilmesi lazım… Kim mi onlar… Mustafa Polat ve Osman Cömert… İşte Belediye Derincespor’un başarısında bu iki ismin tarif edilemeyecek bir dokunuşu var. Son 4 yılda 2 final gören, 1 kez de Play-Off’u son maçta kaçıran bu yapının en baş mimarlarıdır onlar…

ONUN SİSTEMİNDE BAŞARI KAÇINILMAZDIR Mustafa hoca bu şehirde futbolun kare aslarından birisidir. Onun kurduğu sistemde başarılı olmama şansın yok. Hamza Mutlu hocam ve ekibini yönetimden de aldığı onayla arkasına bakmadan takımın başına getirdi. Bu kararı her baba yiğit veremezdi. Ama Mustafa Polat inandı ve şimdi de karşılığını gördü.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, amatörlere verilen iftarda “Kocaelispor’un maçlarına gelmeyeceğim. Şampiyon olursak da, bu takımın şampiyon olmasını istemeyenlere kına göndereceğim” demişti. Çok çarpıcı bir açıklamaydı ve haliyle şehrin önemli bir kademesinde bulunan bir kişinin bu söyleminin de haber değeri vardı. Haberi girdikten sonra reaksiyonu çabuk oldu ve sadece şehirde değil ülkede günün gündemlerinden birisi haline geldi.

NEDEN BU KADAR DUYGUSAL Kİ? Başkan Büyükakın’ın bu kadar duygusal olmasını gerektirecek bir husus olduğunu düşünmüyorum. “Kocaelispor maçlarına gelmeyeceğim” demek hiç sağlıklı değil. Kişiler yüzünden neden camialardan uzak kalacaksın ki? İnanın şaşırıyorum… O zaman Kocaelispor amatöre düştüğünde biz de stadın yolunu unutsaydık, haber yapmasaydık, deplasmanlarına gitmeseydik… Ama ne yaptı bu şehir, her türlü çileye rağmen, kulübün yaşadığı dramlara rağmen amatörde rekorlar kırdı… Kısacası öyle bir şey yok… Yani sağa sola kızıp, eleştirilere sitem edip de “Ben gelmiyorum” deme şansınız olamaz! Sen Kocaelisporluysan ve bu duyguyu taşıyorsan kimin ne anlattığı ile ilgilenmemen lazım. Dahası mülki amirsin sen… Tamam sen gelme ama makamın gelsin…

HAKKINI VERMEK ZORUNDAYIZ Beni az çok tanırsınız… Doğru bildiğimi kimseden saklamam… Burada da açık konuşacağım… Eğer Kocaelispor, SGK, vergi vs. borçlarını kapatmasaydı, transfer tahtasını açıp kadrosunu derinleştirmeseydi bugün çok farklı konular konuşuyor olacaktık. İbrahim Karaosmanoğlu’nun sağa sola kızıp dipsiz bir kuyuya bıraktığı Kocaelispor’u kör karanlıktan çıkaran kişilerin başında Tahir Büyükakın gelir. Tesis, otobüs, malzeme, diğer lojistik hizmetler Büyükşehir tarafından sağlanıyor. Keza alt yapının kullandığı Vinsan… Az bu maliyetler değil… Toparlamak gerekirse, Kocaelispor yönetimlerinin eli ayağı kolu Büyükşehir olmuştur. Bundan önce de böyleydi… Bu şehirde Sefa Sirmen gerçeğini unutursak ve unutturursak bize yazıklar olsun…

Kocaelispor çok büyük bir mucize olmazsa önümüzdeki sezon 1. Lig’de mücadele edecek. Bunun için salı günkü Kastamonuspor maçını beklemek zorundayız. Yeşil siyahlı kulüp için önemli bir konunun altını çizmek istiyorum. Bakın… Üzerine basa basa vurguluyorum… Bize transferden önce tesis lazım. Bu çok hassas bir konu… Yarın buraya getireceğin futbolcu kulübün vizyonu anlamında da kendi bir şekle sokmak zorunda.

KOCAELİSPOR SEVİNDİKLİ’DE OLMAZ! En başından beri Sevindikli’ye karşı olan birisiyim. Yıllardır savunduğum konuyu tekrarlıyorum. KEV Tesisleri’nin yerine 2, belki 3 sahalı, otel konforundaki binası, spor salonu ve diğer aktivitelerin yapılacağı bir kompleks inşa edilmelidir. Şunun için diyorum… Sevindikli’deki tesiste 6 ya da 8 saha olacağı ve büyük arazi içinde birçok çeşitli etkinliğin yapılacağı bir yapıdan bahsediliyor. Burayı yönetmek ayrı bir organizasyon. Bize mobil yeter. Eryaman Stadı… 20 bin kişilik… Nasıl… Bunun gibi… Öyle devasa, ultra yapılara gerek yok… Tekrar ediyorum…. Kocaelispor burada olmaz! Yazın, Haziran’dan Ağustos sonuna kadar orada cirit atan takımlar olacak. Orası senin olmasına rağmen maraba gibi takılacaksın. Belki bu tesis olmasına rağmen Bolu’ya, Erzurum’a kampa gideceksin…

HİÇ SAYGI DUYULMADI Şuna karşı değilim… Sen tesisi yapacaksan yap… Oradan paranı kazanacaksan kazan ama Kocaelispor’u kendi başına özgür bırak. Haziran’daki genel kurulda yeniden başkan olacağını düşündüğüm Engin Koyun’un bu konuyu dikkate alması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. O tesisler yani KEV Tesisleri’nin adı Sefa Sirmen olduğu için yıktılar. Bu net… Acımadan, kimseyi takmadan, Kocaelispor’un geçmişini, hafızasını bilmeden ve saygı duymadan! Kişiyi siyasi olarak benimsemeyebilirsiniz ancak milli takım bile ev sahipliği yapmış güzelim tesisi, harabe olduktan sonra rahmetli Kadir Kurt ile Serkan Kurt’un bin bir emekle güncellediği tesisi de yıkmazsın be! Kadir amcanın kemikleri nasıl sızlıyor belli değil… O yüzden eski Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nu Kocaelispor hafızası hiçbir zaman unutmayacaktır!

Kocaelispor’un Etimesgut Belediyespor ile oynayacağı maçın ardından şampiyonluk turu atma ihtimali bulunuyor. Sezonun bitimine 3 maç kaldı. Kocaelispor, Eryaman Stadı’nda rakibini mağlup eder, Van da Buca’dan puan sökerse iş bitmiş olacak ve veda ettiğimiz 1. Lig’e birkaç ay sonra yeniden yükselmiş olacağız inşallah.

UZUN SÜRE ÖNCE TEMASA GEÇTİK Nokta Medya Grup olarak maçın yayınını verip vermeyeceğimiz çok soruldu. Şimdi dikkatlice okumanızı rica ediyorum… Neler olduğunu tek tek anlatıyorum. 15 gün kadar önceydi. Etimesgut’ta görevli bir muhasebecinin telefonu tarafıma gönderildi. Kendisi ile tanıştım, kendimizi tanıttım ve maçın yayını ile ilgili ne tür bir yol izleyeceğimizi sordum. Karşıdaki ses daha önce Vanspor maçını World Turk kanalına verdiklerini bizimle de anlaşmanın olabileceğini belirtti ve durumu kulüp başkanına soracağını ifade etti.

KADI KARDEŞLERİN ESERİ Aradan hayli zaman geçti ve bir dönüş olmadı. Cenk Kadı kardeşim aradı, “Erdem, Nokta TV yayını verecek mi?” diye sordu ben de girişim yaptığımızı ve beklediğimizi belirttim. Cenk “Erdem, Eryaman Stadı’na maçı aldırırsak şahne olur. O gün Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin maçı yok” dedi. “Kesinlikle süper bir fikir. Bunu yönetime sunacağım” dedim. 24 Nisan’daki Kocaelispor antrenmanında Başkan Engin Koyun’a “Başkanım… Etimesgut maçının olduğu gün Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin maçları yok. Maçı Eryaman’a aldırabilirsiniz. Mesut başkan ile bu konuyu konuşun bence. Yayın ile ilgili de Nokta TV olarak girişimde bulunduk. Onlardan haber bekliyoruz” dedim. Dediğim gibi bu fikri Cenk Kadı kardeşimden aldım. Kısacası bu maç Eryaman Stadı’nda oynanıyorsa bunun öncü sahibi Cenk Kadı, kardeşi Burak Kadı kardeşlerdir. Biz sadece fikre aracılık yaptık.

Bu ülke insanına bir şeyler oldu… Dengeleri kaydı… Şuurlarını çabuk yitirmeye başladı… Özellikle spor sahalarında… Şiddet ve küfür sıradanlaştı… Herkes herkese istediği gibi konuşabiliyor, hakaret ya da küfür edebiliyor! Güya 6222 var… Nerede… Eğer şu kanun adam gibi kağıda dökülse 1 yılda saha dışında çok büyük temizlik olur. Ancak herkesin amcası, dayısı, teşkilatta! adamları olduğu için bir sonuç çıkmıyor. Bu nedenle bu yasa “öylesine” var…

Geleyim sadede… Bu aylar, yani nisan mayıs ayları liglerin final haftalarının oynandığı aylardır. Gerek profesyonel gerekse de amatör maçlarda olaylar bu aylarda daha çok çıkar. Çünkü tüm sezonu ilgilendiren maç sayısı fazladır. İlimizde de böyle… Bu nedenle herkesin çok daha dikkatli ve sakin olması gerekir. Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’dan da ricam, kimsenin gözünün yaşına bakmamasıdır! Talimatını vermeli, şiddet ya da küfür, kim nizama aykırı hareket ediyorsa o kişi tereyağından kıl gibi ayrılmalı ve gerekli olan ceza verilmelidir.

Kimse devletten büyük değildir… Asker ya da polis fark etmez, onlar bizlerin namusu, bayrağımızın temsilcisidir… Onların 1 metre yanında kanuna aykırı harekette bulunan kim varsa da gereğinin yapılması zorunludur. Açıkçası benim zoruma gidiyor… Çevik kuvvet polisinin 2 metre arkasından sahaya doğru edilen ana bacı küfürler karşısında polisin hareketsiz kalması canımı sıkıyor… Tabii ki o laflar polise değil (Sıkmaz tabi) ama yine de beni rahatsız ediyor. Biliyorum ki emniyetteki arkadaşımızın da içi içini yiyor ama müdahale edemiyor!

Kocaelispor Elit U-19 takımı Antalya’da oynanan baraj maçında Bayrampaşa ile karşı karşıya geldi. Yeşil siyahlı gençler ilk yarıda kalesinde gördüğü penaltı golünün ardından rakibine 1-0 yenildi ve Elit Lig’den Bölgesel Lig’e düştü. Maçın ardından yeşil siyahlı cephede büyük bir üzüntü hakimken, Elit Lig’e yükselen Bayrampaşaspor tarafı sevinen taraf oldu.

İNANMAK İSTEMİYORUM Camiadaki herkes benim ağabeyim, arkadaşım olabilir ama şu da unutulmasın, ortada bir enkaz var ve bu enkazın altında hepsi kaldı!

Hala inanamıyorum, inanmak istemiyorum. Geçen sezon Türkiye dördüncüsü olan, Altınordu’yu perişan eden takımdan aylar sonra küme düşen bir takım ortaya çıktı.

Belediye Derincespor tüm liglerde sezonun flaş takımı oldu. Geçtiğimiz sezonun ortalarından beri yaşanan kaosa rağmen sarı lacivertlilerin lider Mersin ile arasında sadece 5 puanlık fark bulunuyor. Bu pazar rakip Edirne ve bu maç da Derince’de oynanacak.

NELER ÇEKTİLER NELER Otobüsleri ellerinden alındı, su bile verilmedi, maddi kriz nedeniyle kimisi cep telefonunu sattı, kimisi oyun konsolunu, ceplerinde beş kuruşları olmadığı için tesiste esir de kaldılar, memleketlerine gidemedik ele güne borçlu oldular. Sezonun ilk yarısında 13 futbolcu kulübü federasyona vermek zorunda kaldı, 11’de oynayan 6 futbolcu farklı kulüplere transfer oldu. Belediye Derincespor yaşanan tüm zahmetli, sancılı günlere, tüm sahipsizliğe rağmen dimdik ayakta kaldı ve mücadelesine aslanlar gibi devam ediyor.

BELEDİYE BİLE DEMEK İSTEMİYORUM Böyle bir takım, böyle bir arkadaşlık ve böyle bir ortam daha önce ne görüldü ne de yaşandı. Kimi kulüpler 8-10 bin lira primi beğenmediği için maça bile çıkmak istemezken bu çocuklar yutkundu, yutkundu ve armayı, formayı yere bırakmadı. Bu çocukların hikayesini her yazdığımda daha da duygulanıyorum. Yazarken “Belediye” demek istemiyorum. Sanacaklar ki “Belediye” kulübü ihya ediyor! Zeki Aygün 5 yıl daha istemiş… Valla yine seçilirse bence sorun Zeki Aygün’de değil, Derince’de… Derince’de de kendisinden hiç memnun değiller… İşte derneklerden toplu Ak Parti oyları gelmese sadece Aygün değil ülkedeki yüzlerce belediye başkanı avuçlarını yalar. Yatsınlar kalksınlar Recep Tayyip Erdoğan’a dua etsinler… Öteki türlü değil barajı geçmek, kafalarını belediye binalarına bile çeviremezler! Zeki Aygün konum değil… Aradan çıkarmak istedim…

Kocaelispor yarın (Cumartesi) Vanspor ile karşılaşacak. Gerek kadro, gerekse oyun, özellikle de ofans gücü olarak Kocaelispor’un favori olduğu bir maç olacak. Saha, taraftar, atmosfer ve diğer faktörler muhakkak oyuna etki edecektir. Ancak Kocaelispor’un deneyimli isimleri bu koşullardan kurtulmasını bilecektir.

Vanspor ile aramızda samimi bir ilişki söz konusu. Hatta Kocaelispor’un kaldığı otelin çok yakınında Van – Kocaeli Dostluk Parkı bulunuyor. İzmit’te 4-2 Kocaelispor’un kazandığı son maçta da Van tarafını her anlamda en iyi şekilde ağırladığımızı ifade etmek isterim. Yarınki maç öncesi sebepsiz yere gerginlik yaşandı ve bu sosyal medya gerilimi taraftar yasağını da beraberinde getirdi. Gerçekten üzücü bir durum… Otobüsler ayarlanmış, 12. adam, nereden baksanız 20+20 saatlik deplasmana gitmeye hazırlanmışken “Yasak” kararı onları hayli etkiledi. Neyse ki maç Vanlı bir iş insanının sahibi olduğu World Türk kanalından yayınlanacak da en azından ne olup bittiği görülecek.

Aziz Emre Gündeşen kardeşimle birlikte maçı takip edeceğiz. Başta ifade ettiğim gibi… Kocaelispor, Vanspor’u sahasında devirebilecek güçte. Teknik açıdan baktığımda ise karşımızda agresif ve kazanmak zorunda olan bir Vanspor bekliyorum. Merkezdeki Emrah Tacir dinamik bir futbolcu. Onunla birlikte Utku Şen iyi işler çıkarıyor. Utku’yu tanımayanlar için belirtmeliyim… Yerli futbolcular içinde bu ülkede şut kalitesi en yüksek futbolcular arasında ilk 3’te. Adamın yer, yurt, mesafe, çapraz, cephe diye bir düşüncesi yok… Çerçeveyi görsün yeter. Tabi ki kaleci Haydar Yılmaz… Kendisini Türkiye’nin en uzun süre gol yemeyen kalecisi olduğu için tebrik ettim. Karşımda son derece nazik, karakterli, usturuplu biri vardı. 39 yaşındaki bu kardeşimi buradan bir kez daha kutluyor, bundan sonra gerek futbol gerekse de antrenörlük kariyerinde başarılar diliyorum. Eğer Vanspor bu günlere kadar eriştiyse başta Teknik Direktör Ümit Bozkurt, ardından kaleci Haydar, savunma hattı ve futbolcuların ciddi payları var. Ümit Bozkurt’un deplasmanda temkinli, iç sahada da ofansı daha da düşünen bir kimlikle oyun oynattığını ve kadro derinliğinin hadlerini bilerek mücadele ettiğini de sözlerime eklemek istiyorum. Başta da ifade ettiğim gibi… Kocaelispor, Vanspor’da daha fazla kalite teferruatına sahip. Eğer atmosfere uymazlar, sinirlerine hakim olurlarsa kazanırlar.

Kocaelispor şampiyonluğa gidiyor ancak yine de olumsuzluklarla kötü örnek oluyor.

Gerilimli antrenmanda yaşananların ardından ülkeye nasıl rezil olduk belli değil.

Rakiplerin sokaklarında “Kocaelispor patladı, karıştı, dağıldı” diye naralar atıldı, bu tipler göbeklerini kaşıya kaşıya kahkaha attı.

Kocaelispor’un bugünkü (Cumartesi) antrenmanı çok gergin geçti.

Taraftar, son haftalardaki etkisiz oyun ve üst üste kaybedilen puanların ardından bugün protesto için tesislere geldi.

Yeşil siyahlıların hedefinde Teknik Direktör Fırat Gül vardı.

Haber salı akşam saatlerinde geldi. 2 ve 3. Lig’in yayıncı kuruluşu olan Fuchssports.TR “Teknik” nedenlerden ötürü çarşamba günkü maçları yayınlayamayacağını duyurdu. Maça saatler kala alınan bu kararın ardından tabii ki üzüldük çünkü Fuchssports önemli bir hizmet gerçekleştiriyor, alt liglerdeki takımların da izlenmesini sağlıyordu. Konunun mali olduğunu öğrendim. Hatta Fuchssports ile anlaşma yapan çekim ekipleri de uzun süre alacaklarını tahsil edememiş.

Hal böyle olunca Nokta Medya olarak aksiyon aldık. Yayının gerçekleşmesini istememizin temel nedenlerinden birisi şehir dışında yaşayan gurbetçi Kocaelisporluların olmasıydı. Antalya’daki Yılmaz Noyan abi ve Aybüke Üsü, Kahramanmaraş’taki Ferdi Pınar, o gün Bursa’da olan Haşmet Uçar abi, İstanbul’daki Erçin Bayırlı, Adana’daki Adana Demirspor taraftarı, Kocaelispor çok seven Umut Gül ilk aklıma gelenler oldu. Onları mahrum bırakmamalıydık. Bu arada Erçin ve Yılmaz ağabeyler maça geldi. Çarşamba günü mesai saatinde taraftarın stada gelmesi de zordu ve şehir için de bu yayının yapılması elzemdi.

İlk işim yöneticilerden Veli Başkurt ağabeyi aramak oldu. Maçın yayınlanması için nasıl bir yol izlememiz gerektiğini sordum. Sağ olsun lafı ikiletmeden, kendileri açısından bir sorun olmadığı belirtti ve Abdurrahman Başkır’a yönlendirdi. Veli abi zaten bizim kurumu biliyor, yayınları da takip ediyor. İnanmasa, güvenmese sallayabilirdi. Sağ olsun, açılışa da gelmişti. Twitter’den de maçı canlı yayınlama durumumuzun olduğunu paylaştım. Ardından Abdurrahman Başkır ile gece yarılarına kadar konuyu takip ettik. Sözleşmeler, imzalar, TFF yazışmaları, mailler… Beni müthiş şekilde yönlendirdi. Yani dar zamanda neler yaptığımızı kelimelerle bile ifade etmem zor.

Kocaelispor’un 1461 Trabzon karşısındaki beraberliğinin ardından gruba iyice renk! geldi. Bu rengi biz getirdik!

3 hafta kadar önce “Sezonun son 5 haftasında işi bitiririz” derken şu an çok farklı bir senaryo konuşuluyor.

Gündemin ana maddesi Fırat Gül… Nokta TV’den de canlı yayınladığımız maçı müsait olduğunuzda bir kez daha izleyin ve Tolga Şanbay hocanın yorumlarını dinleyin. Bakın iyi demiyorum, olağanüstü bir tespit yeteneği var. Teknik anlamda oyunla ilgili eksikleri o kadar güzel anlattı ki… O’na ve yayınla ilgili teşekkür açıklamamı ayrıca yapacağım… Pazar günü Adıyaman maçı hükmen kazanılacağı için bir boşluk var ve Fırat Gül ile ilgili tasarruf yapılacaksa bu hafta sonuna kadar yapılmalı çünkü başka bir aramız ve zamanımız olmayacak. Artık şehir Fırat Gül’den şişmiş ve bıkmış durumda. Bana gelen mesajların ve telefonların karşısındaki isimlerin tek sorusu “Hoca gitti mi?” Engin Koyun’un da inat etmesinin lüzumu kalmadı. Fırat Gül 3 kez direkten döndü, o kadar istifa beklentisi karşısında, o kadar yediği hakarete rağmen görevde kalmasının bir nedeni var kuşkusuz. Tazminat… Kesinlikle konu mali… Bir de “Kocaelispor’un şampiyon yapan hoca” apoleti… He Kocaelispor camiası bu apoleti kendisine takar mı? Çok zor… Fırat Gül’ün iyi bir insan olduğunu, nazik bir karaktere sahip olduğunu çok yazdım. Ama bu iş ayrı o iş ayrı… Şehrin de kaderi söz konusu… Aslında yönetim de “Kendisi bıraksın” istiyor çünkü o zaman işin tazminat kısmı olmayacak. Fırat Gül de haliyle diretiyor çünkü bu şehirden ayrıldığı dakika itibari ile gündemi olmayacak, konuşulmayacak, kimsenin umurunda da olmayacak.

Dönemin bakanlarından Fikri Işık’ın dahi! fikirlerinden birisi de Kocaeli Stadı’nın yeni yeriydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin lokalizasyon anlamında en gereksiz noktasına inşa edilen Kocaeli Stadı’nda yol problem olduğu için yıllar boyunca bu statta maça gitmek isteyenler çile çekiyor. Gerek Kocaeli Büyükşehir gerekse de Kartepe belediyeleri buradaki güzergahın enkazını toparlamak için mücadele ediyor.

Vizyonsuz, temelsiz, oldubittiye getirilerek stadı diken zihniyet, şehri de yıllardır son derece kötü bir şekilde yönetiyor.. Ya da yönetemiyor. Amatörde mücadele ettiği yıllarda Kocaelispor’a karşı bakışları oldukça kötü olan, kulübü yok etmek, bitirmek, tarihten silmek için seferber olanlar bildiğiniz gibi baltayı taşa vurdu. Şimdi o dönemin Kocaeli Birliksporluları bugün senden benden daha fazla Kocaelisporlu oldu.

Bir ev yapılırken inşaat temelden kurulur. Ancak Kocaeli Stadı yapılırken hiçbir fizibilite düşünülmedi. Güya Birlikspor 2 yıl sonra Süper Lig’de olacak, eş zamanlı olarak da Kocaeli Stadı bitmiş olacak ve Süper Lig’deki bir takıma stat yapılmış olacaktı. Bize pompalanan duygu buydu. Kısacası o stat yok edilmek istenen Kocaelispor için falan değil amaçsız Kocaeli Birlikspor için dikildi. Nasip olmadı ve Kocaelispor ayağa kalktı, o stadın çimine krampon dişlerini geçirdi. Bir diğer amaç da İsmetpaşa algısını kırmaktı. İsmet İnönü’nün adının verildiği bu stat yıkılsın ve sokağa “Muhteşem stat yaptık” desinler diye ortaya atılmış bu çürük zihniyet kimseyi ikna etmedi. Şimdi ise senin benim vergilerimle inşa edilen Kocaeli Stadı’na giden yollardan birisi ile ilgili ciddi paralar harcanmaya devam ediliyor.