Fırat Gül, Kocaelispor camiasının teknik direktörü olmayı hak etmiyor. Sezon başından beri elindeki malzemeyi bu kadar yerle bir eden ülkede ikinci bir antrenör olduğunu düşünmüyorum. O ve Tarık Özarslan denilen, neye, kime hizmet ettiğini bilmediğim, transferlerde söz sahibi olan “Ben olmadan Kocaelispor’a giremezsin” diyerek yönetimin de üzerinde takılan bu şahsa izin verildiği sürece daha çok macera yaşayacağımız kesin! Kulübeden çıkar Gül’ü, oraya saksı koy, takım daha organize top oynar. Sezon başından beri olmuyor işte! Eldeki mitralyözü tahta kılıç misali sallayan birisinden bahsediyoruz! Pazarspor’u sahasında yenemeyen bir takımın antrenörü olarak acaba gece yastığa başını koyduğunda ne düşünmüştür!
ŞEHRİ DE ANLAMAK GÜÇ Ben bu şehrin dokularının ve genetik kodlarının da kaybolmaya başladığını düşünüyorum. Önceleri olaylarla daha ciddi, daha hakim bakılırdı, hesap sorulurdu. Şimdi morfin yutmuş gibiyiz. Buca maçındaki oyun, arzu, rakibin orta sahayı geçecek medeni cesaretini bile yakalayamaması o gün bende “Şampiyonuz” duygusunu pekiştirdi. Pazarspor kaybına aklım sırrım ermiyor. Adamlara helal olsun, hocaları Nazım Gülay’a helal olsun… Çocuklar hadlerini bilerek müthiş mücadele ettiler. Bu kayıpta Kocaelispor’un ne kadar beceriksizliği varsa, Pazarspor’un da o kadar mücadelesi var. Öne geçemedik… Bir de geriye düştük ve her geçen dakika adamların puan arzusu ve inancı arttı! Pazarpor maçındaki galibiyet ile gideceğimiz Fethiye deplasmanı sahadaki oyunu algımızı ve anlayışımızı yüksek tutacaktı.
HAYRETLER İÇİNDEYİM! Pazarspor maçında hayretler içinde kaldığım anlara şahit oldum. 1-0 gerideyiz, dakika daha 18, Yalçın savunmasından Ulubatlı Hasan gibi topla Pazar sahasına koşu yapıyor. Ne alaka? Yalçın’ın görev tanımında böyle bir şey mi var? Dakika 18… Buca maçı, bu maç… Felaket derecede gol kaçırıyoruz… Okan’ın son vuruşlarındaki yüzde iyi olsa bugün en az 20 golü vardı. O’nun son vuruşlardaki meleke kaybını idrak edemiyorum. Adam “Ben topçuyum” diyor ama olmuyor, bir türlü o top girmiyor işte! Gerçek olan şu ki Okan bizim elimiz ayağımız ve oyundan çıkacak son futbolcu. Emre’nin uzatmadaki kafa vuruşu… Kaleye 3 metre mesafeden gitti kaleciyi nişanladı. Kaleye bir sürü şut çektik, yarısından fazlası kalecinin üzerine! Delireceğim… Bu takım bu kadar yeteneksiz bir takım değil, bu kadar dengesiz bir takım değil.