Ben çalmazsam başkası çalacak!

Beni en çok o an etkiledi.

Cümle aynen bu: Ben çalmazsam, başkası çalacak.

O kadar sindirmiş ki, o kanar kanıksamış ki, o kadar normalleştirmiş ki.

Kızıyor malı çalınana bir de, sitem ediyor.

Yahu diyor, yahu.

Neden bana kızıyorsun?

Ben çalmazsam, başkası çalacak.

En azından çalan benim.

Beni tanıyorsun, söz en iyi şekilde kullanacağım.

İsrailli komşusu Yacop isminde obez bir Yahudi Siyonist, Filistinli komşusunun evini ondan çalarken kuruyor bu cümleyi.

“Ben çalmazsam, başkası çalacak.”

**

Gölcük Kudüs Gönüllüleri Platformu, Gölcük Belediyesi ve Gölcük Müftülüğü’nün desteğiyle dün “Filistin Bizim Neyimiz Olur?” isimli konferansı gerçekleştirdi.

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Kahraman, enfes bir iş yapmış.

“Filistin bizim neyimiz olur?” sorusuna üç ayrı konseptte cevaplar vermiş.

Hem de lafı dolandırmadan.

Sade, anlaşılır, net, doğrudan.

Mesela yerleşimciler Filistinlilerin evlerini çalıyor, ya da yemeklerini çalıyor ya.

Çalma eylemini anlatıyor.

Öfkelenerek dinlerken, bunun 100 yıldır sistematik bir şekilde yapıldığı bilgisi çalınıyor kulağına.

Kin doluyorsun kin.

Ahhhhh lanetli kavim!

Hesaplaşacağız sizinle!

Sayısal olarak Müslümanlar çok diyorlar ama.

Biliyoruz ki, azız.

İçimizden de çok var, sizin tarafta olanlar.

Belki değillerdir ama şuna eminiz, en azından fiziki savaş yaşasak sizle çarpışmayacak onlar.

Muhtemeldir ki, siz kazansanız daha çok sevinirler de…

Allah’ın vaadi var dostlar.

O yüzden, bize nasip olur inşallah.

**

Mesela İsrail’e ‘terör devleti’ diyoruz ya.

Ulan bunlar hakikaten terör devleti imiş.

Hem de sahici.

Osmanlı, Filistin topraklarından çekildikten sonra dalga dalga getirilen terörist Yahudiler’i sözde koruyoruz diyen bir terör örgütü kurulmuş.

Haganah Terör Örgütü.

Bu teröristlere İngiliz uşakları, eğitmiş. Askeri eğitimlerle beraber, silahlandırmışlar.

Af edersiniz bu onun bunun çocukları 100 yıl önce, Filistinlilerin silahlarını almış, İsrailli namussuzlara vermiş.

Bir de yetmemiş, terör örgütü kurup Filistinli avına başlamışlar.

1920’de kurulan Haganah Terör Örgütü’nün lideri, adını hatırlayamadığım lanetli insan, 1948’de de İsrail’in kuruluş deklarasyonunu duyurmuş.

Yani İsrail, resmi olarak da belgeli, kanıtlı bir terör örgütü.

Allah’ın işine bak.

**

Mesela İsrail biliyorsunuz ki hala, sınırlarını belirlemiyor.

Hiçbir devletle masaya oturmuyor, sınırlarını çizmek için.

Çünkü zihinlerdeki sınır bambaşka.

Vaadedilmiş Topraklar Bakanlığı var adamların bir kere.

İşte konferansta bu gerçekler vurucu bir şekilde çalınıyor ya kulağınıza…

Bu konferansa en çok; Hamas’a terörist diyebilen, 7 Ekim hadisesi nedeniyle terör örgütü İsrail’e meşruluk kazandırıldığını iddia eden, Hamas neden Kuvay-ı Milliye’dir sorusuna cevap arayan insanların dinlemesi gerek.

Ben zaten bileniğim.

Ama en çok, bilmeyenin bilmesi gerek.

İnşallah, onu da başaracak Gölcük Kudüs Platformu.

Allah yardımcıları olsun.

Yüzeysellik

Zaman zaman hissedersiniz; hadise şöyle gelişir.

Evveliyatını biliyorsunuzdur bir X kişisinin.

Olaylara karşı yaklaşımlarını biliyorsunuzdur.

İlk dönemlerde özüyle tanışmışsınızdır.

Sonra zaman acımasızca geçmiştir.

Samimi olduğunuz için, alırsınız o kokuyu.

**

Nedir o?

Güvensizlikten kaynaklanan yüzeysellik.

Yüzeysellik nelere mal olur?

Samimiyetinize.

Samimi olduğunuzu sandığınız zamanlarda, samimiler anlar o samimiyetsizliği.

Her şeyi bildiğini düşündüğünüz zamanlarda, aslında kandırılmaya ve bir koyun gibi güdülmeye en müsait anın içindesinizdir aslında.

Zordur o terazide dengede kalabilmek.

**

Peki bir ileri boyutta yüzeysellik nelere sebep olur?

Özden uzaklaşmaya.

Özden kopuk sohbetler içerisinde; kendine yabancılaşırsın yavaş yavaş.

Hep bir geçiştirme telaşı, hep yoluna koyulması gereken saçma sapan detaylar.

Özden kopunca ne olur?

Hataları göremez, idrak edemez hale gelirsin.

Ve hep haklı olduğunu düşünmeye başlarsın.

Bundan sonrası en kolayı işte.

Külli İrade’ye ne yapsan etki edemezsin de.

Cüzi İrade’ye sahip çıksaydın keşke.

Hiç bakma etrafına; Cüzi İradeni kaptırmışsan, kader deyip geçemezsin.

Suçlu sensin.

İpucu

Buraya kadar okumuş, sevgili okurlar, dostlar.

İçinize sorun istiyorum, bende zaman zaman yapıyorum bu egzersizi.

Hiç başkasına Hakkı konuşup, kendinize Hakkı yonttuğunuz oldu mu?