Bu seslenişi tarih yazar!

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

Tarih yazar, iyiyi de kötüyü de yazar.
Yapılan iyi hamleler, kendi başına iyidir, kötüyü kapatmaz.
Kötüler de kendi halinde, farklı bir alanda kötüdür.
Hepsi birbirinden ayrı tutarak değerlendirilmeli ve bir yargı oluşmalıdır.
Halis niyetlisindir ama kötü gözükmen gereken zamanlar da olur hayatta.
Fakat bu herhangi birinin söylemesi ile olmaz.
Bir durumda kötü isen, o kötülüğün nedeni zamanla sen konuşmasan dahi durum itibarı ile anlaşılmalıdır.
Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “BOP eş başkanıyım” demesi gibi.
Ne kadar kötü bir cümle değil mi?
Belki de o gün öyle mesaj vermek gerekiyordu.
Yoksa bugün neden terör devleti İsrail’in çeşitli kuruluşları, “Türkiye ile savaş planı hazırlanmalı” şeklinde raporlar hazırlasın ki?
İşte bu; kötü bir duruşun altında halis bir niyet olduğunun tezahürüdür.
Dediğim gibi; bu birinin ya da başkasının demesiyle olmaz.
Hayatın akışında belli eder kendini, anlayan anlar, anlamayan da zamanı gelince anlar. Ama anlar.

**

Dedik ya; tarih yazar.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın, “Marmara Denizi ölüyor” çıkışını tarih yazacak.
Baştan aşağı bilimsel gerçeklikleri ifade ediyor Sayın Büyükakın.
Bugün bir televizyon kanalında çok önemli cümleler kullandı:
“Marmara Denizi’ne yüzde 53 oranında ön arıtma (sadece kaba pislik tutularak kanalizasyon suyunun olduğu gibi denize bırakılması) yapılarak atık su bırakılıyor.
Bu yüzde 53’lük ön arıtma oranının, yüzde 97’lik kısmı İstanbul’dan Marmara Denizi’ne bırakılıyor.”
Ne düşünmeliyiz?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bile isteye neden böyle bir şey yapıyor?
Bunun savunulacak bir tarafı var mı?

**

Devam edelim.
Bakanlık tarafından Marmara Denizi’nin kurtuluşu için 22 maddelik bir eylem planı oluşturuluyor.
Ana kriter, denizdeki azot ve fosforun azaltılması.
Çünkü müsilaj uygun sıcaklığa ulaşınca; sudaki azot ve fosfor ile beslenerek, tüm denizi kaplıyor.
Tek çözüm var; Marmara’ya kıyısı bulunan tüm belediyeler; bu hakikate gözardı etmeden, maliyet düşünmeksizin mücadele etmeli.
Örneğin Büyükakın, CHP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin arıtma tesislerini çalıştırdığını söyledi açıklamasında.
Partisel bakmıyoruz bu meseleye diyor yani.

**

Zaman zaman her siyasetçiyi eleştirebildiğimiz gibi; Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ı da eleştiriyoruz.
Büyükakın; gidiyor denize canlı levrek bırakıyor, çıkarılan çamurun İzmit’te bir toprak altına gömülmesi nedeniyle tartışılsa da, dip çamuru temizleme işiyle ilgili adımlar atıyor.
Baktığımızda Marmara Denizi hadisesinde Büyükakın’ın tarihin doğru yerinde durduğunu söylemek ve hakkını telim etmek gerekiyor.
Tarih yazar.
Doğru yerde duranı da yazar, elinde silah ateş edeni de. Tabi müthiş bir şirinlik maskesi ile. Anlaşılmıyor o zaman tabi.
Eğer yarınlarda bugünün şartlarında çalışırsa belediyeler, bu denizin katillerini hep lanetle hatırlar.

Bu ihalenin izahı nedir?

Uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Osmangazi Köprüsü’nün yapıldığı lokasyona bakalım.
Dilovası-Altınova.
Yüzbinlerce araç bu hatta trafik halinde.
Ve araç geçiş garantisi nedeniyle yerden yere vurulan Osmangazi Köprüsü’nün; araç geçiş garanti sayısı 40 bin.
1915 Çanakkale Köprüsü.
Enfes bir proje, harika bir iş.
Ülkenin yarınlarında eminim çok ama çok daha hayırla anılacaktır.
Ancak!
Çanakkale Köprüsü nerede?
Lapseki’de, Sütlüce ve Şekerkaya mevkiinde.
Herhalde trafik yoğunluğu Dilovası-Altınova ile kıyaslanamaz değil mi?

**

Kıyaslanamaz dediğinizi duyar gibiyim.
Peki 1915 Çanakkale Köprüsü’ne verilen araç geçiş garanti sayısı nedir?
Günlük 45 bin.
O zaman ya Osmangazi Köprüsü çok ucuza kapatıldı.
Ya da bu ihale üzerinden Çanakkale’de devleti soydular.
1,7 Milyar TL’lik yatırım bedeli olan köprü için devletin kasasından 700 Milyon Dolar geçiş garanti ücreti ödendiği, daha 8 yıl boyunca da sözleşmenin devam edileceği dillendiriliyor medyada.
Sadece soruyorum; bu ihaleyi planlayanlar, bu garantileri verdirenler, istatistikler ve rakamlarla beyinleri bulandırıp, bu ihaleyi yaptıranların birincil amacı ne idi?
Böylesi bir zarar Osmanlı Devleti’nde idam cezasına sebep olurdu herhalde.
Sayın Cumhurbaşkanım!
Yaklaşan yeniçağda bunların hesabı sorulacak değil mi?

Ses yok, çıt yok

Kocaeli’de bir icra müdürü iddiaya göre 250 Milyon lira parayla kayıplara karışıyor.
Ses yok, çıt yok.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 3 kişi, Van’da insan kaçakçılığından tutuklanıyor.
Ses yok, çıt yok.
Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğünde bir vatandaşa arsasını terk etsin diye açılan 8 davayı yazıyoruz.
Ses yok, çıt yok.
“Bakın, birileri devletin gücünü kullanarak vatandaşa çöküyor, ceza kestirip iptal ettiriyor, kendine menfaat sağlıyor” diyoruz.
Ses yok, çıt yok.
Memur Sen İl Temsilcisi Şahin Yaşlık çıkıyor, “Bu müdür nasıl görevde, anlamıyoruz” diyor.
Ses yok, çıt yok.
Dün Sebahattin Aydın da yazmış, CHP’li meclis üyeleri de İyi Partili ilçe başkanı da dile getirmiş: Körfez’de 11 amonyak tankına 6 iş makinesi diyorlar.
Ses yok, çıt yok.
Birkaç gündür Uğur Enç Gölcük’teki aslında ana muhatabı Kocaeli İl Tarım Müdürlüğü olan iddiaları ortaya atıyor.
Ki anladığım kadarıyla; Gölcük Belediyesi’nin tamamen dahli olmayan bir mesele. Buna rağmen belediye ilgili bir açıklama da yapıyor.
Enç, konunun her iki kurum dışındaki muhatapları üzerinden can güvenliği imaları yapıyor.
Bir başvuru yaptı mı, bilmiyorum ancak herhangi bir adli makamdan...
Ses yok, çıt yok.
Bir hatırlatmayla günü kapatalım:
Hakk’ı konuştuğun halde iş kendine gelince Hakk’ı yontuyorsan, münafıksın kardeşim.
Bende öyleyim, sende öylesin.

İpucu

İki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce, cehalet ve güven ikilemi üzerine bir teori ortaya atarlar.
"Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır."
Bu teoriyle ilgili olarak bir araştırma başlatılır.
Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşılır:
* Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
* Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
* Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli olan insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
* Nitelikleri bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

1915 Çanakkale Köprüsü Tahir Büyükakın Ekrem İmamoğlu Osmangazi Köprüsü