Bugünün TÜPRAŞ’ı ve ülkeyi bekleyen tehlikeler

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

TÜPRAŞ sadece TÜPRAŞ’lının sorunu değildir. TÜPRAŞ’ın meselesi, memleket meselesidir.

Bu yazacaklarımda ne bir ironi vardır ne de mübalağa. Çünkü hepsi salt gerçek. Her detay büyük bir riski barındırıyor.

TÜPRAŞ, sıradan bir iş yeri değildir. Sıradan bir fabrika, alelade çalışılan bir işletme değildir.

Bir ay oldu, olmadı. TÜPRAŞ patladı. Ve neler yaşadık değil mi? Gizlemeye çalıştık falan. Daha sonra patlamanın videolarını da izledik. Allah’ın bir lütfu ki; yemek saatinde hadise yaşanmış. Can kaybının yaşanmaması ciddi bir mucize idi.

**

TÜPRAŞ’ın bu dönemki toplu iş sözleşmesi tarihi bir önem taşıyor. Sadece TÜPRAŞ’ta çalışan işçiler, onların ailesi için de değil bu kez. Mesele çok daha kıymetli. TÜPRAŞ’ın sözleşmesi tüm Türkiye için önemli.

Sanıyorum Petrol İş Sendikası, taslak hazırlığında. 20 Aralık’a kadar Genel Merkez 4 rafineri ile toplanıp işin altını bağlayacaktır. Eminim ki sendika da bu dönem TÜPRAŞ sözleşmesinin sadece sendika ve işçi değil, bir memleket meselesi olduğunun farkındadır.

Uçma Furkan diyenlerinizi duyar gibiyim.

Aksine, havaya uçmayalım diye yazıyorum bunları.

Buyurun açalım…

**

Af edersiniz ama ülkenin başında bir EYT belası var. Muhalefetin arsız ve umarsızca gazladığı, hükümetin büyük bir hata yaparak çıkardığı EYT’den bahsediyorum. Üstelik ülkeyi bu kadar yoran, geleceğimizi karartan karara rağmen 42 yaşında aldığı emekli maaşını beğenmeyen bir ordu da var.

Emekli maaşlarından şikayetçiyim. Ama hakikaten emekli olanların maaşlarından.

Ama söz konusu EYT ise..!

EYT’li olup da düşük maaştan şikayet eden, burun kıvıran insana tahammülüm yok!

42 yaşındasın be adam. Bir de maaştan şikayet edersin!

42 yaşındasın, 43 yaşındasın. Biz hayvanız zaten. 99’dan sonra işe girenler maymun familyasından.

Size gelince kazanılmış hak, bize gelince Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal!

Neyse, daha fazla gerilmeyeyim durduk yere…

**

Çıkan EYT yasasının bir sonucu olarak; EYT’nin vurduğu birçok işçiyi bekleyen bir tehlike var: Emekli maaşının düşecek olması. Bu nedenle TÜPRAŞ’tan da emekli olmayı planlayan çok sayıda işçi var. Peki bu ne demek?

TÜPRAŞ’ı bilen, riski bilen, tecrübeli işçilerin fabrikadan ayrılması demek. TÜPRAŞ’ın yönetilmesinin zorluk seviyesinin belki üç-dört katına çıkması demek.

Doğrudan ifade edeyim: Havaya uçma ihtimalimizin üç-dört katı artmasından bahsediyorum.

**

İşte tam da bu nedenle; TÜPRAŞ işçisini diğer, risksiz iş kollarında çalışanlarla eşitlemeye çalışan, ömründe cebinden fazla pek de bir şey üretmeyen, Batı’nın prensi olarak bu ülkede ayrıcalıklar kazanmış Koç Holding’e ve Petrol İş Sendikası’na sesleniyorum:

Bu sözleşmede işçi memnun olmazsa, tecrübeli insanlar fabrikayı terk edecek! Şunu yapın, bunu yapın demiyorum asla. Bu tehlikenin farkındasın inşallah Koç Holding?

Durumun hassasiyetini biliyoruz dimi Petrol İş Sendikası.

Sadece TÜPRAŞ için masaya oturmuyorsunuz.

Geçtiğimiz ay yaşanan hadisenin benzeri, daha şiddetli bir şekilde yaşanırsa ne olacak?

Hepinizle burada olmasa ahirette hesaplaşırız işte. Yapışırız yakanıza. Tanıyamazsınız bile bizi.

Biz de deriz ki; “Siz konforunuzu ve cebinizi düşündüğünüz için biz öldük. Verin ne kadar ahiret azığınız varsa, hepsi bizimdir.”

**

Duyuyoruz ki; TÜPRAŞ’tan ayrılan EYT’li personellerin yerine işçi alımı için mülakatlar yapılıyor.

Ancak işe giriş ücretleri; üç harfli marketlere başvuru yapan insanlarla aynı tutuluyor. Bu bir küçümseme değil, kıyastır.

TÜPRAŞ’ı yönetenler; TÜPRAŞ’ın barındırdığı riski ücrete yansıtmayacak kadar cahil midir? Değildir. Aç gözlü müdür? Öyledir. Aç gözlüdür.

Sizin gözünüz doysun diye biz ölelim mi?

Nasıl bir yaşam felsefeniz var sizin?

Sizi düşününce aklıma, “Servet odasında açlıktan ve susuzluktan ölen Lord” hikayesi düşüyor.

**

Son olarak… Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, TÜPRAŞ’lı olmayabilir.

Göreve geldiği ilk dönemde, TÜPRAŞ’ın kıymetinin yeterince farkında olmadığını düşünüyordum açıkçası.

Ancak ilerleyen süreçte edindiğim izlenim; çok daha pozitif.

Bu nedenle Süleyman Akyüz’e çağrımı yapıyorum.

Sadece TÜPRAŞ’ta çalışan işçiler ve aileleri için masaya oturmuyorsunuz.

Ücretlerin iyileştirilerek, TÜPRAŞ’ın ehil işçiler elinde çalıştırılmasını sağlamak, TÜPRAŞ’ın sallapati bir iş yeri olmadığını anlatmak ve Türkiye’de İzmit’in, İzmir’in, Kırıkkale ve Batman’ın, çevre illerin havaya uçmaması ve memleketin ekonomisinin çökmemesi için masaya oturuyorsunuz.

İşçinin ve vatandaşın canı, Koç’un cebinden kıymetlidir.

Koç yapar yine Koç’luğunu.

Yüzünüzün ak kalması dileğiyle…

Bedenle zihinle diri bir nesil için…

Kocaeli Öncü Gençlik ve Spor Kulübü’nün faaliyetlerini önemsiyorum.

Çünkü bir spor kulübünden öte, günümüzün eğitim dünyasının eksikliğini gidermek için mücadele ediyorlar.

8 Aralık Pazar günü saat 11:00’de de Başiskele Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi’nde kongreleri var.

Sayın Resul Temel başkanlığı Ali Bilgi’ye devrediyor.

Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.

Peki Öncü Gençlik ve Spor Kulübü neyi hedefliyor, neyi başarmak istiyor?

Sosyal hayatta başarılı, akademik başarının yanına sporu ve sanatsal faaliyetleri ekleyebilen gençler yetiştirmek istiyor.

Gençlerin kendini gelecekte donanımlı, dünyayı ve yaşanan gelişmeleri okuyabilen, tek bir pencereden yorum yapmayan, algılara karşı gözü açık, çok yönlü becerilere sahip olmasını istiyorlar.

**

Kulüp aynı zamanda bir köprü de olacak. Gençleri spor alanının dışında, yeteneklerine göre sanatsal, kültürel, akademik manada desteklemek adına uzman kuruluşlara yönlendirecekler.

Yakın bir zamanda siteleri de faaliyete geçecek, yetenek yatkınlıklarıyla ilgili ölçme değerlendirmeler yapılacak internet portalında.

Bu testler neticesinde yetenek ve yatkınlıklara göre branş yönlendirmeleri yapılacak.

Yine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Seka Kağıtspor ile ortak çalışılacak, bir sporcu fabrikası çalışacaklar.

Yine gençlerin spor alanındaki geleceği için hem üniversitelerin BESYO bölümlerine hem de amatör spor kulüplerine yönlendirmeler yapacaklar.

Sporcu yetiştirmenin yanı sıra, antrenörler de yetiştirecekler.

Vizyon; harikulade.

Başarmak ise ziyadesiyle mesai ve dert istiyor. Ama en çok dert istiyor.

**

Hali hazırda İzcilik, Futbol, Geleneksel Türk okçuluğu, Güreş, Wushu, Tekvando, Bisiklet, Karate, Kick Boks ve Jimnastik alanında aktifler.

En önemlisi; dijital mecra ile ilgili bir çalışma hazırlığındalar. Gençlere ulaşmak hakikaten önemli. Ben bile TikTok açtım yahu! Bu dönemde yasaklamak kar etmiyor. Var olmak gerekiyor, anlatmak, aktarmak gerekiyor.

Sanıyorum ki yapılacak fizibilite çalışmaları ile sayıları da arttıracaklar.

6 yaşından, üniversite çağındaki öğrencilere kadar hizmet yelpazeleri bulunuyor.

Anne-babalar ellerindeki bu sermayeden kesinlikle faydalanmalı.

Yeni ve bedeniyle, zihniyle diri bir nesil için, menfaatsizce çalışan kim var ise Allah razı olsun.

Ben gençler için mücadele eden, onların yürüdüğü yollara taş koyan herkese saygı duyuyorum.

Allah muvaffak etsin.

İpucu

Kim bir gayeyle onu maksat edinirse, bu şey, gerçekte onun maksadıdır. Seni bir şey nedeniyle seven kimse, gayesinin tamamlanmasıyla senden yüz çevirir.


Sadreddin Konevi

Kocaeli Öncü Gençlik ve Spor Kulübü Resul Temel Süleyman Akyüz TÜPRAŞ Toplu İş Sözleşmesi Ali Bilgi