Kocaeli Büyükşehir’in en sevdiğim projesi

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

Şairin mısrası gibi;

“Ne paraya çevrilmez, biz onun peşindeyiz.”

Belki yeterli ilgiyi görmez, belki popüler olmaz, belki herkes konuşmaz, belki fiziki hiçbir şey ortaya koymaz.

Fakat bugün içinde bulunduğumuz toplumun ahlaki değerlerine baktığımız zaman, son derece normalleştirilen dedikodunun her bir yanı kuşattığını, helal-haram kavramlarının farklı kalıplar içerisinde algılanabildiğini görebiliyoruz.

Çünkü temelsiz binalar yaptık eğitim sistemimizdeki boşluklar nedeniyle.

Maddeci, materyalist, anlama ve yorumlamayı değil, ezberlemeyi ve başarıyı öne çıkardık.

Sonra da döndük dedik ki: Bu gençlerden bir şey olmaz!

Olur kardeşim, olur.

Asıl senden bir şey olmaz.

İçinde yetiştiğin topluma bir fidan dikmemişsin, huysuz bir ihtiyar gibi ona buna sallıyorsun.

Otur, sıfır!

**

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde görevli Muhammet Yılmaz kardeşimizin sosyal medya hesabında fark ettim bu detayı.

Büyükşehir’in Akademi Liseleri’nde İnsani Değerler Eğitimi veriliyor.

Bu derslere isteyen öğrenciler katılabiliyor sanırım.

Tam bir fikir kulübü.

Hani şu; sözde bir fikir etrafında birleşilip, kendi geleceğine hizmet eden dernek yapılanmaları gibi değil.

Tamamen öze dönük bir çalışma modeli.

Merak ettim sordum, dersler nasıl geçiyor diye.

Şöyle imiş:

Değerler eğitimi üzerine her hafta bir konu belirleniyor.

Mesela Muhammet kardeşimiz paylaşmış: 28 Aralık 2024 konu: Vakar, 14 Aralık 2024 konu: İtidal, 4 Aralık 2024 konu: Emanet.

**

Bu konular üzerinde video destekli istişareler yapılıyormuş.

Öğrencilerin fikirleri alınıyor, bir münazara ortamı oluşturuluyor.

Belki öğrenciler eksik yönlerini tamamlıyor, farkında olmadığı ama içinde barındırdığı tehlikeli düşünceleri keşfediyor.

Özetle: temelden bir gençler hedef alınıyor.

Doğrular pekişiyor, yanlışlar fark ediliyor.

Samimi söylüyorum: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en beğendiğim işi gerçekten İnsani Değerler Eğitimi dersleri.

Belki yıllardır yapılıyor, ben bilmiyorum.

Belki başka belediyeler de yapıyor, benim haberim yok.

E ne yapalım…

Bu da benim ayıbım olsun.

Günün birinde bende o derslerin birine katılmak isterim.

Gençlerle, fikirler, doğrular ve yanlışlar üzerine yapılan tartışmalar; insanı tazeliyor, motivasyon kazandırıyor.

Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Kumar belası

Kumar.

Uyuşturucu ile birlikte gençlerin başındaki en büyük bela.

Onlarca sosyal medya hesabı var.

Şerefsizin birini konu mankeni yapıyorlar.

Bu namus fukarası adam; videolarında müthiş bir zengin hayat yaşıyor.

Kumardan günde en az 100 binin üzerinde para kazanıyor.

“Anneme ev alıyorum, babama bilmem ne yapıyorum” gibi aptal aptal isimlerle sayfalar oluşturuyorlar.

Ve yine bu namus fukarası adam; burada kadınları da gayri ahlaki bir şekilde sergiliyor.

**

Aslında gence diyor ki:

İş güç boş. Bak oturduğum yerden yüz binler kazanıyorum.

Bir oyun gibi. Sen hele bir dal, bir gün kaybedersin bir gün kazanırsın.

Parayı vurdukça vurursun.

Sonra gelsin arabalar, gitsin kızlar-erkekler.

Ne gerek var çalışmaya?

Ne gerek var bir meslek peşine düşmeye?

Kim sana verecek günde 100 bin lira?

Bak ben vereceğim.

10 bin lira da bonus, haydi, gir oyna.

Elmaları yakala, armutları yut. İşte bu kadar basit!

**

Bakıyorum bu sayfalar, kapatılıyor.

Hemen bir diğeri açılıyor.

Peki bu videoyu çeken namus fukaraları, onları besleyen kumar baronlarının önü neden kesilemiyor?

Neden bu sayfalar açılmaya ve gençler zehirlenmeye devam edilebiliyor?

Neden bir bu şeref yoksunlarının kodese tıkıldığını da göremiyoruz?

Göreceğiz inşallah.

Bir rejenerasyon lazım bu memlekete.

Biliyorum, biliyorum.

Bunun da sırası gelecek.

Biz notumuzu düşmüş olalım.

İpucu

Senin kendini nasıl gördüğün, başkasının seni nasıl gördüğünden çok daha önemlidir.

Ve kendi doğrusu olmayan, başkasının yanlışına aşıktır.

Muhammet Yılmaz Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Akademi Lise