Tatsız ve can sıkıcı bir yazı
İnsanın aklına türlü türlü soru işaretleri getiren, tatsız, sevimsiz bir yazı bu. Hızlıca başlayalım.
Bir meslek var, temelleri 1900’lü yılların başında Osmanlı Devleti tarafından atılmış Gümrük Müşavirliği. Gümrük Müşavirleri ve yardımcıları, Türkiye’nin dış ticaret hacminin yüzde 90’ından fazlasına aracılık ediyor.
Ve bu alanda çok ciddi adaletsizlikler, benim yorumuma göre de adam kayırma, kontrolümüzde olan, bildiğimiz uşaklar bu işleri yapsın anlayışı var.
Başlık başlık, sıkmadan, mümkün olduğunca değinmeden değinelim..
**
Gümrük Müşavirliği sınavına 2023 yılında 550’ye yakın aday girmiş. Yalnızca 3 (üç) kişi sınavı geçebilmiş.
Sınav oldukça zor. Çünkü Gümrük Müşavirlik ve yardımcılıkları sınavında adaylar Gümrük kanunu, gümrük yönetmeliği, 70 tane kanun, mevzuat ve sair mevzuatlardan sorumlu. Bunun yanı sıra 99 ticaret fasılının altında 7.400’ün üzerinde konu başlığından sorumlular.
Şöyle açalım;
99 fasıldan birinci fasıl canlı hayvanlar. Canlı hayvan fasılı 200’e yakın alt başlığa bölünüyor. Ve sınav sorularına bir örnek:
Türk Gümrük Tarife Cetveline göre sınai yağ alkolleri aşağıdaki tarife pozisyonlarından hangisinde yer alır?
A)15:18 B)15:20 C)29:34 D)38:23 E)38:24
Yani direkt ezber. Sorunun nereden geleceği de belli değil. Konular derya deniz, her an her şey çıkabilir.
Örneğin bir sınavda 2007 yılında Derince Limanı’nda yaşanan bir hadise sorulmuş, bir hadise üzerine yayınlanan bir madde. Ve belki de tekrarı yaşanmamış. Üstelik bu soru da iptal edilmiş. İptal edilmiş demişken, o da ayrı bir mesele.
Mesela 2021’de bu sınavlardaki 30 soru mahkemelik olmuş, 60 kişi dava açmış. 2022’de 40 kişi dava açmış.
Şöyle bir örnek de var: 100 soruluk sınavdan 70 geçer not. Vatandaşın biri 70’in üzerine çıkmış. Bir soru iptal edilince 69.80’de kalmış ve sınavı kaybetmiş. İnanabiliyor musunuz?
Çok şükür böyle vahşi bir sınavda, 4 yanlış 1 doğruyu götürüyor kararı da henüz yeni uygulanmaya başlamış.
Mesela her sınavda 10 hesaplama sorusu soruluyor. Kurlar virgüllü veriliyor ve hesap makinesi yok. Ne kadar ilginç değil mi?
**
Ve bu sınavlarda bir keyfiyet kokusunun geldiği örnek.
Gümrük Müşavir Yardımcılığı da önemli bir pozisyon. Geçtiğimiz yıl antrepolarda çalışan krizi yaşanmış. 2023 yılında yalnızca 3 kişinin geçtiğini hatırlatalım Gümrük Müşavirliği sınavından. Ancak Gümrük Müşavir Yardımcılığı sınavından 859 kişi geçmiş. Normal mi? Keyfi mi? Rakamları vereyim siz karar verin.
2019’da Gümrük Müşavirliği Yardımcılığı sınavından 154 kişi,
2021 yılında 306 kişi,
2022 yılında 177 kişi geçmiş. Al bir de buradan yak.
Gümrük Müşavirliği sınavından ise 2019 yılında 85, 2021 yılında 95, 2022 yılında 45, 2023 yılında ise 3 kişi geçmiş.
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminden sonra ise bu sınavlardan geçenler için bir de mülakat kararı alınmış.
İlk mülakat ise darbeden hemen 3 gün sonra, 18 Temmuz 2016’da Ankara’da gerçekleştirilmiş.
**
En büyük haksızlık ise sınava giriş sayısı.
Her bir kişinin gümrük müşavirliği sınavına girmek için 3 hakkı bulunuyor.
Sonra sınava da giremiyorsun.
Bir örnek vereceğim ama sakın öfkeden bir yerlerinizi ısırmayın tamam mı?
2018 ya da 2019 yılında 29 yaşında bir genç sınavı kazanıyor.
Kamerasız ortamdaki mülakata giriyor. Mesleki soruların ardından gencin İstanbul Gümrük Müşavirliği Derneği’ndeki dönemin yetkililerine anlattığına göre, “Sen daha gençsin. Biraz daha yaşın geçsin, olgunlaş” gibi bir yaklaşımda bulunuluyor.
Allah’ım sen büyüksün…
Neyse devam edelim.
Sınav ve mülakatlar Ankara’da yapılıyor. Ancak 407 Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri, 3.583 Gümrük Müşaviri ve 11.272 Gümrük Müşavir Yardımcısından 12.000’e yakını İstanbul bölgesinde görev yapmasına ve başvuruların bu bölgeden olmasına karşın, neden Ankara’da yapıldığını da sorguluyorlar. Bana mantıklı geldi.
Bakanlık burada milli servet (yakıt, yol masrafı, kalacak yer sıkıntısı) ve insani sebeplerden dolayı sınavların Ankara’dan İstanbul’a ya da daha orta bir bölgeye taşınması aslında daha güzel olabilir.
**
Şimdi buraya kadar okuyup, “Zor geliyorsa başka bir seçim yapsınlar kardeşim” demiş olabilirsiniz.
KPSS’ye giriyorsunuz, memur oluyorsunuz. Belli bir puanla Ticaret Uzmanı ve benzeri bir görev aldınız.
10 yıl çalıştınız bakanlıkta. Ve sadece lojistik alanında çalıştınız. 99 fasıldan birkaç tanesiyle işiniz oldu diyelim.
10 yıl çalışıp Gümrük Müşaviri olmaya doğrudan hak kazanıyorsunuz.
Maaş bakımından pek bir fark yok. Ancak mesele prestij. Mesele 650 Milyar Dolar ticaretin döndüğü bir alana sen bakanlık olarak diyorsun ki, “Dışarıdan gelecek memurum her şeyi bilecek.” Çok sert sınav yapıyorsun. Milletin psikolojisi dahi bozuluyor.
Ancak bir memur, 10 yıl görev yapıp bu fasılların sadece birine hakim olarak Gümrük Müşaviri olabiliyor.
Belki de hep içeriden isimler gelsin, bakanlıkta çalışmış bu memurlar yarın öbür gün şirketlere de danışmanlık yapsın, kazancına kazanç katsın. Katsın, Allah bereket versin.
Ancak nerede adalet?
İtiraz ediyorlar doğal olarak.
Haklılar da!
**
Peki bu insanlar ne istiyor?
Evvela 3 hak sınırlamasının kaldırılmasını istiyor sınavlardan.
Sınav çerçevelerinin netleştirilmesini istiyor. Gayya kuyusundan sıkılmışlar.
Mümkünse sınavların İstanbul’dan Ankara’ya çekilmesini istiyorlar.
Deli dehşet ders çalışarak, mide spazmları geçirerek girdikleri sınavlara girme zahmetinde bulunmayan memurların bu haklarının adalet açısından gözden geçirilmesini istiyorlar.
Şu an bu uğurda İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Mersin’de Gümrük Müşavirleri Derneği olarak faaliyet gösteriyorlar. Bunlar bölgesel dernek.
Bir de Gümrük Müşavir Yardımcıları ve Stajyerler Derneği var. Bu da bölgesel.
Var güçleriyle mücadele ediyorlar.
Allah yardımcıları olsun.
Giriş, gelişme ve sonuç olarak oldukça tat kaçıran bir yazı oldu benim için.
İnşallah bu sınavlara çalışırken gecesini gündüzüne katan, ailesinden feragat eden, psikolojisini bozan tüm gümrük müşavir ve yardımcı adayları için adil bir sistem getirilir.
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’a çağrımız olsun.
Sayın Bakan; görün bu hatalı düzeni.
En azından yumuşatılması gereken konulara bir el atın.
Vallahi hak var, ölüm var.
İpucu
Ebû Yahyâ Üseyd İbni Hudayr’dan -radıyallahu anh- rivâyet edildiğine göre Medinelilerden bir adam:
- Ey Allahın Resûlü, falan kişi gibi beni de vâli tayin etmez misiniz? dedi.
Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-:
- “Siz, benden sonra adam kayırma olayları göreceksiniz. Havuz başında bana kavuşuncaya kadar sabrediniz!” buyurdu. (Buhârî, Fiten 2, Menâkıbü’l-ensâr 8; Müslim, İmâre 48, Fedâil 27,28)