Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Petrol İş Tüpraş’ı yeniden kazanabilir mi?

Petrol İş Sendikası Kocaeli Şubesinin zaman zaman tansiyonun da yükseldiği genel kurulu dün gerçekleştirildi.

Mevcut başkan Nesimi Yetişoğlu seçimde muhalif kanadın adayı Yunus Emre Özdil ile yarıştı.

Seçim sonuçlarına baktığınız zaman, “Yetişoğlu rahat kazandı” diyebilirsiniz.

Yazının Devamı

CHP İzmit İlçe Başkanı nasıl belirlenmeli? İlçe başkanlarına sordum

CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar yarın düzenleyeceği basın toplantısının ardından istifasını il örgütüne sunacak ve milletvekili aday adayı olacak. Şimdi asıl mesele CHP İzmit İlçe Örgütünün yeni başkanının kim olacağında. Çünkü istifa süreci başlamadan önce CHP Genel Merkezinin örgütlere gönderdiği genelgede net bir şekilde şu ifade var: “İstifa edenlerin yerine Parti Örgütü, Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığının bilgisi olmadan herhangi bir seçim ya da atama yapılmaması, boşlukların doldurulmaması hususunda gereği bilgilerinize önemle rica eder, iyi çalışmalar dileriz.” Yani Genel Merkez, bana sormadan hareket etmeyin diyor. CHP’ de bana sormadan hareket etmeyine pek de alışık bir parti değil. Konuyla ilgili daha önce yazdığım değerlendirme yazısında ben dışarıdan bir ismin İzmit İlçe Başkanı olarak görevlendirileceğini düşündüğümü ifade etmiştim. Merak ettim, mevcut başkan Hakan Çakar ve CHP İzmit İlçe Örgütünün eski başkanları Mehmet Ümit Küçükkaya, Selman Yıldırım, Orhan Dönmez, Ömer Hazer ve Alpaslan Seymen’e konuyu sordum fikirlerini aldım. Uzatmadan onları aktarayım.

CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar: Ben mevcut yönetimin devam etmesinden yanayım. Arkadaşlarımın kendi içerisinde seçim yapıp ilçe başkanını belirleyip kongreye kadar yürümesinden yanayım. Genel merkez yolladığı genelgeyle bana sormalısın diyor. Fazla aday çıkar diye yönetimlerde kaos olmasını da istemiyor olabilir genel merkez. Arkadaşlar toplanıp bir karar alıp, genel merkeze bilgilendirme de yapılabilir. İçeriden bir arkadaşın seçilip yönetimin devam etmesini isterim. Mesela benzer bir süreci 2018’de Mehmet Ümit Küçükkaya’nın istifasında da yaşamıştık. Mehmet başkan istifa etti. Seçim yapmıştık kendi içimizde. Nazım’la benim adım geçiyordu. Bize de bir genelge gelmişti. İki aday olursa seçim yapmayın, tek aday varsa kendi aranızda seçin bize yazıyı yollayın denmişti. Sonra aday teke düşmüştü. Devamında da başkan olarak ben göreve gelmiştim.

Kendi kanaatim, içeriden üç aday da olsa dört aday da olsa içeriden başkanın belirlenmesi gerek. İçerideki arkadaşlar daha iyi yönetir diye düşünüyorum. Mesela bizim dönemimizde beni istemeyenler de olmuştu. Ama başkan belirlendikten sonra el ele verip çalıştık. Ortada bir kırgınlık oluşacağını düşünmüyorum. 250’den fazla delege bu yönetime oy vermiş. Dışarıdan birinin atanması da çok sağduyulu karşılanır mı bilemiyorum. Asıl kırılmalar dışarıdan biri atandığı zaman olur. Çünkü bu arkadaşlar mahalle temsilcilerini biliyor, öbek çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu heyecan devam eder diye düşünüyorum. Dışarıdan gelen arkadaşın uyum sağlaması

Yazının Devamı

Bunlar reklam kokan hareketler Mayk!

Genellikle sektörlerde işçilerin maaş ve sosyal haklarında çok büyük uçurumlar olmuyor.

Ya da olmuyordu.

Genellikle sektörlerde işçilerin maaş ve sosyal haklarında çok büyük uçurumlar olmuyor. Ya da olmuyordu. Son bir iki yılda, pandemi sonrası gelişen hayat standartlarında bu durum değişmeye başladı. En ciddi farklılıkların yaşandığı sektörlerden biri de otomotiv sektörü. Otomotiv sektöründe bir Toyota gerçeği var. İşçisine sağladığı sosyal haklarla, yaptığı maaş artışlarıyla, verdiği promosyonuyla otomotiv sektörünün parlayan yıldızı Toyota fabrikası. Kentimizdeki en büyük otomotiv fabrikası ise Ford Otosan. Aynı zamanda en düşük ücretleri veren fabrika da Ford Otosan. Bugün Toyota’da çalışan bir işçi neredeyse Ford Otosan’da çalışan işçisinin üç katına yakın maaş alıyor. Yine Hyundai’de çalışan işçi neredeyse Toyota’nın yarısından belki biraz fazla maaş alıyor. Ortada ciddi bir tutarsızlık var. Yapılan işler benzer, alınan maaşlar çok farklı. Fabrika içlerinde de bu konular sürekli gündem aslında bakarsanız. Ford’da çalışan adam, Hyundai’de çalışan adam Toyota’ya bakıp hayıflanıyor, üzülüyor, keyfi kaçıyor. Hatta işçiler ileri boyutlarda iddiaları da fabrika içlerinde konuşuyorlar. İsmini direkt açık vermeyeyim ama diyor ki mesela; “Ana otomotiv fabrikalarından bazıları, parça tedarik edilen firmalara zam yapacağı zaman karışıyor. ‘Hop durun, bu kadar zam yapmayın. Biz ana fabrikayız. Bizi geçerseniz iş barışı bozulur’”dendiğini dillendiriyorlar. Yani işin dedikodu kısmını bir kenara koyalım da… Ford’un, Hyundai’nin ve diğer fabrikaların biraz Toyota’yı örnek alıp işçisine verdiği değeri göstermesi gerekiyor. Mesela siz bakmayın Ford Otosan’ın yılsonunda iki tam altın verip şirin gözüktüğüne. Öncelikle işçinin maaşlarını, çalışma şartlarını daha yukarı seviyeye taşıyın. Hani atmışsınız ya teşekkür mesajlarını, işçinin ağzına bir tırnak bal çalıp aynı tas aynı hamam devam etmeyin. Tabi samimiyseniz. Cem Yılmaz Opet reklamında diyordu ya hani… Bunlar reklam kokan hareketler Mayk!

Merak ediyorum

Sıkışık trafikte emniyet şeridini kullananlar yeryüzündeki tek zekinin kendileri olduğunu mu sanıyor? Bir mahallenin yolu yapılırken, gazı elektriği internet altyapısıyla, her şeyiyle önceden planlanıp sonra yolu yapılacak günleri görür müyüz? Marketten aldığımız bir ürünün bir hafta sonra aynı fiyattan satılacağından emin olur muyuz? Asgari ücreti yükseltmenin bizim yegane kurtuluşumuzun olmadığını günün birinde idrak eder miyiz? Yasaktan çok diyaloğun fayda getireceğini fark eder miyiz? Günün birinde arabamın elektrik aksamındaki sorunlar gerçekten biter mi? Bizim Boran yazının ana başlığını görünce, “Ulan bana mı dokundurdu acaba?” diye içinden geçirmiş midir? İşte bunları çok merak ediyorum.

Yazının Devamı

CHP İzmit sürprizlere gebe

CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar, sanırım çarşamba günü milletvekilliği aday adayı olmak için görevinden istifa edecek ve istifasını il örgütüne sunacak.

Öncelikle Hakan Çakar’dan başlayalım.

Çakar, kazanılan İzmit Belediyesi seçimlerinin ardından gerçekleştirilen ilçe kongresinde Gökhan Ercan’ı geride bırakarak göreve güçlü bir şekilde seçildi.

Yazının Devamı

Çok başlılar

Kocaeli Fırıncılar Odası Başkanı Ali Sarı’nın Ekmeğin Sesi TV’ye verdiği röportajı dinledim.

Kocaeli Fırıncılar Odası Başkanı Ali Sarı’nın Ekmeğin Sesi TV’ye verdiği röportajı dinledim. Başkan Ali Sarı, Kocaeli’de fırınlarda imza toplanarak alınacak pazar günü tatili kararı için yapılan girişimleri anlattı. Kocaeli Fırıncılar Odası, pazar günü tatili için fırınlardan imza toplamaya başlıyor. Ancak ortada şöyle bir sorun var. Kocaeli’deki tüm fırıncılar, Kocaeli Fırıncılar Odasına bağlı değil ki! Kimi fırıncılar ticaret odasına bağlı, kimi fırıncılar ilçelerde ayrıca kurulu olan Esnaf ve Sanatkarlar Odalarına bağlı. Şimdi siz tüm esnaf kolunu bağlamak için bir karar almak istiyorsunuz. Bunu da üyeye sorarak, imza toplayarak yapmak istiyorsunuz. Yapıyorsunuz da. Bu kez önünüze farklı bir sorun çıkıyor. Tatil örneği üzerinde gidelim. Kocaeli Fırıncılar Odası Pazar günü tatil yapılmasıyla ilgili yönetiminden kararı çıkarıyor. Aynı kararı Gölcük Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Gebze Esnaf ve Sanatkarlar Odası hatta Gebze Ticaret Odası yönetimlerinde de çıkartması gerekiyor ki alınan kararı uygulayabilesiniz. Tabi bu diyalogla, bilgilendirmeyle çözülebilecek bir şey olsa da ortada bir çok başlılık var. Gerçekten böyle yapılması istenen işleri geciktirecek bir yapılanmaya ihtiyaç var mı? Pazar tatili konusu gibi başka kararlar alınması gerektiğinde yine karşınızda böyle bir silsile var. Bugün bakıyorsunuz meslek odaları tek bir yerde toplanıyor. İnşaat Mühendisleri Odası, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Mimarlar Odası gibi örnekleri çoğaltabilirsiniz. Benim aklıma takıldı; Esnaf odalarının daha da güçlü olabilmesi adına bu çok başlılık kalksa, meslek örgütlerindeki gibi bir prensip belirlense esnaf odaları daha etkin ve güçlü bir hale gelmez mi?

Diyanet noktayı koydu

Türkiye’de yıllardan bu yana süregelen bir alışkanlık var. O da yaşanan müstakil olayları bir gruba, bir zihniyete, bir inanca mal etme hastalığı. Türkiye’yi sarsan iddiaları yakın bir zamanda okuduk. 6 yaşında çocuğun evlendirildiği; mağdurun yaşadıklarını yıllar sonra kayıt altına olarak savcılığa teslim ettiğini öğrendik. Yaşı ne olursa olsun çocuk kabul edilen herkesin evlenmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesinde noktayı koydu. Hutbede, “Evlilik için sadece ergen olmak yeterli değildir. Ergenlik biyolojik bir süreçtir. Evlilik ise reşit olmayı gerektirir. Nitekim ülkemizde evlilik yaşının asgari sınırı on sekiz olarak kanunlarla belirlenmiştir. Başta anne-babalar olmak üzere herkesin evlilik yaşı ile ilgili sınırlara riayet etmesi hem dini bakımdan gerekli bir davranış hem de ailede kalıcı huzur ve mutluluğu sağlamanın en temel şartıdır” dedi Türkiye’deki tüm hocalar. Daha bu cümlelerin üzerine kelam etmeye gerek var mı? Hala daha tekil suçları İslam’a mal etmek istiyorsanız, edebilirsiniz. Çamura düşen altın değerinden hiçbir şey kaybetmez.

Yazının Devamı

Yenileceksiniz!

Kocaeli bugün çok önemli bir gün yaşadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla alınan grev yasağına rağmen, Bekaert İzmit’te çalışan işçiler greve çıktı.

Bu önemli konuyu birkaç başlık altında ele almak gerekiyor aslında.

Öncelikle Resmi Gazetede yayınlanan grev yasağı kararından başlayalım.

Yazının Devamı

K-Pop modeli Türkiye’ye de lazım

K-Pop, dünyayı adeta esir almış Güney Kore pop müziği türü.

Ben hiçbir şarkısını bilmem. Ancak K-Pop öyle büyük bir kültür projesi ki; konuyu biraz araştırdım, bir belgesel de izledim.

Konuya giriş yapmada önce, K-Pop’ün dünyadaki en önemli temsilcisi BTS grubunun bir konseri 107 ülkede eş zamanlı olarak 756 bin seyirci tarafından online olarak izlenmiş. Rakama bakın, 756 bin.

Yazının Devamı

İstifayı neden açıklamıyor?

MHP’de herkes aynı soruyu soruyor. MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt neden istifasını açıklamıyor?

MHP’de herkes aynı soruyu soruyor. MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt neden istifasını açıklamıyor? Baştan başlayalım, önce kasım ayının ortasında kulislere MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt’un istifa edeceği haberleri düştü. Başkan Yunus Emre Kurt, 23 Kasım’da Ankara’ya gitti, genel merkezi ziyaret etti. Daha sonra kent medyasında Yunus Emre Kurt’un istifa dilekçesine verdiğine dair haberler çıktı. Kurt bu iddiaları yalanlamadı, Kocaeli Gazetesine verdiği demeçte, “Karar Devlet Bahçeli’nin” dedi. Ve Ankara dönüşünde Başkan Yunus Emre Kurt, veda tadında programlar düzenlemeye başladı. Basını dolaştı, ilçelerdeki programlara katılmaya başladı. Salon programlarına ağırlık verdi. Pekiii… İl Başkanı Yunus Emre Kurt neden istifasını kamuoyuna açıklamıyor? İşte bu soruyla ilgili iki ayrı rivayet var. İlkinden başlayalım. İddiaya göre MHP Lideri Devlet Bahçeli, milletvekili aday adaylığı için istifa edecek il başkanlarına aralık ayı sonuna kadar müsaade verdi. Yeni il başkanı atanana kadarki süreçte teşkilat boş kalmasın, çalışmalar, saha programları devam etsin istedi. Ancak burada benim kafamı karıştıran detay şu: Yunus Emre Kurt’a yakın kaynaklar önce istifa için 29 Kasım’ı işaret etti, sonra 7 Aralık dedi. 7 Aralık da geçti şimdi ay sonuna doğru tarih yuvarlamaları başladı. Madem ay sonu rivayeti doğru, neden sürekli ortaya tarihler atılıp teşkilatın kafasında soru işaretleri oluşturuluyor? İkinci rivayet ise Yunus Emre Kurt’un görevine devam etmek istediği şeklindeki rivayet. İddiaya göre Kurt, Genel Merkezdeki ziyaretinde Semih Yalçın’a, “İstifamı imzalamaya elim varmıyor” şeklindeki bir beyanatta bulundu. Ama yine Yunus Emre Kurt’un genel merkeze il başkanlığı için isim önerileri yaptığı da ifade ediliyor. Teşkilat içinde, “İl başkanlığını bırakmamak için direniyor” şeklinde yapılan yorumlara katıldığımı söyleyemem. Çünkü MHP Genel Merkezi il başkanlığı için CV’ler incelemiş, bir arayış içine girmiş. Bu dakikada sonra MHP gibi bir partide Yunus Emre Kurt, çıkıp ben bırakmak istemiyorum diyemez. Teşkilat buna izin vermez. Yunus Emre Kurt da bu realitenin farkındadır diye düşünüyorum. İstifayı neden açıklamıyor sorusuna gelince… Sanırım MHP’nin yeni il başkanı henüz belli değil. O isim belli olduğu gibi Yunus Emre Kurt da istifasını kamuoyuna duyuracaktır. Ancak şunu ifade etmeden de geçmeyelim. Süreç uzadıkça teşkilat yıpranıyor. Süreç uzadıkça dedikodular artıyor. Süreç uzadıkça aslında MHP’ye zarar veriyor. En kısa süre içinde MHP’deki bu belirsizliğin son bulmasını temenni ediyorum.

6 yaşındaki çocukla yapılabilecekler listesi

6 yaşındaki bir çocukla evde neler yapabilirsiniz? Mesela birlikte bozulan bir eşyayı tamir etmeye çalışabilirsiniz. Çocuğun sevdiği bir tatlıyı birlikte hazırlayabilirsiniz. Evdeki saksı çiçeğinin toprağını da değiştirebilirsiniz mesela. 6 yaşında bir çocukla lego oynayabilirsiniz. Misket oynayabilirsiniz. Hatta evin içinde oynayabilirsiniz. Biz çocukken halı deseninin bir bölümünü misket yuvası belirleyip, evin içinde oynardık. Çocuğa satranç öğretebilirsiniz mesela. 6 yaşında bir çocukla aile fotoğraflarınıza bakabilir, oradaki insanları çocuğa anlatarak zihnine işleyebilirsiniz. Çocuk ailesini tanıyarak büyür. 6 yaşındaki çocuğunuz çok enerjikse ona bisiklet binmeyi öğretebilirsiniz. Evin içinde körebe oynayabilirsiniz mesela. Yaşına uygun sporlar yaptırabilirsiniz. 6 yaşındaki bir çocuğa resim yapmayı öğretebilirsiniz. Birlikte hayal gücünüzü kullanarak hikaye yazabilirsiniz. Ufak ufak İngilizce öğretebilirsiniz. Arapça alfabeyi öğretebilirsiniz. Sokak hayvanlarını sevdirebilirsiniz çocuğa. Yani yapılacak o kadar çok şey var ki 6 yaşında bir çocukla. Ama biz haberlerde neler okuyoruz. Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin, babasının kendisini 2002’de altı yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiği’ ve çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığı skandalla ilgili yeni gelişmeler ortaya çıkıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açılan davaya müdahil olduğunu belirterek, mağdur kadına her türlü desteğin verileceğini duyurdu. Bunları yazarken bile utandım. 6 yaşında bir çocukla evlenmeyi düşünmek, buna fetva vermek, bu iğrençliğe göz yuman anne baba olmak nasıl da lanetli bir şey. Bu olay yazıldığı gibi doğru ise; bu işe göz yuman, bu işe rıza gösteren, bu işi kamuoyundan saklayan kim varsa Allah’ın laneti onların üzerine olsun. Daha ne söyleyebiliriz ki…

Yazının Devamı

Bilen varsa lütfen anlatsın

İzmit Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısı dün gerçekleştirildi. Salı günü gerçekleştirilen toplantı öncesinde CHP grubu meclisteki gündemle ilgili grup toplantısını yaptı. O toplantıda aslında İzmit için önemli bir konuyla ilgili önerge verileceği ifade edilmişti.

İzmit Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısı dün gerçekleştirildi. Salı günü gerçekleştirilen toplantı öncesinde CHP grubu meclisteki gündemle ilgili grup toplantısını yaptı. O toplantıda aslında İzmit için önemli bir konuyla ilgili önerge verileceği ifade edilmişti. Konu da halk ekmek. Dün gerçekleştirilen meclis toplantısında halk ekmek ile ilgili hiçbir şey konuşulmamasına çok şaşırdım. Herhangi bir müdürlükten, herhangi bir önerge de gelmedi. Ki gelecek denmişti. Biliyorsunuz ki Millet İttifakı meclis üyeleri arasında iki CHP’li isim fırıncı esnafı içinden geliyor. Birisi Mehmet Baştan, birisi Ertuğrul Malçok. Bu iki isim de alanında uzman, fırıncı esnafını da esnafın müşterisini de çok iyi tanıyan isimler. ; Eminim ki İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, önerge hazırlanmadan önce kendileriyle istişare etmiştir. Fırıncı esnafının kalbinden bu iki ismin görüşlerine başvurup bir yol haritası çıkarılmıştır diye tahmin ediyorum. Belediyenin, konusunda uzman kişiler varken önü sonu belli olmayan bir önerge hazırladığına ihtimal vermek istemiyorum. Ama enteresan bir şekilde halk ekmekle ilgili önerge İzmit meclisine gelmedi. Ancak CHP’nin grup toplantısında ‘meclis gündemine gelecek’ diye ifade edilen halk ekmek önergesinin meclise gelmeme sebebini de hakikaten çok merak ettim. Konuyla ilgili bir diğer dikkat çeken detay da CHP’li meclis üyesi Mehmet Baştan’ın dünkü meclis toplantısına katılmaması oldu. Valla aklıma deli sorular geliyor. İzmit’i yöneten Başkan Hürriyet, alanında uzman meclis üyeleri varken onları yok sayıp bir önerge hazırlatacağını düşünmediğim gibi; aksi senaryoyu da aklım, fikrim almıyor. Vallahi ben bu konunun doğrusunu çok merak ettim. Bir: Halk ekmek önergesi hazırlanmadan önce işin üstatları Ertuğrul Malkoç ve Mehmet Baştan ile görüşüldü mü? İki: İzmit meclisine halk ekmek önergesi neden gelmedi? Üç: Mehmet Baştan neden meclise gelmedi? Bilen varsa anlatsın lütfen, çok merak ettim…

Bir özür bu kadar zor olmamalı

Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi çok naif, çok kamil, çok bilgili, çok muhteşem, harika bir belediye başkanı olabilir. Fakat kamuoyuna yansımış bir olay var. Koskoca bir belediye başkanı, bir vatandaşa tokat atmış. Günlerce gazeteler böyle yazdı, çizdi. Herkes Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi adam tokatlamış dedi. Çiftçi çıkıp tek bir kelime etmedi. Ben bizzat defalarca aradım, ulaşamadım. Pazartesi akşamı AK Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman’ın araya girmesiyle konu tatlıya bağlanmış olabilir. Bünyamin Çiftçi’nin ayağına dün yine bir fırsat geldi. CHP’liler Çayırova meclisinde konuyu yine açtı. Çiftçi tokat hadisesine ilişkin sadece, “Savaşmadık ki barışalım” cümlesini kurmuş ve konunun üzerini kapamış. Kamuoyuna mal olmuş çirkin bir olayı, kamuoyuna yapacağınız açıklamayla düzeltebilirsiniz. Kısasa kısas. Maalesef Başkan Bünyamin Çiftçi, bir sözlü özrü Çelik ailesine çok gördü. Ne bileyim, belki de ben fazla düşünüp kafamı meşgul ediyorumdur. Söylenecek çok laf var da. Yarınlarda önlerine çıkacak, “Vatandaşı tokatlayan AK Partili belediye başkanı” algısından AK Parti rahatsız değil, Bünyamin Çiftçi rahatsız değil. Bana ne oluyor ki? Gevezelik yapıyorum işte, mazur görün.

Yazının Devamı

Bünyamin Çiftçi mi? AK Parti mi?

CHP Çayırova ve Büyükşehir belediyeleri meclis üyesi Halis Koç dün bomba bir iddiayı paylaştı.

Halis Koç, Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi’nin Cuma namazı çıkışında 40 yaşlarında bir vatandaşa herkesin gözü önünde tokat attığını açık açık yazdı.

Gazetemizin muhabiri Serhat Güneş bu açıklamayı hemen yakaladı, haberini yaptık.

Yazının Devamı

Zavallısın

Bu kentin gündeminde bir dönem çok yer almış, zavallı bir insan var.

O zavallı, CHP Ardahan eski Milletvekili, 2014 yılında CHP’de Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olmuş Ensar Öğüt.

Ensar Öğüt zavallı.

Yazının Devamı

Gençlere yatırımın muhteşem bir örneği: Kolektif Future

Bugün size bir firmadan ve bu firmanın geleceği nasıl adım adım inşa ettiğinden bahsedeceğim. Gebze Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Torun Metal 2000 yılında kuruldu. 20 yıl gibi bir sürede Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesine giren Torun Metal, Türkiye İhracatçılar Birliği Listesinde ilk 250 firma arasında yer aldı. Bu ufak girizgahtan sonra asıl meselemize dönelim. Torun Metal, 2020 yılında Kolektif Future isimli bir programı başlatıyor. Bu proje ilk olarak Torun metal çalışanlarının lise çağındaki çocuklarının sosyal, duygusal ve bilişsel becerilerini geliştirmesi için kurulan bir sosyal sorumluluk projesi.

Kolektif Future bünyesine 2022 yılı itibarı ile 80 öğrenci bulunuyor. Ve bu 80 öğrencinin tamamı Torun Metal çalışanları da değil. Program ilgi çektikçe dışarıdan talepler de gelmeye başlanıyor. Kolektif Future ile Torun Akademi’de tanışan öğrencilerin eğitim süreci 3 dönemden oluşuyor. Öğrenciler eğitimlerini ilk dönemlerinde Kolektif Future mentorlerinden alıyor. (Kolektif Future mentorleri 3 dönemlik eğitimini tamamlamış ve alanında başarılı Kolektif Future öğrencilerinden oluşuyor). Kolektif Future’da da Küresel Amaçlar, Yazılım, Yapay Zeka, Girişimcilik, 21. Yüzyıl Yetkinlikleri, Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0, Tasarım Odaklı düşünme gibi birçok değerli eğitim öğrencilere sunuluyor. Öğrenciler Kolektif Future ile tanıştıkları ilk 4 haftada Hızlandırılmış Eğitim Programı kapsamında Girişimcilik eğitimi alarak 4 haftada mentorlerinin destekleriyle hayata dair bir problem tespit edip o probleme bir çözüm geliştiriyor. Geliştirdiği çözümü bir proje haline getirerek sunuyor. Tüm bu süreçte öğrenciler 4 hafta içinde hem girişimciliğe ilk adımlarını atmış hem de doğal bir şekilde 21. Yüzyıl Yetkinlikleri ile donatılmış oluyor.

Önemli günlerde Kolektif Future sahnesine konuk olan başarılı ve deneyimli Torun Metal çalışanları, (ki bu başarılı çalışanlara şirketin üst düzey yöneticileri de dahil) gençlere günümüz ve gelecek hakkında tecrübe ve birikimlerinden yola çıkarak yol gösterici oluyor. Bu doğrultuda liseli gençler alanında tecrübeli kişilerle temas etme fırsatı elde ediyor. Programların yönetimini Kolektif Future programında kendini geliştiren 14-15-16 yaşlarındaki gençler yapıyor. Lise öğrenciler burada, profesyonel bir iş hayatının içinde ekip çalışmasını, iş geliştirmeyi, farklı yetkinliklere sahip olma becerisini geliştiriyor. Farkındalığı yüksek bireyler olarak yetiştirilen Kolektif Future öğrencilerinin bu genç yaşta edindikleri tecrübelerle yarınlarını belki de bambaşka noktaya taşıyabilecek. Ayrıca firma öğrencilere servis hizmeti dahi sağlıyor.

Yazının Devamı

Düzeltme ve okuyucudan özür

Nokta Gazetesindeki ilk köşe yazımda belirttiğim gibi, hata yaparsak, yanlış yaparsak gerektiği takdirde özür dilemekten çekinmeyeceğim demiştim.

Nokta Gazetesindeki ilk köşe yazımda belirttiğim gibi, hata yaparsak, yanlış yaparsak gerektiği takdirde özür dilemekten çekinmeyeceğim demiştim, sözümüzü tutma zamanı. Şimdi öncelikle bir düzeltme yapmak istiyorum, özrü ise sona bıraktım. Dün Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde çalışan personellerin sayısını haberleştirmiştim. Bu konu bugünkü mecliste de konuşulacağı için, meclis öncesinde yapmam gereken düzeltmeyi aktarmak istedim. Büyükşehir Belediyesinin performans raporuna göre; belediye bünyesinde 2020 yılında 2.298, 2021 yılında 2.280, 2022 yılında ise 3.805 personelin çalıştığı ifade edilmişti. Bende bu rakamları görünce çok şaşırdım, sonuçta belediyenin hazırladığı bir raporda yazıyordu. Bu sebeple ekstra bir araştırma çabası içine girmedim. Büyükşehir’de 3.805 personelin çalıştığını yazdım ve bunu, “Büyük artış” olarak nitelendirdim. Fakat akşam öğrendim ki; bu rakamlarda zorunlu olarak bir mükerrerlik durumu varmış. Büyükşehir bünyesinde hizmet alımı ile çalışan personeller, bilindiği gibi sözleşmeliye geçiş yaptı. Ancak raporlarda bunun keskin bir ayrımı yok. Yani hizmet alımından sözleşmeye geçen bir personel raporda; hem hizmet alımı kısmına ekleniyor hem de sözleşmeli personel kısmına. Böylece ortaya bir mükerrerlik durumu çıkıyor. Farzı misal; performans raporunda Büyükşehir’de3.805 personel çalışıyor. Diyelim ki 1.300 personel sözleşmeliye geçti ve bu raporun ardından Büyükşehir Belediyesine ne bir personel girdi ne de çıktı. 2024 yılının performans raporunda bu kez çalışan sayısı 2.505 olarak gözükecek. Halbuki belediyeden adam da çıkmadı, ama raporlarda bir düşüş gözükmüş olacak. Rapora baktığınız zaman yine Büyükşehir bünyesinde bir çalışan artışı olduğunu görüyorsunuz. Fakat Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin personel giderinin bütçeye oranı noktasında çok iyi olduğunu söylemeliyim. Yasa; büyükşehirlere kendi bütçelerinin yüzde 30’una kadar kısmını personel giderlerine harcayabilirsin diyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde bu oranın 10,5 olduğunu öğrenmiş oldum. Bu da güzel bir şey. Ez cümle; öyle veya böyle, Büyükşehir’in raporunda bizzat dünkü haberimizde yazdığım gibi bilgiler yer alsa da bir hata yapmışız. Raporda 3.805 çalışan yazıyor olabilir. Ama 11 yıllık mesleki tecrübemle burada farklı bir mesele olduğunu benim fark edebilmem lazımdı. Bu düzeltmeyi yaptıktan sonra istemeden yanlış anlaşılmaya mahal verdiğim için okuyucularımızdan özür diliyorum.

Seçim yardımı meselesi

İki gün önce BBP Genel Başkanı Mustafa Destici İzmit’teki mitinginde aynen şöyle söyledi: “Kaldırın bu parti yardımlarını. Biz çoluğumuzun çocuğumuzun rızkından kesiyoruz. Bu çalışmaları öyle yapıyoruz.” Dönelim düne. 6’lı masanın anayasa taslağıyla ilgili dikkat çeken bir önerisi var. Demişler ki, genel seçimde yüzde 1 alan partilere seçim yardımı yapılsın. Şimdi Cumhur İttifakı paydaşı diyor ki bu yardımı kaldırın. 6’lı masa içindeki düşük oyu bulunan başta Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Demokrat Parti’nin baskısıyla masa, “Yüzde 1’i geçen seçim yardımı alsın kardeşim” diyor. Arada hakikaten fark var. Yüzde 1 alana seçim yardımı yapılacaksa vay memleketin haline. Bugün 100 parti varsa, yarın bu sayı 200 olur. Bana kalırsa doğrusu, meclise girmeyi başaran partilere yardım yapılmasıdır. Beyler, masanın küçük paydaşları size sesleniyorum. Kendinizi değil, milleti düşünün. Ciddi olun, para peşinde koşmayın.

Yazının Devamı

Neden ‘Kalite Derneği’ olduklarını anladım

Geçtiğimiz hafta Kocaeli’de, Kongre Merkezinde bugüne kadar düzenlenen en önemli kongrelerinden biri yapıldı.

Türkiye Kalite Derneğinin (KalDer) kongresi 22-23 Kasım tarihlerinde Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.

30 yıldır İstanbul’da gerçekleştirilen kongreyi bu yıl ilk kez İstanbul dışına alabilmek gerçekten çok dikkat çekiciydi.

Yazının Devamı

Kapatmak çözüm değil

Bugün İzmit Kent Meydanı ilk mitingine ev sahipliği yaptı.

Alanın giriş ve çıkışı polis ekipleri tarafından kapatılmıştı.

Aynı bölgede cumartesi ya da hafta içi bir gün miting olsa çarşı çok çile çekebilirdi, ama pazar olması kent için de bir avantaj oldu.

Yazının Devamı

Ersin Alpaslan’ı ne çabuk unuttuk

AK Parti İzmit Belediye Meclis üyesi Ersin Alpaslan, bu kentin sembol isimlerinden biriydi. Ağrılı Alpaslan, yıllar önce İzmit’e geldi. Eski yıllarda Alpaslan ailesi bu kentte dışlanmalar da yaşadı. Alpaslan ailesinin bu kentteki lideri, sözü geçen adamı Ersin Alpaslan’dı. Genç yaşına rağmen İzmit’te ticari hayatında tutundu. Yıllar boyunca önce bölgesindeki Doğu kökenli vatandaşların, sonra bölgesinin akil isimlerinden biri haline dönüştü. Akıl danışılan, fikri alınan ismine dönüştü. Ersin Alpaslan 14 Mayıs 2022’de aramızdan ayrıldı. AK Parti’nin hep önde gelen isimlerinden biriydi, o denli değer görebildi mi? Tartışılır. Hele ki Nevzat Doğan döneminde İzmit Belediye Başkan Yardımcılığını hak eden isimlerin başındaydı. Fakat o kıymeti ne yazık ki göremedi. Sadece Nevzat Doğan için Doğu ve Güneydoğu’da başardığı işlerle bu sıfatı bin kere hak etti. Ama alamadı. Hep veren taraf oldu, o kadar vermesine rağmen alındığı, bozulduğu çok şey gözünün içine baka baka yapıldı. “Ersin abi sinirlenir geçer, bir şey olmaz” şeklinde yaklaşıldı ona. Çünkü kin tutmuyordu, düşmanlık yapmıyordu. Yumuşak karnı, iyi niyetli kalbiydi. Ve Ersin Alpaslan, hiç beklenmedik şekilde aniden aramızdan ayrıldı. 17 Mayıs’ta yazmıştım, “Ersin Alpaslan’ın adını yaşatalım” dedim. Aradan aylar geçti, bırakın adını yaşatmayı, adı unutuldu. Zaman zaman Kasır Kafe’ye uğrarım. Ersin abinin hayatta olduğu vakit sık sık uğrayan, hal hatır soran insanların Kasır Kafe’ye aylardır uğramadığını gözlemliyorum. Bugün zamanında Ersin Alpaslan’ın etrafında olup; daha sonra bürokraside, siyasette ve ticarette birileri çeşitli makamlara geldilerse Ersin Alpaslan onlara hep omuz vermiştir. Hiç omuz atmamıştır. Neyse… Üzücü şeyler bunlar, geride kalan, bu kente taş koyan ailesi için de üzücü. Bunları söylemişken, geçtiğimiz günlerde AK Parti İzmit İlçe Başkanı Ali Güney Ersin Alpalan’ın vefatından sonra sanırım ilk kez geçtiğimiz gün Kasır Kafe’ye çıkmış. Tavşantepe Muhtarı İbrahim Efe, ilçe yöneticisi İsmail Özdemir ve beraberindekilerin Kasır Kafe’de güzel bir fotoğraf vermiş. Ve… Başta da söylediğim gibi; geçmişte de yazmış, Ersin Alpaslan’ın adının koyulabileceği alanlarla ilgili önerilerde de bulunmuştu. Ve onları tekrar yineliyorum. İlk önerim; Yuvam Akarca Mesire alanı. Buranın ismini Ersin Alpaslan Mesire Alanı yapabiliriz. İkinci önerim ise Kasır Kafe mevkiindeki Mesire Sokağın ismini Ersin Alpaslan Sokağı olarak değiştirmek. Ama sokak ismi değişmesinin çeşitli dezavantajları mevcut. Yuvam Akarca Mesire Alanının ismine Ersin Alpaslan’ı eklemek daha pratik bir çözüm gibi duruyor. Takdir sizlerin.

Kör olasıca müteahhit

Uzun uzun depremi anlatmaya, nasıl bir tehlike olduğunu anlatmama hiç gerek yok. Zaten bu işin ehilleri gün boyunca bunları anlattılar. 99’daki asrın faciasında Gölcük İskele Yolunda D-130 kenarındaki 8 katlı binanın en üst katında oturuyorduk. Bizim binamız yıkılmamıştı. Ailemizden kimseyi de kaybetmemiştik. Ancak depremden 3-5 ay önce, o yıllarda bölgede yeni yapılmış yeşil renkli sitede oturan yaşları 8-12 arası değişen çocuklar vardı. Bende 5 yaşındayım, dayım benden 6-7 yaş büyük. Bisikletle kovalamışlardı bizi 10-12 kişi, biz de kaza yapıp düşmüştük. İşte o çocukların hiçbiri enkaz altından çıkamadı. Tuzla buz oldu kocaman site, içinden canlı çıkmadı. Ve dün yine sallandık. Aklımıza en kötü hatıralarımız geldi, kimimiz kendini sokağa attı. Dün gece depremin ardından Yürüyüş Yoluna çıkan muhabirimiz Nuri Dinçer Akçaharman, İnci isimli bir hanımefendi ile röportaj yaptı. Önce hanımefendinin röportajın sonunda söylediği cümleyi aktarayım, güzel bir cümleydi: “İnşallah Allah bu kadarıyla bırakır, başka şeyler yaşamayız.” Temennimiz bu ancak… Bazı kör olasıca müteahhitlerin Düzce’deki Adliye binasında nasıl işler yaptığını gördük. Allah bizi depremden olduğu gibi böylesi cani müteahhitlerden de korusun.

Yazının Devamı

Fethiye Caddesi krizine dair tüm yaşananlar

İzmit Fethiye Caddesinde bulunan Vakıf İş Hanının yıkımı geçtiğimiz yıl gerçekleştirilmişti. İş hanında hizmet veren esnaflar, İzmit Birlik Limited Şirketini kurdu. Bu şirket vakıf hanını tekrar inşa etmek istiyor. Ancak ortada çok ciddi bir inşaat krizi var. Bu kriz dün gece en üst seviyeye çıktı. Muhabirimiz Serhat Güneş, gece boyunca Fethiye Caddesindeydi, yaşananları yerinde takip etti. Yaşananlar zaten ortada. Dün akşam Vakıf İş Hanı yöneticileri bölgedeki inşaatı başlatabilmek adına UKOME ve İl Emniyet Müdürlüğünden izinleri alıp caddeye girmek istedi. Öncelikle şunun altını çizeyim. Bu konuyu siyasetin tamamen dışında tutarak irdelemek istiyorum. Önce dünden başlayalım, dün Fethiye Caddesinde neler yaşandı? İzmit Belediyesi, Fethiye Caddesine döşenen taşların zarar görmemesini gerekçe ederek Vakıf İş Hanı inşaatı için malzeme taşımak isteyen İzmit Birlik Limited Şirketinin önüne barikatlar kurdu ve yetkilileri içeri almadı. Bölgeye gece yarısı AK Parti İzmit İlçe Başkanı Ali Güney ve CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar da gitti. Hatta İKM Başkanı Murat Öztürk, o hengamenin arasında Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ı arayarak bu krizi çözeceğini falan da söylemiş.

Şunu ifade ederek değerlendirmeye geçeyim. Sevgili Murat Öztürk, devlet-belediye işleri ciddiyet ister. Artık tarafların kafa kafaya geldiği bir anda Tahir Büyükakın’ı arayıp sorunu çözeceğim çıkışı doğru bir yaklaşım değil. O ana kadar sizce Tahir başkanın olaylardan haberi yok mu? Güldürmeyin beni Allah aşkına.

Şimdi yaşananlara geçelim. Yazı biraz uzun olacak. Öncelikle Vakıf İş Hanını yapacak İzmit Birlik Ltd Şti. yöneticisi Ali Osman Aykan’dan konuyu baştan sona dinledim. Aykan’a ilk olarak şunu söyledim; “Konuyu siyasi tartışmanın tamamen uzağında dinlemek ve değerlendirmek istiyorum.” O da bana, “Benim hiçbir siyasi partinin kapısının önünden geçmişliğim yok. Ben esnafım. Esnaf kimliği olan bir insanım. Ne bir siyasi parti üyeliğim var ne de siyasi bir olayım” diyerek girizgah yaptı. Gelin önce Ali Osman Aykan’dan yaşananları dinleyelim:

Yazının Devamı

Dünyada ani ölümler neden artıyor?

Evet, ciddi bir konu. Şu sıralar benim çevremde de çok fazla ölüm yaşanıyor. Genç diyebileceğimiz yaştaki insanlar ani kalp krizleri geçirerek hayata gözlerini yumuyor. Covid döneminde de çok ölüm yaşanıyordu, evet. Ancak onun sebebini en azından biliyorduk. Virüs diyorduk, sorgulamıyorduk. Ama son dönemde dünyada da ters giden bir şeyler var. Bakın sizinle son derece ilginç birkaç bilgi paylaşmak istiyorum. Amerika Birleşik Devletlerinde bizim gibi ve Avrupa’nın birçok ülkesinde cenaze hizmetleri bizdeki gibi belediyeler tarafından verilmiyor. Kuzey Amerika’daki en büyük cenaze şirketinin ismi Service Corporation International. Bu şirket 2022’nin ilk 3 ayında tam 500 Milyon Dolar kar ettiğini açıklamış. Kuzey Amerika’daki en büyük cenaze şirketinin ismi Service Corporation International CEO’su Thomas Ryan, bu müthiş kar marjının ardından çok dikkat çeken bir açıklama da yaptı. Ryan dedi ki; “Bu sektörde faaliyet gösterenler bilir. Genelde yıllara göre ölüm oranları birbirine çok yakındır. Ancak 2020 yılında bir artış yaşadık. Sonra normale dönmeyi beklerken ilginç gelişmeler yaşandı. Ölüm oranları büyük oranda artış gösterdi. Başta İngiltere, Avustralya, Almanya, Tayvan gibi ülkelerde benzer oranlar görülüyor.” Geliyoruz İskoçya ve İsveç’e. İskoçya ve İsveç’te bebek ölümlerinin olağandışı artışı sebebiyle ülke çapında bir soruşturma başlatmış. Fakat sonuç çıkacağını, çıksa da açıklayacaklarını pek sanmıyorum. Bir ilginç bilgi daha var. Londra Belediyesi, kent genelinde ceset toplama merkezlerinin arttırılması için 2024 yılına ihale açmış. En çok ölüm artışının yaşandığı ülkelerden biri olan İngiltere’nin ceset toplama merkezleri için dev ihaleler açması, ani ölümlerin yaşanmaya devam edeceğini kanıtlar nitelikte. Almanya’da bir senatör, parlamentoya yine çok ilginç bir soru önergesi veriyor. Alman senatör demiş ki; “Ülkemizde 2018-2019 yıllarına göre kalp krizi ve felç geçirenlerin sayısı yüzde 31 oranında artış gösterdi. Bu artışın sebebi ne?” Cevap var mı? Maalesef yok. Son bir örnek de hayat sigortası ve emeklilik şirketlerinden. Cenaze şirketlerinin kar marjı müthiş yükselirken, hayat ve emeklilik sigortası şirketlerinin bilançolarında çok ciddi bir düşüş var. Emeklilik ve hayat sigortası şirketleri bu durumu, “Doğal olmayan felaket” olarak nitelendiriyor. Dünyada sadece 2022 yılında 358 sporcu ani ölümle karşı karşıya kalmış. Ve sporcu ölümlerinde de bu yılki artış oranı yüzde 400. Yine şunu söyleyeyim; sanatçı ölümlerinde de ciddi bir artış var. 2022 yılında 53 sanatçı ani ölümle karşı karşıya kalmış. Sporcu ve sanatçı örneğini şu sebeple verdim. Biliyorsunuz yurt dışında seyahat etmek için mecburi olarak sizden bir kart istiyorlar. Sanatçılar ve sporcular tahmin edersiniz ki o ‘kartlarını’ güncel tutmak için kendilerine ne söylenirse yapmak durumundalar. Malum sürecin ardından o kartın ne kartı olduğunu siz de iyi biliyorsunuz. Bakın ortada çok ciddi bir sorun var. Ben merak ediyorum, Türkiye ne durumda? Buradan Kocaeli Milletvekillerine de çağrı yapıyorum. Bizim ülkemizde kalp krizi ve felç geçirme oranları nedir? Yıllara göre istatistikleri mevcut mudur? Sağlık Bakanlığımız ani ölümlerle ilgili bir istatistik tutuyor mu? Bu ölümlerin nedeni dünyada neden açıklanamıyor? Ülkemizde ne kadar görülüyor? Dünya sessiz bir felaket yaşıyor. Allah sonumuzu hayretsin…

SERVICE CORPORATION INTERNATIONAL CENAZE ŞİRKETİNİN BİLANÇOLARINDAKİ YÜKSELİŞ

LINCOLN NATIONAL HAYAT VE EMEKLİLİK ŞİRKETİNİN BİLANÇOSUNDAKİ DÜŞÜŞ

Yazının Devamı

İzmit’in ihtiyacı var. Popülizme kurban gitmesin

İzmit Belediyesinin kentin kanayan yarasına parmak basmaya hazırlandığını öğrendim. Herhalde 99 felaketini yaşamış Kocaelililere, Gölcük depremiyle ilgili ekstra bir kelam etmeme yok sanırım. Hepimiz meselenin fazlasıyla farkındayız. İzmit Belediyesi, tam da depremin yeniden İçişleri Bakanlığının yaptığı deprem tatbikatının ardından bir hamle yaptı. Önceki gün İzmit Belediye Başkan Vekili Çetin Sarıca ve İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Emirşah Torun, Kocaeli Müteahhitler Birliği Başkanı Oğuzhan Keleş’i ziyaret etti. Gündem ise İzmit’te yapılması planlanan kentsel dönüşüm. Konu hayli ilgimi çektiği için bilgileri topladım. İzmit Belediyesi şöyle bir hazırlık yapıyor. İzmit merkezde bulunan eski binalara yerinde dönüşüm yapmayı hedefliyor. Kentsel dönüşüm talebi ise kat maliklerinden geliyor. Kat malikleri kentsel dönüşüm yapılması için anladığım kadarıyla belediyeye başvuracak. Tüm kat malikleri kentsel dönüşüme onay verince İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştirak şirketi KİPTAŞ hakem olarak devreye girecek. Burada vatandaş ile müteahhit bir fiyat pazarlığı içine girmeyecek. KİPTAŞ’ın hakemliğinde vatandaşın, “Ben evime şu kadar para istiyorum, bu kadar öderim” talebi de alınacak müteahhit maliyeti de. Daha sonra anlaşma sağlanınca İzmit Belediyesi ihale açılacak ve kentsel dönüşüme tabii bina yenilenecek. Şimdilik konuşulan bu şekilde. Tabi benim söylediklerim üstünkörü bir anlatım. Uygulamada farklı teknik detaylar ortaya çıkabilir. Ama bu hamleyi son derece yerinde ve kıymetli bulduğumu söylemeliyim. Şimdi gelelim popülizm meselesine… Evvel zamanda Ekşilerin Yahyakaptan’da imar izni almak istedikleri arsa için, “Ekşilere yapılan kıyak tüm İzmit’e lazım” şeklinde bir yazı yayınlamıştım. Çünkü İzmit merkezde yapılması planlanan bir kentsel dönüşümde en büyük sorun emsal ve kat. Çarşıda vatandaş 10 katlı binasını yıktığı zaman yerine 4 katlı bina dikmek zorunda. Bu hadise de herhangi bir dönüşümün önünü tıkayan en önemli konu. Söylediğim gibi İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, doğru bir zamanlama ile ekibini bu fikirle sahaya sürdü. Peki bu proje nasıl popülizme kurban gitmez? Şöyle gitmez; eğer İzmit Belediyesi İzmit merkezde ilk etapta imara uygun bir binayı dönüştürmek için seçer. Örneğin merkezde 4 katlı bir binayı aldınız, dönüşüme tabii tuttunuz ve yenilediniz. Her şeyden önce sıkıntılı bir binayı depreme dayanıklı hale getirdiniz, bu çok büyük bir kazanım. Vatandaş da mutlu oldu, müteahhit de mutlu oldu, kent de mutlu oldu. Uygulamadaki bu başarının ardından İzmit Belediyesinin gerek Büyükşehir Belediyesine gerekse de Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı eli güçlenir. Böylece 4 katı aşan binalardaki imar değişikliği için önce Büyükşehir meclisinden sonra da Çevre ve Şehircilik Bakanlığından gereken onayı alır. Böylece bir kent kazanmış olur. Ama tam tersi senaryoda İzmit Belediyesi kendi imar yetkisinde olan bir alandan başlamaz, direkt 8-10 katlı binalara gözünü diker ve gereken izinler zaten bir uygulama proje olmadığı için çıkmaz ise olay yine, “Yaptırmıyorlar, ettirmiyorlara” döner. Açıkçası ben de bu muhabbetten, popülizmden bıkmış bir kardeşinizim. Yine siyaset bataklığında yok olmayalım istiyorum. Doğru adımlarla bu kent kazansın istiyorum. Ki Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, “Hangi şehir kentsel dönüşümle kapımı çalarsa kat ve emsal noktasında tüm fedakarlığı yapmaya hazırım” söylemi de var. Ez cümle; İzmit Belediyesi çok önemli bir projeye hazırlanıyor. Ve bir İzmitli olarak bu projeyi can-ı gönülden destekliyorum. Yeter ki popülizme kurban gitmesin…

“Bir daha seçim olmayacak”

İyi Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız bugün İzmit Belediyesinin Tepeköy’deki çocuk kreşi temel atma törenine katıldı. Muhabirimiz Serhat Güneş’in haberini okurken çok ilginç bir cümleye denk geldim. İl Başkanı Şanbaz Yıldız demiş ki; “Bu seçim Türkiye Cumhuriyetinin fabrika ayarlarına dönme seçimi olacak. Ya böyle devam edeceğiz ya da fabrika ayarlarına döneceğiz. Belki bunda sonra bir daha seçim olmayacak. O yüzden Millet İttifakının ne kadar önemli olduğunu büyük fotoğrafa bakarak görmenizi istiyorum.” Bir il başkanının, “Bir daha seçim olmayacak” demesi hakikaten ilginç. Hele ki İyi Parti il başkanının. Belki de büyük fotoğrafa bakamıyorumdur. Bilemedim…

Yazının Devamı

Nerede kalmıştık...

1 Ağustos tarihinde kuruluşunda yer aldığım, bugünlere ulaşmasında Yazı İşleri Müdürü olarak çok büyük emekler sarf ettiğim En Kocaeli Gazetesinden ayrılmıştım. Mesleğime yeniden dönerken; 5,5 yıl boyunca çatısı altında çalıştığım ve güzel hikayeler, dostluklar biriktirdiğim En Kocaeli ailesine tekrardan teşekkür ediyorum. Kader bizi şimdi sizlerle Nokta Gazetesinde bir araya getiriyor. En Kocaeli Gazetesinin de kuruluşunda yer almıştım, Nokta Gazetesinin de. Sıfırdan bir gazete oluşumunda yer almak hem zor hem de keyifli. Biz de yaklaşık 4 aydır kuruluş aşamasının sancılarıyla, kendine has zorluklarıyla uğraşıyorduk. Sitenin neresinde ne olacak, yazarları kimler olacak, habere giden yoldaki bakış açılarımız neler olacak, neleri yapacağız, neleri yapmayacağız, bunları aylardır konuşuyoruz. Hala da işimiz bitmiş değil. Çok eksiğimiz var ama kapatacağız. Dijital gazetemiz bugün itibarı ile yayına başladı. Ancak Nokta Medya sadece gazete ile sizlerin hayatında yer almayacak. Nokta TV de yayın hayatına başlayacak. Şu an itibarı ile stüdyolardaki çalışmalar sürüyor. Üç adet aktüel bir adet green box olmak üzere toplam 4 stüdyomuz olacak. Nokta TV’nin stüdyosu yapan mimarlık firması İmaj Mimarlık, son olarak TV 8’deki Master Chef ve son dönemlerde benim büyük bir ilgiyle takip ettiğim Haber Global’in stüdyolarını hazırlamış. Ortaya güzel bir iş çıkacağına inanıyorum. Bugün faaliyete geçen haber sitemizin yazılımını da Taner Torun’un sahibi olduğu Medyatik firması hazırladı. 4 ay gibi kısa bir sürede, sıfırdan bir yazılımı çok ciddi bir emekle, ekipçe ortaya güzel bir iş koydular. Yaptıkları iş, ortaya koydukları ürün yabana atılır cinsten değil. Muhakkak ki sitemizin geliştirilecek noktaları var, olacaktır da. Ama kervan yolda düzülür misali, önümüzdeki sit günlerde çok daha iyi noktalara ulaşacak.

ÇOK ÖZLEDİM

İnanın geride kalan yaklaşık 4 ay boyunca mesleğimi çok özledim. Mesleğimden uzak kaldığım 4 ay boyunca akan hayatın içinde olmayı, bu kentte yaşananlara katkı koymayı, fikir beyan etmeyi, yeri geldiğinde (kendimce) sessiz yığınların sesi olabilmeyi çok özledim. Nokta Medya’nın kuruluş aşamasındaki işlerimiz sebebiyle birçok sevdiğim insanı ihmal ettiğimin de farkındayım. Onları da çok özledim. Şimdi yeniden bir “Bismillah” çekip üzerimize düşen ne varsa yapma zamanı…

Yazının Devamı