Sözlerime, hayatını kaybeden, değerli teknik direktör Levent Kılıçarslan’ı rahmetle anarak başlıyorum. Kent ve ülke futbol tarihine derin izler bırakan hocamızın mekanı cennet olsun. Hayatımız boyunca yaşamımıza kattığımız ya da yaşam alanımız içinde bulundurduğumuz birçok kişi olur.Ailemiz dışında bazılarına “Arkadaşım” bazılarına “Dostum” bazılarına “Ağabey” abla ya da “Kardeşim” deriz. Bazılarına sadece “İsimle” hitap ederiz. Hayatımıza giren ve yaşamımıza dokunan, duygusal bağ kurduğumuz insanlar özeldir ve öyle kalırlar.Bazıları ise zamanla silinirler…
OKULUN HİÇ BİTMEYECEĞİNİ SANDIM
Lise son sınıfa nihayet geçebilmiştim. İzmit Mimar Sinan Lisesi Okul Müdür yardımcısı Ali Paşa Naipoğlu -Oğlum git Edebiyat sınıfında otur. Liseyi bitir- demiş ama ben edebiyat sınıfını görünce okulun hiç bitmeyeceğini anlamıştım ve daha az kişiden oluşan, çoğunlukta kızların olduğu “Fen” sınıfına adımı yazdırmıştım. Ali Paşa hocam bu duruma çok kızmıştı çünkü çok severdi beni. Zaten futbolculara karşı sempatisi vardı. Hasta Trabzonsporlu olduğu için futbol da onun için ayrı bir tutkuydu.