Kitleyi sandıkta toplayan CHP içeriyi de toplayabilecek mi?

Hüseyin DAVUTOĞLU

Hüseyin DAVUTOĞLU

Tüm Yazıları

CHP’yi yine çok tartışmalı, çok kavgalı bir süreç bekliyor.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı. “Yolsuzluk” suçlaması ile tutuklanan İmamoğlu’nun daha önce diploması usulsüzlük sebebiyle iptal edilmesiyle zaten Cumhurbaşkanı adayı olması ihtimali şimdilik ortadan kalktı.

Şimdilik diyorum çünkü süreç yargıda devam edecek. Yargı diploma ile ilgili nasıl karar verir bilinmez ama tutuklanmasına sebep olan yolsuzluk suçlaması ise daha çok tartışılacağa benziyor.

CHP bu süreci nasıl yürüttüğü ise tartışmalı. İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası başlayan eylemler CHP için oldukça önemliydi ama bu süreci iyi yürütemedi.

CHP kendi gücüyle, kendi yapısı ile protestolarını çok rahat bir biçimde yapabilecekken, garip garip yapılara eylem alanlarını adete teslim etti.

“Profesyonel eylemcilik” diye bir tabir vardır sol örgütler içinde. Bunlar için eylemim amacının, sebebinin veya sonucunun pek bir önemi yoktur. Onlar için eylem polisle çatışmak ile eşdeğerdir.

Uzun bir dönem bu yapılan içinde bulunan biri olarak çok iyi tanırım, bilirim hepsini. Gerçi benim 90’lı yılların sonuna doğru içinde olduğum yapılar ile şimdiler aynı olmasa bile anlayışta hiçbir değişiklik yok.

Skor yapmak önemlidir bu yapılar için. Peki skor nedir, gözaltına alınmak. Ne kadar gözaltına alınırsan, ne kadar çok polisle çatışırsan o derece lider olursun. Yoksa senin ideolojik yetkinliğin, bilinç düzeyinin hiçbir emniyeti yok. Varsa yoksa polisle çatışmak.

İşte CHP bu yapılara bıraktı meydanı. CHP’nin olması gereken, göstermesi gereken tepkililerin yerine bu yapıların polise olan tantanasını seyrediyoruz.

İzmit’te de durum farklı değil. Dert CHP’nin, tabi ki süreci CHP yürütecek ama bakıyorsunuz ki “mitinge değil eyleme geldik” sloganları ile karşılaşılıyor. CHP’nin eylemi bitiyor, bir grup çıkıp AKP’ye doğru yürümeye çalışıyor.

Medyaya bile parmak sallayan CHP lideri, bu yapılara dur diyemiyor.

Kurulan sandık meselesi ise oldukça önemli CHP için. Kendi kitlesini konsolide etmek, hatta bunun dışında geniş kitleleri de partiye doğru çekmek için oldukça iyi düşünülmüş bir organizasyon. Bak işte CHP, demek ki isteyince yapabiliyormuşsun. Bazı şeyler kavga, döğüş, tartışma olmadan da olabiliyormuş.

Peki sonra ne olacak? Bu birliktelik saman alevi gibi yanıp sönecek mi?

Şimdi kurultay hamlesi ortaya çıktı. Özgür Özel olağanüstü kurultay hamlesiyle aslında tartışmalı bir duruma doğru giden parti içinde konumunu güçlendirdi. CHP’de hiç bitmeyen ve hiçbir zamanda bitmeyecek olan muhalif kanadın olası çıkışını da engelledi gibi. Özel’in belirttiği kayyum tehlikesini de geçiştirildiği görülüyor.

Aslında CHP’de en büyük sorunda güven. CHP’de kimse kimseye güvenmiyor. Herkes birbirinin yüzüne gülüyor, arkasından demediğini bırakmıyor. O da yetmiyor gizli toplantılar, planlar yapılıyor. Şuna çok eminim ki, İmamoğlu’nun gözaltı süreci başladığı ilk andan itibaren parti içinde yeni aday arayışları, bu adaylar ile ilgili grup toplantıları yapılmaya başlandı.

Herkes bir şeyler söylüyor ama demiyorlar ki “bu kadar yolsuzluk hikayeleri … hele bir belli olsun…”

Tam tersine rahat rahat şunlar dillendiriliyor “eee herkes yapıyor, biraz da bizimkiler yapsın ne var…”

Hadi hepsi bir yana, kimse demiyor ki, “Ne olacak bu Türkiye’nin hali…”

“Uyan! Uyan!” diye bağırmayı pek sevenler var ya, başta kendileri artık uyanmalı.

Bugün CHP’de çok önemli bir hareket olsa da bu sürecin çok sürdürülebilir olacağını düşünemiyorum. Puslu hava biraz daha azalınca, şimdilik gömülen savaş baltaları yeniden ortaya çıkacak gibi.

CHP Özgür Özel Ekrem İmamoğlu
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız