Sevmiyorsanız İşinizi değiştirin, kendinizi değiştirin, hatta o parfümü değiştirin

Hayattan beklentiler değişebiliyor. Bunu kendinize her zaman hatırlatın.!
Neden biliyor musunuz? Şu an çok hayati görünen bir ihtiyacınız, yarın hiçbir işe yaramayacak kadar gereksiz hale gelebiliyor.

Şu an en büyük hayaliniz olan ‘o şey’ –o araba, o iş, o ilişki, o başka yere taşınma, o kaçma duygusu, o nefret duygusu, bırakma zorunluluğu, hatta o bağımlılık…- bir zaman sonra hiç aklınıza gelmeyecek bir duruma dönüşebiliyor. Bunu bilmek, bunu bilerek yaşamak ve bunun gerçekliğini görerek karar vermek çok önemli. İnsanın olmazsa olmazı sandıkları çok zorlayıcı olabiliyor. Zaman geçtikçe ihtiyaç olmaktan çıkan ve hatta gerek olmayan bu durumlar, aslında bugünün en büyük sorunu, en büyük stres unsuru olabiliyor.

İnsanı en çok bilinmezlik hali strese sokar ve insana en büyük zararı hep stres verir… Stres tüm hastalıkları getirir, stres, hata yaptırır ve stres insanı mutsuz eder.

Kendi konforunu sağlamak, kendini iyi bir ruh halinde tutmak için ihtiyacınız olan tek güç kendi içinizde!
Değişimden korkmamak en önemli gelişim kaynağı.

Özellikle ailelerin çocuklarına yaptıkları en büyük kötülük; onları koruma içgüdüsüyle belli bir alanda tutmak istemeleri… Ebeveynler, çocuklarının iyiliğini isterken onları bazen öyle bir çemberin içine alıyor ki… Bu ilerleyen yaşta 25-30-35-40 hatta 50 yaşında bile insanların içinde bir korku yaratıyor.

İnsanların mutlu olması için önce hayat içindeki değişimleri kabul etmesi, hayatın akışına kendini bırakabilmesi gerek. Hayat akıp geçiyor, zaman resmen arkasından ateşler çıkan bir füzenin yerden yükselip hızla uzaya gitmesi kadar hızlı tükeniyor; gözlerimizin önünde binlerce olay yaşanıyor, birileri bir anda ünlü oluyor, birileri zengin oluyor, birileri batıyor, bazı insanlar göçüp gidiyor (kimisi öteki dünyaya kimisi gerçekten göçmen olarak ) Zamanın ‘dur’ tuşu yok. hatta yavaşlatma düğmesi bile yok.

Yeni dönemlerde her şey daha da hızlı aksın istiyoruz. Filmleri izlemeye tahammülüm kalmamış mesela benim; next next next yaparak izliyorum. Youtube’ta dünyadaki en büyük kanalları olanlar, en çok aboneye sahip olanlar ve videoları en çok izlenenler hep inanılmaz hızlı olaylar çekiyorlar. 5 dakikalık videoda 5 farklı ülkeye gidip 10 farklı otel deneyimi yaşarken o sırada yediği yemeklerin sadece saniyelik bir çekimini paylaşıyorlar. İnsanların artık yavaşlığa tahammülü kalmamış gibi her şeyi, hızlıca tüketiyoruz. Bence bu, zamanın daha da hızlı ve kalitesiz akmasına sebep oluyor. Zamanın yavaş aktığı, duyguların daha anlamlı olduğu ve ‘next’ yapmadan yaşamak istenen bir iş yaşamı ancak insanı memnun edebilir.

O yüzden sevmiyorsanız değiştirin. İşinizi değiştirin, kendinizi değiştirin, sevmediğini o parfümü sırf aldınız diye kullanmayın, gerekirse birine verin ve o kokuyu da değiştirin. Hayatın akışındaki Değişimden korkmayanlar, yaşam kalitesini yakalarlar. Çünkü değiştirirken sevdiğiniz o dünyayı bulma şansınız vardır.