Prof. Dr. Muhsin Halis

Prof. Dr. Muhsin Halis

Devlet Bahçeli ve “Öcalan’ın Çağrısı” üzerine

Devlet Bahçeli, Türk siyasi hayatının son çeyrek asrında merkezinde yer alan, stratejik kararları ve açıklamalarıyla siyasetin seyrini belirleyen önemli bir figürdür. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı olarak hem partisinin hem de Türkiye'nin siyasi gündemini şekillendiren kritik açıklamaları ve kararlarıyla, Türk siyasetinde kırılma noktalarının ana mimarı olmuştur. Bahçeli'nin beyanları, sadece MHP'nin değil, Türkiye'nin genel siyasi rotasını da belirlemiş, seçimlerin kaderini etkilemiş ve gündemi şekillendirmiştir.

1999 genel seçimlerinde Devlet Bahçeli, MHP'nin oylarını önemli ölçüde artırarak üçüncü parti konumuna gelmesini sağlamıştır. Bu seçimlerin ardından, DSP lideri Bülent Ecevit ve ANAP lideri Mesut Yılmaz ile birlikte bir koalisyon hükümeti kurmuştur. Bu koalisyon, Türk siyasi tarihinde milliyetçi-muhafazakâr ve sol partilerin bir araya geldiği nadir örneklerden biridir. Bahçeli'nin bu hamlesi, MHP'yi ana akım siyasetin merkezine taşımış ve partinin devlet yönetiminde söz sahibi olmasını sağlamıştır. Bu koalisyon, Türk siyasetinde ideolojik kamplaşmanın aşılabileceğini göstermiş, ancak 2001 ekonomik kriziyle birlikte hükümetin çökmesine neden olmuştur. Bahçeli, bu süreçte devlet yönetiminde tecrübe kazanmış ve MHP'nin siyasi ağırlığını artırmıştır.

Devlet Bahçeli'nin Türk siyasi hayatında en çok tartışılan ve etkili olan kararlarından biri, 2015-2017 yılları arasında AK Parti ile kurduğu ittifaktır. 2015 Haziran seçimlerinde MHP'nin aldığı düşük oy oranı sonrası, Bahçeli, AK Parti ile işbirliği yaparak erken seçim kararı alınmasını desteklemiştir. Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti'nin tekrar tek başına iktidar olmasında, MHP'nin oyları kritik bir rol oynamıştır. 2017'de ise Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi destekleyerek, Türkiye'nin siyasi sisteminde köklü bir değişikliğe öncülük etmiştir. Bu değişiklik, 2017 referandumuyla kabul edilmiş ve Türkiye'nin yönetim yapısını tamamen dönüştürmüştür. Bahçeli'nin bu hamleleri, Türk siyasetinde AK Parti ile MHP arasında stratejik bir ittifakın doğmasına neden olmuştur. Bu ittifak, 2018 ve 2023 seçimlerinde de devam etmiş ve Cumhur İttifakı'nın temelini oluşturmuştur. Bahçeli, bu süreçte hem MHP'nin hem de Türk siyasetinin merkezinde yer almayı başarmıştır.

Yazının Devamı

Tek düğmeli insanlar ve dijital eğitimin geleceği

Pandemi öncesi eğitim denince akla ne gelirdi? Cıvıl cıvıl sınıflar, çocuk sesleri, öğretmenlerin öğrencilere aşıladığı idealler, parlak bir gelecek hayali ve rengarenk umutlar… Ancak pandemi ve dijitalleşme süreciyle birlikte her şey değişti. Renkler, sesler, görüntüler, nesneler ve hatta gerçeklik algımız bile dönüşüme uğradı. Dokunduğumuz her şey sıfırlara ve birlere dönüştü. Donmuş bir toplum, kaybolan değerler ve yozlaşan sistemler…

Bir zamanlar bilim ve kültürle yükselmeyi hedefleyen bir toplumlar, şimdilerde farklı araçlarla ilerlemeyi düşünüyor. Peki, dijitalleşme ne kadar doğru, ne kadar yanlış? Tüm yumurtaları tek bir sepete koyup her şeyi dijitalleştirmek ne kadar isabetli? Örneğin, değerlerimizi nasıl dijitalleştireceğiz? Bu adım, şüphesiz ki yanlış bir tercih olur. Böyle bir hata, eğitimin amacını ve yöntemlerini yanlış yönlendirerek, toplumun geleceğini şekillendirecek bireylerin gelişimini engelleyebilir. Peki, dijitalleşme çağında eğitim sistemimiz bireyleri hangi niteliklerle donatmalı? Bu sorunun cevabı, Türk eğitim sisteminin geleceğini belirleyecek.

AK Parti, kendinden önceki 80 yıllık dönemde eksik kalan altyapıyı tamamlamakla kalmadı, dünya standartlarının da üzerine çıktı. Sayın Bakanımız Prof. Dr. Yusuf Tekin’in de belirttiği gibi, teknolojik altyapıda dünya liderliğine doğru ilerliyoruz. Teknolojik donanım, fiziksel altyapılar, bilişim teknolojileri ve ağ tabanlı eğitim alanında önemli mesafeler kat ettik.

Yazının Devamı

Milli eğitimin mil ayarı?

Türkiye Cumhuriyeti'nin en köklü kurumlarından biri olan Millî Eğitim Bakanlığı, 100 yılı aşkın süredir tartışmaların odağında olma potansiyelini korumaya devam ediyor. Bu uzun süreçte, sıklıkla değişen stratejiler, hedefler ve politikalarla"Millî Eğitim" sistemimizin mil ayarı hep şüphe uyandırdı. Bazen milin yerinden oynadığı, bazen de yerinde olmadığı dönemlere tanıklık ettik. Şimdilerde Milli Eğitim en maharetli bakanlardan biri olarak Millî Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Yusuf Tekin'in, bu "mil"i sabitleme gayretleri inşallah amacına ulaşır temennisiyle mil kelimesi üzerinden eğitim sistemini tahlil edelim:

"Mil" kelimesi, tarihsel, kültürel ve teknik bağlamlarda çok katmanlı bir anlama sahiptir. Bu bağlamların her birine mili eğitime dair anlamlar yükleyerek eğitim politikalarını belirlemek mümkün olabilir mi?

"Mil" kelimesi, Arapça "millet" (ملة) kökünden türetilmiştir ve kabaca "bir topluluğun paylaştığı din veya inanç sistemi" anlamına gelir. Osmanlı Türkçesinde "millet" kelimesi, modern "ulus" anlamından ziyade, din temelli toplulukları ifade etmek için kullanılmıştır; örneğin, "Millet-i İslam" Müslüman topluluğu, "Millet-i Rum" ise Ortodoks topluluğu ifade eder.

Yazının Devamı