Savaş Demir

İsmet Taşdemir ne yapsın!Değerli Nokta Gazetesi okurlarım. Herkese yeni haftadan selamlar. Tabi tatil yapabilenlere…Bayram tatili iyi geldi, nefes aldık, bol bol maç izledik. Analizler yaptık. Galatasaray – Fenerbahçe ve tabii ki, Kocaelispor – Sakarya maçlarını aradan çıkardık. Üstüne Süper Play-Off maçlarının da takibini yaptık. Savaş Demir ile Amatör Özel programında yarın (Salı) yok yok.Bol bol tartışacağız. Konuklarla ilgili detay vermek istemiyorum, sürpriz olsun…

GERGİNİZSpor insanları umutlandırıyor, mutlu ediyor ama birçok şeye de dikkat etmemiz gerekiyor. Ne yazık ki herkes çok sinirli, agresif… Gerçi ülke olarak böyle bir durumdan geçiyoruz. Ne zamana kadar böyle gergin olacağız ben de merak ediyorum. Bir türlü kafayı şöyle bir rahatlatamadık gitti! Aksiyonu ne çok seven bir ülke olduk! Alt yapıya önem veren kulüpler karşılığını alıyor ama yetmez, daha çok önem ve destek vermemiz gerekiyor. Gençlerimizin geleceği için onları spor etrafında buluşturmamız şart. Mülki amirlerin birbirileri ile atışmayı bırakıp gençlere, çocuklara sağlıklı yatırımlar yapması elzem çünkü gençlik çok kötüye gidiyor. Şaka gibi gelecek ama uyuşturucunun yaşı 9’lara kadar düştü.İnanılması güç ama gerçek!Yazık günah… Dolu dolu gelmesi gereken bir jenerasyon kötü beslenerek, şiddet ve madde bağımlısı olarak geliyor. Özellikle gençlerin maçlarında birbirine hunharca saldıran çocukları görünce canım ne kadar sıkılıyor anlatamam. Kısacası sosyal çürümenin bir an önce önüne geçmek zorundayız ve bunu da en başta doğru spor politikaları ile yapmalıyız!

NE MAÇTI AMA!

Herkese selamlar kucak dolusu selamlar, sevgiler…

Öncelikle herkesin Ramazan ayı mübarek olsun, rabbim tuttuğumuz oruçlarımızı kabul etsin inşallah. 2 haftadır Kocaelispor’umuzun maçından dolayı programımızı pazartesi akşamları yaptık. Önümüzdeki hafta aynı gününde, Salı günü sizlerle olacağız.

Erdem Övüç müdürüm ise pazartesi günü Yeşil Siyah programına devam edecek.Bu pazartesi akşamı Sertan Saral hocamın kurduğu kaleci akademisini konuk ettik. Sertan hocamın yanında, sağ kolu ve yardımcı hocası Osman Barış ile birbirinden değerli genç kalecileri bizlerleydi.

Salı akşamı yine harika bir programa imza attık. Akşamın özeti şu…Bir işi ne kadar iyi bilir ve kalben yaparsanız karşılığı da o kadar güzel oluyor. Arslanbey Gençlerbirliği U- 16 takımını ağırladık. Şehrimizi Türkiye şampiyonasında temsil edecekler. İnanın bana harika bir ekip olmuşlar. 16’ların hocası Engin Öztonga.O’nu anlatmak kelimelere sığmaz…Kocaelispor’un yaşayan efsanelerinden. İki Türkiye Kupası’nı da kaldırmış, İstanbul takımlarının filelerini yakmış, sadece Süper Lig’de 200’e yakın maç oynamış bir usta. Diğer ligleri saymıyorum bile… Futboldan hiç kopmamış kıymetli kaptan…Hala sahalarda… Kendi hayallerini başarmış, “Şimdi sıra gençlerde” diyor. Geçtiğimiz sezon U-15 bu yıl da U-16 grupları ile başarı hikayesinin sayfalarını artırıyorlar.

EĞİTİM EĞİTİM EĞİTİM

Engin hocanın 35 yıllık dostu Osman Gül… Bu adam futbol için, çocuklar için, gençler için yaşıyor. Eğitime çok önem veriyor Osman hoca… “Altyapıdaki eğitim çok önemli… Eğer altta doğru eğitim olmazsa bu vabale girer” diyor. Sadece saha içinde değil, dışında da çok destek veriyor Osman Hoca… Tek hayali A takımda bu çocukları oynarken görmek. Mükemmel bir hayal değil mi? Kesinlikle Osman Gül hocam bu hayale uzak değil.

Herkese merhaba… Yoğun bir haftayı geride bıraktık. Bir yandan kendi işim, diğer yanda Nokta TV’deki programım derken kendime zaman ayıramıyordum. Ancak hafta sonu biraz dinlendim. Malum… Amatör Özel programı ile şehrin her noktasına dokunmaya gayret ediyoruz. Bu haftaki konuklarımız, Çınarlıspor Kulübü’nün Türkiye şampiyonasına katılmaya hak kazanan 16 yaş grubuydu. Uğur Koç başkan, Sedat Öztoplu hocam, Alt Yapı Koordinatörü Mesut Yıldız kardeşim ve futbolcularımız ile çok keyifli 2 saat geçirdik. Çınarlıspor 50 yıllık bir kulüp.

Bir zamanlar benim de kaleciliğini yaptığım, sıcacık bir ortamı olan, harika dostluklar edindiğim koca bir camia… Bu kulübün başarılı evlatlarını stüdyoda görünce çok duygulandım. Her birinin gözleri ışıl ışıl… Her zaman şunu söylerim… Gençlere destek olan, onların elinden tutan kim varsa hepsinden Allah razı olsun. Genç, dinamik, azimli bir başkanları var… Uğur Koç… Ekibi ile birlikte kendilerine çok güzel bir yol çizmişler, hedefler koymuşlar. A takımın 5 yıl sonra profesyonel olması için çalışıyorlar. Seneye kulübün 50. yılı ve hedef 50. Yılda 5 Kupa…Kısacası strateji belirlendi, yöntemler de uygulanmaya başladı.

Altyapı Koordinatörü sevgili Mesut Yıldız, başkan Uğur Koç’un çocukluk arkadaşı, daha doğru bir tabirle yol arkadaşı… Omuz omuza yürüyorlar… Mesut her yerde, her maçta… Sahada oyuncuların yanında, çocukların sığındığı bir liman… Çocuklar da Mesut ağabeylerini çok seviyor, sayıyor. Takımın kıymetli antrenörü Sedat Öztoplu… Programda kendisini o kadar doğru ifade etti ki dinlemekten keyif aldım. “Hayatta futboldan daha önemli şeyler var… İnsan olabilmek… Bu çocuklar önce huzurlu olacak, sonra insan olacak en son iyi çalışırlarsa futbolcu olacak” dedi. Sedat hocamız belli nedenlerden ötürü futbola küsmüş ancak Çınarlıspor kendisini ikna etmiş. Şimdi çok mutlu… Demek ki dokular birbirini tuttu. Sedat hoca “Saygı ve sevgi kulübün en önemli vizyonu. Başarı elbet gelir ama insani değerlerimizi kaybetmeyelim” diyor.

Sevgili kızım Elisa Duru Demir ile harika bir vakit geçirdim. Sabahtan akşama kadar eğlendik, güldük. Saat 18.00 gibi evden çıktım ve Kocaeli Stadı’na hareket ettim. Köseköy üzerinden geldim. Aman Allah’ım nasıl trafik! Nerdeyse geri dönecektim… Yol gitmiyor resmen… Otobanın alt yoluna kadar geldim, kaldım. “Yok” dedim kendi kendime… “Savaş böyle olmaz” diye ekledim. Yol kenarına park ettim arabayı…Hava buz gibi… Koştur koştur yola koyuldum… Ama nasıl yürüyorum. Neredeyse yarım saat! İnsan seli… Bu şehrin her tarafından sevdaları Kocaelispor için koşuyorlar!Duygulandım, gururlandım ve “Ey Kocaelispor, sen ne güzel, ne büyük bir kulüpsün” demeden edemedim. Şükür stada giriş kapılarını gördüm. İzdiham var… Öyle böyle değil. Sesler yükseliyor, kuyruk uzun ve giriş yaptım, yerime ulaştım. Erdem her zamanki yerinde, yan tarafında sevgili Tolga Şanbay hocam… Stat dolmaya başladı… Atmosfer muazzam! Heyecan dolu bir maç bizi bekliyordu. Beklenen 11’imiz ile sahadaydık. Maç başladı, kısır bir oyun, sahası da bekleyen Amedspor… Belki kontra yakalarım derdinde. Ancak gidemiyorlar. Kocaelispor alanları çok iyi kapatıyor. Ne yalan diyeyim Amed’i özellikle ilk yarıda hiç beğenmedim. Kesinlikle iletişim sorunu yaşıyorlar. Saha içinde maç centilmence geçiyor. Kocaelispor da pozisyon üretmekte zorlanıyor, kolay top kayıpları, pas hataları yapıyor… Dernek taç kazandık. Mancınık Ahmet güçlü kolları ile savurdu topu, Markao kapsadığı alanın da etkisi ile topu alnının üstü ile çevirdi. Amed ile sadece yarım sezon için 600 bin dolar anlaşma yapan Erce nerede? Topu izliyor! O golü bizim Gökhan yese bugün adam çarmıhtaydı! Gol sonrası bir sevinç var, anlatılmaz yaşanır. İlk yarı 1-0 bitiyor. Genel manada savunma tarafı “Evet” hücum tarafı tartışmaya açık. İkinci yarıya iyi başladık. Markao, Mendes’i kaçırdı, Mendes Erce’yi geçti, ters kademeye giren Murat Uçar’ı geçemedi. Ardından Markao kafayı kaleye değil, arkadaşına çevirdi. Pozisyon ofsattı. 55’lerde Yunus Emre’nin ortasında Oğulcan topu boş kaleye çakacak, bu kez Mehmet Yeşil orada. Bizim yarım sezonluk, 600 bin dolarcık anlaşma yapan Erce yine ortalıkta yok. Maçı 3-0’a getirmemiz işten bile değil. Olmadı… Maç 1-0 devam ediyor. Dakika 60… Ve o muhteşem koro sahneye çıkıyor. Dünyanın en güzel sahneleri karşımızda.Atkılar, ışıklar, sağa gitmeler, sola gitmeler, sırt dönmeler, kuşlar… Böyle bir manzara yok. Maçı bırakıp tribünleri izliyorsunuz. Herkes eğleniyor… Süper Lig’e koşan Kocaelispor için, tem yumruk olan bir camianın mutluluk tablosu…İnanılmaz…Ara ara gözümüz maça kayıyor… Amed’in topçuları bir sağa bir sola topu sürüklüyor. Giremiyorlar sahamıza… Tekrar tribünlere bakıyoruz ve bakıyoruz…Vukovic’in golü geliyor… Erdem’e “Pozisyon Var’a gider” dedim. Pozisyon öncesi faul olduğunu düşündüm… Öyle de oldu ve güzel gol iptal… Moral olacaktı Vukovic’e… Ben bu çocuğu beğeniyorum ve iyi ki de takımda kalmış diyorum. Son dakikalara doğru sağdan geldiler, topu çevirdiler, bizim sağ bekin olduğu yerde iki Amedli futbolcu. “Eyvah” dedik, neyse ki boyları yetmedi. 1-0 kazandık… Çok önemli bir galibiyet daha aldık. Ara ara Tolga hocaya sorular soruyorum… “Hocam bende mi sıkıntı var yanlış mı düşünüyorum… Futbolumuzda hala sıkıntı var” diyorum. Hep kontrol hep kontrol… Kabul ediyor Tolga hoca… “Ön alanda daha verimli olmanın yollarını aramalıyız” diyor. Maç bittikten sonra kulaklarımızda bir çınlama… Tribün etkisi devam ediyor. Hodri Meydan… Boşuna Türkiye’de marka olmamış… Rivas’ın da dediği gibi… Büyülediler! Her şey o kadar güzeldi ki… Ancak o da ne! Bir haber… Erdem yazmış… “Maçtan sonra kahreden olay” diye…“Hayırdır inşallah” diyerek tıkladım haberi!Ellerimi başıma götürdüm… Şoktayım… Tüm sevincim kursağımda kaldı, çok açtım, iştahım kaçtı…Efe Kartal’ımız… Canımız kardeşimiz, henüz 17’sinde bile değil… Tribünden düşmüş yavrucak. Entübe edildiği de yazıyor haberde… Hareketsiz kala kaldım…Elim ayağım boşaldı…Hemen dua ettim. “Allah’ım sen bu kardeşimizi ailesine, sevenlerine, bizlere bağışla” dedim. Allah’a sonsuz şükürler olsun ki hayata tutunmaya devam ediyor Efe’miz! Canım kardeşime Rabbim şifasını versin inşallah. Sorumlular… İhmalkarlar… Bilmişler… Siz o deri, terletmeyen, masaj yapabilen, ortopedik koltuklarınızı ısıtmaya devam edin. Aman kaldırmayın nazik yerlerinizi… Üşütürsünüz maazallah! Kısacası dostlar… Başlığımda da dediğim gibi… Önce sevindik ama ardından kahrolduk.

AMATÖRSÜZ OLMAZ!

Amed maçından sonra donmuşum…Pazar sabahı güzel bir kahvaltı yaptım, maç programına baktım. 1. Amatör Play-Off finali var. Efe Kartal’ın takımı Nusretiye ile Başaranspor…İkisi de iddialı ikisi de deneyimli futbolculara sahip. Saat 15.00’te, Avni Kalkavan’da…Sporseverler yerini, almış pankartlar hazırlanmış. Sevgili Çağatay hocayla yerimizi aldık… Maç başladı… İkisi de temkinli… Çok doğal… Koca sezonun emeği 90 ya da 120 dakikaya sıkışmış. Amatör camiada tanıdığım hemen hemen herkes oradaydı. Dostça geçen bir maç oldu. Başaranspor şampiyon oluyor derken, Berbat, Kaptan İsmail atıyor golleri ve Nusretiye şampiyon oluyor. Başaranspor özellikle ilk gol öncesi çalınan faul düdüğüne isyan ediyor. Hakem kardeşim de çok agresif. Erdem’in fotoğrafında gördüm. Harun hocanın ağzının içine kadar girmiş, tersliyor. Olmaz Coşkun hocam… Bir mesafen var… Ne diyeceksen oradan de. Adamlar stresten gebermek üzere, şuurları yerinde değil. Sadece maçı değil oradaki duyguyu da yönetmek zorundasın. 1-0’ken Başaran ikinci gol için şanslar buluyor ama finali yapamıyor. Son dakikalardaki 2 golün ardından Nusretiye “Süper” oluyor.İki camiayı da yürekten kutlarım. Hepsi arkadaşımız kardeşimiz. Ben Nusretiye için sevindim Başaran için üzüldüm.Şenol başkan tek başına takımı sırtlamış buraya kadar getirmiş. Daha iyisini de yapamazdı. Nusretiye halkını, başkanını, yönetimini, hocalarını, futbolcularını ve emeklerini tüm samimiyetimle kutlarım.Kartepe’nin şirin beldesi devlere göğüs gerdi, ilk haftalarda krizdeydiler, buradan çıktılar, şampiyon oldular. Sevgili Fatih Engin hocam Nusretiye’ye 2 sezonda 2 kupa getirdi. Ve o kupa Nusretiyespor camia ile birlikte Efe Kartal’a gidiyor. Bundan daha anlamlı, daha şık bir hareket olabilir mi…Helal olsun size, helal olsun Nusretiyespor’a… Dediğim gibi… Başaranspor da çok istedi. Bu benim görüşümdür… Sizin de yorumunuza saygım var… Kocaeli amatör futbolunun yaşayan efsanesi kalecisi Sertan Saral’dır. Gençlere nasıl meydan okuyor belli değil. İlk yarıda penaltı çıkardı, ikinci yarı 3 tane nefis top çıkardı. Yediği gollerde de hatası yoktu. Belki ikinci golde topa daha inanarak çıkabilirdi ama bizim kapo, yani İsmail “Ejderha” gibi yükselince ona bir şey yapamadı. Ve son…Haydi Efe… Haydi aslan parçası… Sıra sende… Bir an önce kalk ayağa ve Savaş abinin programına, Şampiyon Nusretiyespor ile senin takımınla birlikte gel…Çünkü o kupa SENİN!

Boşuna demiyoruz -Sporun içinde olan insan iyi insandır- diye… Bu salı yine harika bir programa imza attık.

Malum… Her salı akşamı Nokta TV’de Savaş Demir ile Amatör Özel programını canlı olarak yayınlıyoruz. Gölcük ilçemizin koca yürekli takımı, Gölcük Şirinköyspor’un U-14 takımı misafirimizdi. Kendileri şehrimizi Türkiye şampiyonasında temsil edecek.

Herkese kucak dolusu selamlar…Nokta TV’de koskoca bir yılı geride bıraktık. Şükürler olsun ki her geçen gün de büyümeye devam ediyoruz. Çok farklı işlere imza attığımızı düşünüyorum. 1 yıl önce sevgili Erdem’in düşüncesiyle başladı hikaye… Proje çok heyecan doluydu… Yapar mıyım yapamaz mıyım diye çok düşündüm, endişelendim ama Erdem bana o kadar güzel anlattı ki içimi, bir anda “Neden olmasın” demeye başladım. Çevremden güzel destekler de aldım. Sağ olsunlar, kıymetli dostlarım, arkadaşlarım… Hepsi beni motive etti. Kolları sıvadık…

Önce “Şampiyonlar” dedik… Sonra “Başarı hikayeleri” diyerek konuklarımızı dinledik. Farklı branşlardan sporcular, antrenörler aldık, Milli sporcuları konuk ettik. Paten takımından tutun Hado takımına kadar… MMA dövüş sporunun inceliklerini öğrendik. Kocaelispor Gençlik Geliştirme Sorumlusu, sevgili Aydın hocam ile çok güzel sohbet ettik. Keza KASKF Başkanı Murat Aydın başkan da bizlerle oldu. Kocaeli Futbol İl Temsilcisi Mithat Ağa ile kendimizi güncelledik. Eski hakemlerden Turgay Dönmez geldi… Şehrin her bölgesinden, Gebze’sinden Karamürsel’ine, Hereke’sinden Gölcük’üne, o kadar çok misafirimiz oldu ki…

Çok önemli isimlerle telefon bağlantıları yaptık.Savaş Demir ile Amatör Özel programında her haftaya özenle hazırlandık. “Başarı ekip işidir” dediğiniz kurum Nokta Medya’dır… Sıcacık bir ortam… Güler yüzlü insanlar… Kendimi orada çok değerli hissediyorum. İnanın binaya girince insanın içi ısınıyor. Önünüze Seher ve Dilek hanımlardan “Sade bir kahve” geliyor “Hoş geldiniz hocam” diye karşılanıyorum. Yönetmen koltuğundaki Ferhat Tosun işinde tam bir profesyonel, rejide sevgili Ensar bir dediğimizi iki etmiyor. Herkesle uyum içerisinde çalışıyoruz… İyi işler yapmaya özen gösteriyoruz… Kesinlikle Nokta Medya’daki herkes işinin ehli… Tabii ki takipçilerimiz… Bizleri izleyen, takip eden herkese sonsuz teşekkürler. Kalabalıklaştık dediğim gibi…

Yeni bir haftadan herkese selamlar… Havalar çok soğuk… Ortalık hastalıktan kırılıyor… Aman dikkat!

İki önemli konumuz ile yazıyı açıyorum. İlki Kartalkaya’da 76 vatandaşımız pisi pisine hayatlarını kaybetmesi. Bu ülkede zaman zaman öyle şeyler görüyor ve yaşıyoruz ki, geleceğe dair ümitlerim azalıyor. Böyle bir ölüm şekli dünyanın çağ dışı kalmış ülkelerinde hatta kabilelerinde bile yaşanmaz.Sorumlular diyeceğim ama kimse sorumlu değil baksanıza. Herkes topu başkasına atıyor. Olan bir anda toprak altına giren vatandaşımıza oldu. Umarım sorumlular da demir parmaklılar ardında çürür! Bir diğer konumuz Erdoğan Arıkan.Yıllarımız onun maç anlatımları ile geçti. Programlarını izleyerek futbolu sevdik. Hafta sonu anlattığı maçın ardından kalp krizi geçirdi. Entübe vaziyetteydi, kısa bir süre önce normal solunuma geçti. Bilinci açık ve konuşuyor çok şükür.Allah şifasını versin, bir an önce yeşil sahalara ve tabii ki aramıza dönsün inşallah.

ÖZELLİKLE İKİNCİ YARI ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK

Yeni bir haftadan hepinize selamlar değerli Nokta Gazetesi okurları. Artık kış geldi, havalar soğudu. Tabii ki salgın da var… Aman dikkat edin.

Bildiğiniz gibi Nokta TV’de her hafta salı günleri Amatör Özel programı yapıyorum.

Bu hafta Erdem müdürüm ile yer değiştirdik ve programı pazartesi yaptık. Son programda soğuk akşamın sıcak misafiri vardı.

Cuma akşamı iş çıkışı stadın yoluna koyuldum. Hava güzeldi, ne soğuk ne de sıcaktı. Bahar havası misali… Yeni hocası ile Kocaelispor’u çok merak ediyordum. Benim gibi birçok futbolsever için de böyle bir durum söz konusuydu. 1 haftada neler değiştiğini yerinde görmek önemliydi yani. Taraftarın ilgisi vasattı. Şampiyonluğa giden yolda 11 bin taraftar hoşuma gitmedi açıkçası.11’lere baktığımda Mesut Can’ı gördüm… Sol bekte de Yunus Emre Gedik vardı. Özellikle Muharrem’in olmaması şaşırdım diyebilirim. Çünkü Mami en istikrarlı oyuncularımızın başında geliyordu.

Sonra düşündüm ve İsmet hocanın “Defansif” yönü değil “Hücuma” daha çok katkı sağlayacağı için Yunus’u tercih ettiğini anladım. Hoşuma gitmedi değil… Yani İsmet hoca, neler yapabilir diye düşünmüş. Sağlam döneminde oyuna kim girer, maçtan kim hangi dakikada çıkar ezberlemiştik. Burada Osman Çakır kaptan için şunları belirteyim. Kaptan, Kocaelispor’u İsmet hocaya ilmek ilmek anlatmış. Potansiyeli olan oyuncuları iyi yönlendirmiş.Seni tebrik ediyorum sevgili kaptan.İlk yarının ilk çeyreği olmasa da sonraki bölüm ve sahada ısıran, koşan, mücadele eden bir takım vardı. En önemlisi temaslı oynayan bir takım gördük.

Bu görüntüye ihtiyacımız var. Lider olmak iyi ama pire gibi, topa sert, geçişe izin vermeyen bir takımın varlığı da bize moral verdi. Tek sıkıntımız topla çok bütünleşemememizdi. Topun bizde kalma süresini artırmak için çalışmalar yapmalıyız. Unutmadan… O Iğdır’ın hali neydi öyle Allah aşkına…Alim’in yaptığı hatayı Kocaelispor’da herhangi bir futbolcu yapsaydı o futbolcu anında darağacındaydı. İnanın harcanan paralara yazık. Attığımız gol sonraları sevinçlere baktım. Markao kendisi için Brezilya’dan gelen ailesine ve arkadaşlarına koşarken diğer arkadaşları da kendisine eşlik etti.

Özellikle son iki sezondur hakem camiası çok eleştiriliyor. Ama bu sezon eleştiriler ayyuka ulaştı, sıkıntılar hayli arttı. Kimi maçlara canlı gözlerle şahit oldum ve kendime sordum “Acaba hakem nasıl olunuyor,” neye göre belirleniyor?” diye düşünmeden edemedim.Doğru, ücret az olabilir… Ancak bu iş mali olarak sana yükse o zaman hakem olmamak daha doğru bir tavır. İnsanların sinir uçlarıyla oynanmaması lazım. Hakem sayısı çok az… Maç sayısı ise çok… Haliyle bazen bir hakem günde 2 ya da 3 maça çıkıyor. Anlıyorum elden bir şey gelmiyor ama bu da çok yanlış… Her maçın kendisine göre bir hikayesi var ve hakemler de bu hikaye içinde stres yaşayabilir. Kendisi için olumsuz geçen bir maçın hemen ardından başka bir maça çıkarılan hakemden de ne kadar sağlıklı verim alabilirsin ki?Hakemleri yönetenlerin de işleri inanın kolay değil. Günden güne gençler hakemlikten uzaklaşıyor ve doğal olarak yük artıyor. Hakem olmadan maç oynanmayacağına göre sadece ilimizde değil, ülkemizde bu kritik konu ile ilgili kökten bir çözüm bulunması şart. Hakemlerin takip edilmesi de kritik bir konu. Çok eleştiri alan bir hakem, gözlemci dışında hakem profesyonelleri tarafından takip ediliyor mu? Bu da mümkün olmuyorsa kurumu daha da zorlamamak adına görevde bulunmanın bir anlamı yok. Kulüplerden genelde şu eleştirileri alıyorum. Hakemin vücut dili… Gerçekten vücut dili çok ve diksiyon, stres yönetimi çok önemli. Futbolcunun agresifliğinden ve seyirci baskısından etkileniyorsan hakem olmak kolay olmaz. Bir de hakemler elindeki kartları silah gibi kullanmamalı, tehdit eder gibi, küfür eder gibi yüze kart basılmamalı. Şu bir gerçek ki hakem adil olmanın yanında duyguları da idare edebilmeli. Samimiyet ve futbol oyun kuralları arasındaki denge bir hakem için çok önemli. Bu hafta oynanan kimi Süper Amatör ve 1 Amatör Lig maçlarında da olaylar yaşandı, yanlış kararlarla imza atıldı. Neredeyse tüm takımlar hakemlerin özne olduğu açıklamalar yaptı. Ben bu kadar çok açıklamanın olduğu başka bir sezon hatırlamıyorum. Çınarlıspor Kulübü Başkanı, taraftarıyla beraber federasyona çıkarma yaptı. Herkesin derdi ortak gibi. Hakem camiası sessiz… Belki de sessiz olmak zorundalar. Olaylı, kavgalı maç istemiyoruz. Hatalar bizim için ancak bariz hakem hataları da yaşamak istemiyoruz. Kurumların başında, amatör ile ilgilenen herkes kendisine çeki düzen vermeli. İletişim olmadan sorunlar çözülemez. İstişareyi aklımızın her zaman bir tarafında bulunduralım. Amatörlerimiz vicdanlı ve hakkaniyetli hakem istiyor. Yüz yüze bakıyoruz, müşterek mesailerimiz çok fazla. Hepimizin taşın altına elini sokması şart.Aksi durumda bu ligler böyle devam etmez!

Bu şehir çok başkadır… Bu şehri okumak, anlamak, tanımak lazım…Bir haftadır konuşulan, yazılan istifa hikayesinin yarattığı karabulutlar bir galibiyetle dağıldı gitti. Peki nasıl başardık bunu? Nasıl oldu da Bolu’da galip geldik?

Çok kıymetli Aydın hocam ne yaptı da maçtan sonra bu kadar çok sevindi. Bazı oyunculara bir şeyler olduğu belliydi, kimileri resmen yeniden doğmuş gibiydi. Yani, oyuncu grubunda değişik bir rahatlık vardı. Aydın Günaydın hoca ve ekibi 3 günlüğüne aldığı emaneti sağ salim teslim etti. O 3 günlük zamanda kim bilir neler yaşadı. Omzundaki yükü attıktan sonra Aydın hoca ve ekibindeki herkes adına ben de çok ama çok mutlu oldum. Maçın ardından Aydın hocamın yüzünden çok şeyler okunuyordu. Tahmin ediyorum ki futbolcu grubuna Kocaelispor’u anlattı… Büyüklüğünü en içten şekilde konuştu… Hakkını teslim edelim… Kaptan Osman Çakır… Bu süreç onu da çok ama çok yormuştur. Bizler dışarıdan rahat rahat anlatırız ancak “En iyi yaşayan anlar” derler. Osman hoca da kim bilir cenderede nelerle karşılaştı. Murat, Yunus, Coşkun hocalar 1 maçta da olsa güzel bir deneyim yaşadılar da takımın özgüvenini zirveye çıkardılar. Bolu’da diğer maçlara nazaran daha motive bir takım vardı. Son bölümlerde şampiyon gibiydiler…Tabii ki Bolu’nun eksik kalması, Gökhan’ın 1-0’ken çıkardığı toplar, rakibin kaçırdıkları da bir tarafımızda bulunsun. Görüntülerde de bize güzel bir his geçti. Özellikle gollerden sonra… Kesinlikle Bolu’da kazanan samimiyet oldu. Çok şükür yeniden lideriz. Her şeyi geride bırakıp, önümüze bakmamız lazım. İsmet Taşdemir yeni hocamız oldu. Ertuğrul hocaya kattıkları ve emekleri için teşekkür ediyor, İsmet hocamıza başarılar diliyorum. Iğdır maçı öncesi araya gidildi. 10 günlük bir süre var… Bu arayı en iyi şekilde değerlendirip, Iğdır maçına tam konsantrasyonla hazırlanmamız lazım.Kuşkusuz maddi konular…Maddi sorunları en azına indirmemiz ve altyapıya daha çok önem vermemiz, gençlerimizin farkına varmamız lazım. Belki de İsmet hoca bu konuda bizim için şans olacak. Ertuğrul Sağlam’ın transfer bağımlılığı alt yapımızdaki çocuklarımıza olan değeri düşürmüştü. Hocalar da futbolcular da umutsuzdu… Yeni bir şans alt yapıdaki gençlerimizi bekliyor. Bundan önce Fırat Gül gibi bir kabus vardı… Kısacası son yıllarda cesaretsiz hocalarla yönetildik. Bundan sonra arkamıza değil önümüze bakmamız lazım. Yolumuz AYDIN finalde de gözümüz aydın olsun inşallah. Kocaelispor yazısı bitiminde “Aydın” hocama jest yapmak istedim. 3 puan için teşekkürler…

Sahamızda oynadığımız Esenler Erok maçı çok önemliydi. Yenersek, Süper Lig makası 7 puana çıkacaktı. Böylesi birbirine yakın puanların alındığı ligde 7 puanlık fark gerçekten çok büyük bir avantaj demekti. Mücadeleye Malatya maçından dört değişiklik ile başladık ve beklenen 11 ile sahaya çıktık. Bana göre Beridze 11’de olmalıydı. Çünkü son haftalardaki formu formayı çağırıyordu ve hava ile saha koşulları ona uygundu. Maça çok iyi bir giriş yaptık. Agresif ve istekliydik. İlk 15 dakika iyi bir futbol oynadık, ön alan baskısını doğru yaptık, pozisyonlar da bulduk. Ancak ne olduysa 15’ten sonra el frenini çektik. Manisa maçının son 30 dakikasındaki gibi… Esenler Erok önce oyun dengesini sağladı ardından pozisyon bulmaya başladı. 35’te de golü yedik. 3 pas ile adamlar tık tık tık yaptı, sağdan Oğuz Ceylan kesti ve Catakovic kafa vuruşu ile takımını öne geçirdi. Soğuk bir duştu ancak dönmek için süremiz çoktu. Statta golden sonra uğultular yükseldi. Soğuk ve yağmurlu havanın yanında oyundan düşen bir takım ve etkisiz futbol eklenince kalan süre çekilmez oldu. İlk yarının son anlarında Markao ile kaçan gol kader anlarından birisiydi. Devreye 1-1 girsek her şey farklı olabilirdi. İkinci golü yedikten sonra gardımız iyice düştü. Şampiyonluk adayı takımın yelkenleri bu kadar kolay kaldırması çok ama çok şaşırtıcı. Ne yazık ki Kocaelispor’da bir formsuzluk söz konusu. Kaç haftadır söylüyoruz “İyi oynamıyoruz” diye. Erok ile oynanan maçta alınan sonuç bu birkaç haftanın da özetidir. Erokspor dersine iyi çalışmış. Mehmet Altıparmak hoca özel oyuncularımıza önlem aldı ve bizi kilitledi. Dahası Erok oyun disiplininden bir an olsun kopmadı, son ana kadar pasla çıkmak istedi. Kalecileri dışında zaman geçiren de olmadı. Oğuz Ceylan, ortalarındaki iki futbolcu ve tabii ki Catakovic öne çıktı. Erok’u ve İzmitli kardeşimiz Sefa Narin’e tebrik ediyorum. Asıl mesele soğuk akşamın soğuk açıklamalarıydı. Sezon başından beri Ertuğrul Sağlam’ın basın açıklamaları hep sitem dolu oluyor. Herkes hatalı ama kendisinin maşallahı var! Şu maçta Markao’ya 90 dakika sabretmek, Beridze’yi düşünmemek, kader hamlelerini beklerken yana kullanmak ve 20 milyonluk Ahmet Sağat’ı oturtmak (Hoş Ahmet’te de bir şey göremedik), Malatya maçının en iyilerinden Onur Öztonga’yı yine kulübeye çekmek, Cihat ile başlanmamak… Hocamız, takım bu kadar pas hatası nasıl yapıyor izah etmeli, ön alanda B, C planlarının olmamasının gerekçelerini açıklamalı. Skora göre yorum yapmıyorum ancak Ertuğrul hoca da “Ben nerede hata yaptım” diye kendisini sorgulamalı.

Basın toplantısı için konuşulacak çok şeyler var… Ben şaşırarak okudum. Taraftar sezon başından beri beklenen oyunu göremediği için geriliyor. Maçtaki uğultunun nedeni sadece dünkü maç değil, genel olarak şişmişliğin karşılığıydı. Neden hiçbir şeyi kabul etmiyorsun hocam? Neden eleştirilmeyi sevmiyorsun? Kocaelispor’un size ne kadar ihtiyacı varsa, sizin de Kocaelispor’a o kadar ihtiyacınız var. Belki de Kocaelispor’u şampiyon yaparsan Beşiktaş yolun açılacak! Takım olarak acilen toparlanmamız lazım. Elimizde müthiş bir avantaj var ve başta başkan ile yönetim olmak üzere, teknik kadro ve futbolcular şapkasını önüne alıp düşünmeli. Bolu’ya gideceğiz. Her maç olduğu gibi bu maç da çok zor ve Bolu çok iyi geçiş yapan bir takım. Erok maçından gerekli dersleri çıkarıp daha sağlıklı hareket etmek zorundayız. Aman dikkat…

Ne oluyor bize? Neden bu kadar sinirliyiz?

Maçlarda yaşanan olaylar şaka gibi…

Özellikle genç oyuncuların bu hali ne böyle, inanılır gibi değil…

Son zamanlarda izlediğim maçlarda en çok dikkat ettiğim konu takımların zaman geçirmesi.Tabii ki galibiyet veya puan almak önemli ama daha önemlisi güzel oyunun olması. Avrupa’da oynanan ligleri takip ediyorum. İnanın insanın keyfi yerine geliyor. Top bir o kalede bir bu kalede… Nasıl heyecanlı maçlar oynanıyor anlatamam. İnsan kendi ülkesine bakıyor ve yaşanan içler acısı görünce üzülüyor. İyi ki Kocaelispor ilk yarının sonunda Vukovic ile golü attı da ikinci yarıda olası bir krize mani oldu. Her ne kadar Kocaelispor akan oyunda beklentilerin altında kalsa da rakip de sana oyun oynaman ve ritim bulman için şans vermedi, oyunu çirkinleştirmek adına elinden gelen hey şeyi. Yurt dışında genç futbolculara verilen değere bakın...Gelin bir de bizim ülkemize bakın… Bu konuda yer seviyesindeyiz. İnce bir dipnot. Arda Turan’ın 17 yaşındaki Hüseyin’i sahaya sürmesi çok güzel bir şey ancak Eyüp’te o kadar sakat ve cezalı olmasaydı o genç kardeşim Ali Sami Yen’in zeminine çıkabilir miydi? Kocaelispor kanadından baktığımda şuna üzülüyorum. Genç futbolcunun aldığı dakikaları oranladığımızda muhtemelen Kocaelispor en alt sıralarda yer alır. Sadece Furkan Gedik birkaç maç süre buldu. Onur Öztonga iki maçta son dakikalarda oynadı. Başka yok…Bunun iki temel nedeni olabilir… Ya makas açıklığı fazla ya da teknik ekibin olaya bakış açısı negatif. Ancak Kocaelispor’un mutlaka her yıl kendi yetiştirdiği en az 2-3 futbolcusuna bol bol süre vermeli.Çünkü taşıma suyu ile suyu hayat sonuna kadar döndüremezsin! Zaman geçirme olayı… İnanın kangrenleşmiş durumda. En üst ligden, amatöre kadar oynanan maçları takip edin. Tüm statlarda duyulan ses yuh sesleri… İstisnasız! Vazgeçilmeden, hunharca yapılıyor. Skoru lehine alan takımların futbolcuları yerden kalkmıyor, skora oynuyor. Görüntü çok ama çok kötü. Aslında futbol eğlenceli bir oyun ama biz tadına varamıyoruz çünkü sürekli sinirleniyoruz.Son yıllarda ülkemize gelen önemli futbolcular da Türkiye’deki bu iklimi görünce direkt ayak uyduruyor. Diyor ki adam “Demek ki bu ülkede yoğurt böyle yeniyor” Tabii bu durum futbolcunun da işine geliyor ve yattığı yerden Eurocukları indiriyor. Bir de bu futbolcuların ülkemize gelmesinin ana sebebi para. Günkü iyi futbol oynanan hiç bir ülke bu oyunculara bu paraları vermez, dolu dolu sözleşmeler yapmaz! Kocaelispor’daki Markao… Yetenekli mi? Evet… Seni bu ligde götürür mü? Tabii ki…Ama sorun şu… Biraz adam duygudan uzaklaşsın seni dinlemiyor, Kocaelispor marka demiyor ve sezonu bitirip nasıl temiz buradan yürürüm diyerek hesap kitap yapıyor.Maddi anlamda kulüplerimiz zor durumda. Kocaelispor şu an Tahir Büyükakın başkanın iteklemesi ile mali anlamda ciddi bir krize mahal vermiyor. İyi de ömür boyu Büyükakın başkan olmayacak ki? O yüzden benim mutlaka gençlere yatırım yapmam lazım.

Şöyle ilginç bir sorun daha var…Herkes şikayetçi… Kimisi federasyondan, kimisi hakemlerden, kimisi yönetimlerden, kimisi taraftardan, kimisi de medyadan…İyi de herkes mi haklı olur herkesin mi söylediği haktır!Niteliksiz başkan ve yöneticilerin kol gezdiği ülkemizde, gençlere de yatırım yapmadığın takdirde üst liglerde tutunma şansın hiçbir zaman olmayacaktır. Kaosu da çok seviyoruz. Ligi fark etmeksizin, Türkiye’de artık futbol mutbol oynanmıyor… Muş gibi yapılıyor! Bu oyunda herkes gülmeli, eğlenmeli ama stres atmak için gittiğin maçtan gerilim yüklenerek ayrılıyorsun. Kocaelispor maçlarında da ne yazık ki elektrik yüklü çıkıyoruz. Evet, oyun olarak tam istediklerimiz yerine gelmiyor. Futbolcu yapılanmasına baktığımızda bu kadronun bize daha güçlü bir futbol vaat etmesini beklemek taraftarın hakkı. Daha iyi oynamalıyız kabul ediyorum ama ligin genel seyri ve ülkenin temel dinamiklerine baktığımızda kaliteli, güçlü futbol beklemek için biraz sabra ihtiyacımız var. Finalde ise şunu söylemeliyim…3 puan, 3 puandır! (Ne yazık ki)

Kocaelispor, Bandırmaspor ile sahasında 2-2 berabere kaldı.

İkinci sıradaki rakibi karşısında uzatma anında gelen gol değerliydi ancak bu maç açıkçası kazanılacak bir maçtı.

Çok düşündüm maça gitsem mi gitmesem mi diye…

Pazar akşamı oynanan Sakaryaspor - Kocaelispor maçına gittim.Büyük takım nasıl olur, canlı canlı gördüm. Nokta Gazetesi Spor Yazarı Arda Musaoğlu ile ve Nokta TV Spor Yorumcusu, değerli Teknik direktörümüz Tolga Şanbay hocamla tarihi bir maça tanıklık ettik. Yolda koyu bir sohbet oldu. BAL, Belediye Derincespor, diğer amatör kulüplerimiz derken konuşmadığımız takım kalmadı.Yol nasıl bitti anlamadım. Aracımızı da rahatça park ettik, yürüye yürüye stada girdik. Kapıda yoğunluk vardı. Sakaryalı yöneticiler eş, dost, akrabalarını stada sokmaya çalışırken birbirleriyle yarıştı! Rahatça da bu işi hallettiler. İçerde kendimize zor yer bulduk.Güya basın tribünü! Atmosfer, haliyle yoğundu. Oyuncular ısınırken küfürler havada uçuştu. Açıkçası beklediğimiz gibi çok gergin bir ortam vardı.Sevgili Arda ile etrafı izlemeye başladık. Kalecilerimiz ısınmaya çıkarken su fıskıyeleri bilinçli bir şekilde açıldı. Herşey düşünülmüş! Isınmadan sonra oyuncular soyunma odasının yolunu tuttu, taraftar susmadan küfre devam etti!10 Kasım çalışması güzeldi ama bir anlamı kalmadı. Kin, nefret, hakaret tribünleri kararttı!Maç başladı. İnanın 90 dakika, hatta uzatmalarla 110 dakika su fırlattılar.Biz de biz boşu boşuna hayıflanıyormuşuz. Aslında ülkede su kıtlığı yokmuş.Sapanca Gölü sağ olsun!Bıraktık maçı, habire sahaya eline ne bulduysa fırlatan, küfür eden tiplemeleri izliyoruz. Olumlu tek bir görüntü yoktu. Şaşırmadık tabii ki.Kocaelispor kendinden emin, sahada net bir duruşu vardı. Ertuğrul hoca dimdik durdu kulübede. Kendisine acımasızca fırlatılan onca yabancı maddeye rağmen arkasına dönüp bakmadı. Yine kalecimiz Gökhan...Her şeyden önce çok güzel bir adam. Her haliyle, her tavrıyla, her davranışıyla utandırdı!Gol attık, patlayıcılar, fişekler, bardak sular...Ortalık bayram yeri... Ama bizim şehir...Onların şehri ise yangın yeri! Maç bitti, saldırılar başladı. Stat dışında kalabalık bir grup telleri sallıyor, birisi bariyerleri kaldırıyor. Bir ara Walking Dead filminin çekildiğini düşündüm. Filmin yönetmeni bu sahneyi görse kıskanırdı! Bildiğiniz her yer zombi kaynıyordu!Neyse, aracımıza ulaştık, biraz yolu uzatsak da sağ salim, galibiyetin verdiği mutlulukla canımız şehrimize geldik.Bizimle birlikte değerli hocamız Tolga Şanbay da vardı.Giderken de gelirken de çok keyif aldık.Dediğim gibi... Kocaelispor'un sahadaki duruşuna hayran oldum.Aslında orada yapayalnızdı.Sakarya emniyeti seyirci kalmasaydı belki bugün Markao'nun cezasını konuşmuyor olacaktık. Ama o saldırganlar umarım bir daha stada giremez!Galibiyeti de, çatır çatır oynayarak hak ettik. Mesut Bakkal değerli bir teknik adam ancak dediğinin aksine, Kocaelispor bir kere gelmedi. Sakarya bir kere geldi. O da 101. dakikada.Gökhan'a tosladılar. Biz ise oyun olarak da duruş olarak da ezdik. İzmit'te de aynı tarifeyi, hatta daha farklı skorla yansıtacağımıza sonuna kadar inanıyorum.Ve son olarak...İyi ki bu şehirde Kocaelispor var!

Yaklaşık 10 aydır Nokta TV’de Savaş Demir ile Amatör Özel programını yapmaktayım. Bu fırsatı sağlayan Nokta Medya ailesine teşekkür ederim. Programın bana kattığı çok şey oldu. Hemen hemen bütün ilçelerden kulüplerimizi, amatör sevdalılarını konuk ettim, etmeye de devam ediyorum. İnanın çok farklı, çok anlamlı hikâyeler öğrendim, hatıralar dinledim.Mutlu olduğum anlar da oldu hüzünlendiğim anlar da… Bu işi yani amatöre hizmeti gönülden yapan başkan, yönetici ve antrenörlerin gözlerindeki o ışığı gördüm. Haliyle heyecanım daha da arttı. Amatörün önemli sorunlarını dile getirdik… Getirmeye de devam edeceğiz. Nedir bunlar? Tesis, alt yapıdaki genel sıkıntılar, alt yaş gruplarında sporcuların lisans ücreti, sağlıkçı, hakem hataları vs… Bence en önemlisi sağlıkçı sorunu…Daha önce sık sık yazdık, yine yazıyorum… Bu konuyu kentin ileri gelen yöneticilerinin ivedi bir şekilde çözmesi gerekiyor. Geçtiğimiz hafta çok üzücü bir sakatlık yaşandı. Arslanbey Organize Sanayi – Maşukiye maçında kaleci Soner ile çarpışan Arslanbey’den Çağatay’ın kaval kemiğinin kırılması canımızı yaktı. Kendisi başarılı bir ameliyattan geçti. Uzun sürecek bir tedavi süreci sporcuyu bekliyor. Tabi bunun psikolojik tarafı da var. Başta Çağatay kardeşim olmak üzere her iki takıma da geçmiş olsun diyorum. Dediğim gibi programda çok sayıda semt takımını misafir ettik. Dertleri ile dertlendik, sevinçleri ile mutlu olduk. Bakın değerli amatör dostları… Çocuklarımız bizim için çok kıymetli…Ne olur semt takımlarına destek olalım, kenarda köşede kalmış gençlerimizi spora kazandıralım, evlatlarımızı spora yönlendirelim.İşte semt takımlarının da önemi burada ortaya çıkıyor. Onlar da birer aile, birer anne, birer ağabey, birer baba, birer kardeş. Son zamanlarda artan şiddet olayları hepimizi rahatsız ediyor. Şu bir gerçek ki spor yapan kişi kötülüklerden uzak durur ve topluma daha yararlı bireyler haline gelir.İşte semt takımlarının organizasyonunda iyilikten başka hiçbir şey göremezsiniz. Son olarak Çayırtepe Spor Kulübü’nü ağırladık.Sevgili başkan Muhammet Şenoğlu ve Alt Yapı Sorumlusu Vedat Kuş kardeşlerimle harika bir yayın gerçekleştirdik. Çayırtepe’nin aileleri beni çok etkiledi. Yazılan yorumların hepsi bir birinden değerliydi. Veliler kulübe şu şekilde destek oldu. İzmit Hasan Doğan Tesisleri’nin tribün kısmının üstü açıktı. Bu nedenle çocuklar yağışlı havalarda ıslanıyordu. Veliler imcece usulü tente yaptırdı ve kulübü sahiplendi.Muhammet başkan ve Vedat Kuş için futbolcu ve velilerin yorumları, Çayırtepe’nin ne kadar güzel bir aile olduğunu gözler önüne serdi. 500 kişilik dev ama bir o kadar da samimi bir aileye sahipler. Yapılan güzel işler ortada… Futbolcuların şahsımı maça davet etmeleri ve hatta benden söz almaları inanın çok hoşuma gitti. İyi ki varlar… Çayırtepespor ailesini kocaman alkışlıyorum. Yolları açık olsun. Başta çocuklarımız için semt takımlarına destek olan herkesten Allah razı olsun.

Ülkemizde antrenör olmak inanın çok zor ve gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.

Yazla kışı aynı anda yaşayabilirsiniz.

Her şey güzel giderken bir anda tersine de dönebilir.

Malum çok amatör maç izlerim. Her maçta aklımın bir tarafında “Acaba bu maçta sağlıkçı var mı?” derim.Eğer sağlıkçısız bir maç varsa inanın o maçtaki sakatlık pozisyonlarında gözümü kaparım! Çünkü bu hayattaki en büyük miras sağlıktır.Değerini bilmeli, ona göre hareket etmeliyiz. Son zamanlarda sesli bir şekilde statlardan yükselen ses “Sağlıkçı yok mu!” sesi.Gerek ücret düşüklüğü diyelim, gerek zaman diyelim ama sorun inanın büyük. Her hafta salı akşamları Nokta TV’deki Savaş Demir ile Amatör Özel programında bu konuyu dile getirmeye özen gösteriyorum. Geçtiğimiz haftalarda KASKF Başkanı Murat Aydın’ı programa konuk ettim, kendisine bu konuyu yani sağlıkçı konusunu sordum.Üniversite ile protokol yapılacağını ve sorunun kökten çözüleceğini belirtti. Beklemede kalmaya devam ediyoruz çünkü çözülen bir şey yok.Asıl sorun şu… Statta sağlıkçının olmaması kulüplerin sorumluluğundadır. Ancak “Maliyetli” gerekçesi ile onlar da durumu salmış durumda.Nokta TV’den de canlı yayınlanan Belediye Derincespor – Somaspor maçında Soma’nın kalecisi Yağızcan Akyürek kafasına aldığı darbe sonrası sakatlandı. Futbolcunun kafatası çatladı ve hastaneye kaldırıldı. Kardeşimize geçmiş olsun diyorum. İnanın çok üzüldüm ve aklıma ilk gelen “Ya amatör bir maçta olsaydı?” sorusuydu. Gerçekten her şey aslında pamuk ipliğine bağlı. Lütfen bu konu için herkes aksiyon alsın. Her şeyden önce sağlık geliyorsa, ki öyle, o zaman sorumluların devreye girmesi gerekiyor. İlçe kulüpleri bir olmalı, ortak bir çalışmayla bu sorun için tek yumruk olunmalı.Allah korusun birinin sahada yığılıp kalmasının ardından önlem alacaksınız o zaman biz kepengi şimdiden indirelim!Amatör liglerde bazı takımlar iyi paralar harcıyor ve birçoğunda masör ya da sağlıkçı yok.Onların da bir futbolcunun aylığı ile bir yıllık sağlıkçı giderini karşılaması mümkün! Tabii ki ücretleri de göz önünde bulundurmak zorundayız.Toparlamak gerekirse… TFF – Sağlık Bakanlığı iş birliği ile acilen sağlıkçı sorununu çözüme ulaştırmamız şart…Keşke dememek için!!!

Son zamanlarda ülkedeki ekonomik sıkıntılar sporun her dalına vurdu.Bütün branşlar turnuvalara zor katılır hale geldi. Sporun her dalında maddiyat ön plana çıktı, şartlar zorlaştı çünkü artık her şey çok pahalı. 10 aydır Nokta TV’de program yapıyorum, her branştan başarılı kulüpleri davet ediyorum. Karate, paten, MMA ve Hado branşlarından bir birinden özel konuklarla programlara imza attık.Genel anlamda kulüplerin derdi öncelik maddiyat. Malzemeler, kıyafetler, ekipmanlara ulaşmak eskisi kadar kolay değil ne yazık ki. Nereye gidiyoruz arkadaşlar inanın anlaması güç. Şu da var… Sponsor firmalar da ekonomik zorluklar yaşadı için gerekli desteği eskisi gibi sağlayamıyor.Kulüpler artık kendi yağlarında kavrulmak zorunda. Nasıl olacak bilemiyorum ama dünya hepimiz için eskisi gibi dönmüyor.Bu hafta 3 stat gezdim, maç izledim, yöneticilerle, başkanlarla sohbet etme şansı buldum. Yönetimlerin genel derdi maddi sıkıntılar. Futbolcuların da öyle… Maaş, prim, peşinat, malzeme, yol, yemek… Bu olay 8 ay sürüyor! Nasrettin hoca misali herkes kendi kanadında haklı. Yaşam artık zor, sporla uğraşmak ve spora hizmet etmek daha da zor. Bu ekonomik iklimde yöneticilik yapan büyüklerimi kutluyorum. Kocaelispor için de bu durum geçerli…Malum… Kulübe aktarılan para direkt Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin…Yani halkın… Böylesi bir ortamda harcanacak olan paranın da kutsallığı söz konusu. Kocaelispor’un mevcut başkan ve yönetimine sesleniyorum.Aman dikkat… O harcadığınız parada yetimin de hakkı var… Üzerinizde vebal bırakmayın!Bu arada söylemeden geçemeyeceğim… Pazar günü Kullar - Bağdat maçını izledim ve çok keyif . Uzun süre sonra savunma futbolu, hücum futbolu, taktiksel mücadele ve bol pozisyonu olan bir maçtı. Hataları iyi değerlendiren Bağdatspor maçı 3-1 kazandı ama iki takımı da kutluyor, takımlara başarılar diliyorum. Harika bir hakemden bahsetmek istiyorum. Baki Akyıldız… Kusursuz bir maça imza attı.Gelecekte bu kardeşimizi Süper Lig’de göreceğimizi düşünüyorum.

Herkese öncelikle kocaman selam…Nokta Gazetesi bünyesinde haftalık olarak yazılarımla sizlerle birlikteyim.Hepimiz için hayırlı uğurlu olsun inşallah. Son zamanlarda Türk futbolunda inanılmaz şeyler oluyor. Avrupa liglerindeki heyecan gün geçtikçe artarken bizim ülkemizde maçlar izlenmez hale geliyor. Statlar boş, maçlar keyifsiz, insanlar gergin, futbolcular isteksiz…Hakemlere ise söyleyecek laf bulamıyorum… Nokta TV kentimizin önemli maçlarını canlı yayınlıyor. Buradan öncelikle Yönetim Kurulu Başkanı Cezmi Çiçek beye bir futbol adamı olarak çok teşekkür ediyorum. Sevgili spor müdürüm Erdem Övüç kardeşime çok teşekkür ediyorum. İnanılmaz bir çaba sarf ediyor. Son 3 maçta sevgili Erdem’in yanında maçları dilim döndüğünce yorumlamaya çalışıyorum. Özelikle Belediye Derince Sporun son oynadığı Erbaaspor karşılaşmasında çok ciddi hakem hataları yaşandı. Özellikle ikinci yarıda sürekli yere yatan bir takımla oynadılar. Herkes gergindi, statta inanılmaz bir uğultu vardı. Hakem Berk Sipahi ise sadece fizik olarak sahadaydı ancak ruh olarak yoktu. Her pozisyona yakın ama dediğim gibi kafa olarak sahada olmadığı için pozisyonları yorumlayamadı. Vücut dili de ürkekti. Futbol sahada adam gibi oynanınca güzel! Ancak Berk hoca buna izin vermedi. Gözlemci nasıl izledi, kendisine kaç puan verdi çok merak ediyorum açıkçası. Geçtiğimiz hafta Kocaelispor’umuzun oynadığı Şanlıurfa maçı da keza farklı değildi. Oyun sürekli durdu… Hakem de buna çanak tuttu. O yetmezmiş gibi ertesi hafta Beşiktaş maçına atandı. Son yıllarda futbolumuzda olan taktik “Golü bul… Yat” Tertemiz… Ardından Edirne’den öteye geçeme… Geçtiğinde de adamlar sizle dalga geçsin!Tabii ki ailemizle de birlikte maç izlemeyi özledik. Şiddet, küfür, kaos… Futbol dışında ne ararsan var!Eğitim sistemimizin bunda çok önemli bir payı olduğunu düşünüyorum. “Futbolu güzelleştirelim, keyif alalım, hep beraber futbolun bir spor olduğu duygusundan uzaklaşmayalım” diyeceğim de… Nerede o günler… Mumla arıyoruz!

SEZONUN EN İYİ FUTBOLU

Kocaelispor, İstanbulspor’u deplasmanda Mendes’in 2 ve Yusuf Cihat’ın tek golü ile 3-0 mağlup etti. Deplasmanda Pendik ve Çorum’dan sonra İstanbulspor gibi iyi futbol oynayan bir rakip karşısında üstün ayrıldık.Genel olarak bakıldığında 16 puanımızın 9’unu dışarıda aldık. Evimizdeki Manisa yenilgisi ve Şanlıurfa yenilgisi yara verdi. İçerideki maçlarda rakipler seni oynatmama düşüncesinde olduğu için kilidi açarken zorlanıyoruz. Ancak son oynanan İstanbulspor karşısında, pozitif futbol oynamaya çalışan Osman Zeki Korkmaz karşısında maça çok iyi hazırlandığı görülen Kocaelispor’un elde ettiği 3 puan tesadüf değildi. Maç boyunca atak, kontrollü ve harika çıkışlar izledik. Maç 3-0 sona erdi belki ama inanın 7-8’lik olabilirdi. Tek tek futbolcular üzerinden hareket etmeyeceğim. Sezonun en etkili futbolu ile gelen 3 puan için herkesi kutluyorum. Milli maç arasına lider girdik ve ciddi manada hedef takım olduk. İki hafta sonra Ümraniye gelece inanıyorum ki bu maçı da en az 20-25 bin taraftarımız önünde kazanıp yolumuza devam edeceğiz.