En çok bu şehrin Kocaelisporlu çocuklarını sevindireceğiz!
Cuma akşamı iş çıkışı stadın yoluna koyuldum.
Hava güzeldi, ne soğuk ne de sıcaktı. Bahar havası misali…
Yeni hocası ile Kocaelispor’u çok merak ediyordum.
Benim gibi birçok futbolsever için de böyle bir durum söz konusuydu.
1 haftada neler değiştiğini yerinde görmek önemliydi yani.
Taraftarın ilgisi vasattı. Şampiyonluğa giden yolda 11 bin taraftar hoşuma gitmedi açıkçası.
11’lere baktığımda Mesut Can’ı gördüm…
Sol bekte de Yunus Emre Gedik vardı.
Özellikle Muharrem’in olmaması şaşırdım diyebilirim. Çünkü Mami en istikrarlı oyuncularımızın başında geliyordu.
Sonra düşündüm ve İsmet hocanın “Defansif” yönü değil “Hücuma” daha çok katkı sağlayacağı için Yunus’u tercih ettiğini anladım.
Hoşuma gitmedi değil…
Yani İsmet hoca, neler yapabilir diye düşünmüş.
Sağlam döneminde oyuna kim girer, maçtan kim hangi dakikada çıkar ezberlemiştik.
Burada Osman Çakır kaptan için şunları belirteyim.
Kaptan, Kocaelispor’u İsmet hocaya ilmek ilmek anlatmış.
Potansiyeli olan oyuncuları iyi yönlendirmiş.
Seni tebrik ediyorum sevgili kaptan.
İlk yarının ilk çeyreği olmasa da sonraki bölüm ve sahada ısıran, koşan, mücadele eden bir takım vardı.
En önemlisi temaslı oynayan bir takım gördük.
Bu görüntüye ihtiyacımız var.
Lider olmak iyi ama pire gibi, topa sert, geçişe izin vermeyen bir takımın varlığı da bize moral verdi.
Tek sıkıntımız topla çok bütünleşemememizdi.
Topun bizde kalma süresini artırmak için çalışmalar yapmalıyız.
Unutmadan… O Iğdır’ın hali neydi öyle Allah aşkına…
Alim’in yaptığı hatayı Kocaelispor’da herhangi bir futbolcu yapsaydı o futbolcu anında darağacındaydı.
İnanın harcanan paralara yazık.
Attığımız gol sonraları sevinçlere baktım.
Markao kendisi için Brezilya’dan gelen ailesine ve arkadaşlarına koşarken diğer arkadaşları da kendisine eşlik etti.
Herkes ayakta, herkes gülüyor, sonra etrafıma baktım, bütün stat da gülüyor.
Kısacası tek yürektik. Gerçekten bu sahneden çok ama çok etkilendim.
İlk golden esnasında Iğdır yedek kulübesinin arkasında gerilimli anlar yaşandı.
Bizim taraftarın üzerine, boynunda kart olan Iğdırlı bir görevli atlamak istedi, ardından polis kendisini aldı.
Meğerse kulübün masörüymüş. Yürek mi yedin be kardeşim sen!
Bu nasıl bir kafadır. Kahraman mı olmak istedi bilemiyorum ama onun bu halleri az daha bir polisimizi mezara götürecekti!
Iğdır tarafından, kırılan bir koruma bariyeri aşağıya atıldı ve o madde polisimize denk geldi!
Adamcağızı tribünden zor çıkardılar! Kendisine geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.
İnanılır gibi değil! Şaşırdım kaldım…
Bu öfkenin manası nedir!
İzle maçını git be kardeşim…
Bugün buralara tek bir kişinin sayesinde geldiniz. Dua edin de Cantürk başkana bir şey olmasın. Yoksa yine amatöre kadar ineceksiniz haberiniz yok!
Neyse…
3-0’lık net galibiyetin ardından en önemli olan neydi biliyor musunuz? İnsanların gülmesi, eğlenmesi ve stadı mutlu olarak terk etmesi.
İkinci beni sevindiren konu, golü arayan, isteyen, mücadele eden bir Kocaelispor görmek.
Üçüncü sevindirici konu ise çıkan oyuncunun mutluluğu ile giren oyuncunun yüksek enerjisiydi.
Toparlamak gerekirse baştan aşağıya saha içinde “Lider” bir takım vardı.
Iğdır maçındaki görüntü beni çok motive etti.
Tüm kalbimle inanıyorum… Süper Lig’e çıkacağız! Bu şehri sevince boğacağız!
En çok da bu şehrin Kocaelisporlu çocuklarını sevindireceğiz!